Geri Dön

Televizyon dizilerinde kültürel temsiller: Mardin dizileri örneği

Représentations culturelles dans les séries télévisées: Exemple de les séries télévisées de Mardin

  1. Tez No: 633525
  2. Yazar: SEZER AHMET KINA
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ECE VİTRİNEL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Radyo-Televizyon, Radio and Television
  6. Anahtar Kelimeler: Mardin dizileri, Kültürel temsil, Kentsel mekân, Geleneksel ilişkiler, Anlatısal yapılaşmalar, Television serials of Mardin, Cultural representation, Urban space, Traditional relations, Narrative constructions Dans cette thèse
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 180

Özet

Bu tezde kentsel bir mekân olarak Mardin'de çekilen televizyon dizilerindeki kültürel temsiller üzerine bir araştırma yürütülmüştür. Televizyon dizileri her ne kadar belirli bir senaryo akışını takip ederek birbiriyle ilişkili konuların işlendiği bir drama türü olsalar da, dizilerde odaklanılan konular, yer alan karakterler ve toplumsal ilişkiler gerçek hayattan etkiler ve esinler taşıyabilmekte ya da gerçek hayata dair hâkim kalıpları yeniden üreten bir rolü üstlenebilmektedir. Dizilerde söz konusu etkilerin gözlemlenebilir biçimde somutlaşmasına ve böylece ortaya çıkan metinlerin gerçeklik ile olan ilişkisinin belirginleşmesine olanak tanıyan öğelerden biri mekân kullanımıdır. Dizi yapımının teknik bir bileşeni olarak mekânın seçilmesinde tercihin özellikle özgül bir coğrafî alandan yani fizikî mekândan yana olması, söz konusu mekâna dair kültürel temsillerin çerçevelendiği ve yeniden üretildiği söylemsel bir faaliyeti ortaya çıkarmaktadır. Bu tezde de mekânsal evreni Mardin olan dizilerdeki temsillerin gerçeklik ile ilişkisi, belirli ön kabullerle yüklü içeriği,“geleneğin özerkliğine sığınarak düşünsel ve estetik imgeler üretme yetisini (...) popüler kültür içinde zikzaklar çizerek geliştiren”(Said, 2016, s. 156) oryantalist ve karikatürize biçimleri sorunsallaştırılmıştır. Bu doğrultuda coğrafî konumundan tarihine, heterojen toplumsal yapısından geleneksel yaşam örüntülerine, sosyal hayatın yeniden üretiminden mimarîsine varacak biçimde Mardin'e dair temsillerin dizilerin anlatılarına eklemlenme pratikleri ve bu pratiklerden doğan söylem düzeyleri odağa alınmıştır. Özel olarak medya metinlerinin, genel ölçekte ise tüm endüstriyel kültür metalarının üretimini ve dağıtımını şekillendiren temel motivasyon olarak kârın maksimizasyonu ve söz konusu endüstriyel temsilin dolaşımı; Mardin dizilerinde de belirli anlatısal ve teknik öğeler aracılığıyla yer bulan ve dikkati çeken unsurlar olarak görülmektedir. Hâlen temel kitle iletişim araçlarından biri olan televizyon aracılığıyla izlerkitleye ulaşan ve yoğun dilimde (prime time) yayınlanan dizilerin teknik, kurgusal ve ekonomi politik görüngülerinin yanı sıra izlerkitlenin tüm boyutlarıyla yaşamı algılama tarzlarına dönük ideolojik, karikatürize, statükocu ve orta duyu varsayımları yaratan iletileri, yani söylemleri de bulunmaktadır. Bu tezde de söz konusu söylemler, fizikî mekân olarak Mardin'de