Erzurum'da tüketim harcamalarının ekonometrik analizi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 20881
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MUAMMER YAYLALI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1992
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 171
Özet
Bütün iktisadi faaliyetlerin tek amacı olarak kabul edilen tüketim, İktisadi mal ve hizmetlerin faydalarının, hür insanların ihtiyaçlarını doğrudan doğruya tatminde kullanılması şeklinde tanımlanabilmektedir. Tüketim harcamaları ise insan ihtiyaçlarının tatmininde kullanılacak iktisadi mal ve hizmetler için yapılan harcamaların toplamıdır. Tüketim harcamaları; gelir, geçmiş tüketim, servet, faiz oranları gibi iktisadi; meslek, yaş, eğitim durumu, hanehalkı büyüklüğü gibi demografik ve davranışsal faktörler tarafından etkilenmektedir. Bu faktörlerden en önemlisi iktisadi faktörler grubunda yer alan gelirdir. Gelir ile tüketim arasındaki ilişkinin mahiyetini açıklamaya yönelik olarak ileri sürülen teoriler: 1. Mutlak gelir teorisi 2. Nisbi gelir teorisi 3. Sürekli gelir teorisi ve 4. Hayat devresi teorisidir. Reel tüketimin reel gelirin kararlı bir fonksiyonu olduğunu ileri süren mutlak gelir teorisine göre, gelir arttıkça tüketim de artmakta, fakat bu artış gelirdeki artıştan daha küçük olmakladır. Duesenberry, nisbi gelir teorisinde tüketimin, cari gelirle daha önce ulaşılmış en yüksek gelir arasındaki oransal ilişkinin bir fonksiyonu olduğunu ve tüketici tercihlerinin mutlak gelir teorisinde olduğu gibi birbirinden bağımsız olmadığını ileri sürmüştür. Sürekli gelir teorisinde, gelir ve tüketimi sürekli ve arızi olmak üzere ikiye ayıran Friedman, sürekli tüketimin sürekli gelirin bir oranı olduğunu ifade etmiştir. Kişilerin tüketim ve tasarruf davranışlarının hayat devresindeki pozisyonuna bağlılığını hesaplamaya çalışan hayat devresi teorisine göre tüketim, sadece cari gelire değil, aynı zamanda beklenen ortalama gelir ve cari servete bağlıdır. Gerçekte; teori, ortalama beklenen gelirde bir değişme olmadığı durumda tüketimin cari gelirdeki değişmelere tamamen tepki göstermediğini ileri sürmektedir. Tüketim harcamalarıyla ilgili olarak ortaya konulan bu 4 teori de temel bağımsız değişken olarak geliri almışlardır. Bu ortak yönün dışında aralarında önemli ayrılıklar vardır. Bu teorilerden hangisinin tüketim harcamalarını açıklamada ve tahminlerde bulunmada daha uygun bir araç olacağı konusunda yoğun tartışma ve araştırmaların yapılmasına rağmen tam bir anlaşma sağlanamamıştır. Herhangi bir teorinin doğruluğu, ancak daha sağlam verilere dayanan, metodolojisi daha güçlü İstatistiksel analizlerle ortaya konulacaktır. Tüketicilerin gelirlerinden tüketimlerine ayırdıkları pay olarak tanımlanabilen144 tüketim eğilimi, tüketicilerin iktisadi ve sosyal durumlarını ortaya çıkarmaktadır. Tüketim eğiliminin bilinmesi hem üretici hem- de tüketici yönünden önemlidir. Tüketim eğiliminin bilinmesi, tüketici yönünden harcama kalemlerinin tesbitine, bir anlamda tüketim kalıbının bilinmesine yararken, üreticiler yönünden de tüketici taleplerinin kapsam ve sınırının ne olacağını ortaya koymaktadır. Esneklik, belli bir fonksiyondaki bağımlı değişkenin bağımsız değişkendeki değişmeler karşısındaki hassasiyet derecesidir. Rasyonel bir tüketicinin, tüketim harcamalarını çeşitli mal ve hizmet türleri arasında en iyi bir şekilde nasıl paylaştırması gerektiğinin incelenebilmesi için tüketimin gelir esnekliğinin, söz konusu mâl ve hizmet türleri itibariyle tahmin edilmesi gerekmektedir. Toplam tüketim harcamaları ile esneklikler arasında önemli ilişki olduğu bir gerçektir. Bu ilişki, esneklik katsayısına bağlı olarak toplam tüketim harcamalarında meydana gelen değişmeleri ortaya koymaktadır. Tüketimin (talebin) fiyat esnekliği, fiyattaki nisbi değişme karşısında tüketilen miktarda meydana gelen nisbi değişme olduğundan fiyatla miktarın çarpımından oluşan tüketim harcamaları, fiyattaki değişmeler karşısında esneklik katsayısına bağlı olarak değişecektir. Buna göre, tüketimin fiyat esnekliği büyük ise toplam harcama ile fiyatın zıt yönde, esneklik küçük ise aynı