Farklı dikim zamanı, malç ve parafin uygulamalarının Antalya koşullarında aşılı-köklü asma fidanı üretimine etkisi üzerinde araştırmalar
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 22217
- Danışmanlar: DOÇ. DR. H. İBRAHİM UZUN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ziraat, Agriculture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1992
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Özet yok.
Özet (Çeviri)
2. LİTERATÜR ÖZETLERİ Asma generatif ve vegetatif olarak çogaltılabil- mektedir. Ancak generatif yolla çogaltım, diğer üretim sekline göre çok uzun zaman aldığından ve elde edilen bitkiler alındığı asmanın özelliklerini göstermeyebildigi için yalnız ıslah çalışmalarında kullanılmaktadır. Vege tatif üretimde ise ebeveynlerin özelliklerini taşıyan fidanlar daha kısa sürede üretilebildikleri için, bugün pratikte vegetatif üretim yöntemleri kullanılmaktadır. Filoksera zararı nedeniyle de bağcılıkta fidan üretiminde aşıyla üretim en fazla tercih edilen vegetatif üretim yöntemleridir. 6ARMI (“1965”), aşılı-köklü asma fidanlarının kümbet yapılmaksızın dikimi üzerinde çalışmıştır. Bunun için aşılı asma fidanlarının bir kısmı paraf inlenerek, bir kısmı paraf inlenmeden dikilmişlerdir. Parafinlenen asmalar güneş altında ve rüzgarda birkaç hafta tazelikle rini korudukları halde, diğerleri 7-10 günde kurumuşlar dır. AGAOGLU C1977“). sofralık üzüm yetiştiriciliğinde plastik örtülerden yararlanma imkanlarını araştırmıştır. Bu amaçla; plastik örtüler malçlama, omcalarm üzerlerini örtme, tünel yapımı ve sera yapımında kullanılmışlardır. Malçlama yapılan asmalarda kök gelişiminin malçlama yapılmayanlara göre %150 oranında arttığı saptanmıştır. Ancak, malç altındaki köklerin işlenen alanlara oranla daha yavaş yayıldığı gözlenmiştir. Bourdier f1959Vin yaptığı bir araştırmada, malçlama ile sürgün gelişiminin %85. birinci sınıf fidan oranının ise %15 değerinde artış sağladığını belirten Agaoglu, bu çalışmasındaki sonuçlar la da benzerlik gösterdiğini açıklamıştır. AGAOGLU ve ÇELİK C1978”), bazı amerikan asma anaç larında ethrel uygulamaları ve dikim şekillerinin köklen- me üzerine etkilerini araştırmışlardır. Ethrel'in 0, 25,50 ve 100 ppm'lik dozları 41B, Rup.du Lot, 8B. Kober 5BB ve 99R anaçlarına alt çeliklere uygulanmış ve anaçların köklenmeleri üzerine kümbeti ffekümbetsiz dikim şekilleri nin etkileri açıklanmıştır. En yüksek köklenme oranı 25 ppm dozu ile 41 B ve Rup.du Lot anaçlarından sağlanmıştır. 0 ppm (kontrol) dozu, 8B ve Kober 5BB'de sırasıyla %95 ve 35100 köklenme oranları verirken, 99R'de ise 100 ppm dozu en yüksek köklenmeyi CX85“) sağlamıştır. Hemen bütün anaçlarda 50 ve 100 ppm dozlarının da, 1. sınıf fidan oranını önemli ölçüde arttırdığı saptanmıştır. Kümbetli dikim; Rup.du Lot, 8B, 99R ve Kober 5BB'de, kümbetsiz dikime göre daha yüksek köklenme oranı sağlamıştır. 41B* de ise kümbetsiz dikim; köklenme oranı, 1. sınıf fidan oranı ve fidan başına ana kök sayısı bakımından en iyi sonuçları vermiştir. CELÎK ve AGA0GLU (1980;), aşılı köklü Amerikan asma fidanı üretiminde, makina ile aşılama, parafin uygu laması, farklı katlama ortamları ve hormon uygulamaları nın; çimlendirme sırasında kallus oluşumunun yanısıra, fidan verim ve kalitesi üzerine etkilerini incelemişler dir. Sonuçta, IAA CIndol Acetic Acid”) ve IBA (Indol Butyric Acid“) uygulamalarının çimlendirme sırasındaki köklenme oranlarını arttırdığını saptamışlardır. Fidan verim ve kalitesinin arttırılmasında Hafızali/du Lot için IAA'in 100 ppm'lik, IBA'in 