Geri Dön

Televizyonun toplumsal tüketimi ve toplumsalin yeniden üretimi: Maneviyat içerikli dizilerin tüketimi özelinde

Social consumption of television and reproduction of social: In the case of spiritually-contented television programs

  1. Tez No: 218147
  2. Yazar: ÇAĞLAR ENNELİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZAFER İLBARS
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Antropoloji, Radyo-Televizyon, Siyasal Bilimler, Anthropology, Radio and Television, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Antropoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 415

Özet

Bizim ?modern? demokrasi anlayışımız, siyaseti, kurumsal bir parlamento örgütlenmesine, orada çıkan tartışmalara, kararlara ama en önemlisi partilere, liderlere, seçimlere, rakamlara ve elbette vaatlere kilitliyor. Ben, bu çalışmada, siyasetin kurumsal bir yapı ile eşleştirilme eğiliminin dışına çıkıp televizyonun imaj ve hikayeleriyle beslediği gündelik hayat siyasetine, sınıf ve tüketim kavramları ve literatürünü kullanarak, odaklandım. Bu literatür, sınıfı, objektif yaşam koşulları nedeniyle bir biçimde farklılaşmış olan grupların bu objektif gerçekliği dönüştürme uğraşını da içine alacak biçimde kendilerine ayrıcalıklı bir farklılık tasarlama çabası üzerinde konumlandırır. Yani sınıfın sınırı, bir yandan ?objektif? gerçeklikle ve öte yandan bu gerçekliğe meydan okuma, onu farklılaştırma ve ayrıcalıklı kılma çabası ile kurulan toplumsal gerçeklikle çizilir. Bu gerçeklik inşasının izi, sınıfların bilgi, değer, estetik ve kalite iddialarını içerisinde kodladıkları tüketim nesneleri hakkındaki değerlendirmelerinde sürülebilir. Tüketilen nesnelerin farklı değerlendirilmesi ile sınıflar kendi gerçekliklerine dair söylemler kurarlarken kendilerinden olmayanın ne olduğu da bir şekilde somutlaştırılır (objectification). Her tüketim nesnesi gibi televizyonun tüketimi de sınıfların kendileri ile kendilerinden olmayanları ayırdıkları sınıfsal farklılık inşasına, içeriği hakkındaki değerlendirmeleri kışkırtarak katkıda bulunur. Ben Türkiye'nin resmi-sivil, bireysel-toplumsal hemen hemen her zemininde bir biçimde üzerinde düşünülen ve tartışılan İslama dair İslami bir ürünün tüketiminin, farklı sınıfların kendi argümanlarını kamusal alan ve ulus gibi üst bütünlüklerle de ilişkilendirerek ortaya koymalarını sağlayacağını düşündüm. Bu doğrultuda, önce sınıf kavramına ilişkin yeni teorik formülasyonları kullanarak gelir ve gelirle bağlantılı olan kimi değişkenler üzerinden alt, orta ve üst sınıflar tanımladım ve ardından bu sınıfların İslami televizyon yayıncılığının en yaygın ve kabul gören formatlarından biri olan maneviyat içerikli dizileri nasıl tükettikleri ve değerlendirdiklerine odaklanarak, farklı sınıfların hangi argümanlarla nasıl bir dinsel somutlaştırma yarattıklarını inceledim. Orta sınıfla ilgili verilerin analizi bana, bu sınıfın dinden ziyade bu araştırmanın konusu olmayan ekonomik terimlerle kendini ayrıştırdığını düşündürdü. Araştırmanın bu sınıftan katılımcıları, maneviyat içerikli dizilerle, kendinden olmayana dair güçlü bir dinsel somutlaştırma yapmıyorlardı. Diziler, bağlamsal olarak dinsel doğrunun ifade edilmesi için zemin hazırlıyordu ama doğruluğa ilişkin bu ifadeler tersini iddia eden ulusal söylemler karşısında çabuk geri adım atıyor ve kırılıyordu. Maneviyat içerikli dizilerin üst ve alt sınıf içinse farklı şekillerde de olsa dinsel somutlaştırma yarattığı sonucuna ulaştım. Üst sınıfın dinin hayatın hangialanında kalması ve nasıl yaşantılanması gerektiği ile ilgili devamlı vurguları vardı. Dinin nasıl öğrenilmesi gerektiği ile ilgili önermeler buna eşlik ediyordu. Buradan hareketle üst sınıfın, en azından dinsel somutlaştırma özelinde, bir tür bilgi siyaseti içerisinde olduğunu ve dini ?bilmeden?, ?yanlış? yaşayan toplumun, ülkedeki siyasi ?tehlikelere? ?farkında olmadan? iştirak ettiği argümanına sahip olduğunu gördüm. Maneviyat içerikli diziler, üst sınıf tarafından, böylesi bir ?yanlış? dini somutlaştırmanın varlığına işaret etmek için kullanılıyordu. Üst sınıfın bu değerlendirmesi, kendisini diğerlerinden ayıran sınırın, öteki tarafının yani ne olmaması gerektiğinin altı çizilerek belli bir içerikle doldurulduğuna işaret ediyordu. Alt sınıf ise hem dini hem de maneviyat içerikli dizileri olumlu değerlendiriyordu. Özellikle çocukların ve kızların eğitimi için hem din hem de maneviyat içerikli dizilerin sağladığı dinsel malzeme değerli bulunuyordu. Bilgilendirici ve olumlu manada etkili bulunan maneviyat içerikli diziler gündelik hayat tecrübelerinin açıklanmasında ve gündelik hayat tecrübeleri dizilerin değerlendirilmesinde birbirini besleyen iki kaynaktı. Bu sınıf mevcut ekonomik yoksunluğuna hiç gönderme yapmıyor ve esas olarak dinsel somutlaştırma üzerinden kendisini diğerlerinden ayıran sınırın kendi tarafını yani ne olması gerektiğini belli bir içerikle dolduruyordu. Maneviyat içerikli diziler, bu haliyle, objektif güçsüzlüğü güce dönüştüren etkili bir silah gibiydi.

