Akut miyeloid lösemili hastalarımızda t(15;17), t(8;21), inv(16), t(9;22) translokasyonlarının sıklığı ve prognoza etkisi
The incidence and the effect of translocations t(15;17), t(8;21), inv(16), t(9;22) on prognosis in our patients with acute myeloid leukemia
- Tez No: 203811
- Danışmanlar: PROF. DR. ORHAN AYYILDIZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Akut miyeloid lösemi, t(15, 17), t(8, 21), inv16, t(9, 22), Acute miyeloid leukemia, t(15, 17), t(8, 21), inv16, t(9, 22)
- Yıl: 2008
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 55
Özet
Giriş ve amaç: Akut miyeloid lösemi; hematopoetik öncül hücrelerin heterojen klonal bir hastalığıdır ve sıklığı yaş ile artar. Klonal çoğalan öncül hücrelerin matür hücrelere farklılaşma yeteneği yoktur ve normal hematopoezi de baskılarlar. Kemik iliğinde blast sayısının %20'den fazla olması tanıyı koydurur. Mevcut WHO sınıflaması moleküler, sitogenetik ve önceki hematolojik hastalığa göre yapılır. AML'li olgularda 100'den fazla genetik bozukluklar tanımlanmış olmakla birlikte sıklıkla saptanan kromozomal bozukluklar t(8;21), t(15;17), inv(16), t(16;16)'dır. t(8;21), inv(16) ve t(15;17) kromozomal bozukluklar nispeten olumlu prognostik özellik gösterirler. t(9;22) ise kötü prognostik özellik gösterir. Biz bu çalışmada yeni tanı almış AML hastalarında t(8;21), inv16, t(15;17) ve t(9;22) sıklığını ve prognoza etkisini araştırdık.Materyal Metod: Dicle Üniversitesi Tıp fakültesi Hematoloji servisine başvuran ve yapılan tetkiklerde Akut Miyeloid Lösemi tanısı alan 82 hastanın t(15;17), t(8;21), t(9;22), inv(16) translokasyonları Real Time PCR yöntemiyle (Roche-lightCycler) çalışıldı.Bulgular: Yaptığımız çalışmada; t(8;21) sıklığı %6, t(15,17) sıklığı %17, inv(16) sıklığı %9,7 olarak saptanırken, t(9;22) hiçbir olguda saptanmadı. t(15;17) pozitif hasta grubundaki hastaların tümü ATRA tedavisi aldı ve bütün hastalar remisyona girdi, bu grupta relaps gözlenmedi. İzlem boyunca tüm hastalarda t(15;17) negatifleşti. t(8;21) pozitif hasta grubu ile negatif hasta grubu arasında relaps gelişim açısından fark bulundu. Tedaviye refrakterlik, toplam sağ kalım oranı, toplam sağ kalım süresi ve ölüm oranı açısından pozitif ve negatif grup arasında fark bulunmadı. İnv16 pozitif hasta grubu ile negatif hasta grubu arasında relaps sıklığı, tedaviye refrakterlik, toplam sağ kalım oranı, toplam sağ kalım süresi ve ölüm oranı açısından fark bulunmadı. Olumlu prognoza sahip hasta grubunda (t(8;21) ve inv(16)) relaps gelişim açısından negatif gruba kıyasla fark bulundu. Tedaviye refrakterlik, toplam sağ kalım oranı, toplam sağ kalım süresi ve ölüm oranı açısından fark saptanmadı.Sonuç: AML'de translokasyonların varlığı prognozu etkilediği için mutlaka yeni tanı konulan her AML hastasında translokasyonlarının saptanması gerekmektedir. Ayrıca her AML hastasının ek kromozomal anomalileri saptanmalıdır. Böylece tedavi seçeneği ve prognoz hakkında daha doğru bilgiler edinilebilir. Ek kromozomal anomalilerinin varlığını da gösteren daha büyük serili çalışmalar konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.