geçen televizyon dizileri özelinde ele alınmış ve tezin nesnesi olarak bu dizilerdeki kültürel öğelerin temsillerinin ve bu temsillerin ürettiği söylemlerin ortaya konulması ve tartışılması amaçlanmıştır. Dolayısıyla birtakım kurgusal olayların ve ilişkiler ağının belli bir senaryo sistematiği içerisinde televizyon ekranlarına yansıdığı dramalar olan dizilerden mekân olarak Mardin'i kullanmış olanları bu tezin kapsamını oluşturmuştur. Mardin dizileri başlığı altında konumlandırılan yapımlarda mekân kullanımı, dolayısıyla o mekâna ilişkin kültürel öğelerin temsilleri bağlamında bütüncül bir tasnife izin vermeyecek ölçüde çeşitlilik bulunduğundan ötürü bu tezde mekân olarak yalnızca Mardin'in kullanıldığı ve final yapmış yapımların (Kara Duvak, Bir Bulut Olsam, Adını Kalbime Yazdım, Kadim Dostum, Aşktan Kaçılmaz ve Jan) epizotları araştırma evreni olarak belirlenmiştir. Tezin amacına yönelik bir izlekle takip edilmesi ve yapılabilirliği gözetilerek örneklemi, nitel araştırmalarda kullanılan örneklem belirleme türlerinden amaca yönelik/amaçlı örneklemeden yola çıkılarak belirlenmiştir. Buradan hareketle dizilerin ilk epizotları karakterlere, mekâna, hikâyeye, ilişkiler ağına ve hâkim senaryo sistematiğine ilişkin genel bilgilerin sunulduğu, final epizotları ise genel ölçekte anlatının üzerine kurulduğu paradigmatik yapılaşmaların kapandığı bir içerik sunduğundan ötürü tezin evreni bu eksende daraltılmış ve evrendeki dizilerin her birinin ilk iki epizotları ile final epizotları örneklem olarak belirlenerek izlenen toplam on sekiz epizottaki temsiller çözümleme birimi olarak seçilmiştir. Dizilerde bölgesel ölçekli toplumsal dayanışma biçimlerine ve geleneksel – kültürel üretim kalıplarına dair etkileşimler sunulması, söylemsel olarak kültürel yapıya dair bir biyografinin ortaya çıkarılmasına imkân sağlamıştır. Böylece kültürün i. temsiller, ii. kimliklerle ilişkilenme, iii. üretim ve tüketim, iv. dağıtım ve kullanım mekanizmaları aracılığıyla düzenlenmesi, söylemsel olarak çerçevelenebilmiştir. Dolayısıyla söylemin beslediği iktidar ilişkileri, zıtlıklar, ayrımcılıklar ve bunun yanı sıra varsayımlar da çözümlemeye tabi tutulmuştur. Bu çerçevede eleştirel söylem çözümlemesinin toplumsal sorunlarla ilgilenen, iktidar ilişkilerinin söylemsel bir görünümünün olduğunu kabul eden, topluma ve kültüre yönelik inşacı bir mesai yürüten, ideolojik olarak işleyen, tarihsel olan, metin ile toplum arasında bir bağlantı kuran, yorumlayıcı ve açıklayıcı bir çıktı sunan ve toplumsal eylemin bir biçimi olan niteliklerinden (Fairclough ve Wodak, 1997, s. 271-280) hareketle aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: • Dizilerde kültür tanımları nasıl inşa edilmekte ve hangi kimliklerle ilişkilenmektedir? • Kültürün inşasında çerçevelenen temsiller hangi geleneksel ve çağdaş olgusal temellere dayanmakta, kültürel üretim biçimleri ne tür anlatı öğelerinde eklektik ilişkilenmelerden beslenmektedir? • Kültürel temsiller ile toplumsal yapı ve kurumların işleyişi arasındaki ilişki hangi anlatı öğeleri üzerinden takip edilmektedir? • Dizilerde