Geri Dön

Selvi polen duyarlılığı ve klinik etkileri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 171261
  2. Yazar: RAMAZAN ERSOY
  3. Danışmanlar: DOÇ.DR. AYTÜL SİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Allerji ve İmmünoloji, Allergy and Immunology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2005
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 46

Özet

VII. ÖZET Alerjik rinit, nazal mukozanın IgE aracılığıyla gelişen enflamatuvar bir hastalığıdır. Başlıca semptomları; burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma ve burunda kaşıntıdır. Alerjik rinit tüm dünyada oldukça yaygın görülen bir hastalıktır. Hayatı tehdit eden bir hastalık olmamakla birlikte yaşam kalitesini bozması, okul ve iş devamını olumsuz etkilemesi açısından önem taşımaktadır. Son yıllarda alerjik enflamasyonun tek bir hedef organı değil, tüm solunum sistemini içine alan bir klinik tablo şeklinde seyrettiği görüşü giderek yaygınlık kazanmakta ve“ birleşik hava yolları”kavramı kabul görmektedir. Alerjik rinitin en klasik sınıflaması; mevsimsel, yıl boyu ve mesleksel rinit olarak bilinmektedir. Mevsimsel ve yıl boyu ayırımı alerjene maruz kalınan zaman dilimi esas alınarak yapılan bir sınıflandırmadır. MAR, polenler ve mantar sporları gibi dış ortam alerjenlerinin, yıl boyu alerjik rinite ise ev tozu akarları, hamamböceği, küf mantar sporları ve ev hayvanlarından kaynaklanan alerjenler gibi iç ortam alerjenlerinin neden olduğu kabul edilmektedir. Polenlerin alerjiye neden olabilmesi için çevrede yaygın olarak bulunmalı, konsantrasyonu çok olmalı, çapları 35 mikrondan küçük, kuru, ve yuvarlak biçimde olmalı, rüzgarlarla uzak mesafelere taşınabilmeli, antijenik gücünün fazla.olması gereklidir. Genetik faktörler, hava kirliliği, sigara, ve viral enfeksiyonlar gibi birçok ekstrensek faktör bu alerjenlerin immun sistem tarafından tanınmasına katkıda bulunur. Hava kirliliğinin giderek artması, sigara içilmesi, ozon, sülfür ve azot oksitlerin solunum yolu epitelinde yaptığı hasarlar daha çok alerjenin immün sistemle karşılaşmasına neden olmaktadır. Alerjik rinit tanısından deri prick testi büyük önem taşımaktadır. Fakat kesin tanı koymada tek başına yeterli değildir, özellikle çok sayıda alerjene karşı cilt testi pozitifliği gösteren kişinin hastalığında hangi alerjenin rol alıp almadığı göstermek için o polenin ekstratı ile NPT yapılması uygun olur. Akdeniz havzasında yaygın olarak bulunan Cupresseceae türü ağaçların polenlerine karşı oluşan kışın görülen alerjik rinit nedenleri arasında selvi polen alerjisi son yıllarda özellikle güney avrupa ülkelerinde hızlı bir artış gösterdiği birçok yayında gösterilmiştir. Ege bölgesinde yer alan İzmir'in doğal bitki florası içinde özellikle park ve bahçelerde yaygın olarak cupressus sempervirens türü ağaçlar 39-bulunmaktadır. İzmir'de Kasım 1998 ve Ekim 1999 tarihleri arasındaki yapılan ölçümlerde cupressaceae/ Taxaceae türünün atmosferde yüksek konsantrasyonda bulunduğu fakat polen alerjik derecesinin düşük olduğu gösterilmiştir(39). Havadaki toplam polen miktarını oluşturan ağaçlar arasında 4' üncü sırada yer almaktadır. Selvigiller bütün yıl polenisazyon yapmalarına rağmen cup arizonica avrupada ekim ayından itibaren polenisazyonu başlar ve giderek artar şubat veya mart ayında polenisazyonu biter. Cup sempervirens ise avrupada ocakta polenisazyona başlar nisanda polenisazyonu biter. Izmirde Kasım 1998 ve Ekim 1999 tarihleri arasındaki yapılan ölçümlerde cupressaceae/ Taxaceae türünün polenisazyonunun ocak ayında düşük seviyelerde olduğu şubat ayından itibaren arttığı ve mart ayında yükselerek nisan mayıs aylarında en yüksek seviyelere ulaştığı ağustosa kadar azalarak devam ettiği görülmüştür. Avrupada yapılan yayınlarda selvi polen alerjisinin ülkelere ve bölgelere göre değişmesine rağmen % 10 - 20 arasında değişmektedir. Avrupa'nın bazı bölgelerinde % 30 kadar çıkmaktadır. Epidemiyolojik bilgiler selvi polen duyarlılığının yıllar içinde artacağını göstermektedir. Yaptığımız çalışmada alerjik rinit ve/veya astım şikayetleri ile kliniğimizi başvuran 455 hastada, cup sempervirens ekstresi ile yapılan deri prick testin sonuçlarına göre % 12.5 selvi (cup sempervirens ) polen duyarlılığı saptanmıştır. Bu hastalarda sadece bir tanesi selvi polenine karşı monosensitif olarak saptandı. Hastaların geriye kalanında selvi poleni duyarlılığı yanında ağaç polenleri, ot polenleri, yabani ot polenlerine karşı duyarlı olduğu saptandı. Cup sempervirens poleni duyarlığı avrupadaki ülkelerde görülenlere benzer bulunmuştur fakat hastaların çoğu polisensitize olduğu için alerjik rinit veya astım semptomlarından cup sempervirens poleni sorumlu olduğu söylenemez. Özellikle cup sempervirens polen ekstratı ile yapılan nasal provakasyon testinde hastalarda hiçbir semptom ve rinometrik değişiklik oluşmamıştır. Bu polisensitize olan hastaların duyarlı oldukları zeytin veya ot polen karışımları ile yapılan nazal provakasyon testi sonuçlarına bakıldığında selvi ve/veya ardıç deri prick testi pozitif ve zeytin poleni deri prick pozitif 6 hastanın 5' inde zeytin poleni ekstratı ile yapılan nazal provakasyon testi pozitif saptandı, selvi ve/veya ardıç deri prick pozitif ve ot polen deri prick pozitif 1 1 hastanın T sinde ot polen karışımı ekstratı ile yapılan nazal provakasyon pozitif saptandı. Bizim çalışmamızda selvi 40-polen duyarlılığı olan hastalarda semptomların selvi poleninden çok diğer polenlerle ilişkili olabileceğini desteklemektedir. Sonuç olarak deri prick ve rast sonuçlarına göre cupressus sempervirens duyarlılığı olan hastalara cupressus sempervirens ekstratı ile yapılan nazal provakasyon testleri negatif bulunduğu için izmir bölgesinde cupressus sempervirens polenleri mevsimsel alerjik rinit semptomları oluşturmamaktadır. Fakat bu konuda kesin bir yargıya varmak için her yıl İzmir bölgesinin polen haritasının düzenlenmesi ve daha fazla kişiyle yapılmış çalışmalara gerek vardır. -41