yönde hareket ettiği söylenebilir. Beklenen fiyat esnekliği ile tüketici davranışları arasında da yakın bir ilişki bulunmaktadır. Beklenen fiyat esnekliği; 1'den büyük ise tüketiciler bugünkü tüketimlerini (taleplerini) artırırlar,1'e eşitse tüketicilerin bugünkü tüketimleri sabit kalır, 0 ile 1 arasında, sıfıra eşit ve sıfırdan küçük ise tüketiciler bugünkü tüketimlerini azaltırlar. Ortaya konulan bütün bu teorik bilgilerin ışığı altında Erzurum'daki tüketicilerin tüketim harcamalarının analizini konu alan bu araştırmanın en önemli amaçlarından biri -araştırmanın ekonometrik bir çalışma olması nedeniyle- gelir ve tüketim arasındaki ilişkiyi açıklamak amacıyla ileri sürülen tüketim harcamaları teorilerini ifade eden ekonometrik tüketim modellerini tahmin ve test etmek suretiyle Erzurum'daki tüketim harcamaları eğilimini en iyi açıklayan modeli belirlemektir. Gerekli verileri elde edebilmek için % 5 önem seviyesinde ve % 5 hata payı ile 400 hanehalkına“Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi”nin uygulandığı araştırma; 26.000'i işçi, 11.010'u memur, 21.064'ü esnaf ve sanatkâr, 422'si serbest meslek sahibi, 5.156'sı tüccar ve 3.951 'i de çiftçi olan 67.603 çalışanı kapsamaktadır. Daha önce de ifade edildiği gibi, tüketim harcamaları, gelirin yanısıra diğer bir145 çok değişken tarafından etkilenmektedir. Ancak, bütün bu değişkenlerin ekonometrik modellere dahil edilmesi çok sayıda problemi de beraberinde getirmektedir. Bu problemlerin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla bu çalışmada, ekonometrik modellere sadece gelir dahil edilmiş ve diğer değişkenlerin tüketim üzerindeki etkilerini göstermek amacıyla da tüketiciler, demografik özelliklerine göre gelir, meslek, yaş, eğitim ve medeni halleri itibariyle farklı 5 gruba ayrılmak suretiyle analizler yapılmıştır. Tüketiciler, gelir grupları itibariyle beş gruba ayrılmıştır. - 0 - 1.500.000 TL gelir grubu - 1.500.001 - 3.000.000 TL gelir grubu - 3.000.001 - 4.500.000 TL gelir grubu - 4.500.001 - 6.000.000 TL gelir grubu - 6.000.001 TL + gelir grubu 40Ö hanehalkı reisinden 78'inin yer aldığı 0 - 1.500.000 TL gelir grubunda toplam fert sayısı 428 ve işsiz sayısı 26'dır. Aylık ortalama gelirin 1.250.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 1.282.000 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 730.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 1.500.000 TL'dir. Bu tüketiciler, aylık ortalama gelirlerinin % 2.57'si kadar daha fazla tüketmektedirler. Bunda tüketici kredileri uygulaması önemli bir etkiye sahiptir. 1.500.001 - 3.000.000 TL gelir grubunda 149 hanehalkı reisi yer almakta olup gruptaki toplam fert sayısı 841 ve işsiz sayısı 62'dir. Ayrıca, aylık ortalama gelirin 2.346.000 TL ve aylık ortalam tüketimin 2.228.468 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 1.510.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 3.000.000 TL'dir. Bu gruptaki tüketiciler de aylık ortalama gelirlerinin % 94.99'unu harcamakta, geri kalan % 5.01 'ini tasarruf etmektedirler. 86 hanehalkı reisininin oluşturduğu 3.000.001 - 4.500.000 TL gelir grubundaki toplam fert sayısı 481 ve işsiz sayısı 35'dir. Aylık ortalama gelirin 3.595.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 3.132.150 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 3.030.000 TL ve en yüksek aylık gelir de 4.500.000 TL'dir. Söz konusu tüketiciler gelirlerinin % 87.13'ünü tüketime ayırırken % 12.87'sini tasarruf etmektedirler. 4.500.001 - 6.000.000 TL gelir grubunda 37 hanehalkı reisi yer almakta olup gruptaki toplam fert sayısı 211 ve işsiz sayısı 13'dür. Yine, aylık ortalama gelirin 5.222.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 3.824.820 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 4.600.000 TL ve en yüksek aylık gelir 6.000.000 TL'dir. Tüketiciler gelirlerinin146 % 73.24'ünü tüketime harcarken % 26.76'sını tasarrufa ayırmaktadırlar. 50 hanehalkı reisinin bulunduğu 6.00Ö.001 TL + gelir grubundaki toplam fert sayısı 285 ve işsiz sayısı 8'dir. Aylık ortalama gelirin 8.533.