Özet (Çeviri)

Our ?modern? understanding of democracy restricts the politics to the institutional parliamentary system and to its debates and decisions. It also privileges parties, leaders, elections, ratios, and surely promises to win that would probably be never kept. I take a different step from this equation and focus on, by terms of and literature on class and consumption, daily life politics reinforced by images and stories of television. Class, for this literature, represents the groups that differ in objective life conditions and that attempts to create privileging differences for themselves including the claims to somehow transform those real life conditions. That means, boundary of the class is drawn with the ?objective? reality on the one hand and social reality that is of attempts to challenge, alter, or privileges the former, on the other. Class reality in this sense is someting both experienced, created and continuously reshaped. Traces of this reality creation can be followed in a comsumed material in which different classes encode their claims on knowledge, value, aesthetics, and quality. While evaluating consumption material, classes produce discources about both their own reality and objectify the other, that is outside the boundary of the class in every sense. Television, like all consumable products, provokes class-based creation of difference as well. I suggest consumption of a product concerning Islam that is discussed in different degrees and ways in official or civil, individual or social platforms in Turkey, can lead classes to set out their differentiating arguments in terms of Turkish public space and nation. Deepening my argument, I define high, middle and low classes by using income and income-related variables and then focus on how these classes consume and evaluate spiritually-contented Islamic television programs that are, seemingly, most common formats of current Islamic television broadcasting and on how different classes objectify religion. Analyses concerning middle class lead me to think that it uses economical terms, rather than religious ones, in shaping the boundary of the class. Informants of this class do not refer spiritually-contented Islamic television programs to objectify those who are not inside the class boundary. They use the programs contextually to state the religious ?truth? but these statements are very fragile and easily withdrawn against national discourses that emphasize the opposite of them. The programs, on the other hand, produce a strong religious objectification for high and low classes. The former has a constant emphases on where in life religion should stay and how it must be experienced. Propositions concerning how the religion should be learnt has accompanied them. I conclude that at least in the context of religious objectification, high class performs a kind of politics of knowingness that arguesthe society ?incorrectly? experiencing religion ?without knowing? contributes to the political ?threats? ?without recognizing.? Spiritually-contented Islamic television programs are getting used to mark this ?false? religion and its ?real? political ?dangers.? Consequently, I conclude that, high class fills the other side, that means what has not to be done, thought, or performed, of the boundary that seperates it from those others. The low class, on the other hand, considers both religion and spiritually-contented Islamic television programs positively. Programs? religious materials are found very valuable for the education of kids and girls. Both programs and everyday experinces are correspondingly fed each other to reach an understanding and explanation of both. After seeing that low class informants do not refer to economical deficiency but actively use religious objectification to mark the boundary that seperates them from the rest of the others, those are not the members of the low class, I conclude that spiritually-contented Islamic television programs for low class are some kind of weapon to transform the ?objective? weakness to power.

Benzer Tezler

  1. Televizyonda gerçeklik ve yeniden sunumu

    Reality on television and its representation

    OZAN OTAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İletişim BilimleriDokuz Eylül Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. ERTAN YILMAZ

  2. Sinema TV'nin nesneler sistemi düşüncesi üzerinden tekrar yorumlanması

    Reinterpretation of cinema and television through the thought of the system of objects

    HÜSEYİN KIRMIZI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Film Tasarımı Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. OĞUZ AHMET ADANIR

  3. Televizyonun küresel tüketim kültürünün yaygınlaşmasındaki rolü: Gündelik hayatın yeniden üretim biçimi olarak yansımasının 'Bana Her Şey Yakışır' program örneğinde incelenmesi

    The role of television for the propagation of global consumer culture: in the case study of 'Bana Her Şey Yakişir' programme as a form of reproducing of daily life

    SELDA ERSÖZLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Radyo-TelevizyonMarmara Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİME NEŞE KAPLAN

  4. Tüketim kültürü eleştirisi ve Haneke sineması

    The Critique of consuming culture and Haneke Films

    ÖZLEM OĞUZHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Radyo-TelevizyonMarmara Üniversitesi

    İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURÇAY TÜRKOĞLU

  5. Televizyon dizilerinde kültürel temsiller: Mardin dizileri örneği

    Représentations culturelles dans les séries télévisées: Exemple de les séries télévisées de Mardin

    SEZER AHMET KINA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Radyo-TelevizyonGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ECE VİTRİNEL