25 ppm'lik konsantrasyonları nın etkili olduğunu saptamışlardır. Kalecik karası/41B için en etkili dozun 25 ppm'lik IBA konsantrasyonu olduğu belirtilmiştir. CELÎK ve AĞA0GLU (1981), aşılı-köklü asma fidanı üretiminde farklı ”çeşit/anaç“ kombinasyonlarının aşıda başarı ile fidan verim ve kalitesi üzerine etkilerini araştırmışlardır. Alman, Avrupa ve Riesling Üzüm çeşit leri; Kober 5BB, Teleki 5BB ve 8B anaçlarına aşılanmış tır. Sonuçta, tüm aşı kombinasyonları aşı yerinde 5S1 00 kallus oluşumu sağlamışlardır. Alman/Kober 5BB (%14.6) dışındakilerde, %100 bazalda kallus oluştuğu saptanmış tır. Bazalda çepeçevre kallus oluşumu Alman/8B (%73), Avrupa/Teleki 5BB (%75.5). Riesling/8B (%89.7)'de enyüksek delerleri vermiştir. Çimlendirme sırasında kök olucumu bakımından ise, Alman/Kober 5BB (%70.5) ve Riesling/Kober 5BB C%71.8”) dışındakilerde oldukça düşük delerler elde edilmiştir. Tüm kombinasyonlarda aşılı- köklü fidanların %80' inden fazlasının l.boy fidan niteli ği taşıdığı belirlenmiştir. Fidan başına ana kök sayısı bakımından en yüksek delerleri her üç üzüm çeşidi için Kober 5BB anacı saklamıştır. DEMIRAY f 1981 ^, Müşküle, Erenköy beyazı, Cardinal ve îtalia sofralık üzüm çeşitlerinin aşılandığı 41B, SCU ve 5BB Amerikan asma anaçları üzerindeki üzüm verimi, sürgün gelişmesi ve kalite özelliklerini incelemiştir. Sonuçta, Cardinal üzüm çeşidinde asma başına üzüm verimi nin anaçlar arasındaki farkı istatistiki olarak önemli çıkmış, SCU (21.4 kg) ve 5BB (21.3 kg) anaçları 41B (18.1 kg) anacından daha yüksek verim sağlamıştır. Anaçlar, budama artıklarının ağırlığı üzerinde etkili olmamışlar dır. A6A0GLU ve CELÎK (1982), aşılı asma fidanı üre timinde makina ile aşılamanın başarısı üzerine etkilerini araştırmışlardır. Bu çalışmada her ikisi de omega aşısı yapan Automatik II ve PM-450 marka ası makinaları kulla nılmıştır. Hafızali, Hamburg misketi ve Hasandede üzüm çeşitlerinin kalemleri, 5BB ve 99R anaçlarına aşılanmış tır. Her iki aşı makinasının ortalaması olarak en yüksek fidan randımanları, Hafızali/5BB (%60) ile Hasandede/5BB (5654.7) kombinasyonlarından sağlanmıştır. CELÎK ve AĞAOGLU (1982). aşılı asma fidanı üretiminde fidan veriminin arttırılması için 41B ve 99R anaçlarının köklü ve köksüz çeliklerine Hamburg Misketi çeşidini aşılayıp aşı uyuşmalarını karşılaştırmışlardır. Sonuçta 99R'nin köklü çeliklerinde %62.9, buna karşılık köksüz çeliklerinde ise 5518.6 gibi son derece düşük bir aşı tutma oranı elde edilmiştir. Bu nedenle masa başı aşılamalarında özellikle 99R'nin köksüz çelikleri yerine, köklü çeliklerinin kullanılması önerilmiştir.KISMALI (“1982”), aşılı-köklü asma fidanı randıma nına etki eden bazı etmenleri araştırmıştır. Yuvarlak Çekirdeksiz çeşidi ile 99R, 41B, Harmony ve Salt Creek anaçlarını aşılamıştır. Deneme sonunda Yuvarlak Çekir deksizin gözlerinde uyanma gücünün çok yüksek f/698), aşı kalemi ve anaçlara ait çeliklerde aşı yerinde kallus oluşum gücünün yeterli düzeyde olduğu gözlenmiştir. Köksüz aşısız çeliklerden Salt Creek'te ilk yıl %31.12, ikinci yıl %33.20, Harmony'de X81.00, %85.57 gibi cok yüksek ekstrem köklenme oranları saptanmıştır. Yuvarlak Cekirdeksiz/Hartnony kombinasyonunda ilk yıl %57.29, ikin ci yıl %61.50; Yuvarlak Çekirdeksiz/Salt Creek'te ise %9.60 ve %11.33 ile en düşük fidan randımanı elde edil miştir. Köksüz aşılı çelikler kullanıldığında tüm anaçların ortalaması olarak ilk yıl 5G26.42, ikinci yıl 5629.75. köklü çeliklerde ise ilk yıl %86.23. ikinci yıl %QU.22 oranlarında fidan randımanı sağlanmıştır. Sonuçta köklü çelik kullanımının, köksüz çelik kullanımına göre fidan randımanını önemli oranda arttırdığı belirtilmiş tir. CELîK ve AGAOGLU f19B3), 5BB. 41B ve 99R anaçla rının köklenmeleri üzerine değişik uygulamaların etkile rini araştırmışlardır. 