Sarkoidoz hastalığının aktif ve inaktif dönemlerinde gecikmiş aşırı duyarlılık deri testlerinin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 157828
- Danışmanlar: DOÇ.DR. TÜLİN ÇAĞATAY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
7. ÖZET Sarkoidozda sıklıkla gözlenen immünolojik değişiklikler, kutanöz gecikmiş aşın duyarlılık reaksiyonunun baskılanması, hastalık bölgesinde T yardımcı (Th) 1 immün yanıtın artmasıdır. GAD deri testlerinde yanıtın azalmasının mekanizmalarına bakıldığında granülomatöz inflamasyon bölgelerinde Thl lenfositlerin arttığı ve periferik kanda da T lenfositlerin düştüğü görülmektedir. Periferik kanda eş zamanlı görülen bu düşüş, T lenfositlerin periferik kandan aktif granülomatöz inflamasyon sahasına toplanmasıyla kısmen açıklanabilir. Klinik yaklaşımda ise hastalara tedavi karan alırken hastalığın mfilamatuvar fazda olup olmadığım gösterecek kolay ve güvenilir parametrelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmanın amacı, sarkoidoz hastalanılın hastalığın aktif ve inaktif dönemlerdeki tüberkülin deri testini kontrol ederek değişkenlik olup olmadığım araştırmaktır. Sarkoidoz hastalarında GAD deri testlerinin çoğunlukla negatif olmasından dolayı, bu negatifliğin hastalığın aktif dönemi ile direk ilişkili olduğu düşünülmektedir. Özellikle tüberkülin deri testine karşı reaksiyon geliştiğinde bunun Türkiye gibi tüberküloz prevalansının yüksek olduğu ülkelerde tüberküloz temasından dolayı mı, yoksa hastalığın inaktivasyonuyla ilişkili mi sorusuna yanıt aramak amacıyla diğer gecikmiş aşın duyarlılık deri testleri (kandidin, trikofitin) ile PPD'nin uyumu araştınldı. Aynı zamanda, GAD deri testleri ile birlikte hastalığın aktif ve inaktif dönemlerinde diğer aktivasyon loiterlerininde (serum ACE düzeyi, kalsiyum düzeyi, karaciğer enzimleri, lenfosit sayımı ve formülü) değerlendirilmesi planlandı. Çalışmaya kliniğimizde takip edilen 39 sarkoidoz hastası alındı. Hastalar takipleri süresince klinik bulgulan, posteroanterior (PA) akciğer grafüeri ve solunum fonksiyon test sonuçlan ile değerlendirilerek aktif ve inaktif dönemde olduklarına karar verildi. Hastalığın aktif ve inaktif dönemlerinde tüberkülin deri testi, serum ACE düzeyi, lökosit sayısı ve formülü, serum kalsiyum düzeyi, karaciğer enzimleri ile değerlendirildi. Hastalığın sadece inaktif döneminde ise diğer GAD deri testleri (kandidin, trikofitin) değerlendirildi. Çalışmamızda hastaların aktif dönemlerinde bakılan PPD ortalama değeri 3.51 ± 6.07 mm -43-iken inaktif dönemdeki PPD ortalama değeri 5.87 ± 7.25 mm olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p < 0.001). Hastaların tüberkülin deri testi cut-of değerleri 5 ve 10 mm kabul edildiğinde hastalığın aktif ve inaktif döneminlerinde PPD değerlerinde her iki kutof değerlerinde de istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p< 0.001). Hastalığın inaktif döneminde bakılan PPD ile trikofitin deri testleri arasında uyum saptanırken (p < 0.05) hastalığın inaktif döneminde bakılan PPD ile kandidin deri testleri arasında korelasyon saptanmadı. Hastalığın aktif ve inaktif dönemlerinde bakılan lenfosit sayısı aktif döneminde anlamlı şekilde düşük bulunmuştur (p= 0.001). Sonuç olarak; çalışmamızda hastalığın aktif ve inaktif dönemlerinde bakılan tüberkülin deri testleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır. Hastalığın inaktif döneminde tüberkülin deri testlerinin pozitifliğinin artması; hastalığın aktivitesi ile ilişkili olabileceği gibi, Türkiye gibi tüberküloz prevelansmın yüksek olduğu ülkelerde yeni enfeksiyon temasına da bağlı olabileceği düşünülmektedir. Sadece inaktif dönemde bakılan diğer GAD testlerinde ise kandidin ile PPD arasında uyum saptanmazken trikofitin ile PPD arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. GAD reaksiyonlarında kullanılan parametrelerin hepsinin aynı hastada benzer şekilde azalmamış olması, GAD reaksiyonlarının tümden değil bazı antijenlere karşı selektif olarak azaldığım düşündürmektedir. -44-
