Geri Dön

Description fonctionnelle d'un idiolecte: l'armenien Istanbouliote etute phonologique

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 25776
  2. Yazar: RENGİN KÜÇÜKERDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NÜKHET GÜZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Dilbilim, Linguistics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1993
  8. Dil: Fransızca
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 185

Özet

-173- V- 1 E RESUME EN TURC YÖNÜ AMACI, KAPSAMI BAŞARISI NE OLURSA OLSUN, İNSANIN YÜRÜDÜ?Ü GÖRÜNÜR-GÖRÜNMEZ TÜM YOLLAR DİLDEN GEÇER. ÇEPEÇEVRE İNSAN VAROLUŞUNUN ANAKOSULUDUR DÎL. N.UYGUR (1) V. ÖZET“Dil sosyal bir kurum, seslerin aracılığıyla en as iki kişi arasında anlaşma kurma yoludur. ”(2) işlevsel dilbilim okulunun başlıca temsilcisi Andrâ Martinet, bir dilin çift eklemli bir yapıya sahip olduğunu ve birinci eklemlilik düzleminde, bir içeriği ve sessel anlatımı olan birimlerin, bir başka deyişle anlam birimler in, ikinci eklemlilik düzleminde ise anlam birimleri oluşturan, ayırıcı ve ayrışık birimlerin, yani ses birimler in bulunduğunu söylemektedir. |Dil bilimin en yetkin yöntemi olarak kabul edilen işlevselci yaklaşımın betimlemeci ve görgül tümdengel imi i çizgisinde ilk i olarak, incelenecek dilin ikinci eklemlilik düzleminden çalışmaya başlanmıştır.“A. Martinet * ye göre bir dili betimlemek, anlamlı birimleri ve ayırıcı birimleri ve bu birimlerin hangi koşullarda bildirişimi sağladığını belirlemektir. ”(3) Bu bağlamda betimleme yapabilmek ve betimlenecek dilin diğer dillerden ayrılıklarını ortaya çıkartmak amacıyla bir alan çalışması-174- gerçekleştirilir. Ve sonucunda bir bütünce oluşturulur. Bütünce, betimlemesi yapılacak dili kullanan deneğin belli bir konu üzerine konuşmasını içermektedir. Sözlü dil ağırlıkta olduğu ve o günün konuşma dili söz konusu olduğundan essüremlitir çalışma yapılmalıdır. Buna karşılık, bireysel dil olarak Ermenice'nin betimlenmesi sırasında, dilin evriminede değinilmiş, dilin ar t sür em boyutu ele alınmıştır. Genellikle, bir çalışma bütüncesi bir de başvuru bütüncesi vardır. Çalışmamızda, Morris Swadesh'in 200 kavramlı k sözcük listesi başvuru bütüncesi olarak kabul edilebilir. Bütünce, bireysel dil incelemesinde 10-15 dakikalık bir ses kaydı içerir. Ancak, bütüncenin yeterli olmadığı durumlarda ve ayrımların tam olarak ortaya konamadığı kimi durumlarda soruşturu yoluna da gidilmiştir. Bütünce oluşturulduktan sonra, ses bantları, Ulusları arası Sesçil Çevriyazı Abecesi 'ne uygun olarak (API), ilk önce sesbilgisel, daha sonra ise ses bilimsel çevriyazıya i aktarılmıştır. Ve bu bağlamda, sesbilgisel birimler köseli parantez içinde CD, sesbirimsel birimler iki çizgi arasında /. / gösterilmiştir. Bütüncenin çevriyazıya aktarımı, çevirisi ile tamamlanmalıdır. Çeviri hem kelime kelime hem de uscul olarak gerçekleştirilmelidir. Uscul çeviri bütüncenin genel anlamını kavrayabilmek açısından gerekli bir