5BB çeliklerine uygulanan NAA'in 25 ppm dozu köklenme oranının arttırılmasında fazla etkili olmamış, 50 ppm dozu ise azaltmıştır. NAA'in özellikle 50 ppm dozu, kontrol çeliklerine göre fidan başına ana kök sayısını arttırmıştır. 41B çeliklerine uygulanan DMC CN-DimethylmorphoLiniumchlorid') 'nin 500, 1000 ve 2000 ppm'lik çözeltileri köklenme oranını farklı düzeylerde yükseltmiştir. 1000 ve 500 ppm dozları kont role göre köklenme oranında SS18.9 ve %10.0'luk artış sağ lamışlardır. 500 ppm dozu fidan başına ana kök sayısını arttırırken. 1000 ve 2000 ppm dozları etkili olmamıştır. 5BB çeliklerinin +4°C'de 2 hafta katlanmaları. +28°C'de- kine göre köklenme oranını %10.0 arttırmıştır. CELÎK ve ark. f1984), nematoda dayanıklı ve çelikleri zor köklenen Amerikan asma anaçlarını kullana rak serada tüplü asma fidanı üretimi üzerinde çalışmış-8 lardır. Dog Ridge, Salt Creek ve 99R anaçlarına, Hamburg misketi ve Kalecik karası üzüm çeşitlerini aşılamışlar ve dikimden önce yapılan tek parafinleme ile çimlendirme ve dikim öncesi yapılan çift parafinlemenin fidan randımanı na etkilerini araştırmışlardır. Tüm kombinasyonlarda %80'i aşan oranlarda köklenme elde edilmiş, ancak tek parafin uygulamalarında Kalecik karası/99R hariç, cok düşük oranlarda 1. sınıf fidan randımanı sağlandığı belir tilmiştir. Çift parafin uygulamasının, her iki çeşidin 99R ve Dog Ridge ile olan kombinasyonlarında X60'ın üze rinde 1. sınıf fidan randımanı sağladığı açıklanmıştır. Buna göre 1. sınıf fidan randımanı bakımından anaçları 99R>Dog Ridge>Salt Creek olarak sıralandırmışlardır. Ayrıca, yalnız Kalecik karası/Dog Ridge ve Kalecik karası/Salt Creek kombinasyonlarında çift parafinlemenin daha yüksek kuru kök ağırlığı sağladığı belirtilmiştir. CELIK ve ERÎŞ (1984“). MB, 99R ve Rup.du Lot anaçlarında, köklenme ve uyanma üzerinde çeliklerin alım zamanı ile substratların etkisini araştırmışlardır. Bu amaçla yaprak dökümünden hemen sonra ve budamadan önce olmak üzere, iki farklı zamanda alınan tek gözlü çelik ler; kum, perlit, talaş, kum+perlit f1:1). talaş+perlit C1:1) olmak üzere beş değişik substratta köklendirilmiş- tir. Her üç anacın çelikleri de cok daha kısa sürede ve yüksek oranda sürme sağlamıştır. En iyi sonuçlar; 41B'de perlit, 99R ve Rup du Lot'da kum+perlit 'ten alınmıştır. Ancak kum+perlit ortamının her üc anaç için de iyi sayı labilecek derecede köklenme sağladığı belirtilmiştir. GOODE ve LANE (198/*), yapraklı Muscadine (U-Ro^ tundifolial asma çeliklerinin köklendirilme koşulları üzerinde çalışmışlardır. Bu çalışmada, 30 Mayıs-7 Ağus tos tarihleri arasında ikişer hafta aralıklarla sürgünün dip kısımlarından 4 boğumlu ve yapraklı olarak alınan Muscadine asma çelikleri uç, orta ve dip kısmı olarak üce ayrılmıştır. Bu çelikler; 0, 3000, 6000 ppm'lik IBA'le muamele edilmiş, vermikulit içerisinde şişleme altında köklendirilmiştir. Sonuçta 13 Temmuz'dan önce alınanlar %58-80 oranında köklenirken, bu tarihten sonra alınanlar-da %49'dan az köklerime olmuştur. Mayıs aonu-Haziran ortası alınan çeliklerin, bu tarihten sonra alınanlara göre sürgün büyümesi ve köklenmesi daha iyi olmuştur. 29 Haziran'dan önce alınan çeliklerde IBA uygulamasının kök kalitesini arttırdığı belirtilmiştir. 