Özet (Çeviri)
8. SUMMARY Depression of delayed hypersensitivity skin tests and accumulation of Thl lymphocytes in the infillamatory regions are common immunological changes in sarcoidosis. The mechanism of cutaneous anergy can be explained with the accumulation of Thl lymphocytes in infillamatory regions and decrease number of T lymphocytes in peripheral blood. In clinical approach, we need to reliable and easy parameters to differentiate active and inactive periods of sarcoidosis. The aim of this study is to evaluate the changes of tuberculin skin tests during the course of active and inactive periods in sarcoidosis patients. Depression of delayed hypersensitivity skin tests (DHT) may be related to active period of the disease. Tuberculin positivity can be explained with the inactivation of the disease or exposure of patient with tuberculosis bacille especially in countries with high prevalence of tuberculosis. For this reason, we want to evaluate the correlation of tuberculin skin test with other DHT's (candidine, trichophyton). Serum total and differential lymphocyte count and the serum ACE, calcium and liver function tests were evaluated both in the active and inactive periods of sarcoidosis patients. The mean diameter of the tuberculin skin tests was lower in the active periods than in the inactive periods (p: 0.001). At different cut-off induration of PPD (5 or 10 mm); the result wasn't changed. There was a correlation between PPD and trichophytin skin tests in the inactive periods of sarcoidosis (p< 0.05) but there wasn't any correlation between PPD and candidine skin tests in the inactive periods of sarcoidosis. A low lymphocyte count was detected more frequently in the active period than the inactive period (p: 0.001). In conclusion, The mean diameter of the tuberculin skin tests was lower in the active periods than in the inactive periods (p: 0.001). The increase of tuberculin skin tests in the inactive period of disease may be explained with inactivation of the disease or exposure of patient with tuberculosis bacille especially in countries with high prevalence of tuberculosis. There was a correlation between PPD and trichophytin skin tests in the inactive periods of sarcoidosis but there wasn't any correlation between PPD and candidine skin tests in the inactive periods of sarcoidosis. This result can be explained with the selective depression of DHT's for each antigens in sarcoidosis patients. -45-
Benzer Tezler
- Sarkoidozlu hastaların izleminde inflamatuar belirteçlerin önemi
The importance of inflamatory markers in pati̇ents with sarcoidosis
SİNEM GÜNGÖR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Göğüs Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEYNEP FERHAN ÖZŞEKER
- Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi göğüs hastalıkları anabilim dalı polikliğine başvuran interstisyel akciğer hastalıklarının etiyolojik değerlendirilmesi
Etiological evaluation of interstitial lung diseases appliedto the polyclinic of chest diseases department of DicleUniversity Faculty of Medicine
RÜMEYSA ŞEKER AKTAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs HastalıklarıDicle ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDURRAHMAN ŞENYİĞİT
- İnterstisyel akciğer hastalıklarında serum periostin düzeyinin hastalığın ağırlığı ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of serum periostin levels and relationship for disease severity in interstitials lung diseases
SERPİL ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜNGÖR ÇAMSARI
- Eritema nodosum tanılı çocuk hastaların retrospektif değerlendirilmesi
A retrospective analysis of pediatric patients with diagnosis of erythema nodosum
TAYYİBE SEVER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEVİN HATİPOĞLU