Geri Dön

Uzun etkili β-agonist ve kortikosteroid kullanan astımlı hastalarda tükürük akış hızı, tükürük sekretuvar IgA düzeyi ve ağız sağlığı değişiklikleri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 171786
  2. Yazar: ÇİĞDEM SAĞ TAŞDÖVEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FEHİM YAŞAR ANLAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Asthma, oral health, secretory IgA, saliva
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 47

Özet

Astım, hava yollarının kronik inflamatuvar bir hastalığıdır. Astım, çocuklar arasında yaygın görülen bir hastalık olduğu halde, astım ve tedavisinin ağız sağlığı üzerindeki etkilerini araştıran ve çoğu İskandinav ülkelerinde yapılmış olan çok az sayıda çalışma vardır. Bazı otörlere göre astımlı hastalarda çürük prevalansında artış görülmezken, bazılarına göre artış görülür. Bir görüşe göre, çürük prevalansındaki artışın nedeni, tükürük akış hızında azalmaya neden olan [32_agonistlerin uzun süreli kullanımıdır. P2_agonist kullanan astım hastalarında tükürük akış hızı ve IgA düzeylerinin azaldığı bilinmektedir. Steroidlerle kısa etkili (32-agonistlerin beraber kullanımının, tükürük akışı hızını azalttığı ve gingivitis insidansını arttırdığı gösterilmiştir. Gingivitisin, tükürük akış hızındaki azalmadan dolayı meydana geldiği düşünülmektedir. Bu tez çalışmasında, orta persistan allerjik astım tanısı ile uzun etkili P2_agonist (salmeterol) - kortikosteroid (flutikazon propiyonat) kombinasyonu inhaler bir ilaç tedavisi (seretide®) başlanan çocuklarda tedavinin başlangıcında ve tedaviye başlandıktan bir ay sonra tükürük akış hızı, tükürük sekretuvar IgA düzeyi ve ağız sağlığını değerlendirerek tedavinin olası yan etkilerini araştırmak amaçlandı. Çalışma, Temmuz 2004-Temmuz 2005 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim dalında yürütüldü. Çalışmaya, orta persistan astım tanısıyla takip edilen ve deri testlerinde ev tozu akarlarına karşı allerji saptanan yaşları 142 ± 44,5 (84-207) ay arasında değişen 15 hasta alındı. Hastaların 8'i kız (% 53.3), 7'si erkekti (%46.7). Son üç ay içerisinde kısa etkili P2_agonist dışında herhangi bir ilaç tedavisi alan ve ağız solunumu yapan hastalar çalışmaya alınmadı. Orta persistan astım tanısıyla takip edilmekte olan ve semptom tarif eden hastalara salmeterol-flutikazon propiyonat / (seretide ) başlanmadan önce ve başlandıktan bir ay sonra, tükürük akış hızı ve tükürük sekretuvar IgA düzeyi ölçüldü; Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalında tüm değerlendirmeler aynı hekim tarafından yapılarak gingiva indeksi, plak indeksi ve periodontal cep derinliği kaydedildi. Tedavi öncesi ve tedaviden bir ay sonraki değerler karşılaştırıldığında sekretuvar IgA, gingival indeks, plak indeksi ve cep derinlikleri arasında anlamlı fark VIIgörülmezken, tükürük akış hızında ise, tedavi sonrası değerlerde istatistiksel olarak anlamlı azalma görüldü (p=0.015). Tükürük akış hızında görülen azalmadan sonra periodontal indekslerde değişiklik görülmemesinde, dişlerin lingual yüzleri için dil hareketlerinin temizleyici bir faktör olarak etkili olabileceği düşünülerek, sadece bukkal yüzler için indeksler tekrar hesaplandığında gingival indekslerde anlamlı değişiklik görülmedi, ancak plak indekslerinde anlamlı bir artış gözlendi (p=0,001). Sonuç olarak; p^.adrenoseptör agonist ve kortikosteroid tedavisi gören astım hastalarında tükürük akış hızında azalma, plak indekslerinde artma bekleneceğinden ve bunun çürük riskini arttıracağından dolayı, bu hastaların ağız sağlığına özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir.Anahatar Kelimeler: Astım, ağız sağlığı, sekretuvar IgA, tükürük

Özet (Çeviri)