toplumsal dayanışma biçimleri, ataerki, sınıfsal çatışmalar ne tür kültürel temsiller aracılığıyla sunulmakta ve hangi dikotomiler üzerinden okunabilmektedir? • Dizilerde aynı zamanda teknik bir öğe olan mekâna ilişkin özellikle kentsel mekânın kullanım pratikleri ekseninde nasıl bir temsil dizgesiyle karşılaşılmakta, Mardin nasıl çerçevelenmektedir? Söz konusu sorulara yanıt bulabilmek için tezin ilk bölümünde televizyon medyumunun ve dizilerin tarihsel süreç içerisinde dünyadaki ve Türkiye'deki kurumsallaşması ve seyri tartışılmıştır. Bu çerçevede Türkiye'de kamu yayıncılığından özel yayıncılığa geçişte dizi içerikleri açısından ortaya çıkan enflasyonist piyasa görünümüne ve dizi türlerine yönelik bir projeksiyon yapılmıştır. Yapımcılık – dizi endüstrisinin piyasaya sunduğu içerik yelpazesi genel hatlarıyla ortaya konulurken 2000'li yıllarla beliren yeni türsel eğilimler açıklanmıştır. Bu doğrultuda söz konusu yelpaze içinde kuruluş – köken anlatıları, durum komedileri, ruhanî diziler, yakın dönem politik anlatıları, mafya dizileri ve taşra dizileri olarak sıralanarak odak taşra dizilerine yöneltilmiştir. Tezin ikinci bölümünde taşra dizilerinin gösterdiği üzere yapımcılık – dizi endüstrisinin Türkiye'deki merkezi olan İstanbul'un dışındaki kentsel mekânlara yönelen ilgisinden hareketle sosyal bilim alanyazınında i. genel ölçekte mekâna, ii. kentsel mekâna ve iii. mekânın imkânlarına ilişkin kavrayışlar tartışılmıştır. Bu çerçevede öncelikle mekânın kavramsal olarak tarihsel gelişimine ışık tutulmuştur. Ardından modernizmin mekâna yansımalarına dönük tartışmalar anılarak mekânın imkânları sıralanmıştır. Böylece söz, Türkiye'de televizyon dizilerinde merkez ve taşra mekân kullanımının düşündürdüklerine getirilerek taşra mekânlara dair nostaljik imgelemin kültürel temsil pratiklerine yansıması üzerine odaklanılmıştır. Bu çerçevede söz konusu kültürel temsillerin çözümlenmesi adına Kültürel Çalışmalar Okulu bünyesinde oluşan alanyazının tezin teorik çerçevesi olarak belirlendiği vurgulanmıştır. Tezin teorik çerçevesinin serimlendiği üçüncü bölümde öncelikle bilimsel yöntemin gelişmesi paralelinde pozitivist epistemolojinin toplumsal meseleleri kavramak için sunduğu kavram setleri ve bunların açmazları açıklanmıştır. Ardından pozitivizmin iletişim alanyazınındaki yönetsel/anaakım modellerde nasıl karşılık bulduğuna yönelik tarihsel bir izlek sunulmuştur. Bu çerçevede“güçlü”ve“zayıf”etkiler paradigmaları kısaca anılmıştır. Tüm bunlara karşılık iletişimin toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasal bir süreç olarak kavrandığı ve medya ve iletişim sistemlerinin toplumsal yapı ve aktörlerin güç mücadelelerinin odağında bulunan bir kurum olarak değerlendirildiği teorik bir hat olarak eleştirel sosyal teorinin ve onu önceleyen Marksizm'in temel çerçevesi serimlenmiştir. Eleştirel sosyal teorinin tarihsel seyri ve kültürel çalışmalara çizdiği yol çerçevesinde Kültürel Çalışmalar Okulu'nun kuruluşuna ve okulun epistemolojik çerçevesini belirleyen teorisyenlerin çalışmalarına yer verilmiştir. Bu bağlamda ilk olarak