30 Mayıs1 ta alınan çeliklere 6000 ppm'lik IBA uygulamasının, 3000 ppm'lik IBA uygulamasına göre kök kalitesini arttırdığı ifade edilmiştir. MORETTI ve RID0MI C1984), 41B. 5BB ve 420A anaç ları üzerine aşılanmış dört üzüm çeşidiyle fidanlık şart larında gözlerin sürmesini incelemek amacıyla bir deneme kurmuşlardır. Büyüme düzenleyiciler olarak IBA, NAA CNaftelen Acetic Acid), IBA+nicotinic acit ve adenin ka rışımları kullanılmıştır. IBA'in 5000 ppm'lik dozu 20 saniye süreyle çeliğin dip kısmına uygulanmış, uyanmayı arttırmada çok az etkili olduğu belirtilmiştir. Uygula nan büyümeyi düzenleyiciler kontrola göre cok fazla bir başarı sağlamamıştır. MORETTI ve B0RB0 C1985”), bag içerisindeki asma anaçlarında köklenmeyi düzenleyicilerin ve engelleyicile rin etkileri üzerinde çalışmışlardır. Bu amaçla 5BB, 1103P, HOR ve V.Berlandieri R2 anaçlarına yalnız başına veya karışım olarak uygulanan 120x10-eM konsantrasyonun da^ IBA CIndol Butyric AcidVmn ve 3x10-6M'den 12x10~6 M'ye kadar artan konsantrasyondaki AC CChlorogenic Acid)1 in etkilerini belirlemişlerdir. Buna göre; 5BB anacı, 120x10-sM IBA+3x10-6M AC karışımı ve yalnız başına uygu lanan 12x10-eM AC ile iyi bir köklenme göstermiştir. 1103P anacı, 120x10-sM IBA+3x10~sM AC karışımıyla iyi sonuç vermiş ve daha fazla kök oluşturmuştur. 110R'de IBA+AC karışımlarıyla yapılan muamelelerde kök sayısının azaldığı görülmüştür. V.Berlandieri R2'de şaşırtma son rası yeni başlayan köklenmede IBA'le muamele yapılması uyarıcı etki göstermiştir. Yalnız AC kullanıldığında köklenme uyarılmış, fakat IBA ile karıştırıldığında köklenmeyi sınırlandırmıştır.10 BARTOLINI ve ark. C1986), zor köklenen 140Ru. ile kolay köklenen 5BB anaçlarının köklenme kapasitelerini arttırmak amacıyla çeliklerin dip kısımlarını suda bekle tip GA CBibberellic acid) benzeri maddeleri ve IAA'i uygulamışlardır. Çelikler, perlit köklendirme ortamına dikildikten sonraki 30 gün içerisinde 5BB'nin X60, 140Ru' nin %U0 oranında köklendigi belirtilmiştir. Çelikler 18°Cllik saf suda 24 saat bekletilip, 20°C sıcaklıktaki perlit içerisine dikildiğinde; 5BB'nin köklenme kapasite si %70'ten %83'e. 140Ru.'nin %18'den %38'e yükselmiştir. GA benzeri maddelerin kışın birikiminin IAA'in tamamıyla yitmesinden sonra olduğu belirtilmiştir. GA benzeri mad delerin yıllık değişimlerinin seyri, her iki anaç için de benzer nitelikte olmuştur. COPPOLA ve FORLANI (1986), 7 farklı asma anacının köklenme oranını belirlemek amacıyla 5 cm uzunluktaki bir boğumlu çeliklere IBA ve parafin uygulamışlardır. Dene mede 420A, 225Ru., 5BB. 140Ru, 1045P, 1737 ve 41B anaçla rı kullanılmıştır. Parafin üstten 1.5 cm'lik kısma; IBA1 in ise 0, 500, 1000, 1500, 2000 ppm'lik dozları 5 saniye süreyle dip kısımlarına uygulanmıştır. Sonuçta yalnız parafine batırılan anaçlarda köklenme oranı %34 olurken, 500 ppm'lik IBA uygulaması 140Ru. hariç, diğer anaçlarda köklenme oranını oldukça arttırmıştır. 1045P1 de 500 ppm'lik IBA ile parafin birlikte kullanıldığında %100'e ulaşan köklenme oranı elde edildiği görülmüştür. FABBRI ve ark. C1986), 140Ru. çeliklerine 500mg/ İt CCC C2-chloroethyl-trimethyl-ammonium chloride) ve 200mg/lt GA3 uygulayarak köklendirilmesi üzerinde çalış mışlardır. Anaçlıktaki asmalara gözlerin sürmesini izle yen bir hafta içerisinde, ciceklenme başında ve çiceklen- me sonunda bu maddeler püskürtme şeklinde uygulanmıştır. Sonuçta CCC uygulaması çelik amacıyla kullanılacak çubuk ların uzunluğunu arttırmamış, fakat köklenme yeteneğini arttırmıştır. Diğer taraftan gerek CCC ve gerekse GA3 uygulamaları kök uzunluğunu ve çelik başına kök sayısını arttırmıştır.11 KUBOTA ve ark.C1986“), değişik sıcaklıklarda aşılı çeliklerin köklerime durumunu incelemişlerdir. Delaware, Neo Muscat, Muscat of Aleksandria ve Kyoho kalemleri Hybrid Franc fHF”) anacı üzerine aşılanmış, şubattan iti baren ısıtılan seralarda 13, 20. 