Asthma is a chronic inflammatory disease of the bronchial airways. Despite the fact that asthma is a widespread disease among children, studies investigating the impacts of asthma and its treatment over the oral health are quite a few and mainly done in Scandinavian countries. According to some authors, an increase in the prevalence of dental caries is not being observed among asthma patients, whereas for some there is. One argument states that the increase in the prevalence of dental caries is the sustaining use of the P2-agonists which cause a decrease in the flow rate of the saliva. It is known that the flow rate and IgA levels of saliva decrease for asthma patients who use fL-agonists. It has been revealed that the combined usage of steroids and short acting (32-agonists reduces the saliva flow rate and increases the occurrence of gingivitis. It is being assumed that the occurrence of gingivitis emanates due to the reduction of the saliva flow rate. The objective of this thesis was to investigate the probable side effects of the medical treatment, applied on children who had been diagnosed with a moderate persistent allergic asthma and were going through long acting P2-agonist (salmeterol) - corticosteroid (fluticasone propionate) combination inhaler medical treatment (seretide®), by evaluating one month after the start of treatment the saliva flow rate, saliva secretory IgA level and oral health. The study has been accomplished between July 2004 and July 2005 at the Medical School of Ondokuz Mayıs University, Department of Pediatric Allergy. 15 moderate persistant asthma patients, aged between 142 ± 44,5 (84-207) months and whose skin tests resulted with a diagnosis of allergy against house mites have been taken into the study. 8 of the patients were girls (53,3 %) and 7 were boys (46,7 %). Patients who had used a medication other than short acting p2-agonists and were making mouthbreathing have not been incorporated to the study. The saliva flow rate and saliva secretory IgA levels have been measured prior to salmeterol - fluticasone propionate (seretide®) and one month after the treatment on patients who were being followed up with a moderate.persistent asthma diagnosis and showing the symptoms; the evaluations have been made by the same dentist at the Dental School of Ondokuz IXMayıs University, Department of Periodontology by recording gingivitis index, plaque index and periodontal pocket depth. Although the comparison of values, prior to the cure and one month after, did not show a rational discrepancy for the secretory IgA, gingivitis index, plaque index and pocket depth; a statistically valid decrease has been observed on the values of the saliva flow rate after the treatment (p=0.0I5). Based on the assumption that the tongue movement might have a cleaning effect on the lingual surfaces of the teeth and hence a change has not been observed on the periodontal indices although a decrease has been observed in the saliva flow rate, the indices have been calculated again this time for the buccal surfaces only. As a result a statistically valid change has not been observed in the gingival indices whereas a statistically valid increase has been observed in the plaque indices (p=0,001). As a result; based on the fact that a decrease in saliva flow rate and an increase in plaque index which will increase the risk of dental caries is expected, special attention has to be shown on the oral health of asthma patients who are being treated with P2-adrenoceptor agonists and corticosteroids.

Benzer Tezler

  1. Some epidemiological features of chronicobstructive airway disease

    Kronik obstruktif akciğer hastalığı olanlarda risk faktörlerinin ve eğitim durumunun belirlenmesi

    NİBAL YOUSEF HASAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2007

    Eczacılık ve FarmakolojiAlexandria University

    Klinik Eczacılık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AMRO AL-ASTAL

  2. Tip 2 diyabetik hastalarda GLP-1 agonist tedavisinin serum betatrofin üzerine etkisinin insülin ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi

    The effect of GLP-1 agonist treatment on serum betatrophine levels and comparision with insülin treatment in TYPE 2 diabetes mellitus patients

    YAĞMUR ÇAKMAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKocaeli Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLHAN TARKUN

  3. Uzun süreli açlık modeli uygulanmış nöron hücrelerinde, diyabetes mellitus (DM) tedavisinde kullanılan peroksizom proliferatör aktive edilmiş reseptör gamma (PPARᵧ) agonistinin etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of peroxisome proliferator-activated receptor gamma (PPARᵧ) agonist used in the treatment of diabetes mellitus (DM) on prolonged fasting model applied neuron cultures

    ARZU PINARBAŞI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyokimyaAcıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi

    Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FEHİME AKSUNGAR

  4. P2x7 reseptörünün beyin elektriksel aktivitesi ve beyin kan akımına olan etkilerınin araştırılması

    Investigation of the effects of the p2x7 receptor on brain electrical activity and brain blood flow

    EMRE TANCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Fizyolojiİstanbul Medipol Üniversitesi

    Sinir Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERTUĞRUL KILIÇ

  5. Investigation of glucose metabolism on helicobacter-activated B cells

    Helicobacter-aktive B hücrelerinde glikoz metabolizmasının incelenmesi

    IŞILAY AKDAĞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Allerji ve İmmünolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYÇA SAYI YAZGAN