Gramsci'nin“hegemonya”,“aydınlar”ve“tarihsel blok”üzerine olan kavrayışı açıklanmıştır. İkinci olarak Althusser'in“devletin ideolojik aygıtları”ve“üst-belirlenim”çözümlemesine yer ayrılmıştır. Üçüncü olarak Laclau'nun“eklemlenme”kavramına, son olarak da Voloşinov'un“göstergenin çok-vurgululuğu”na dönük yaklaşımına dair açıklamalar yapılmıştır. Kültürel Çalışmalar Okulu'nun beşerî bilimsel disiplinler üzerine eğilen ontolojik tercihlerinin Hall ile birlikte medya çalışmalarına yönelmesi, alanyazına okulun medya çözümlemelerine dair bir miras sunmuştur. Bu tezde de söz konusu mirasta yer alıp metin ve izleyici odaklı yürütülen araştırmalardan söz edilmiştir. Bu çerçevede ilk olarak Hall'ün metin odaklı çalışmalarının yanı sıra doğrudan medya metinleri ve izlerkitlesi üzerine kavram ve modeller geliştirdiği çalışmalarına yer verilmiştir. İkinci olarak Hall'ün varsayımsal“kodlama – kodaçımı modeli”ni sınayan Morley'in araştırmalarının alanyazına olan katkıları vurgulanmıştır. Üçüncü olarak popüler kültür eksenli ve metin ve izlerkitle temelli araştırmalarıyla öne çıkan Fiske'in araştırmaları anılmıştır. Bunların yanı sıra kültürel çalışmalar alanyazınında bu tezin de araştırma nesnesini oluşturan televizyon medyumuna ve daha özelde televizyon dizilerine dair araştırmaların bilgileri de paylaşılmıştır. Bu çerçevede Hobson, Ang, Buckingham gibi araştırmacıların dizi çözümlemelerinin haricinde McRobbie ile Radway gibi isimlerin feminist medya araştırmalarına da yer verilmiştir. Böylece kültür metalarındaki anlamı ortaya çıkarmak için genellikle aktif izlerkitlenin etkisinin ele alındığı kültürel çalışmalarda, medyum olarak televizyonun ve televizyon dizilerin de önemli bir araştırma nesnesi niteliği taşıdığı vurgulanmıştır. Bu bağlamda Kültürel Çalışmalar Okulu'nun epistemolojik kavrayışı takip edilerek genelde tüm kültür metaları, özelde ise televizyon metinleri üzerine gerçekleştirilip alanyazına kazandırılan araştırmalardaki genel eğilim iki şekilde ifade edilmiştir: i. Metinlerde çerçevelenen anlamlar üzerine yapılan söylem çözümlemeleri. ii. Metinleri izleyen kişilerin söz konusu iletileri nasıl anlamlandırdıklarına yönelik gerçekleştirilen alımlama çalışmaları. Tezin dördüncü bölümünde yürütülen araştırmadan elde edilen bulgular serimlenmiştir. Bu çerçevede dizilerdeki kültürel temsillerden süzülen söylemler tematik olarak sıralanmış ve tartışılmıştır. Araştırma sorularından hareketle dizilerdeki kültürel temsilleri tanımlayan bileşenler olarak toplumsal ölçekli örgütlenmelere, sözlü geleneklere, değerler sistemine, inançlara, üretim ve tüketim kalıplarına ve kültürlerarasılığa dair temsiller odağa alınmıştır. Böylece kültürün belirli gösterenler, aidiyetler, üretim ilişkileri ve nesneleşme formları üzerinden düzenlendiği ve kapitalist dizgenin bir kurumu olarak medyada üretilen metinler aracılığıyla şekillendiği vurgulanmıştır. Dolayısıyla Mardin dizilerindeki i. anlatısal ölçekte paradigmatik zıtlıklar ile çözüm için sunulan sentagmatik öğeler ve özneler, ii. hem mekânın hem kültürel yapının belirleyiciliğindeki bölgesel