Geri Dön

Kıraç koşullarda farklı gübre uygulamalarının bazı kışlık arpa çeşitlerinin kışa dayanıklılık verim ve verim unsurlarına etkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 2045
  2. Yazar: AYDIN AKKAYA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞAHİN AKTEN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ziraat, Agriculture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1984
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 179

Özet

ÖZET Farklı gübre uygulamalarının bazı kışlık arpa çeşitlerinin kışa dayanıklılık, verim ve verim unsurları üzerindeki etkilerinin araştırıldığı bu çalışma, 1981 ve 1982 yıllarında Atatürk üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Ziraî Araştırma Enstitüsü kıraç deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada, biri yerli (Tokak), üçü yabancı (Hudson, Kru- sevac 1 ve Wieland) olmak üzere dört çeşit, azotun dekara 0, 4, 8 ve 12 kg' lık dozları ile fosforun dekara 0, 3, 6 ve 9 kg'lık dozlarından oluşan 16 gübre kombinasyonu esas alınmıştır. Araştırma, bölünmüş parseller deneme desenine göre dört tekrar lamalı olarak uygulanmıştır. İki yıllık sonuçların ortalamasına göre elde edilen bulguları aşağıda olduğu gibi özetlemek mümkündür. 1. Kışa dayanıklılığın belirlenmesinde bir ölçü olarak alınan kıştan çıkış oranı bakımından Wieland, Krusevac 1 ve Hudson çeşitleri arasındaki fark önemli olmamıştır. Tokak çeşidi ise en düşük kıştan çıkış oranına sahip olmuş ve diğer çeşitlerle arasındaki fark önemli bulunmuştur. Gerek azotun ve gerekse fosforun değişik seviyelerdeki uygulamalarının kıştan çıkış oranı üzerindeki etkileri önemli olmamış ve farklı uygulamalardaki kıştan çıkış oranları biribirine yakın olmuştur. 2. Metrekaredeki sap ve başak sayısının değişimi, çeşitle re ve gübre uygulamalarına göre oldukça benzer durum göstermiştir, iki sıralı bir çeşit olan Tokak çeşidi, altı sıralı olan diğer çeşitlere göre daha fazla m de sap ve başak sayısına sahip olmuştur. Altı sıralılar içerisinde ise Wieland çeşidi son sırada yer almış-tır. Azotun dekara 8 kg'lık uygulamasına kadar m deki sap ve başak sayısı artmış, daha fazla miktardaki azot azda olsa bir azal maya neden olmuştur. Fosforun ise, bu iki karekter üzerinde önem li bir etkisi bulunamamıştır. 3. Bayrak yaprak alanı bakımından çeşitler arasındaki fark Önemli olmuş, Wleland çeşidinin bayrak yaprak alanı en fazla, Tokak çeşidinin bayrak yaprak alanı ise en az olmuştur. Azotun bayrak yaprak alanı üzerindeki etkisi olumlu yönde olmuş ve artan azot seviyelerine bağlı olarak bayrak yaprak alanı artmıştır. Fosforun, bayrak yaprak alanı üzerindeki etkisi Önemli olmamıştır 4. Çeşitler içerisinde en fazla sap uzunluğuna Krusevac 1, en az sap uzunlusuna Tokak, en fazla başak uzunluğuna Wieland, en az başak uzunluğuna ise Hudson çeşitleri sahip olmuştur. Gerek azotun ve gerekse fosforun, sap ve başak uzunlukları üzerindeki et kileri olumlu yönde olmuş, artan azot ve fosfor miktarları sap ve başak uzunluklarımda arttırmıştır. 