Özet (Çeviri)
Background and Aim: Acute myeloid leukemia (AML) is a heterogenous clonal malignancy of haematopoietic stem cells, has a increased incidence with age. Differentiation capability is being lost in these growing stem cell clone, and resulted with depressed normal haematopoiesis. The diagnosis based on detection of increased immatur blastic cells in bone marrow higher than 20%. Molecular, cytogenetic and previous haematologic disease constitute the main of the WHO classification. More than a hundered cytogenetic defect has been determined. However, the most often chromosomal abnormalities were t(8;21), t(15;17), inv(16) and t(16;16). Patients with t(8;21), inv(16) or t(15;17) have relatively good, and with t(9;22) have relatively poor prognosis. In this presented study, we investigate the incidence and impact of these most common chromosomal abnormalities on prognosis of patients with newly diagnosed AML.Material and Methods: Totally 82 consecutive patients with AML who admitted to Dicle University, Faculty of Medicine, Department of Haematology were included into the study. These most common chromosomal abnormalities, t(8;21), t(15;17), inv(16) and t(9;22) were studied with Real Time PCR (Roche-lightCycler).Findings: In our study, the incidence of t(8;21) was 6%, of t(15,17) was 17%, of inv(16) was 9.7%. t(9;22) was not detected in any of patients with AML. All patients with t(15;17) positivity were treated with ATRA-Ida protocole. Remission was achieved in all of them, and any of them did not relapsed. t(15;17) was disappeared in all of these patients during follow up period. A significant difference was found between t(8;21) positive and negative groups in terms of relapse. We did not find any difference between t(8;21) positive and negative groups in terms of refractoriness, overall response and overall survey. Similarly, there was no statistically significant difference in relaps rate, refractoriness, overall response and survey of patients with inv16 positive and negative patients. Patients with good prognostic chromosomal abnormalities (patients with t(8;21) or inv(16)) were significantly different from others in terms of development of relapse. However, there were no statistically significant difference in terms of refractoriness, overall response and survey between these groups.Conclusion: Chromosomal abnormalities which effect the prognosis of the disease should be investigated in all newly diagnosed AML cases. In addition, complete caryotypical analysis should be performed to determine additional chromosomal abnormalities, and to consider different treatment options, and thought about prognosis. Larger scale studies needed to determine the importance of additional chromosomal abnormalities.
Benzer Tezler
- Akut myeloid lösemili hastalarda indüksiyon kemoterapisi sonrası gelişen nötropeni süresini etkileyen faktörler
Factors affecting the duration of neutropenia which occur after induction chemotherapy in patients with acute myeloid leukemia
NEVZAT BULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
HematolojiAtatürk ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. İLHAMİ KİKİ
- Akut lösemi tanısıyla hematoloji servisinde kemoterapi verilip takibi yapılan hastalarımızda gelişen akut böbrek hasarı sıklığı ve etiyolojik faktörlerin irdelenmesi
İnvestigation of the frequency of acute kidney injury and etiological factors in patients with acute leukemia who were given chemotherapy and followed-up in the hematology service
NİGAR TAGHİYEVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ
- Akut promyelositik lösemili hastalarımızın retrospektif olarak değerlendirilimesi
Başlık çevirisi yok
RAHMİ ASLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
OnkolojiOndokuz Mayıs Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET TURGUT
- Modifiye ST. jude total XIII ve total XV protokolü ile tedavi edilen akut lenfoblastik lösemili çocuklarda tedavi sonrası sekonder kanserler ve infertilite durumunun değerlendirilmesi
Evaluation of post-treatment secondary cancers and infertility status in children with acute lymphoblastic leukemia treated with the modified ST.jude total XIII and total XV protocol
HİLAL EDA KORKMAZ ÜNLÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEVKİYE SELİN AYTAÇ EYÜPOĞLU
- Akut lenfositer lösemi ve akut myelositer lösemili hastalarda adiponektin, insulin benzeri büyüme faktörü-1, insülin benzeri büyüme faktörü bağlayıcı protein-3 düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of serum insulin like growth factor-i, insulin like growth factor binding protein-3 and adiponectin levels in acute lymphoblastic leukemia and acute myeloid leukemia patients
ERDEM ÇANKAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
OnkolojiAtatürk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET GÜNDOĞDU