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. İstanbul'daki Akdeniz Servisi (Cupressus sempervirens L.) ve Sabin Ardıcı (Juniperus sabina L.) polenlerinin alerjenik proteinleri

    Allergenic proteins of Mediterranean Cypress (Cupressus sempervirens L.) and Sabin Juniper (Juniperus sabina L.) pollens in İstanbul

    ŞAHİN TAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Allerji ve İmmünolojiİstanbul Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİNE ŞEKÜRE NAZLI ARDA

    DOÇ. DR. ASLI GELİNCİK

  2. Türkiye'deki Ziziphora L. türleri üzerinde morfolojik ve anatomik çalışmalar

    Morphological and anatomical studies on Ziziphora L. species in Turkey

    SELAMİ SELVİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    BiyolojiBalıkesir Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH SATIL

  3. Lokal endemik Trigonella coerulescens subsp. ayvalikensis (Fabaceae) taksonu üzerinde mikromorfolojik, anatomik ve sitotoksik araştırmalar

    Micromorphological, anatomical and cytotoxic studies on the local endemic Trigonella coerulescens subsp. ayvalikensis (Fabaceae) taxon

    SELİN KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyolojiBalıkesir Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELAMİ SELVİ

    DOÇ. DR. SÜMEYYE AYDOGAN TÜRKOĞLU

  4. Servi polenlerinde tanımlanmış alerjenik pektat liyazın biyoteknolojik üretimi

    Biotechnological production of allergenic pectate lyase identified in cypress pollens

    NARMİN MİZAMAMMADLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİNE ŞEKÜRE NAZLI ARDA

  5. Investigating the effects of micro arc oxidation (MAO) process on thermal and elevated temperature mechanical properties of AZ91 MG alloy

    AZ91 MG alaşımlarının termal ve yüksek sıcaklık mekanik özelliklerine mikro ark oksidasyon (MAO) prosesinin etkilerinin incelenmesi

    EKİN SELVİ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Metalurji Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT BAYDOĞAN