5. iki sıralı bir çeşit olan Tokak çeşidinin başaktaki ta ne sayısı ile başaktaki tane ağırlığı en düşük olmuştur. Altı sıralı çeşitler içerisinde Wieland, en fazla başaktaki tane sayısı ve tane ağırlığı ile ilk sırayı almıştır. Azotun dekara 8 kg 'a kadar artan miktarı başaktaki tane sayısını arttırmış, daha fazla miktardaki azot ise azalmaya neden olmuştur. Azotun başaktaki ta ne ağırlığı üzerindeki etkisi ise olumsuz yönde olmuş ve artan azot' miktarlarına bağlı olarak başaktaki tane ağırlığıda azalmış tır. Fosforun, başaktaki tane sayısı ve başaktaki tane ağırlığı üzerindeki etkileri önemsiz olmuştur. 6. En fazla sap t tane verimi Krusevac 1 çeşidinden, en düşük sap t tane verimi ise Tokak çeşidinden elde edilmiştir.Azo-- 157 - tun dekara 8 kg 'a kadar artan miktarı sap f tane verimini arttırmış, daha fazla miktardaki azot sap t tane verimini düşürmüştür. En fazla tane verimi dekara 281.8 kg ile Hudson çeşidinden, en düşük tane verimi ise dekara 237.6 kg ile Krusevac 1 çeşidinden alınmıştır. Azotun dekara 8 kg'lık uygulaması 277.0 kg/da ile en fazla tane verimi sağlamış fakat, dekara 4 kg azot uygulamasından elde edilen 267.9 kg/da 'lık tane verimiyle arasındaki fark önemli çıkmamıştır. Dekara 0 kg ile 12 kg azot uygulamalarındaki dekara tane verimleri ise sırasıyla 223.2 ve 250.4 kg olmuştur. Fosforun ne sap t tane verimi ne de tane verimi üzerindeki etki si önemli olmuştur. 7. Hudson çeşidinin hasat indeksi en fazla, Krusevac 1 çeşidinin hasat indeksi en düşük olmuştur. Azotun hasat indeksi üzerindeki etkisi olumsuz yönde olmuş, artan azot miktarları hasat indeksini düşürmüştür. Fosforun, hasat indeksi üzerindeki etkisi Önemsiz olmuştur. 8. Bin tane ağırlığı Tokak çeşidinde en fazla, Krusevac 1 çeşidinde en düşük, hektolitre ağırlığı ise Hudson çeşidinde en fazla, Wieland çeşidinde en düşük olmuştur. Azotun bin tane ve hektolitre ağırlıkları Üzerindeki etkileri olumsuz yönde olmuş ve artan. azot miktarlarına bağlı olarak bin tane ve hektolitre ağırlıkları azalmıştır. Fosforun, gerek bin tane ağırlığı ve gerekse hektolitre ağırlığı üzerindeki etkileri önemli olmamıştır. 9. Krusevac 1 çeşidinin tane ham protein oranı en yüksek, Wieland çeşidinin tane ham protein oranı ise en düşük olmuştur. Azotun ham protein oranı üzerindeki etkisi olumlu yönde olmuş ve artan azot miktarı ham protein oranını da arttırmıştır. Fosforun ise ham protein oranı üzerindeki etkisi önemsiz bulunmuştur.