27 ve 34aC'lik köklenme ortamı sıcaklıklarında köklendirilmişlerdir. özellikle Delauare'de aralık ayından sonra köklenme ortamı sıcak lıklarının arttırılmasıyla, gözlerin patlamasının da hızlandığını belirtmişlerdir. Muscat of Aleksandria' da 13 ve 34°C'lik sıcaklıkların, 20 ve 27°C'ye göre sürgün büyümesini geciktirdiğini gözlemişlerdir. MORETTI (1986), aşılı fidanların soğukta muhafaza edilebilme olanakları üzerinde çalışmıştır. Aşılı çelik ler Thiophanate-Methyl ve 8-Hydroxychinoline içerisinde, 8-16-20'şer saat sürelerle bekletilmiştir. 5BB üzerine Chardonnay, Moscato Bianco, Regina gibi farklı çeşitler aşılanıp soğuk depoya konmuştur. Depolama sonrasında sürgünler üzerinde Botrytis'in yayılması incelenmiş, en çok etkilenen bölgelerin gövde ve kökler olduğu görülmüş tür. Sonuçta Botriytis' ten korunmada Thiophanate-Methyl' in 8-Hydroxychinoline 'den daha etkili olduğu belirlenmiş tir. P0DG0RYNI ve ark. d9S6), aşılı asmaların köklen- melerini teşvik etmek için IAA'in değişik dozlarını kullanmışlardır. Köklü ve köksüz olan 101-14MS üzerine Chasselas çeşidini aşılamış ve dikimden önce çelikleri %0.01'lik IAA'de 24 saat, %0.1-0.2'lik IAA'de 24-36 saat bekletmişlerdir. 24-36 saatlik uzun bir süre IAA ile mu amele etme köklü çeliklerde köklenmeyi azaltırken, köksüz çeliklerde ise köklenmeyi %20-4Q oranında arttırmıştır. SHATAT f1986), üç farklı asma anacının köklendi- rilmesinde soğukta depolama ve büyümeyi düzenleyicilerin etkisini araştırmıştır. 140Ru.. 41B. 1103P'in çelikleri 50 ve 86 günlük sürelerle 5°C'lik depolarda bekletilmiş tir. Daha sonra dip kısımları 25-50-100 ppm'lik IBA ve NAA'le muamele edilmiştir. Uzun süreli depolama C86 gün“) kısa süreli depolama f50 gün”) ile kıyaslandığında 1103P12 ve 41B çeliklerinde köklerime yeteneği ve çelik başına kök sayısı artmıştır. Buna karşılık 140Ru. çeliklerinde ise köklenme gecikmiş ve çelik başına düşen kök sayısı azal mıştır. NAA ve IBA'in her üç dozu da köklenme ve kök sa yısı artışı bakımından çoğunlukla iyileştirme sağlamış tır. BARTOLINI ve FABBRI (1988), 140Ru. çeliklerinin köklenmesi üzerine CEPA ve IBA muameleleri ile soğuk de polamanın etkilerini araştırmışlardır. Kasım-Mart ayla rı arasında alınan, kontrol. 4000 ppm IBA, 1000 ppm CEPA ve 1000 ppm CEPA+4000 ppm IBA muameleleri uygulanmış çe liklerde, açık arazide kesilmeden bekletilme ile +2aC'de depolama sonucundaki köklenme oranları karşılaştırılmış- tır. Her iki durumda da çeliklerde kök oluşumu Kasım- Aralık aylarında çok düşük (5U0'un altında) olmuştur. CEPA muameleleri kök oluşumunu arttıracağı yerde özellik le sonbaharda zararlanmalara yol açmıştır. IBA muamelesi ise kök oluşumu başlayan çeliklerde köklenmeyi hızlandır mıştır. KISMALI ve KARAKIR C1988“), 99R ve 41B anaçlarının köklenmelerine alt ısıtma ve köklendirme ortamının etki lerini araştırmışlardır. Sonuçta en yüksek köklenme ora nının her iki anaçta da alt ısıtmalı, perlit+toprak+güb- re+kum (1:2.5:2.5:2.5”) karışımından elde edildiği belir tilmiştir. En iyi kök kalitesinin ise bu karışımla, 41B anacından alındığını saptamışlardır. MIHALACHE ve DRAGOI (1988). farklı uzunluktaki (24, 30, 36 ve 42 cm) aşılı fidanların 4 yıl boyunca değişik ekolojik