Uluslararası ve Ulusal Ceza Hukukunda soykırım suçu
Genocide in International and National Criminal Law
- Tez No: 228086
- Danışmanlar: DOÇ. DR. TÜRKAN YALÇIN SANCAR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2008
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Ceza ve Ceza Usul Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 526
Özet
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Almanya'da başlayan ve savaş döneminde Naziler tarafından Avrupa'da işgal altında tutulan topraklarda gerçekleştirilen insanlık dışı fiiller Polonyalı bir hukukçu olan Lemkin'i bahis konusu eylemleri tanımlama ve ifşa etmeye yöneltmiştir. Soykırımı ifade etmek için kullanılan ?genocide? Lemkin tarafından ilk kez kullanılmış ve bir kavimin; halkın imhası anlamında kullanılmıştır. Savaşın sonunda galip devletler tarafından savaş suçlularını yargılamak için kurulan Nüremberg Mahkemesi her ne kadar soykırım suçundan bahsetmese de yargılamaya konu olan fiiller teknik anlamda soykırım teşkil etmekteydi. Yargılamaların sonunda Birleşmiş Milletler bünyesinde böylesi suçların tekrar işlenmemesi için soykırımın cezalandırılması ve önlenmesine dair bir uluslar arası sözleşme hazırlıklarına girişilmiştir. Bu çalışmalar iki yıl gibi bir sürede sonuçlanmış ve 1948 tarihinde Soykırımın Önlenmesine ve Cezalandırılmasına dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi imzaya açılmıştır. Sözleşme etnik, ırksal, dinsel veya ulusal grupların kısmen veya tamamen imhası maksadıyla bazı fiilleri soykırım olarak kabul etmiş; bunların taraf devletlerce suç haline getirileceğini ve etkin bir şekilde mücadele edileceğini düzenlemiştir. Türkiye de anılan Sözleşmeye 1950 yılında taraf olmuş ve 2005 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'yla soykırımı suç haline getirmiştir. Sözleşme yürürlüğe girdikten sonra uzun bir süre uygulanmamıştır. Ancak 1990ların başında Ruanda'da ve eski Yugoslavya topraklarında işlenen suçlarla ilgili kurulan uluslar arası mahkemelerin statülerinde soykırım suçu Sözleşmedeki tanıma uygun olarak cezalandırılabilir eylemlerden biri olarak kabul edilmiştir. Yapılan yargılamalar sonunda soykırım suçundan mahkumiyet kararları da verilmiştir. Bu mahkeme kararları Sözleşmede geçen ifadelerin tanımlanması konusunda önemli bir katkıda bulunmuştur. Sözleşme Uluslar arası Adalet Divanının da önüne gelmiş ve 2007 tarihinde Bosna ? Sırbistan uyuşmazlığının çözümünde kullanılmıştır. Kararda Uluslar arası Adalet Divanı ilk kez Sözleşmeyi hazırlık çalışmalarını da dikkate alarak yorumlamış ve tartışmalı bir şekilde devletlerin soykırımı önlemesinin; cezalandırmasının yanı sıra bu tür fiilleri işlememesi gerektiği yorumunda bulunmuştur. Türk Ceza Kanunundaki soykırım suçu da tanım olarak Sözleşmeyle aynı olmakla birlikte soykırım teşkil eden eylemlerin bir plan dahilinde gerçekleşmesi şartını içermesiyle uluslar arası içtihatlardan ayrılmaktadır.
Özet (Çeviri)
The inhuman acts started in Germany before the Second World War and realized by the Nazis during the war in all the European territories that were occupied led Polish jurist Lemkin to identify and disclose the acts in question. The term“genocide”was first coined by Lemkin and used to refer to the annihilation of a community and people. Although the Nuremberg tribunal, which was established to try the war criminals by the victorious states at the end of the war, did not refer to the crime of genocide, the acts that were covered in the trial were technically considered genocide. Following the trials, states initiated preparations under the United Nations for an international convention for the punishment and prevention of genocide, in order to prevent such crimes from being committed again. These preparations were concluded in two years and the United Nations Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide was opened for signatures in 1948. The convention stipulates some acts intenting to partially or wholly destroy the ethnic, racial, religious or national groups and regulated that such acts will be criminalized by the signatory states, which are to fight effectively against such acts. Turkey became a party to the Convention in 1950 and genocide was criminalized in 2005 under the Turkish Penal Code number 5237. After the convention came into force, it was not implemented for a long time. However, in the statutes of international courts established with regards to the crimes committed in Rwanda and former Yugoslavian territories in the beginning of 1990s, the crime of genocide was accepted as a punishable act, in line with its definition in the Convention. Following the trials, the courts ruled for imprisonment due to the crime of genocide. The rulings of the court made significant contributions to the definitions of the concepts used in the Convention. The Convention was also brought to the International Court of Justice and was used in 2007 for the resolution of the conflict between Bosnia and Serbia. In this ruling, the International Court of Justice made an unprecedented interpretation of the Convention, taking the debates during the preparations into account, and made a controversial ruling stating that the states are obliged not to commit acts that can be defined as genocide, along with their obligation to prevent and punish genocide. The crime of genocide in the Turkish Penal Code is the same in definition as in the Convention but differs from the international case law through including the condition that the acts constituting genocide should be realized in line with a plan.
Benzer Tezler
- Statutory limitations in International Criminal Law: Genocide, crimes against humanity and war crimes
Uluslararası Ceza Hukukunda zamanaşımı: Soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları
UĞURCAN ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
İngilizce
2017
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AKİF EMRE ÖKTEM
- Bireyin Uluslararası Ceza Hukuku çerçevesinde korunması ve Darfur örneği
Individual protection in the framework of the international criminal law: Darfur case study
YASEIN HASSAN MOHAMMAD OSMAN
- Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yer, kişi ve zaman itibariyle yargı yetkisi
Jurisdiction of international Criminal Court in terms of place, people and time
MUSTAFA AKDUMAN
- Uluslararası Ceza Mahkemesinde bireysel cezai sorumluluğun kapsamı
The scope of individual criminal responsibility under the International Criminal Court
MURAT KURUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
HukukAtatürk ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. FETHULLAH BAYRAKTAR