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 4.985.220 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 6.200.000 TL ve en yüksek aylık gelir 15.000.000 TL'dir. Bu gruptakiler ise gelirlerinin % 58.42'sini tüketmelerine karşılık % 41.58'ini tasarrufa ayırmaktadırlar. Tablo: 7'den de anlaşıldığı gibi, gelir düzeyi yükseldikçe gelirin tüketime ayrılan kısmı giderek azalmaktadır. Yani, gelir düzeyi yükseldikçe marjinal tüketim eğiliminin azalmasına karşılık marjinal tasarruf eğilimi artmaktadır. Öyle ki, 0 - 1.500.000 TL gelir grubundaki tüketiciler gelirlerinden daha fazla tüketirken 6.000.001 TL + gelir grubundaki tüketiciler gelirlerinin ancak % 58.42'sini tüketmektedirler. Ayrıca, Engel Kanununda ifade edildiği gibi; yüksek gelirli tüketiciler, düşük gelirlilere nazaran gıda maddesine miktar olarak daha çok, fakat nisbi olarak daha az harcamada bulunurlar. Görüldüğü gibi, 0 - 1.500.000 TL gelir grubundaki tüketiciler, gelirlerinin miktar olarak 612.574 TL'iik kısmını, nisbi olarak da % 49'unu gıda maddelerine harcarken 6.000.001 TL + gelir grubundaki tüketiciler, gelirlerinin ancak 1.563.990 TL'iik kısmını yani % 18.33 'ünü gıda maddelerine harcamaktadırlar. Bu durum, Engel Kanununun Erzurum'daki tüketiciler için de geçerli olduğunu göstermektedir. Gelir grupları itibariyle ağırlıkların tüketim gruplarına göre dağılımı incelendiğinde gıda maddeleri ile ısıtma ve aydınlatma maddelerine yapılan harcamaların toplam harcamalar içindeki payının gelire bağlı olarak değişmekte olup gelir düzeyi yükseldikçe bu payın giderek azaldığı görülecektir. Buna karşılık, gelir düzeyi yükseldikçe tüketicilerin giyime, ulaşım ve haberleşme ile diğer mal ve hizmetlere yaptıkları harcamaların toplam harcama içindeki payı giderek artmaktadır. (Tablo: 8) Tüketiciler, meslek grupları itibariyle de beş gruba ayrılmışlardır. - İşçi grubu - Memur grubu - Esnaf ve sanatkâr grubu - Serbest meslek sahibi ve tüccar grubu - Çiftçi grubu 400 hanehalkı reisinden 154'ünün yer aldığı işçi grubunda toplam fert sayısı 857 ve işsiz sayısı 55'dir. Ayıl ortalama gelirin 2.970.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.630.039 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 900.000 TL ve en yüksek aylık gelir 7.430.000 TL'dir. Gruptaki tüketiciler, aylık ortalama gelirlerinin %147 88.55'ini harcarken geri kalan % 11.45'ini tasarruf etmektedirler. Memur grubunda 65 hanehalkı reisi yer almakta olup gruptaki toplam fert sayısı 299 ve işsiz sayısı 11'dir. Ayrıca, aylık ortalama gelirin 2.863.000 TL aylık ortalama tüketimin 2.382.451 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 1.200.000 TL ve en yüksek aylık gelir de 8.500.000 TL'dir. Söz konusu tüketiciler, aylık ortalama gelirlerinin % 83.22'sini harcamakta ve geri kelen % 16.78'ini de tasarrufa ayırmaktadırlar. 125 hanehalkı reisinin oluşturduğu esnaf ve sanatkârlar grubunda toplam fert sayısı 755 ve işsiz sayısı 51'dir. Aylık ortalama gelirin 3.504.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.691.351 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 800.000 TL ve en yüksek aylık gelir 15.000.000 TL'dir. Bu gruptaki tüketiciler ise gelirlerinin % 76.81 'ini tüketime ayırırken % 23.19'unu tasarruf etmektedirler. Serbest meslek sahibi ve tüccarlar grubunda 33 hanehalkı reisi yer almakta olup gruptaki toplam fert sayısı 165 ve işsiz sayısı 10'dur. Yine, aylık ortalama gelirin 7.486.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 4.724.300 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 2.300.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 12.500.000 TL'dir. Gruptakiler, gelirlerinin % 63.11 'ini tüketirken % 36.89'unu da tasarrufa ayırmaktadırlar. 23 hanehalkı erişinin bulunduğu çiftçi grubunda toplam fert sayısı 170 ve işsiz sayısı 17'dir. Aylık ortalama gelirin 2.073.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 1.738.019 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 730.