temsiller, iii. mekanik toplumsal dayanışma biçimleri ve iv. çalışan sınıflara ve kadınlara yönelik ayrımcı pratikler, bu bağlamda ataerkil ideoloji ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği temalarına ulaşılmıştır. Anlatısal zıtlıkların tartışıldığı ilk alt başlıkta, karakterlere yönelik“dâhilî”ve“hariceklinde ikili bir kavramsallaştırma geliştirilmiştir. Böylece çoğunlukla ağalık işleyişi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve yasadışı faaliyetler gibi Mardin özelinde ortaya çıkan sorunların çözümü için Mardin dışından çeşitli toplumsal öznelerin müdahalesine ihtiyaç duyulduğu söyleminin öne çıktığı kaydedilmiştir. Mekânsal ve kültürel ölçekli bölgesel temsillerin tartışıldığı ikinci alt başlık, iki eksende incelenmiştir. Bunlardan ilki kentsel mekânın dizilerde kullanımıdır. Bu bağlamda bir sınır şehri olarak Mardin'e dair temsiller ve kentsel panoramaların ürettiği anlamlar ve bunların artalanları ortaya konulmuştur. İkinci eksen olarak da geleneksel örüntülerin diziler üzerinden günümüzdeki yansımaları ve buradan hareketle şekillenen kültürel üretim biçimleri incelenmiştir. Böylece Mardin'de geçmişten günümüze devralınmış geleneksel ve kültürel mirasın iş ve çalışma ilişkilerinden kamusal yaşamın örgütlenmesine, geleneksel kabullerden kültürlerarası etkileşime varacak ölçüde oluşan temsilleri odağa alınmıştır. Dizilerdeki yaşantılarda genel olarak feodal üretim ilişkilerinin hâkim olmasından dolayı üçüncü alt başlıkta mekanik toplumsal dayanışma biçimleri incelenmiştir. Ağalık ilişkilerinin ürettiği geleneksel iktidar formunun bürokratik, politik ve ekonomik iktidar yapılarıyla eklemlenme pratikleri çözümlenmiştir. Bu bağlamda kan davası ve töre gibi arkaik işleyişlerin ve ananelerin yanı sıra mekânsal çitleme, altyapı işleri gibi modern ve neoliberal uğraşların bir arada olma ve eklemlenme pratikleri de serimlenmiştir. Tezin bulguları arasındaki dördüncü alt başlıkta Mardin dizilerindeki ayrımcı temsiller serimlenmiştir. Bu doğrultuda dizilerde çalışan sınıflara ve kadınlara yönelik olmak üzere iki ayrımcı pratiğin öne çıktığı görülmüştür. Dolayısıyla hem zımnî bir sınıfsal çatışmaya hem de ataerkil ideolojinin belirlenimindeki toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dönük söylemler çözümlenmiştir. Sonuç olarak çözümlenen söylem düzeylerinde de görüldüğü üzere, bu tezde medyanın hâkim fikirleri dolaşıma sokan ve yeniden üreten bir toplumsal kurum olma niteliği, bir televizyon anlatısı olarak diziler üzerinden ortaya konulmuştur. Öyle ki, Mardin dizilerinde geleneksel ve mekanik dayanışma biçimlerinin yarattığı gündelik ve toplumsal ilişkilerin odağa alınması her ne kadar çoğulcu bir yayıncılık anlayışını ortaya koysa da; esasında dizilerde rekabetçi, mülkiyetçi, bireyci, eşitsiz ve cinsiyetçi değerlerin yeniden üretimine dönük bir söylemsel dizgenin işlediği görülmüştür. Böylece sınıfsal çatışmalar, ataerkil tahakküm, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi temsiller aracılığıyla dizilerin kültüralist, karikatürize ve seçkinci bir perspektifi ortaya koyması sorgulanmıştır.

