Geri Dön

Tezkirecilikten edebiyat tarihçiliğine geçiş ve Abdülhalîm Memdûh un târih-i edebiyât-ı osmâniyye si: inceleme-metin

The transition from biographical memoirs to the historiography of literture and tarih-i edebiyat-i osmaniye of Abdulhalim Memduh

  1. Tez No: 209558
  2. Yazar: İSMAİL TOLUAY
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. BAYRAM ALİ KAYA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyografi, Türk Dili ve Edebiyatı, Biography, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Tezkire, Edebiyat Tarihi, Abdülhalim Memdûh, Tarih-i Edebiyâtı-ı Osmâniyye, Biographical Memoir, Literature History, Abdulhalim Memduh, Tarih-i Edebiyatı-ı Osmaniyye
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sakarya Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 243

Özet

Şuara tezkireleri Klasik Türk edebiyatının birinci derecede kaynakları arasında yer almaktadır. Divan şairlerinin tanıtıldığı tezkireler, tezkirecilik geleneğinin son bulmasıyla yerini modern edebiyat tarihçiliğine bırakmıştır. Edebiyat târihi ise bir edebiyâtın doğuşundan başlayarak geçirdiği bütün gelişmeleri, bu gelişmelerin safhalarını, bütün bunların sebeplerini ve sonuçlarını inceleyen bir bilim dalıdır. Edebiyat târihçiliği de bir milletin kültür târihinin bütün yönleriyle incelenmesinde, en önemli ilmî disiplinlerden birisidir. Bu çalışmamızda tezkirecilik ile edebiyat tarihçiliği arasındaki geçişi ve farklılığı, ilk edebiyat tarihi çalışması olan Abdülhalîm Memdh'un ?Târih-i Edebiyât-ı Osmâniyye? adlı eserinin incelenmesi ile ortaya koymaya çalıştık.1888 yılında yayınlanmış olan Târih-i Edebiyât-ı Osmâniyye gerek yazıldığı dönem ve gerekse daha önceki dönemlere ait edebiyâtımız hakkında bilgiler içermektedir. Metod ve anlatım bakımından tezkireciliğin izlerini taşıyan bu edebiyat târihi çalışmasında, tasnif sistemi bakımından, yazıldığı dönemden önceki ve döneminin özelliklerini yansıtan bir çok isme gereken yerin verilmemiş olduğu görülmektedir. Bu sebeplerle eserin bir edebiyat târihi denemesi olarak kalmış olduğunu söyleyebiliriz. Çalışmamız dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde tezkire kavramı, tezkireler ve tezkireciliğimiz hakkında bilgi verilmiştir. Bu bölümde tezkireciliğimizin başlangıcı, gelişim süreci ve bu türün örnekleri ele alınmıştır. Burada ayrıca tezkirelerin yüzyıllara göre listesi de yer almaktadır. İkinci bölümde, edebiyat tarihi kavramı, edebiyat tarihinde usul ve edebiyat tarihçiliğimiz hakkında inceleme yapıldı. Bu kavramların genel hatlarıyla incelendiği bölümde, tezkirecilik anlayışı ile edebiyat tarihçiliğinin mukayese edilmesi sağlanmaya çalışıldı. Çalışmamızın esasını teşkil eden üçüncü bölümde ise Târih-i Edebiyât-ı Osmâniyye'nin şekil ve muhteva bakımından incelenmesi yer almaktadır. Eser ayrıca tezkirecilik ve edebiyat tarihçiliği bakımından incelenmiştir. İnceleme neticesinde, Târih-i Edebiyât-ı Osmâniyye'nin, edebiyat tarihçiliğimizin ilk örneği olması bakımından önemli olan eserin, teknik noksanlıkları ve tezkirecilik geleneğimizin izleri tespit edilmeye çalışıldı. Son bölümde ise Târih-i Edebiyât-ı Osmâniyye'nin transkripsiyonlu metni bulunmaktadır. Transkripsiyonlu metni hazırlarken Arapça ve Farsça kelimelerin asıllarına sadık kalmaya dikkat ettik. Ayrıca Târîh-i Edebîyyât-ı Osmâniyye'nin yazıldığı dönemin imla hususiyetlerine de bağlı kalmakla birlikte, eserin daha iyi ve kolay anlaşılabilmesi için Türkçe kelime ve eklerde günümüz Türkçe'sindeki söyleyişi esas aldık. Ekler bölümünde ise çalışmamızdan faydalanmayı kolaylaştırmak açısından şahıs, eser ve yer adlarının yer aldığı dizin ve metnin tamamının tıpkı basımı ilave edilmiştir. Bu çalışmamızla tezkirecilik geleneğimiz ile edebiyat tarihçiliği arasındaki benzer ve farklı yönler, geçiş dönemi örneği olan ?Tarih-i Edebiyâtı-ı Osmâniyye? merkezli olarak tespit edilmeye çalışılmıştır.

Özet (Çeviri)

The biographical memoirs called Şuara are among the sources of first degree in classical Turkish literature. The biographical memoirs in which the Divan poets are presented left their places to historiography of literature with the decline of biographical memoir writing tradition.On the other hand, the literature history is a branch of science which researchs literature with regards to its development, the phases of this development, the reasons and the results of all these. In this work, the division between the historiograhy of literature and the biographical memoir writing tradition and the transition from one to the other are put forward while examining Tarih-i Edebiyat-i Osmaniye of Abdülhalim Memduh which is the first work in literature history.Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye published in 1888 includes information about the literature of its era and the literature of the earlier times. This work of art, which bears the narration characteristics of a biographical memoir, does not give enough place to a great many of the names, the Works of whose reflect the features of the era in which they are written and the earlier periods. Thus, it can be said that this work remains as an essay on the historiograhy of literature. This examination is divided into four parts. In the first chapter, the concept of biographical memoir, Works on this genre, and our biographicak memoir writing tradition are included. In this chapter, the beginning and the developmentof the biographical memoir writing tradition and the examples of this tradition are dealt with. Besides, a list of biographical memoirs according to centuries is attached. In the second chapter, the concept of literature history, style in literature history and our literature is examined. Biographical memoir writing approach and historiograhy of literature are compared with each other in this chapter iğn which these concepts are handled with their basic characteristics. In the third chapter, the core of our study, is alloted to Tarih-i Edebiyat-i Osmaniye. In this chapter of our study, this work is analyzed with regards to its form and content. It is also examined from the perspective of biographical memoir writing and the historiography of literature. As a result of this examination, the lacking points of Tarih-i Edebiyat-i Osmaniye in its style and characterstics of the biographical memoir writing tradition are pointed together with its importance of being the first example of our historiography of literature. The last chapter includes the transcription of the text. While preparing the text with transcription , the original Arabian and Persian words are used. In addition to being devoted to spelling rules of the period in which Tarih-i Edebiyat-i Osmaniye is written, contemporary Turkish dictation is based when Turkish words and suffixes are used to make this work be understood more clearly. A facsimile of the text and a names, Works and places index has been included in section for a convenient use of our study. With this work, the similar and different aspects of the biographical memoir writing tradition and the historiography of literature are determined while Tarih-i Edebiyat-i Osmaniye which is an example of transition period is taken as centre.

Benzer Tezler