Pediyatrik böbrek transplantasyonlarında akut ve kronik rejeksiyonlarda ICAM-1 gen polimorfizminin rolü
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 158126
- Danışmanlar: PROF. DR. CANER KABASAKAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 170
Özet
Renal Tx'da, greft yaşamı birçok immünolojik ve immünolojik olmayan faktörlerin etkisi altındadır. Akut ve kronik rejeksiyonlar sırasında kan düzeylerinde belirgin artış saptanan ICAM-1 molekülü de artık immünolojik faktörler arasındaki önemli yerini almıştır. Bu molekülün genetik yapısında oluşan değişikliklerin ve bu değişiklerin getirdiği sonuçların, greft yaşamına olan yansımalarının aydınlatılmasının, greft rejeksiyonunu önlemede önemli yararlar sağlayabileceği düşünülmektedir. Amaç: Bu çalışmada, pediatrik renal transplantasyonda alıcı ve donöre ait ICAM-I gen polimorfizmlerinin belirlenmesi ve bu varyantların akut ve kronik rejeksiyonlar üzerine etkilerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Olgular ve Yöntem: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Organ Nakli ve Transplantasyon Merkezi' nde, 1989-2003 yıllan arasında böbrek nakli yapılan ve Tx'dan itibaren en az 6 aylık dönem izlenmiş olan 55 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Bu hastaların Tx dosyaları akut ve kronik rejeksiyona etki eden faktörler göz önüne alınarak klinik ve laboratuvar olarak değerlendirilmiştir. Hastalardan (l.grup), vericilerinden ve kontrol grubundan (2.grup) alman kan örneklerinden ICAM-1 gen polimorfizminin moleküler analizi yapılmıştır. Sonuçlar: Çalışmaya dahil edilen 1. gruptaki böbrek nakli yapılan olguların 31 'i kız (%56.4), 24'ü erkek (%43.6) olup yaş ortalaması 15.77 ± 4.77 yıl, yaş dağılımı 4-25 yıl olarak saptanmıştır. 2. Grup, yani kontrol grubu olarak alınan sağlıklı 100 hastadan 62'si kız (%6 ), 38'i erkek (%38) ve yaş ortalamaları 27.9 ± 6.37 (18-47) yıl olarak belirlenmiş, hastaların ortalama izlem süresi 3.31 + 2.9 yıl olarak bulunmuştur. 115Hastaların ortalama tanı yaşları; 7.59 ± 4.29 yıl (0-17yıl), KBY yaşlan; ortalama 9.7 ± 3.88 yıl (0-18yıl) ve Tx yaşları; ortalama 12.53 ± 4 yıl (3-23yıl) olarak saptanmıştır. Böbrek nakli öncesinde 24 (%43.7) olguya periton diyalizi, 30 (%54.5) olguya hemodiyaliz ve 1 (%1.8) olguya preemptiv nakil uygulanmıştır. Olguların Tx'a kadar olan ortalama diyaliz süreleri 2.14 ± 1.43 yıl olarak belirlenmiştir. KBY etyolojisi yönünden olgular değerlendirildiğinde; 16 (%29.1) olgu VUR, 11 (%20) olgu kronik pyelonefrit, 9 (%16.4) olgu FSGS, 5 (%9.1) olgu MPGN, 2 (%3.6) olgu IgA nefropatisi, 2 (%3.6) olgu kronik GN, 2 olgu(%3.6) kronik interstisyel nefrit olarak saptandı. Konjenital renal anomaliler, nefrolithiazis, FMF-amiloidoz, Alport sendromu, konjenital nefrotik sendrom, membranöz GN, RTA ve PAN; l'er (%1.8) olguda etyolojik neden olarak görülmüştür. Olguların 13'ünde (%23.6) AR, 7'sinde (%12.7) KR gözlenmiştir. Çalışmada vericilerin 23'ü (% 41.8) canlı, 32'si(% 58.2) kadavradan nakildir. Hastalar akut ve kronik rejeksiyona etki eden immünolojik olmayan faktörler açısından incelendiğinde, alıcının Tx yaşı, Tx öncesi uygulanan diyaliz süresi, primer hastalık, verici (donör) özellikleri, Post-Tx hiperlipiderni, Post-Tx HT, Post-Tx geçirilen İYE, bakteriyemi, gecikmiş greft fonksiyonu, rekürren - de novo hastalık ile rejeksiyonlar arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır. Soğuk iskemi süresinin 24 saatin üzerinde olmasının, klasik literatürde de belirtildiği gibi AR riskini anlamlı oranda arttırdığı saptanmış; uzun soğuk iskemi süresinin anlamlı olmamakla beraber, KR