Özet (Çeviri)

In this thesis, the research has been conducted on cultural representations in television serials which have been shot in Mardin as an urban space. Although television serial is a type of drama in which interrelated issues are approached by following a specific scenario flow, the subjects, characters, and social relationships in the serials can be affected by real-life or take a role in reproducing real-life dominant patterns. The use of space is one of the elements that enable these effects to be observed tangibly and thus the relationship between the texts and reality crystallizes. The choice of space as a technical component of the television serials production reveals a discursive activity in which the preference for a specific geographical area, namely physical space, is framed and reproduced. In this thesis, the following three forms of representations in the television serials whose spatial universe is Mardin are problematized: i. The relationship between representations and reality. ii. The contents of the representations encumbered with specific presuppositions. iii. Orientalist and cartoonish forms of representations that“develops the ability to produce intellectual and aesthetic images by fitting into the autonomy of tradition by drawing zigzags in popular culture”(Said, 2016, p. 156). In this regard, practices of articulation of the representations of Mardin from its geographical location to its history, from its heterogeneous social structure to its traditional life patterns, from the reproduction of social life to its architecture, and the discourse levels arising from these practices have been taken into focus. As the main motivation that shapes the production and distribution of both media texts and all industrial cultural commodities, the maximization of profit and the circulation of this industrial representation also occurs in Mardin serials through specific narrative and technical components. The serials that reach the audience at the prime time through television, which is still a basis in mass media, carries some messages, namely discourses as well as technical, fictional, and political-economic phenomena. These discourses are an ideological, cartoonish, supporter of the status quo and have a characteristic that creates common-sense assumptions towards the way the audience perceives life with all its dimensions. In this thesis, these discourses have been dealt with in particular the television serials shot in Mardin and it has been aimed to reveal and discuss the representations of cultural elements in these serials and the discourses produced by these representations. Consequently, the scope of this thesis has consisted of the serials of Mardin, where some fictional events and the network of relationships are reflected on the screens within a specific scenario systematic. The use of space in the productions under the title of Mardin serials and the representations of cultural elements related to that space are so diverse that they do not allow a holistic classification. Therefore, in this thesis, the parts of the television serials that shot and ended in Mardin have been determined as the research universe. These serials consist of Kara Duvak, Bir Bulut Olsam, Adını Kalbime Yazdım, Kadim Dostum, Aşktan Kaçılmaz and Jan. In order to follow the thesis in a line for its purpose, the research sample has been determined based on the purposive sampling, which is commonly used in the qualitative researches. While in the first episodes of the serials, general information about the characters, place, story, network of relationships, and scenario systematic are presented, the paradigmatic constructions in the narrative are closed in the final episode. The universe of the thesis has been limited based on this information and the first two episodes and final episodes of the serials have been determined as the research sample. Thus, representations in a total of eighteen episodes watched from the serials have been chosen as the units of analysis. The presence of interactions on regional scale forms of social solidarity and traditional – cultural production patterns in the serials has enabled the discovery of a biographical cultural structure. Thus, it has been discursively framed that culture was organized through representations, association with identities, production and consumption, mechanisms of distribution, and use. Thereby, the power relations, contradictions, discriminations, and assumptions fed by the discourse have been subjected to analysis. In this context, research questions of the thesis have been prepared based on the following features of critical discourse analysis, which Fairclough and Wodak (1997) said: Critical discourse analysis deals with social problems, recognizes that power relations have a discursive appearance, conducts a constructive work for society and culture, works ideologically, is historical, establishes a link between text and society, provides an interpretive and explanatory output, is a form of social action (p. 271-280). Based on this, the research questions of the thesis have been formulated as follows: • How are cultural definitions built-in serials and which identities are associated with them? • What traditional and contemporary factual basis are the representations framed in the construction of culture? Therefore, in which narrative items are cultural forms of production fed by eclectic relationships? • Which narrative items from the relations between cultural representations and social structures and institutions can be followed? • What kinds of cultural representations are presented in the forms of social solidarity, patriarchy, and class conflicts in television serials? Which dichotomies can be read from these cultural representations? • What kind of representation system is encountered regarding space, which is a technical element in the television serials, especially in the axis of the usage practices of urban space? In this context, how is Mardin framed as urban space? In order to find answers to the above questions, historical institutionalization of television and television serials in Turkey and in the world has been discussed in the first part of this thesis. In this context, a description has been made for the genres of television serials and inflation in the market of broadcasting with commercial broadcasting in Turkey. While the broad range of contents produced by the broadcasting – television serial industry is outlined, new characteristic trends of the market that have emerged in the 2000s have been explained. Accordingly, within this spectrum, the narratives of the establishment – origin, sitcoms, spiritual television serials, recent political narratives, mafia television serials, and rural television serials have been listed and the focus has been directed to the rural television serials. In the second part of the thesis, the interest in rural spaces in the Turkish broadcasting – television serial industry has been examined. This interest in urban spaces apart from Istanbul, where the centre of Turkey's broadcasting industry, has been discussed with reference to the following conceptions that in the literature of social sciences: i. Space on a general scale. ii. Urban space. iii. The possibilities of the space. In this framework, firstly, the concept-based historical development of the space has been shed light on. Afterwards, discussions about the reflections of modernism on the space have been mentioned and the possibilities of the space have been listed. Thus, the use of central or peripheral spaces in television serials in Turkey has been examined. From this point of view, it has been focused on the reflection of nostalgic imaginations on the rural spaces to the