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 8.834.000 TL'dir. Bu tüketiciler, gelirlerinin % 83.84'ünü tüketirken geri kalan % 16.16'lık kısmını tasarruf etmektedirler. Tablo: 11 'de görüldüğü gibi, gelirlerinden tüketime ayırdıkları payın en fazla olduğu işçi grubunda gelirin % 85.55'i tüketime ayrılırken bu oran, çiftçi grubunda % 83.84, memur grubunda % 83.22, esnaf ve sanatkârlar grubunda % 76.81 ve serbest meslek sahibi ve tüccarlar grubunda % 63.11'dir. Ayrıca, gıda maddeleri için çiftçi grubu en fazla (% 41.92) harcamayı yaparken serbest meslek sahibi ve tüccarlar en az (% 17.63) harcamayı yapmaktadırlar. Bunda çiftçi grubunun gelir seviyesinin serbest meslek sahibi ve tüccralar grubuna nazaran oldukça düşük olması önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla, bu sonuçlar tüketicilerin mesleklerinin tüketim harcamaları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bütün bunların yanısıra, gıda maddelerine nisbi olarak en yüksek harcamayı çiftçiler (% 53.00), en düşük haracamayı da serbest meslek sahipleri ve tüccarlar (% 28.61) yapmışlırdır. Ulaşım ve haberleşmede ise bunun tam tersi gerçekleşmiştir. En yüksek harcamayı % 18.31 ile serbest meslek sahipleri ve tüccarlar yaparken en düşük148 harcamayı da % 7.56 ile çiftçiler gerçekleştirmişlerdir. (Tablo: 12) Tüketiciler, gelir ve meslek gruplarında olduğu gibi yaş grupları itibariyle de beş gruba ayrılmıştır. - 12-25 yaş grubu - 26-35 yaş grubu - 36-45 yaş grubu - 46-55 yaş grubu - 56 + yaş grubu 20 hanehalkı reisinin yer aldığı 12-25 yaş grubunda toplam fert sayısı 95 ve işsiz sayısı 7'dir. Aylık ortalama gelirin 3.070.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.626.467 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 925.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 5.500.000 TL'dir. Bu tüketiciler, aylık ortalama gelirlerinin % 85.55'ini harcarken geri kelen % 14.45'ini tasarruf etmektedir. 26-35 yaş grubunda 165 hanehalkı reisi bulunmakta olup gruptaki toplam fert sayısı 755 ve işsiz sayısı 29'dur. Ayrıca, aylık ortalama gelirin 3.273.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.654.221 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 730.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 15.000.000 TL'dir. Gruptaki tüketiciler, gelirlerinin % 81.09'unu tüketime ayırırken % 18.91 "ini tasarruf etmektedirler. 128 hanehalkı reisinin oluşturduğu 36-45 yaş grubunda toplam fert sayısı 808 ve işsiz sayısı 50'dir. Aylık ortalama gelirin 3.528.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.807.770 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 850.000 TL ve en yüksek aylık gelir de 12.500.000 TL'dir. Söz konusu tüketiciler, gelirlerinin % 79.59'unu tüketime harcarken % 20.41 'ini tasarrufa ayırmaktadırlar. 46-55 yaş grubunda 61 hanehalkı reisi bulunurken gruptaki toplam fert sayısı 402 ve işsiz sayısı 35'dir. Yine, aylık ortalama gelirin 3.812.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.849.725 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 875.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 11.000.000 TL'dir. Tüketiciler, gelirlerinin % 74.76'sını tüketime % 25.24'ünü de tasarrufa ayırmaktadırlar. 26 hanehalkı reisinin yer aldığı 56 + yaş grubunda toplam fert sayısı 186 ve işsiz sayısı 23'dür. Aylık ortalama gelirin 3.485.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.633.782 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 750.000 TL ve en yüksek aylık gelir 11.050.000 TL 'dir. Bu tüketiciler ise, gelirlerinin % 75.57'sini tüketirken % 24.43'ünü de tasarruf etmektedirler. Aylık ortalama gelirlerinden tüketime ayırdıkları pay itibariyle 12-25 yaş149 grubundaki tüketiciler, % 85.55'lik payla ilk sırayı, 26-35 yaş grubu % 81.09 ile ı ikinci sırayı alırken bunları % 79.59'luk pay ile 36-45, % 75.57'lik pay ile 56 + ve % 74.76'hk pay ile 46-55 yaş grubundaki tüketiciler takip etmektedirler. Görüldüğü gibi, genç yaşta oldukça yüksek olan marjinal tüketim eğilimi, yaş ilerledikçe -özellikle emeklilik yaşına (56) kadar- giderek azalmaktadır. 