Özet (Çeviri)

SUMMARY In this research work, the effect of the different fertili zers on the winter survival, yield and yield components of some winter barley varieties was carried out in 1981 and 1982 at the non- irrigated fields of Agricultural Research Institute of Agricul tural College of Atatürk University, Erzurum. In this works; 16 different fertilizer combinations such as? 4 different nitrojen (N) level of o, 4, 8 and 12 kg/da and phosphor (P) of 0, 3, 6 and 9 kg/da and one native (Tokak) and 3 non-native (Hudson, Krusevac 1 and Wieland) winter barley varieties were set up and worked out. Research was carried out as divided blacks of experimental desing with the four replications. Prom the averages of two years* results it is possible to summarize the data s like shown below s 1. The differences among the winter survival ratio, which was taken as bases of winter survival, were found to be non-signi ficant among the Wieland, Krusevac 1 and Hudson varieties. Tokak variety.had the lowest winter survival ability and this difference with the other varieties was found to be significant. Neither the different fertilizer level of N nor the P affected on the winter survival ratio and the winter survival ratio of the various culti vations were found to be very near to each other. 2. The variation of the stem and head numbers in meter 2 square (m } showed similar results for the different varieties and fertilizer treatment. Two rowed Tokak variety had more stem and 2 head number in m than the other varieties of six rowed. In the six rowed ones Wieland variety was at the bottom of the list.Withthe increase of N fertilizier up to 8 kg/da the stem number and 2 head number in m was increased, but in this number, even was very small, the additional N resulted a decrease. On these two kharac- ters a significant effect of P was not determined., 3. The differences for flag leaf area among the varieties were significant and the flag leaf area of Wieland variety was the largest and Tokak8 s was the smallest. The effect of the N an the flag leaf area was in positive direction and with the increase of N level the flag leaf area was increased too. There was no signi- ficent effect of the P on the flag leaf area. 4. j&mong the varieties Krusevac 1 had the longest and Tokak had the shortest stem height and as for as the head lenght Wieland had the longest and Hudson had the shortest head. On the head and stem lenght, the both M and P were effective and the increase of N and p level increased the head and stem lenght. 5. In a two rowed Tokak variety the seed number and seed weight in the head were the lowest ones. Among the six rowed vari eties Wieland was headed for the seed number and seed weight in the head. The increase of N up to 8 kg/da increased the seed num-° ber in the head but over amounts of N caused less number of seeds in the head. The effect of N on the seed weight of head was nega tive and with the increase of N level the seed weight in the head was dropped. The effect of P on the seed number and seed weight of the head were not significant. 6. The highest straw plus grain yield was obtained in Kru sevac 1 variety whistl the lowest one was in Tokak variety. The increase of the K level up to 8 kg/da increased the straw plus grain yield, but over dose of it, decreased this yield. The highestgrain yield as 281.3 kg/da was gathered from Hudson variety while the lowest yield as 237.6 kg/da gathered from Krusevac 1 variety. With the 8 kg N for per da. the highest grain yield was being 277.0 kg/da, but the difference, between this volue and the grain yield of 267.9 kg/da of the 4 kg N/da, was not significant. The grain yield of the 0 and 12 kg/da were respectively 223.2 kg and 250.4 kg/da. The effect of the P was significant neither on straw plus grain yield nor on grain yield. 7. Hudson showed the highest harvest index but Krusevac 1 resulted the lowest harvest index. The effect of the N on the harvest index was negative and the increase of N level lowered the harvest index. The effect of the P on the harvest index was not significant either. 8. One thousand seed weight was highest in Tokak variety and it was lowest in Krusevac 1, the hectoliter weight was highest in Hudson but lowest in Wiejand varieties. The effects of the N on the 1000 seed weight and hectoliter weight were in negative direction and parallel with the increase of W level the 1000 seed weight and hectoliter weight were decreased. The effect of the P neither an 1000 seed weight nor hectoliter weight were significant. 9. The seed crude protein percent was highest in Krusevac 1 variety and lowest in Wieland variety. The effect of the N on the crude protein percent was in positive and the increase of H level increased the crude protein percent. The effect of P on the crude protein percent was found to be not significant.

Benzer Tezler

  1. Orta Kızılırmak ve Delice havzasındaki tarımsal kirleticilerin kızılırmak nehir suyu kirliliğine etkisi

    The effect of agricultural pollutants on Kızılırmak river water pollution in the Middle Kızılırmak and Delice basin

    İSMAİL GİZLENCİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    ZiraatKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Biyosistem Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERVET TEKİN

  2. Çukurova bölgesi kıraç ve taban arazi koşullarında bitki sıklığı ve azotlu gübre uygulamalarının Oenothera biennis L. bitkisinin verim ve kalitesine etkisi

    The Effects of different nitrogen doses and plant densities on yield and quality of Oenothera biennis L. grown under the Çukurova lowland and dryland conditions

    NAZIM ŞEKEROĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    ZiraatÇukurova Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MENŞURE ÖZGÜVEN