cultural representation practices. In this context, it has been emphasized that the literature of the Cultural Studies School was determined as the theoretical framework of this thesis in order to analyze these cultural representations. In the third section, where the theoretical framework of the thesis is laid out, first of all, the concept sets presented by positivist epistemology in order to understand social issues and these sets' dilemmas have been explained in parallel with the development of the scientific methodology. Then, a historical track has been presented on how positivism takes place in the administrative/mainstream models in the communication sciences literature. In this framework, the“strong”and“weak”effects paradigms have been briefly mentioned. Then, a theoretical line has been mentioned in which communication was conceived as a social, economic, cultural, and political process and media and communication systems were evaluated as an institution that was at the centre of the social structures and the power struggles of the actors: Critical social theory. Thus, both the general framework of critical social theory and the general framework of Marxism, the basis of critical social theory, have been summarized. The establishment of the Cultural Studies School and the researches of theorists who determined the epistemological framework of the school have been explained based on the axis that critical social theory brought to cultural studies. In this context, firstly, Gramsci's conceptions of“hegemony”,“intellectuals”, and“historical block”have been explained. Secondly, Althusser's analyzes of“ideological state apparatuses”and“overdetermination”have been given. Thirdly, the concept of“articulation”of Laclau has been explained. Finally, Voloshinov's approach to“the multi-accentuality of the sign”has been introduced. The fact that the ontological preferences of the Cultural Studies School, which focuses on human scientific disciplines, turned towards media studies together with Hall has provided a legacy to the literature on the media analysis of the school. In this thesis, the text and audience-oriented researches in this heritage have been also mentioned. In this framework, firstly, not only the text-oriented studies of Hall but also the studies in which he developed concepts and models on media texts and the audiences have been included. Secondly, the contributions to the literature with Morley's researches, which tested Hall's hypothetical“model of encoding – decoding”have been emphasized. Thirdly, Fiske, who stands out with his popular culture-based, text-based, and audience-based researches, has been mentioned. In addition to all, in the literature of cultural studies, the information of the researches about the television medium and more particularly the television serials that constitute the research object of this thesis have been also shared. In this framework, besides serial analysis of researchers such as Hobson, Ang, Buckingham, feminist media studies of people such as McRobbie and Radway have been also included. Thus, it has been emphasized that television medium and television serials are also important research objects in the cultural studies in which the effect of the active audience is generally discussed in order to reveal the meaning in cultural commodities. In this context, with the epistemological understanding of the Cultural Studies School, the general trends in researches on both cultural commodities and television texts have been expressed in two ways: i. Discourse analysis of the meanings framed in the texts. ii. Reception studies on how the audience understood the messages in these texts. In the fourth part of the thesis, the findings obtained from the conducted field research have been laid out. In this framework, the discourses filtered from the cultural representations in the serials have been thematically listed and discussed. Based on the research questions, representations on social-scale organizations, oral traditions, the system of values, beliefs, patterns of production and consumption, and interculturalism have been focused as components that define cultural representations in the serials. Thus, it has been emphasized that the culture was organized through certain signifiers, belongings, relations of production, and objectification forms and the culture was shaped through texts produced in the media as an institution of the capitalist system. As a result, the following discursive themes have been reached in the Mardin serials: i. Syntagmatic elements and presented subjects for the solution with paradigmatic contrasts in narrative scale. ii. Regional representations in the determination of both space and cultural structure. iii. Mechanical forms of social solidarity. iv. Discriminatory practices for working classes and women, and in this context, patriarchal ideology, and gender inequality. In the first subtitle, where narrative contrasts are discussed, a dualistic conceptualization for the characters in the manner that“insiders”and“outsiders”has been developed. Thus, it has been detected the discourse that the intervention of various social agents from outside Mardin is needed for the solution of the problems that arise in Mardin, such as the feudal system, gender inequality, and illegal activities. The second subtitle, in which regional representations with spatial and cultural context are discussed, has been examined on two axes. The first is the use of urban space in serials. In this context, representations about Mardin as a border city and the meanings produced by urban panoramas and their backgrounds have been presented. As the second axis, the present-day reflections of traditional patterns on the serials and the cultural production forms shaped by these reflections have been examined. Thus, the representations of traditional and cultural heritage inherited from the past to the present, from the business and working relations to the organization of public life, from the traditional assumptions to the intercultural interaction, have been focused on. Due to the prevalence of feudal relations in life in the serials, mechanical social solidarity forms have been examined in the third subtitle. The articulation practices of feudal and traditional power with bureaucratic, political, and economic power structures have been analyzed. In this context, in addition to the archaic processes such as feud and rules, the practices of coexistence of modern and neoliberal occupations such as spatial enclosure and infrastructure works have been laid out. Discriminative representations in Mardin serials have been presented in the fourth subtitle in the findings of the thesis. Accordingly, two discriminatory practices aimed at the working classes and the women have become prominent in the serials. Therefore, discourses about both an implicit class conflict and the gender inequality determined by the patriarchal ideology have been resolved. Consequently, as it can be seen in the levels of analyzed discourse, in this thesis, the characteristics of the media as a social institution that circulates and reproduces the dominant ideas have been demonstrated regarding the serials as a television narrative. So much so that it seems that it is a pluralist broadcasting approach to focus on the daily and social relations created by traditional and mechanical forms of solidarity in the Mardin serials. In fact, a discursive system for the reproduction of competitive, possessive, individualistic, inequivalent, and sexist values has been observed in the serials. Thus, it has been questioned that the serials reveal a culturalist, cartoonish, and elitist perspective through class conflicts, patriarchal domination, and gender inequality.