56 + yaş grubunda ise artma eğilimi göstermektedir. Bu durum, hayat devresi teorisini doğrulayan bir sonuçtur. Daha önce belirtildiği gibi, hayat devresi teorisine göre, çalışma hayatına yeni başlayan gençler ile çalışma hayatını tamamlamış olan emeklilerin verimlilikleri düşük olduğundan gelirleri de düşüktür. Dolayısıyla, gelirlerin büyük bir kısmını -hatta gelirlerinden fazla- tüketirler. Orta yaşlarda artan verim nedeniyle gelir artmaktadır. Bu devrede kişi geçmiş devredeki borçlarını ödediği gibi emeklilik süresince yapacağı tüketimi finanse etmek amacıyla da tasarrufta bulunurlar. Buna göre, 12-25 ve 56 + yaş grubundaki tüketiciler toplu olarak gelirlerinin ortalama % 80.56'sını tüketirken diğer yaş gruplarındaki tüketiciler % 78.48'ini tüketmektedirler. (Tablo: 15) Gıda maddelerine nisbi olarak en yüksek harcamayı 56 + yaş grubundaki (%43.19), en düşük harcamayı da 26-35 yaş grubundaki (% 36.59) tüketiciler yapmışlardır. Aynı şekilde, ev eşyalarına en yüksek harcamayı % 8.74 ile 36-45, en düşük harcamayı da % 3.99 ile 56 + yaş grubundaki tüketiciler ve ulaşım ve haberleşmeye en yüksek harcamayı % 1 1.81 ile 46-55, en düşük harcamayı da % 1 0.21 ile 56 + yaş grubundaki tüketiciler gerçekleştirmiştir. (Tablo: 16) Eğitim durumları itibariyle tüketiciler üç gruba ayrılmıştır. - İlköğretim grubu - Ortaöğretim grubu - Yükseköğretim grubu 154 hanehalkı reisinin yer aldığı ilköğretim grubunda toplam fert sayısı 1045 ve işsiz sayısı 87'dir. Ayrıca, aylık ortalama gelirin 2.905.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.437.701 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 730.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 11.050.000 TL'dir. Bu tüketiciler, gelirlerinin % 83.92'sini tüketirken geri kalan % 16.08'lik kısmını tasarruf etmektedir., ' Ortaöğretim grubunda 170 hanehalkı reisi bulunmakta olup gruptaki toplam fert sayısı 889 ve işsiz sayısı 52'dir. Ayrıca, aylık, ortalama gelirin 3.495.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.777.600 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 800.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 15.000.000 TL'dir. Gruptaki tüketiciler, aylık ortalama gelirlerinin % 79.47'sini harcarken geri kalan % 20.53'ünü tasarruf etmektedirler.150 76 hanehalkı reisinin oluşturduğu yükseköğretim grubunda toplam fert sayısı 312 ve işsiz sayısı 5'dir. Yine, aylık ortalama gelirin 4.404.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 3.218.220 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 1.100.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 11.000.000 TL'dir. Tüketiciler, gelirlerinin % 73.07'sini tüketime harcamakta ve geri kalan % 26.93'ünü de tasarrufa ayırmaktadırlar. Eğitim düzeyi yükseldikçe tüketicilerin marjinal tüketim eğilimleri azalmaktadır. Şöyle ki, ilköğretim grubunda % 83.92 olan tüketim nisbeti, ortaöğretim grubunda % 79.47 ve yükseköğretim grubunda da % 73.07'dir. Gelir düzeyi yüksek olan tüketiciler zorunlu ihtiyaçlarını yeterince karşıladıklarından gelirlerinin bir kısmını tasarrufa ayırırlar. Eğitim düzeyinin yükselmesi karşısında marjinal tüketim eğiliminin azalması, eğitim düzeyi yüksek kişilerin genellikle daha iyi işlerde çalışmaları ve dolayısıyla daha yüksek gelir elde etmelerinden kaynaklanmaktadır. Tablo: 19'da da görüldüğü gibi, ilköğretim grubundaki tüketicilerin aylık ortalama gelirlerinin 2.905.000 TL iken yükseköğretim grubundaki tüketicilerinki 4.404.000 TL'dir. Ayrıca, eğitim düzeyi yükseldikçe tüketicilerin gıda maddelerine, ısıtma ve aydınlatma maddelerine, giyime, ev eşyalarına ve temizlik ve sağlığa yaptıkları harcamaların gelir içindeki payı giderek azalırken kira ve ev bakımına, ulaşım ve haberleşmeye yaptıkları harcamaların gelir içindeki payı giderek artmaktadır. Bu, eğitim düzeyi yüksek olanların statülerine uygun evlerde barınmalarından, büyük bir çoğunluğun otomobil sahibi olmasından ve fazla seyahat etmesinden kaynaklanmaktadır. Tablo: 20'den de görülebileceği gibi, eğitim düzeyi yükseldikçe tüketicilerin gıda maddelerine, ısıtma ve aydınlatma maddelerine, temizlik ve sağlığa yaptıkları nisbi harcamalar giderek azalırken giyime, kira ve ev bakımına, kültür-eğitim ve eğlenceye, ulaşım ve haberleşmeye ve diğer mâl ve hizmetlere yaptıkları nisbi harcamalar ise giderek artmaktadır. Mesela, ilköğretim mezunları toplam harcamalarının % 41.75'ini gıda maddelerine ayırırken yükseköğretim mezunları ancak % 33.17'sini ayırmaktadırlar. Yine, kültür-eğitim ve eğlenceye ilköğretim mezunları % 2.95 oranında harcamada bulunurken bu oran yükseköğretim mezunlarında % 3.47'dir. Son olarak, tüketiciler medeni hallerine göre iki gruba ayrılmıştır. - Evliler grubu - Bekârlar grubu Evliler grubunda 369 hanehalkı reisi bulunmakta olup gruptaki toplam fert sayısı 2116 ve işsiz sayısı 134'dür. Ayrıca, aylık ortalama gelirin 3.447.