Ratlarda yara iyileşmesine Ranitidin ve Omeprazol'ün etkileri (deneysel çalışma)
The Effects of Ranitidin and Omeprazol on wound helling on rats
- Tez No: 99418
- Danışmanlar: PROF.DR. ERCÜMENT KUTERDEM
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 48
Özet
ÖZET Yara iyileşmesi uzun yıllardan beri pek çok bilim dalının ilgi alanına girmiş ve üzerinde pek çok araştırma yapılmış bir olaydır. Fizyopatolojisinin bugün bile tam olarak anlaşılmamış olması popülaritesini korumasına neden olmuştur. Bu çalışmanın planlanması sırasında incelediğimiz kaynakların hepsinde ortak olan nokta yara iyileşmesinde mast hücrelerinin tüm fazlarda etkili oldukları ve bu etkilerini salgıladıkları faktör ve sitokinler aracılığı ile gerçekleştirdikleri idi. Bu sitokinlerden biri olan histaminin yara iyileşmesine etkisi de incelenmiş ve yara iyileşmesini hızlandırdığı gösterilmişti. Literatürde rastladığımız ve H2 reseptör blokerlerinin yara iyileşmesine etkilerini araştıran çalışmalarda ise aynı homojenlik yoktu. Bir kısım çalışmalar bu ilaçların yara iyileşmesine olumlu etki yaptığını belirtirken (37,68,73,82) çoğunluğu ise olumsuz etkilediklerini belirtiyordu ( 28,31,32,33,34,35). Çalışmaların çoğunluğu simetidin ile yapılan çalışmalardı. Ayrıca yara iyileşmesi modeli olarak deri ya da in vitro hücre kültürleri kullanılmıştı. Bu yüzden barsak iyileşmesine olan etkilerle ilgili karşılaştırmalar daha çok yoruma dayanmıştır. Omeprazolle yapılan çalışmaların peptik ülserlerle sınırlı olması ve başka dokulara olan etkilerinin incelenmemesi de bu ilacı verdiğimiz gruplara ait sonuçları yorumlamamızı güçleştirmiştir. Yara iyileşme sürecinde kollajenizasyon, yaralı dokuda sağlamlığı belirleyen en önemli etkendir. Kollajen fibroblastlardan ve farklılaşan düz kas hücrelerinden salınır. Vücutta normal şartlarda yapım ve yıkımı dengededir. Ancak bir yaralanma durumunda kollajen döngüsü hızlanır ve yapım da yıkım da artar. Yaralanmanın ilk günlerinde döngü yıkım lehinedir. Daha sonra yapım artar ve yaralı doku sağlamlığını kazanmaya başlar. Bunu değerlendirmek için çalışmamız üç ve yedi günlük alt gruplarda gerçekleştirildi. Çalışmamızda biri kontrol grubu olmak üzere üç grup kullanıldı. H2 reseptör blokeri olarak ranitidin ve proton pompa inhibitörü olarak omeprazol kullanıldı. Çalışmada hem mekanik hem de biyokimyasal ve histopatolojik ölçümler gerçekleştirildi. Daha önce yapılmış çalışmalardan en büyük farkı ilaç etkilerinin aynı anda hem barsak hem de fasyada incelenmesi olan çalışma sonunda literatürle uyumlu olarak, her dokuda iyileşmenin temel özelliklerinin aynı olmasına rağmen sürecin farklı olduğunu gördük. 40Sonuçlarımız genel hatları ile erken evrede özellikle barsaklarda iyileşmenin en önemli parametresi olan kollajenizasyonun yeterli olmadığını ve ilk haftada yapımın artarak mekanik dayanıklılığı arttırdığını göstermektedir. Tüm gruplarda yedi günlük alt grupların barsak hidroksiprolin seviyelerinin daha yüksek olması ve barsak patlama basınçlarının da buna eşlik etmesi bu açıdan önemlidir. Fakat, gerek kontrol grubunda ve gerekse ilaç verilen gruplarda yedinci günlerde hem mekanik ölçümler olan kopma ve patlama basınçlarının artmış olması hem de özellikle barsaklarda hidroksiprolin seviyelerinin daha yüksek ölçülmesi ve kontrol grubu ile yapılan karşılaştırmalarda gerek üç günlük gerekse yedi günlük alt gruplarda homojen farklılıklar olmaması bu iki grup ilacın genelde yara iyileşmesinde ve özellikle barsak anastomozlarının iyileşmesinde olumsuz etkilerinin olmadığı yönünde düşünmemizi sağlamıştır. Histopatolojik incelemeler sonunda elde edilen değerlerde ise ranitidinin ilk üç günde inflamasyonu arttırıcı yönde etkisinin olduğunu gördük. Omeprazolün ise bu yönde bir etkisi olmamıştır. Histopatolojik değerlendirme ayrıca yara iyileşmesinin üçüncü güne oranla yedi günlük alt gruplarda daha ileride olduğunu da göstermiştir. Bu sonuç mekanik ölçümlerle ve literatürle uyumludur. Yara iyileşmesi, yaralanmayla başlayan karmaşık bir olaylar zinciridir. Pek çok hücre ve madde bu olayda rol alır. Bunlardan birisi olan histaminin ve histamin reseptör blokerleri ile proton pompa inhibitörlerinin özellikle cerrahi uygulaması açısından önemli olan anastomozlara olan etkilerini incelediğimiz bu çalışmanın bir ilk olduğunu ve bu ilaçların iyileşmeye etkilerini inceleyecek daha ileri düzeyde çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. 41
Özet (Çeviri)