Benzer Tezler

  1. Televizyon dünyasında çocuğun temsili: Televizyon dizilerinde ve reklamlarda çocuk kimlikleri

    Representation of children in the world of television: Children identities in television series and advertisments

    SEDA SÜNBÜL OLGUNDENİZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Radyo-TelevizyonEge Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİMET ÖNÜR

  2. Kültürel kimlik inşa aracı olarak televizyon dizileri: Karadenizlilik temsili ve Karadenizli algısı

    Television series as a cultural identity construction tool: Representation of black sea people and perception of Black Sea people

    DUYGU GÜNER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    GazetecilikTrabzon Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYNUR KÖSE

  3. Televizyon dizilerinde Kürt kimliğinin temsili: 'hayat türküsü' örneği

    Representation of Kurdish identity in television serials: The example of 'hayat türküsü'

    EMİNE ÇELİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İletişim Bilimleriİstanbul Arel Üniversitesi

    Medya ve Kültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÜLÜM ŞENER ULAGAY

  4. Yerli televizyon dizilerinde toplumsal kimliklerin temsilleri: 'Yalan Dünya' dizisi örneği

    Representation of social identities in local TV dramas: The example of Yalan Dünya

    MURAT BİROL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Radyo-TelevizyonAkdeniz Üniversitesi

    Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURDAN AKINER

  5. Toplumsal cinsiyet bağlamında Türk televizyon dizilerinde kadına yönelik bir inceleme: Camdaki Kız örneği

    A review of women in Turkish television series in the context of gender: case of Girl İn The Glass

    CANAN YAVUZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Radyo-TelevizyonÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Disiplinlerarası Kadın ve Aile Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİCRAN ÖZLEM ILGIN