Geri Dön

Peptik ülserlerde billroth II. tipi rezeksiyonun mide asiditesine etkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 174148
  2. Yazar: MUSTAFA GÜLMEN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. NECATİ KÖLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1974
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: GATA
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

- 51 - A SHAX, bu durumun açıklamasını şöyle yapmaktadır» Subtotal gast- îktominin mide salgısını fazlarına etkisinden başka, ayrıca mide ıkoza epitelinde ameliyat sonu gastrite bağlı olarak yer alan ?ogressif atrofiden doğduğunu öne sürmüştür » Parietal hücreler Lter, epitel hücreleri müküs hücrelerine çevrilir* Buna özellik- ; mideye aafra^n geri tepmesi neden olur (Ş8,67)“ Gastrektomilerden sonra hastaların izlenmesinde özellikle saf» ıkesesi ve safra yolları hastalıklarının oluştuğu yazılmaktadır L9”21,27,28)o FLETCHER ve arkadaşları bunu, asid kimusun duodenuma geçme- »si ve kol es is t okînin serbest leşme s inin azalması ^ safra kesesi 5 safra yollarında : oluşan atoniye bağlamaktadırlar (2?) o !?? Duodenal ülserli hastalarda bazal salgı ve uyarımlı salgının 9 Lde ülserli hastalardan yüksek olduğu, özellikle erkeklerde ka mlara oranla daha yüksek düzeyde bulunduğu belirtilmektedir (29 » ?,58,66)o Buodenel ülserli hastalarda Pentegastrin uyarımından sonra ızal salgıya oranla % $8 gibi bir asid salgı artması görüldüğü, 3 zeks iyonlardan sonra ise asid salgısında önemli derecede azal- \ olduğu gösterilmiştir,, (32,58,66)* Kendi çalışmamızla pentagastrin enjeksiyonlarından sonra ba lla oranla % ?6,5 gibi.bir artış olduğu, rezeksiyon ve BILLROTH II Lpi anostomozdan sonra lise % 70-80 oranında asid salgısında azal- 6 geliştiği ve P küçük 0,001 olduğu görüldü* Bulduğumuz değerle^ ilkaynak verilerine uymaktadır o Erken amel iyat sonu kontrollerde bazal salgı incelemesinde % 36,3 hastanın aasidite gösterdiği, geç. Bmeliyat sonu devrede ise % 28, 9« hastada lasidite bulunmuştur» İrken ameliyat sonu değerlendirmelerde pen- igaş|rin uyaı^mlı -denelerinde ise amasidite görülmedi o- 52 - Hastalarımızın Hiç birisinde (Anemi, kilo kaybı, Dumping)re- aksiyona bağlı yakınmalar yoktu o Olgularımızda (Stump açılması, kanama, enfeksiyon gibi) komp- Lkasyonla karşılaşılmadı o Hastalarımızın kan gruplarına göre durumu : 0 Rh (+) ocoo,6j4393 A[m (*) AERhU) BRh (-) H& (+) 0$h (-) Afih (-) AERh (-) Bu bulgularımızla kabaklarda verilen değerlerin doğrulu-» ı görüldüo O Eh (*) kan grubundaki kişelerin diğer kan grubunda- L kişilere oranla 2,23 kez daha çok duodenal ülsere yakalanma Lasılığı vardır o Bu kaynak bilgilerinin ışığı altında yaptığımız çalışmada ini» 6 asit salgısının pep tik ülser oluşumunda ne derece etken oldur ı ve bu ölçülerde biiörth II tipi rezeksiyonundan sonra oluşan; *ği sikliklerin ülser di ate zinin kontrolunda rol oynayıp oynamadı- l tartışılması gereken konudur* EHBES1 AS î D : Karşılaştırma gurubunda serbest asid 1©37 +,0,81 mEq, BILLROTH [ tipi re z eksi yon yapılan hastalarda ameliyat önceki dönemde ise srbest asid 6,57 + 1,6 mEq/ bulunduo Gerek karşılaştırma grubu îrekse duodenal ülserli hasta gruplarındaki bu bulgular grilerine yakındı*

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Mide-duodenum Ülserlerinin Tedavisinde Billroth I tipi Gastroduodenostominin Yeri

    The Role of Billroth I Type Gastroduodenostomy in the Treatment of Gastric-Duodenal Ulcers

    MEHMET SAİT ÖZSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Genel CerrahiSağlık Bakanlığı

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DR. ARSLAN KAYGUSUZ

  2. Peptik ülserlerde, mide asidi ile vagus çapı arasındaki ilişki

    Başlık çevirisi yok

    İSMET KORUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1976

    GastroenterolojiGATA

    PROF.DR. NECATİ KÖLAN

  3. Peptik ülserlerde serum gastrin düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    HÜSEYİN USLUSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1990

    GastroenterolojiDicle Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİL B. DEĞERTEKİN

  4. Centaurea solstitialis L. ssp. solstitialis bitkisinin antiülserojenik aktivitesi üzerinde çalışmalar

    Studies on the antiulcerogenic effect of centaurea solstitialis L. spp. solstitalis

    İLHAN GÜRBÜZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Eczacılık ve FarmakolojiGazi Üniversitesi

    Farmakognozi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA

  5. Ratlarda yara iyileşmesine Ranitidin ve Omeprazol'ün etkileri (deneysel çalışma)

    The Effects of Ranitidin and Omeprazol on wound helling on rats

    M. RECEP PEKCİCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Genel CerrahiAnkara Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ERCÜMENT KUTERDEM