koşullardaki gelişimlerini incelemişler dir. Sonuçta, en yüksek üzüm verimi az yağışlı alanlarda hafif tekstürlü (tınlı-kumlu) topraklar üzerinde dikilen, 42cm uzunluğundaki fidanlardan alınmıştır. Orta tekstür lü (tınlı ve killi-tınlı) topraklarda en iyi sonuçlar standart uzunluktaki (36 cm.) fidanlardan elde edilmiş tir. Daha soğuk bölgelerdeki ağır yapılı alüvyonal killi topraklarda ise 30 cm'lik aşılı fidanlardan daha iyi sonuç alınmıştır.13 ZEMBERY ve KLOBASKA C1988). seçilen üzüm çeşitle rinin ve anaçların fidan özelliklerini araştırmak amacıy la 5BB, Craciunel 2, Teleki 5C üzerine Chasselas Blanc, Favorit, Naransizü ve Pannonia üzüm çeşitlerini aşılamış lardır. Chasselas Blanc hariç, 5BB ile aşılanan çeşit lerden yüksek üzüm verimi elde edilmiştir. Diğer üç üzüm çeşidiyle aşılananlarda en düşük verimi Teleki 5C vermiş tir. MABILLARD ve JJAQUINET (1989). asma sürgünleri üzerindeki gözlerin yerinin aşılama üzerindeki etkisini araştırmışlardır. Sonuçta, sürgünlerin üst boğumlarından alınan gözlerle yapılan aşıların gelişmesi daha başarılı olmuştur. Alt boğumlardan alınan gözlerle yapılan aşı larda, aşı tutma oranı %31 iken, üst boğumlarda bu oranın %50'ye yükseldiği belirtilmiştir. Fidanlıktaki sürgün gelişimi ise dip gözlerle aşılanan çeliklerde daha kuv vetli olmuştur. MORETTI C1989a). köklü çeliklerin ıslatılıp aşılama yöntemlerinin kullanılmasıyla fidan verimine etkisini araştırmıştır. 5BB anacı çelikleriyle Trebbiano Toscano çeşidinin aşı kalemlerini, omega ve yarma aşı yapmadan önce 2 saat süreyle ıslatarak bekletmiştir. Islatılan aşı kalemlerinin kullanılması omega aşısının mekanik kullanımını kolaylaştırmış, yarma aşıda da nekrotik bölgelerin gelişimini azaltmıştır. Ayrıca, omega aşı metodunun ticari olarak aşılı fidan üretiminde kullanılmasının daha iyi sonuç vereceğini açıklamıştır. MORETTI C1989b), köklü çelikleri ıslatarak yaptı ğı aşılamanın çeliklerin fidan randımanı üzerindeki etki sini araştırmıştır. Bağda Trebiano Toscano'nun aşı kalemleri 5BB anacı üzerine omega ve yarma aşı ile aşı lanmıştır. Aşıdan önce iki saat süreyle ıslatılan aşı kalemleriyle çeliklerin aşılanması daha kolay olmuştur. SUANEPOEL ve SOUTHEY 01989), farklı anaçlar üze rine aşılanmış Chenin Blanc çeşidinde, kök sıklığı, kök lerin yayılma durumu ve toprak üstü aksamının gelişimini14 incelemişlerdir. Sonuçta, asmaların toprak altındaki kök gelişimesinde farklılıklar olduğunu, 1103P'de m2lye düşen kök sayısının 2660 adet, 140Ru. 'de 813 adet olduğunu bul muşlardır. 1103P, Berlandieri 13/5 ve 101-14Mgt anaçla rında metrekaredeki ince köklerin sayıları çok yüksek bulunmuştur. Düşük pH değerleri kök gelişimini etkileme miştir. ERGENOGLU ve TANGOLAR (1990). aşılı çeliklerin köklenmesi aşı yerinde kallus oluşumu ve sürgün büyümesi ile ilgili bir araştırma yapmışlardır. 41B. 420A, 110R ve Rup.du Lot anaçları üzerine Perlette, Panse Precoce, Adana Karası, Tarsus Beyazı, Cardinal, Muscat Reine de Uigne ve Italia çeşitleri aşılanarak çeşit-anaç kombinas yonları karşılaştırılmıştır. Sunuçta: Rup.du Lot'la yapılan tüm kombinasyonlarda fidanlardaki köklenme, aşı yerinde kallus oluşumu ve sürgün uzunlukları en yüksek olmuştur. Aşılı-köklü fidan randımanı bakımından en dü şük değerler Perlette'de 110R; Panse Precoce ve Italia'da 420A; Adana Karası, Tarsus Beyazı, Cardinal ve Muscat Reine de Vigne'de 41B anacının verdiği gözlenmiştir. KISMALI ve KARAKIR C1990), 99R anacının köklendi- rilmesi ve Yuvarlak Çekirdeksiz üzüm çeşidi ile aşılana rak elde edilen aşılı-köklü fidanlarda köklenme, kök kalitesi ve aşı tutma oranını arttırma olanaklarını araş tırmışlardır. 99R anacı alt ısıtmalı bölümde bir aylık sürede %99.00'a yakın köklenme, 5696.75 oranında 1. sınıf fidan sağlamıştır. Köklü“99R anaçlarına 15'er günlük devrelerle üç ayrı dönemde C1, 15 ve 30 Nisan) yapılan aşılamaların, alt ısıtmalı kısımda köklenme süresinin ortasında fi 5 günde”), alt ısıtmasızda ise köklenme süresi uzadığından 15-20 gün sonra uygulanmasının daha uygun olacağı belirlenmiştir. Anaç ve kalemleri Şubat-Mart aylarında soğuk hava depolarında da bekletip, köksüz anaçlarla yapılan köklendirme ve aşılamada, alt ısıtmalı ile alt ısıtmasız kısımda aşı tutma (/680-84-) ve 1. sınıf CX80-90“) fidan bakımından farklılık bulunmamıştır.15 BARTOLINI ve ark. (1991), 140Ru. anacının köklen- mesi üzerine derişik pH değerlerinin etkisini araştırmış lardır. Bu amaçla bir kısım çelikler pH=5.5-7-8.5 olan phosphate tampon eriyiğinde ve deionize suda bekletilmiş, bir kısmı da hiçbir eriyiğe daldırılmadan köklendirilmiş- tir. Köklenme oranı Ekim ve Nisan aylarında alınan ve özellikle phosphate eriyiğine daldırılan çeliklerde art mıştır. Ayrıca, farklı pH değerlerinin çeliklerde hormon benzeri maddeler ve eriyebilir karbonhidratların değişi mini etkilemediğini saptamışlardır. Dormansinin kırılma ya başladığı bitkilerden alınan çelikler için çözeltinin pH'sı 10.5'e çıkarıldığında köklenme oranının azaldığı görülmüştür. Sonuçta pH'nın çeliklerin büyüme safhaları na bağlı olarak köklenmeyi etkileyen faktörler arasında önemli bir yer tuttuğu belirtilmiştir. CELÎK ve ark. (1991a), farklı dikim şekilleri ve köklendirme ortamlarının aşılı asma fidanı üretimindeki başarısı üzerine etkilerini araştırmışlardır. Bu çalış mada hendek C30 cm.) ve tepe fi 5 cm.) dikim ile açılan çizilerin tabanına serilen kum, perlit, kum+perlit C1:1), kum+gübre (1:1). toprak+gübre (1:1) ve kum+perlit+gübre (1:1:1) 'den oluşan, altı farklı köklendirme materyalinin etkilerini incelemişlerdir. Sonuçta, tepe dikim şekli %54.2 ile hendek dikim şekline (%38.6) göre daha yüksek l.boy fidan randımanı sağlamıştır. Yine tepe dikim yön temi ile birlikte kullanılan kum+perlit (X67.0) ve kum (%63.6) ortamları en yüksek l.boy fidan randımanı sağla mıştır. ÇELİK ve BîDER (1991). köklü 11Q3P. 5BB ve SCU anaçlarını 3D Mart'ta fidanlığa dikmiş, anaçlardan çıkan sürgünler 5-7 cm'ye ulaşınca Cardinal ve Alfons üzüm çe şitlerinin tek gözlü kalemlerini omega aşı makinası yar dımıyla aynı yıl 3 Mayıs'ta aşılamışlardır. Sonuçta en yüksek aşı tutma oranı Cardinal/1103P kombinasyonunda 5698.08 olarak elde edilmiş, bunu sırasıyla Cardinal/StU (%B4.82) ve Cardinal/5BB (%73.61) kombinasyonları izle miştir. Alfons çeşidinin 1103P/5BB/S0* anaçlarıyla olan kombinasyonlarında ise aşı tutma oranı sırasıyla JG85.82,16 5676.42 ve 5672.78 olmuştur. Fidan başına kök sayısı en yüksek Alfons/5BB C18.13 adet”) kombinasyonundan elde e- dilmis, bunu sırasıyla Alfons/SO*. C17.64 adet“) ve Alfons/ 5BB C17.2Q adet) kombinasyonları izlemiştir. Cardinal ile aşılı 1 103P/5BB/S0*. anaçlarında bu delerler sırasıyla 15.50, 13.38 ve 12.78 adet olarak bulunmuştur. 1. sınıf fidan oranı Cardinal/1103P kombinasyonunda 5687.71, Al- fons/1103P kombinasyonunda ise 5685.15 ile yüksek delerler vermiştir. 1. sınıf fidan oranları sırasıyla Cardinal/ S0*'de 5681.80, Cardinal/5BB 'de ise 5672.94 olarak bulun muştur. Alfons/5BB/S0/» kombinasyonlarında sırasıyla %70.57 ve %64.43 olarak bulunmuştur. KOCAMAZ (1991), Türkiye'de asma fidanı üretiminin önemini açıklamak, üzerinde çalışmaların yapılması gerek tiğini vurgulamak ve bu konudaki sorunları belirleyerek, çözüm yolları konusunda fikir bildirmek amacıyla bu araş tırmayı yapmıştır. Araştırmaya göre Türkiye'deki asma fidanı üretiminin 5673. 49'u kamu kuruluşlarınca, 5626.51 'i ise özel sektörce yapılmaktadır. Avrupa ve Dünya 'da asma fidanı üretiminin tamamına yakını aşılı köklü olarak ger çekleştirilmektedir. Yurdumuzda ise üretimin 5667.05' i köklü Amerikan asma fidanı. 5632.95' i ise aşılı köklü asma fidanı şeklindedir. Kamu kuruluşlarınca aşılı ve köklü Amerikan asma fidanı üretimindeki kayıpların %75'lere ka dar çıktığı vurgulanmaktadır. Türkiye'nin, Avrupa pazar ları ve dünya piyasalarında yer edinebilmesi için aşılı asma fidanlarının, seleksiyon sonucu elde edilen tescil li, belirli bir standarta sahip, sağlık kontrollü olması koşulu gerektiği belirtilmiştir. CELÎK ve ÜNAL (1992”), aşılı-köklü asma fidanı üretiminde değişik dikim derinliklerinin söküm kayıpları ve fidan kalitesi üzerine etkilerini saptamışlardır. Aşılı çelikler çimlendirme odasından çıkarıldıktan sonra fidanlığa 10 cm, 20 cm ve 30 cm olmak üzere üç derinlik seviyesinde dikilmişlerdir. Fidan başına ana kök sayısı C8.00 adet“) ve toplam fidan randımanı acısından (%80.50) en yüksek değerler derin dikim C30 cm) şeklinden, elde edilmiştir. Ayrıca, 1. sınıf fidan randımanı 5665.80 ile17 diğer derinlik seviyelerine göre daha yüksek bulunmuştur. Her üç dikim derinliğindeki sürgün gelişme düzeyi, kök gelişme düzeyi, anaç kalınlığı ve aşı noktası kalınlığı arasındaki farkların önemsiz olmasının yanısıra derin dikimin diğer dikim şekillerine göre en iyi sonucu verdi ği gözlenmiştir. Ancak, derin dikimdeki söküm kayıpları oranının C%9.0Cn, 10 cm C%6.00”) ve 20 cm C%4.50Vlik di kim seviyesindeki oranlardan daha yüksek olduğu belirtil miştir.
Benzer Tezler
- Uşak ili Sivaslı ilçesinde organik koşullarda çilekte dikim zamanı ve yetiştirme sistemleri üzerinde araştırmalar
The researces on planting time and planting systems in strawberry in organic conditions in Sivasli county in Usak province
AYŞEN MELDA ÇOLAK
- Çilek yetiştiriciliğinde farklı malç materyallerinin bitki gelişimi, verim ve kaliteye etkileri
Başlık çevirisi yok
EBRU SOLMAZ
- Organik domates (Solanum lycopersicum L.) yetiştiriciliğinde değişik masura, malç tipi ve organik gübrelerin büyüme, gelişme, verim ve kalite üzerine etkileri
The effect of different raised beds, mulch types and organic manures on the growth, development, yield and quality of organically grown tomato (Solanum lycopersicum L.)
HARUN ÖZER
Doktora
Türkçe
2012
FizyolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiBahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEZGİN UZUN
- Farklı dikim zamanı ve diş iriliklerinin sarımsağın (Allium sativum L.) verim ve kalitesi üzerine etkileri
Effects of different planting dates and clove sizes on yiled and quality of garlic (Allium sativum L.)
GÜLABİ BİLGEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
ZiraatGaziosmanpaşa ÜniversitesiBahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. EMİN YILMAZ
- Farklı dikim zamanı ve değişik azot dozlarının, Samsun'da çiftçi şartlarında, patatesin (solunum tubarosum L.) yumru verimi ve bazı özelliklerine etkileri üzerinde bir araştırma
Başlık çevirisi yok
ALİ TAŞKIRAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
ZiraatOndokuz Mayıs ÜniversitesiTarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ENVER ESENDAL