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.731.560 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 730.000 TL151 ve en yüksek aylık gelir ise 15.000.000 TL'dir. Bu gruptaki tüketiciler, aylık ortalama gelirlerinin % 79.24'ünü tüketime harcamakta ve geri kalan % 20.76'sını da tasarrufa ayırmaktadırlar. 31 hanehalkı reisinin oluşturduğu bekârlar grubunda toplam fert sayısı 130 ve işsiz sayısı 10'dur. Yine, aylık ortalama gelirin 3.363.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.717.071 TL olduğu grupta en düşük aylık gelir 800.000 TL ve en yüksek aylık gelir ise 7.000.000 TL'dir. Gruptaki tüketiciler, gelirlerinin % 80.79'unu tüketirken geri kalan % 19.21 'ini de tasarruf etmektedirler. Şunu söyleyebiliriz ki, her ne kadar bekârlar, evlilere nazaran gelirlerinin daha büyük bir kısmını harcıyorlarsa da, aradaki fark önemli değildir. Çünkü, evliler gelirlerinin % 79.24'ünü tüketime harcarken bekârlar % 80.79'unu harcamaktadırlar. Tüketim gruplarına yapılan harcamaların gelir içindeki payları bakımından da evli ve bekârlar arasında önemli bir fark yoktur. Bu sonuçlara dayanarak fazla önemli olmasa dahi tüketicilerin medeni hallerinin tüketim harcamaları üzerinde bir etkiye sahip olduğu söylenebilir. (Tablo: 23) Tablo:24'den de görüldüğü gibi, evli tüketicilerin gıda maddelerine, giyime, ev eşyalarına, kültür-eğitim ve eğlenceye ve diğer mal ve hizmetlere harcadıkları pay bekârlara nazaran daha büyük olmasına karşılık ısıtma ve aydınlatma maddelerine, kira ve ev bakımına, temizlik ve sağlığa ve ulaşım ve haberleşmeye ayırdıkları pay bekârlara nazaran daha küçüktür. Mesela, evlilerin gıda maddelerine ayırdıkları pay % 38.39 iken bekârlarınki % 35.94'dür. Buna karşılık, evliler ısıtma ve aydınlatma maddelerine % 11.42'lik bir pay ayırırken bekârlar % 12.16'lık bir pay ayırmaktadırlar. Anket uygulanan 400 tüketici iktisadi ve demografik özelliklerine göre farklı gruplar itibariyle analiz etmekle yetinilmemiş, bu tüketiciler ayrıca bir bütün olarak ele alınıp genel grup adı altında incelenmiştir. Buna göre, 400 hanehalkı reisini içeren bu çalışmada toplam fert sayısı 2246 ve işsiz sayısı 144'dür. Aylık ortalama gelirin 3.440.000 TL ve aylık ortalama tüketimin 2.730.457 TL olduğu bu genel grupta en düşük aylık gelir 730.000 TL iken en yüksek aylık gelir 15.000.000 TL'dir. Tüketiciler, gelirlerinin % 79.37'sinf tüketime ayırırken % 20.63'ünü tasarruf etmektedirler. Tablo: 27'de tüketicilerin gıda maddelerine, ısıtma ve aydınlatma maddelerine, giyime ve ulaşım ve haberleşmeye yaptıkları harcamalar dikkati çekmektedir. Buna göre, tüketiciler gelirlerinin en büyük kısmını (% 28.55) gıda maddelerine harcamaktadırlar. Bu durum Erzurum'daki tüketicilerin refah seviyesinin düşük152 olduğunun bir göstergesidir. Ayrıca, tüketicilerin gelirlerinin % 8.19'unu ısıtma ve aydınlatma maddelerine ve % 7.94'ünü giyime harcamaları büyük ölçüde Erzurum'un iklim yapısından kaynaklanmaktadır. Bu sonuç, diğer değişkenlerin yanısıra iklim yapısının da tüketim harcamaları üzerinde etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Yine, tüketicilerin gelirlerinin % 10.26'sını ulaşım ve haberleşmeye harcamalarının nedenlerinden biri, Erzurum'un Başkent'e ve diğer önemli şehirlere oldukça uzak olması ve göçün büyük oranlara ulaştığı Erzurum'daki tüketicilerin diğer şehirlerdeki yakınlarıyla haberleşmeleri olabilir. Bu çalışmanın amaçlarından biri de, tüketici fiyatları indeksinde yer alan ağırlıkları Erzurum ili için tesbit etmektir. Tüketici fiyat indeksi, nüfusun büyük bir kısmını oluşturan işçi ve memur hanehalkları tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişmeleri belirtmek için kullanılan bir araçtır. Dolayısıyla, 400 tüketicinin yerine sadece işçi ve memurların oluşturduğu ücretliler (219 hanehalkı) ele. alınmak suretiyle Erzurum ili için tüketici fiyat indeksi ağırlıkları hesaplanmıştır. Ücretlilerin ele alınıp incelenmesi halinde, toplam tüketim harcamalarının % 36.71 'ini gıda maddelerine, % 11.35'ini ısıtma ve aydınlatma maddelerine, % 10.08'ini giyime, % 10.42'sini ev eşyalarına, % 8.29'unu kira ve ev bakımına, % 6.88'ini temizlik ve sağlığa, % 3.51 'ini kültür-eğitim ve eğlenceye, % 9.26'sını ulaşım ve haberleşmeye ve geri kalan % 3.49'unu da diğer mal ve hizmetlere dağıttıkları görülmektedir. (Tablo: 29) Ayrıca, 1986 ve 1989 yıllarında yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen tüketici fiyat indeksi ağırlıkları ile bu çalışma sonucunda elde edilen ağırlıklar karşılaştırılmıştır. Buna göre; gıda maddelerinin, giyim eşyalarının ve kültür-eğitim ve eğlenceye yapılan harcamaların ağırlıkları yıllar itibariyle giderek azalırken ev eşyası, kira ve ev bakımı ile ısıtma ve aydınlatma, temizlik ve sağlık ve ulaşım ve haberleşme ile diğer masrafların ağırlıkları yine yıllar itibariyle giderek artmaktadır. Buna göre, özellikle gıda maddeleri ile giyim eşyalarının ağırlıklarının azalması buna karşılık ev eşyası ve ulaşım ve haberleşme ile diğer masrafların ağırlıklarının artması, Erzurum'daki tüketicilerin refah seviyesinin giderek arttığını göstermektedir. Çünkü, gelir düzeyi (refah seviyesi) arttıkça tüketiciler, gıda maddeleri ve giyim eşyaları gibi zorunlu maddelere nisbi olarak daha az harcamada bulunurken harcamalarının büyük bir nisbetini ev eşyalarına, seyahate ve tasarrufa ayırdetmektedirler. (Tablo: 30) Yapılan bu çalışma ile 1991 yılında Erzurum'da hanehalkı başına düşen aylık153 gelir 3.154.488 TL ve yıllık gelir de 37.853.856 TL olarak hesaplanırken kişi başına düşen aylık gelirin 561.797 TL ve yıllık gelirin de 6.741.564 TL olduğu bulunmuştur. Araştırmanın amaçlarından birinin de, gelir ve tüketim arasındaki ilişkiyi açıklayan tüketim modellerinin tahmin ve test etmek suretiyle Erzurum'daki tüketim harcamaları eğilimini en iyi açıklayan modeli belirlemek olduğu daha önce belirtilmiştir. Ülkelere, devirlere ve incelenecek özel durumlara göre çok sayıda tüketim fonksiyonu biçimi yazılabilirse de bu çalışmada, gelir ile tüketim arasındaki ilişkinin farklı yorumlarını içeren tüketim harcamaları teorilerini (mutlak gelir, nisbi gelir, sürekli gelir ve hayat devresi teorileri) açıklayan aşağıdaki modeller tahmin ve test edilmiştir. Bununla beraber, temelde sürekli gelir teorisiyle aynı olan hayat devresi teorisi tahmin edilmemiş sadece sürekli gelir teorisinin tahminiyle yetinilmiştir. Tahmin edilen tüketim modelleri teoriler itibariyle şunlardır: Mutlak gelir teorisi için: (1) Doğrusal kalıp C = a + bY a>0, 00, b>0, c0 veya a0 Sürekli gelir teorisi için: (4) Cp = kYp k>0 Nisbi gelir teorisi için: C, Yj (5) = a + b a>0, b
Özet (Çeviri)
In this research, the consumption expenditures which is one of the important subjects of the economic theory has been studied. Since some economists accept the economic activities as behaviour that directed towards the satisfaction of needs of people, it is possible to consider the consumption expenditures as the final stage of economic activities. Consumption expenditures are affected by economic factors such as income assets; and demographic factors, such as profession, age, educational level and the size of household; and behavioural factors. The most important one of above mentioned factors is the income. In order to describe the relationship between income and consumption those theories have been suggested: 1. Absolute income theory 2. Relative income theory 3. Permanent income theory 4. The life cycle theory. While early studies on consumption expenditures aimed to explain the cost of living of mostly the poor people, today such studies are made for many different aims. This study has been made in order to realize those following goals: - To find out the cost of living of different socioeconomic groups who live In Erzurum. - To predict and test the consumption models that were handled before in relation with consumption expenditures. Moreover, to determine the best model which explains the tendency of consumption expenditures in Erzurum. - To obtain the weight which take place in consumer price endex, for Erzurum. - To calculate the share that Erzurum gets from national Income in the way of consumption. f - To determine whether there is any change in consumer preferences with regard to previous terms. We can explain the results of this study that was made by using cross-section data which had been obtained by means of questionaire applied to 400 household that was determined as a sample group, as following: The consumers spend the biggest part of their income (28.55 %) for foodstuffs. This indicates that the standart of living of consumers in Erzurum is low. Furthermore, 8.19 % of the consumers' income go for heating and lighting while 7.94 % go for clothing. The reason of this conclusion is largely because of the climate of Erzurum. This conclusion brings up the fact that the structure of the climate has an effect on156 consumption expenditures beside other variables. When wage-earners are questioned through questionaire it is seen that their total consumption expenditures are distributed among their needs as; 36.71 % for foodstuffs expenses, 11.35 % for heating and lighting articles, 10.08 % for clothing expenses, 10.42 % for house furniture expenses, 8.29 % for house rent and maintenance expenses, 6.88 % for cleaning and health expenses, 3.51 % for cultural-educational and entertainment expenses, 9.26 % for transportation and communication expenses and 3.49 % for other expenses. Especially the fall in the weight of foodstuffs and clothing with respect to previous years and on the contrary the rise in the weight of house furniture, transportation, communication and other expenses is an evidence to the gradually increase of welfare indices of consumer in Erzurum. Besides, through this survey, the income for a household was accounted as TL 3,154,488 monthly and as TL 37,853,856 yearly while per capita income was accounted as TL 561,797 monthly and as TL 6,741,564 yearly. Also, consumption models about the theories of consumption expenditures have been estimated and tested. It has been concluded that linear model is the best one which explains the consumption expenditures in Erzurum in the light of the test results that were analysed from economic, statistical and econometric criterions point of view.
Benzer Tezler
- Doğrusala yakın idealtalep sisteminin (LA/AIDS) bir uygulaması: Erzurum ili verileri
An application of linear aproximation of almost ideal demand system using data of Erzurum province
MUSTAFA BAYDEMİR
- Türkiye'de hanehalkı tüketim harcamalarının analizi
Analysis of household consumption expenditures in Turkey
ABDULKADİR KILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
EkonomiErzurum Teknik Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜRKAN ÇALMAŞUR
- Türkiyede dondurulmuş gıda sektörü ve Erzurum'da dondurulmuş gıda tüketimini etkileyen sosyo-ekonomik faktörlerin belirlenmesi üzerine bir araştırma
Frozen food sector in Turkey and an analysis on socio-economic factors effecting frozen food consumption in Erzurum
ABDULKADİR TOPALOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
EkonomiAtatürk ÜniversitesiTarım Ekonomisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEFKATİ GÜLTEN
- Kars ve Erzurum illeri sığır besi işletmelerinin ekonomik analizi
Economic analysis of cattle fattening enterprises in Kars and Erzurum provinces
EROL AYDIN
Doktora
Türkçe
2011
EkonomiAnkara ÜniversitesiHayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENGİN SAKARYA
- Farklı iklim bölgelerinde yapı kabuğunda ısıl kütlenin bina enerji etkinliğine ve ısıl konforuna olan etkisi
The influence of building envelope thermal mass on building energy efficiency and thermal comfort in different climate zones
İBRAHİM AGAH TAŞTEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
EnerjiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÜMİT TURGAY ARPACIOĞLU