SUMMARY Many scientists were interested in wound healing and it became a subject for many studies. As of today it is still popular as a result of undiscovered physiopathology. When we were planning this study we observed that many papers were focused mast cell and its functions through its released factors and cytokines. From these cytokines histamine were analysed as a factor in wound healing and it was showed to be enhancing. Despite this result there was contradirectory result in the receptor antagonist on wound healing. Most studies had used cimetidine. Most of these studies were focused on wound healing of skin and in vitro cell cultures. From this point of view, wound healing in intestinal anastomosis were controversial. Studies about omeprazole were mostly its effects on peptic ulcer healing. As a result we have difficulties in comparing our results with previous ones. Collagen isation in wound healing is the most significant factor predicting wound strenght. Collagen is released from fibroblasts and differentiated smooth muscle cells. There is a balance in new collagen synthesis and degredation. In the event of an injury, collagen turnover and synthesis and degredation increases. In the first days of insult, degredation is more serious. Ensuing days, synthesis increase and wound strenght increases. To analyse this, we made a study in the 3rd and 7th day subgroups. Our study consisted of three subgroups which of them was the control. As a histamine H2 receptor antagonist we used ranitidine, and as aproton pump inhibitor we used omeprazole. In this study mechanic, biochemical and histopathologic parameters are analysed. Different from the other studies we searched for drug effect in both fascial and anastomotic wound healing. Altough the primary mechanism were same, wound healing process of duration was different. In the early time period for all groups, collagen synthesis as a parameter for wound healing were sparse. At the end of one week, its synthesis increasing with an increase in mechanical strenght. For all groups, hydroxiproline levels in the 7th day and correlating bursting pressures were in accordance. On the 7th day, for all groups, mechanical parameters such as bursting pressure and breaking pressure, and high hydroxiproline levels showed no difference 42and 3rd and 7th days, there was also no difference. These results demonstrated that, these two drugs have no adverse effects on wound healing and anastomotic healing. Histopathologic analyse review that, ranitidine increases inflammation on the 3rd day altough omeprazole doesn' t. Histopathologic analyse also reviewed that, wound healing is advanced in the 7th day compared to the 3rd day. This was consistent with the mechanical parameters. Wound healing is a complex event beginning with an injury insult. Mast cells and its elements have a role in this cascade. To the best of our knowledge, this is the first report demonstrating effects of proton pump inhibitors in wound healing. Further studies will be necessary to clarify this issue. 43
Benzer Tezler
- Effect of topical sevofluran use on wound healing in rats
Topikal sevofluran kullanımının ratlarda yara iyileşmesine etkisi
ERDİ ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. REYHAN POLAT
- Ratlarda iki droglu kemoterapi uygulama protokolünün perioperatif dönemde yara iyileşmesine etkileri
The Effects of bi-drug chemotherapy protocol on perioperative wound healing in rats
MEHMET ERYILMAZ
- Ratlarda oluşturulan deneysel yara modelinde yara iyileşmesi üzerine lokal rosmarinik asit ve topikal dexpanthenol uygulamalarının karşılaştırılması
Comparison of local rosmarinic acid and topical dexpanthenol applications on wound healing in experimental wound models in rats
MEHMETCEMİL KUBA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Genel CerrahiDicle ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET TÜRKOĞLU
- Ratlarda insizyonel herni modelinde polipropilen yama, polipropilen yama+bioresorbable membran ve politetrafloroetilen yama ile onarımlarda postoperatif adezyon düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of postoperative adhesion level in incisional hernia model repaired with polypropylene mesh, polypropylene mesh +bioresorbable membrane, polytetraflouroethylene mesh in rats
SEDA BOZKURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Genel CerrahiGazi ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. BÜLENT MENTEŞ
- EGF ve VEGF genleri modifiye edilmiş kültüre allojenik rat keratinosit kültürünün diyabetik ratlarda yara iyileşmesine etkisinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
METE AKSU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiGATAPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı