Neoadjuvan tedavi almış rektum tümörlerinde EGFR, Kromogranin A, MLH-1 ve MSH-2 immünhistokimyasal analizi
Immunohistochemical Analysis of EGFR, Chromogranin A, MLH-1 and MSH-2 in Neoadjuvant Rectum Tumours
- Tez No: 242548
- Danışmanlar: PROF. DR. YERSU KAPRAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 122
Özet
Rektum karsinomları ilerleyen cerrahi yöntemler ve tedavi protokollerine rağmen kansere bağlı mortalite ve morbidite sıralamasında ilk sıralarda yer almaktadırlar. Orta ve distal yerleşimli, lokal ileri (T3-T4, N0/N+) rektum kanserlerinde preoperatif radyoterapi ve kemoterapi son yıllarda temel tedavi olarak kabul görmektedirTedavi sonrası rektum karsinomlu hastalarda %30'lara kadar ulaşan patolojik tam yanıt alındığı bilinmekle birlikte bunun uzun dönemdeki sağ kalıma etkisi ayrıntılı olarak bilinmemektedir. Epidermal büyüme faktör reseptörü (EGFR) normal hücrede de bulunan, malign transformasyona, anjiyogenezise ve metastatik yayılıma neden olduğu bilinen bir transmembran proteinidir. Bazı çalışmalarda radyoterapi direnci ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Tüm kolorektal kanserlerin %8-10'u kalıtsal geçişlidir ve bir grup gen bu kanserlerin etyolojisinden sorumlu tutulmaktadır: DNA onarım genleri. MSH-2, MSH-6, MLH-1 en çok bilinen DNA onarım genlerinden olup, bazı çalışmalarda preoperatif tedaviye artan cevap ile özellikle MLH-1'in ilişkili olduğu gösterilmiştir. Kolorektal kanserlerde endokrin hücre varlığı ve preoperatif tedavi sonrası sayıca artması bir fenomendir. Endokrin hücre varlığının tedaviye cevap ile bağlantılı olup, olmadığı çeşitli çalışmalarla irdelenmektedirÇalışmamıza 2002-2008 yılları arasında neoadjuvan tedavi sonrası cerrahi olarak rezeke edilen ve standart patolojik değerlendirmeleri yapılan 115 rektum karsinomlu olgu dahil edilmiştir. Rezeksiyon materyallerinde saptanan histopatolojik regresyon bulguları uluslarası kabul gören bir skorlama sistemine (Dworak 1997) göre derecelendirilmiştir. Ayrıca tedavi öncesi endoskopik biyopsilerine ulaşılabilen 26 olgu ile birlikte tüm vakalarda immünhistokimyasal olarak anti-EGFR, anti-Kromogranin A, anti-MSH-2 ve anti-MLH-1 antikorları uygulanmış ve elde edilen tüm sonuçların prognoz ile ilişkisi irdelenmiştirBuna göre cinsiyet, yaş ve regresyon skorları ile sağkalım ve lokal nüks gibi parametreler arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Tam regresyon saptanan vakaların diğer vakalara oranla daha uzun bir sağkalıma sahip olduğu ve lokal nüksün olmadığı dikkati çekmiştir. İstatistik olarak anlamlı bir ilişki saptanmamasının takip süresinin yeterli olmayışı (37 ay) ile ilişkili olabileceğini düşünmekteyiz. Genel olarak rektum karsinomlarında lokal nüksü büyük oranda saptayabilmek için 5 yıllık takibin gerektiği düşüncesi yaygındırTümör evresi (pT) ve lenf nodu evresinde (pN) regresyon saptanması ile regresyon skorları istatistiksel olarak bağlantılı bulunmuştur. Sistemik metastaz ve lokal nüks ile T ve N evresi regresyonları arası istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Ayrıca tümör evresinde saptanan regresyon ile lenf nodu regresyonu da kendi aralarında ilişkili bulunmuşturAnti-EGFR ve anti-Kromogranin A antikorları ile yapılan immünhistokimyasal inceleme sonuçları ile sağkalım, lokal nüks ve sistemik metastaz gibi parametreler arasında anlamlı bir ilişki saptanmazken regresyon skorları ile istatistiksel olarak anlamlı biri ilişki izlendi. Buna göre regresyon oranı arttıkça EGFR pozitivitesi azalmaktadır. Bu yüzden EGFR negatif bir prognostik parametre olarak kabul edilebilir. Kromogranin A pozitifliği ise regresyon skorları ile doğru orantılı olarak saptandığından, pozitif prognostik parametre olarak düşünülebilirMikrosatellit instabilitesi analizi amacıyla immünhistokimyasal olarak uyguladığımız anti-MSH-2 ve anti-MLH-1 antikorları ile yaptığımız çalışma başarısız olmuştur. İki farklı klon ile denenmesine rağmen özellikle MLH-1 antikoru optimum düzeyde çalışmamıştır. Tedavi almış ve uzun süren fiksasyona maruz kalmış rektum karsinomu piyeslerinin mikrosatellit instabilitesi immünhistokimyasal analizi açısından uygun materyallar olmadığı kanısındayız.Sonuç olarak rektum karsinomları açısından neoadjuvan tedavi halen yeni bir tedavi yöntemidir. Bu tedavinin uzun dönem etkileri ve prognoz ile ilişkileri söz konusu hastalar yeterince takip edildikçe tam anlamıyla ortaya çıkacaktır. Prognozun aydınlatılması ve tedavide hedefe yönelik spesifik ajanların kullanılması amacıyla neoadjuvan tedavi ve rektum karsinomları pek çok araştırmaya daha ilham kaynağı olacaktır.
Özet (Çeviri)
Despite improvements in surgical techniques and treatment protocols, carcinoma of the rectum remains one of the leading causes of cancer related mortality and morbidity. Preoperative radiotherapy and/or chemotherapy for locally advanced (T3, T4/N0, N1) middle third and distal rectal cancers is widely accepted as the standart treatment recentlyAlthough complete pathological response to preoperative treatment has been detected in up to 30% of rectum carcinomas, its significance on long term outcome has not been widely reported. Epidermal growth factor receptor( EGFR) is a member of transmembrane protein which may promote malignant transformation, angiogenesis, and metastatic dissemination, can also be found in normal cells. EGFR has been associated with radioresistance in solid tumours. 10% of all colorectal carcinomas are known as hereditary colorectal carcinomas and there is a group of gene which plays role in the etiology of these carcinomas: Mistch match repair genes. MSH-2, MSH-6, MLH-1 are the most common mistchmatch repair genes. MLH-1 was found to be associated with a better answer to the preoperative treatment in some of the studies. The presence of focal endocrin cells in colorectal carcinomas and increase in number after preoperative treatment is a phenomenon. New studies are made to find out whether there is a connection between the presence of endocrine cells and the preoperative treatmentOur study group is consisted of 115 patients with rectum carcinomas who were treated with neoadjuvant radiotherapy and chemotherapy between 2002 and 2008 and underwent surgical resection. Histopathologic findings about regression in resected specimens were scored for international accepted scoring system (Dworak-1997). Twenty six pre-treatment endoscopic biopsies which can be found, were compared with their pathological evaluations and immunohistochemically we searched for EGFR, Chromogranin A, MSH-2 and MLH-1 patterns. The relationship of all results with the prognosis were questioned. There was no association between age, sex and the extent of pathologic response with overall survival and recurrence rate. However patients with pathologic response had improved overall survival and none of them developed local recurrence. We believe that our median follow up was not long enough (37 months) to find any significant association between these parameters. Importantly in rectal carcinomas most authors emphasized the necessity for longer follow up (5 years) to detect local recurrences.There was a significant association between T and N-level down staging and regression scores. T and N-level downstaging were significantly associated with systemic metastases and local recurrence. We found significant correlation between level downstaging and N-level downstagingWe performed EGFR and Chromogranin A immunohistochemically. There was no statistical association between EGFR, Chromogranin A results and survival, local recurrence. EGFR results were correlated significantly with regression scores. Patients with more treatment response had weak EGFR staining. So we can accept EGFR as a negative prognostic parameter. Chromogranin A was significantly associated with regression scores. We believe that Chromogranin A is a positive prognostic parameterWe didn?t succeed in microsatellit instability analysis by using MLH-1 and MSH-2 immunohistochemically. We used two different clones of MLH-1 but we failed. So we believe that rectum carcinomas are not avaible to perform this study immunohistochemicallyPreoperative treatment is stil a new approach for rectum carcinomas. The real correlation between preoperative treatment and prognosis will be found with longer follow up and with more study.
Benzer Tezler
- Neoadjuvan tedavi alan rektum kanserlerinde koruyucu ileostomi açılan hastalarla ghost ileostomi açılan hastaların karşılaştırılması
Comparision of patients who underwent neoadjuvant treatment for rectal cancer who had protective ileostomy versus ghost ileostomy
SILA GÜÇLÜ METE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAKAN GÜVEN
- Rektum kanserlerinin preoperatif lokal evrelendirilmesi: Endorektal ultrasonografi ve manyetik rezonans tetkiklerinin lokal evrelendirmede karşılaştırılması (Çift kör olarak) ve postoperatif histopatolojik sonuçlarla birlikte değerlendirilmesi
Local preoperative staging of rectal cancer with endorectal ultrasonography and phased-array magnetic resonance imaging, comparison with histologic findings
TÜRKAN KORAMAZ DÜZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Radyoloji ve Nükleer TıpDokuz Eylül ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ DİCLE
- Lokal ileri evre rektum tümörlerinde neoadjuvan kemoradyoterapinin lokal kontrol ve hastalıksız sağkalım üzerine etkisi
The effects of neoadjuvant chemoradiotherapy in locally advanced rectal cancer treatment on local control and di̇sease-free survival
REMZİ KURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Genel CerrahiKocaeli ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ ÖZBAY
- Neoadjuvan tedavi almış rektum karsinomalarında CDX2 ve SATB2'nin immünohistokimyasal ekspresyonunun histopatolojik regresyon derecesi başta olmak üzere klinikopatolojik veriler ve klinik prognoz ile ilişkisi
Relation of clinicopathological data and clinical prognosis, particularly the grade of histopathological regression with CDX2 and SATB2 immunohistochemical expression in patients with rectum carcinoma after neoadjuvant treatment
CEREN SAĞIROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜKERREM SAFALI
- Lokal ileri evre rektum kanserinde neoadjuvan tedavi yanıtınınklinik, patolojik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi
Neoadjuvant treatment response in local advanced rectum cancerclinical, pathological and radiological evaluation
ÖZLEM AY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
OnkolojiKocaeli ÜniversitesiRadyoloji Onkolojisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE BİNNAZ SARPER