gelişimini de kolaylaştırdığı bulunmuştur. Anti hipertansif tedavi gereksinimi olan Pre-Tx HT'u olan olguların, KR gelişimi için belirgin derecede risk taşıdıkları görülmüştür. Çalışmada, CMV infeksiyonunun AR riskini, HCV infeksiyonunun da KR riskini arttırdığı bulunmuştur. Rejeksiyonlara etkili immünolojik faktörlerden; kan transfüzyonlan, HLA-DR uyumu, Post-Tx erken CMV infeksiyonu geçirme ile AR ya da KR gelişimi arasında bir ilişki saptanmamıştır. İlk 1 ay içerisinde geçirilen, özellikle vasküler AR ataklarının KR gelişimi için risk faktörü olduğu gözlenmiştir. 116Post-Tx immünosüpresif tedavi protokollerinde CyA içeren protokoller KR gelişiminde etkili bulunurken, FK-506 içeren protokollerin olguları KR'dan anlamlı olarak koruduğu görülmüş; ancak bu bulgunun, FK-506'nın yeni protokollerde CyA'nın yerine geçmesi sonucunda, KR görülme olasılığı daha fazla olan eski olguların CyA grubunda toplanmasının sonucu olabileceği düşünülmüştür. Hasta ve kontrol gruplarının ICAM-1 genotip dağılımı, toplumla uyumlu bulunmuş, ICAM-1 genotİpinin AR ve KR üzerine etkisi gözlenmemiştir. Allel dağılımının da her iki grup arasında farklı olmadığı, ancak, G allel varlığının istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte AR ve KR riskini azalttığı izlenimi alınmıştır. Ayrıca, ICAM-1 gen polimorfizminin rejeksiyona etkili faktörler üzerine de bir etkisi görülmemiştir. Sonuç olarak, transplantasyonların en önemli komplikasyonu olan akut ve kronik rejeksiyonun oluşumunda çok önemli görevleri olan ICAM-1 molekülünün moleküler ve genetik yapısının rejeksiyonlara etkisinin tam olarak ortaya konması, hem hasta hem de klinisyen için çok zorlu olan transplantasyon sürecinde yeni ufuklar açacaktır. ICAM-1 gen polimorfizminin rejeksiyonlar üzerine etkisinin, geniş gruplar üzerinde yapılacak yeni çalışmalarla ortaya konabileceği düşünülmektedir. 117
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Pediatrik böbrek transplantasyonlarındaki rejeksiyonlarda fas/fas L. gen polimorfizminin rolü
Başlık çevirisi yok
PELİN ERTAN KARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVGİ MİR
- Vezikoüreteral reflü nedeniyle üreteroneosistostomi yapılan hastalarımızda ekstravezikal ve intravezikal yaklaşımla reflü onarımının sonuçlarının karşılaştırılması
Comparison of the results of reflux repair with extravesical and intravesical approaches in our patients who underwent ureteroneocystostomy due to vesicoureteral reflux
ESRA KARAKAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATMA SARAÇ
- Çocuk Nefroloji ünitesinde 2002 -2007 yılları arasında tanı almış kronik böbrek hastalarının değerlendirilmesi
Evaluation of the chronic kidney disease patients diagnosed between 2002-2007 in pediatric nephrology department
EREN SAĞIROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
NefrolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KENAN BEK
- Çocuk nefroloji kliniğinde 2008-2013 yılları arasında kronik böbrek hastalığı ile izlenen hastaların değerlendirilmesi
Evaluation of patients followed with chronic renal disease between 2008-2013 in pediatric nephrology clinic
BESTE KİPÇAK YÜZBAŞI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM AYDOĞ
- Çocuk nefroloji B.D polikliniğimizde izlediğimiz böbrek nakli hastalarında everolimus deneyimimizin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of everolimus experience in renal transplantation patients at department of pediatric nephrology outpatients
BURCU MENEKŞE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBursa Uludağ ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN DÖNMEZ