işlemdir. Bütüncenin işlevsel açıdan sunumu tamamlandıktan sonra, betimlenecek bireysel dilin ikinci eklemi ilik düzleminin ilk-175- sesbilgisel daha sonra sesbilimsel incelemesi gerçekleştirilir. Sesbilgisel inceleme sırasında, bütüncedeki sesler oluşturulmaları ve aktarılmaları acısından ortaya çıkartılır. Bütüncedeki seslerin bildirişimdeki işlevleri açısından incelenmesi ses bilimsel inceleme alanına girmektedir. Adı gecen incelemede,“en küçük ayırıcı, kesintili, işlevsel, karşıtlığa dayanan, sesbirimciklerden oluşan ve ikinci eklemlilik düzlemine bağlanan birimler”(4) yani sesbirimler, sırasıyla bölümleme, belirleme ve sınıflandırma işlemleri gerçekleştirilerek bulunur ve listesi hazırlanır. Bölümleme işleminde sözceler belirlenir, ardından değiştirim yönteminden yararlanılarak aynı sözdizimsel bağlamlar içinde yer alabilen anlamlı birimler birbiriyle başlangıç, orta ve son konumlarına göre karşılaştırılır. Bu yöntemle aykırılıklar ve karşıtlıklar saptanır. Ve bireysel dilin tüm sesbirimler i bu yöntemle incelenir. Bunların sesbilimsel varlığını kanıtlayabilmek için bütün diğer birimlerle karşılaştırmak gereklidir. Bu amaçla en küçük ayırıcı çiftlerden yararlanılır, örneğin, bireysel dildeki /t/ sesbirimi /ti/ ile gerçekleştirilen bir karşıtlık sonucu bulunmuştur. /t/ vs /d/ » Cdajan3“ işkence”- Ctajan3“kötü”(başlangıçta) CmaRd3“savas”- CmaRt 3“adam”(sonda) ! Bu karşılaştırmalar yoluyla /t/ ses biliminin dizgedeki sesbilimsel varlığı saptanmıştır. Daha sonra, deneğin bu sesbirimi nasıl gerçekleştirdiği belirtilir, /t/ sesbirimi denek tarafından kapantılı, dilucu dissil, titreşimli ünsüz.176- olarak gerçekleştirilmektedir. Dildeki ünlü ve ünsüz ses bilimler ayırıcı özelliklerine göre yani eklemleme, dilin durumu ve açıklık derecesi göz önünde tutularak incelenirler. Ayırıcı özellik olarak, ünlülerde eklemleme düzleminin, ünsüzlerde ise eklemleme, ve sese biçim veren örgenlerin düzlemlerinin saptanması gereklidir. ünlü ve ünsüzlerin sesbilimsel değerleri ve dizge için deki varlıkları saptandıktan ve herbirinin ayırıcı özellikleri belirtildikten sonra, tanımları, ünlülerden başlanarak, yapılır ve sonuç olarak ses birimlerin listesi çıkartılır. Bireysel dil, İstanbul Ermenice'sinde, 7' si ünlü, 20' si ünsüz ve 4'ü yar ı-kapantı 11 olmak üzere 31 sesbirim saptanmıştır. I Sesbirim bilimsel incelemenin daha sonraki evresinde, I sesbirimlerin sınıflandırması gerçekleştirilir. Bu bağlamda, ünlü ve ünsüz için, ayrı ayrı, sesbilimsel ayırıcı özelliklerinin belirtildiği çizelgeler oluşturulur. Sesbilimsel incelemede ses birim bilimsel inceleme tamamlandıktan sonra bürünbilimsel inceleme gerçekleştirilmelidir. Betimlemenin bu evresinde, bütüncenin bürünsel olguları bir başka deyişle tonlar, vurgular, duraklar saptanır. N.S.Troubetzkoy'' un“Pripcipes de phonolpaie/' adlı yapı-.177- tında da belirttiği gibi, Ermenice'de kesinlikle bürünbilimsel hiç bir özellik görülmemektedir. (5) Bu nedenle, seslem de sesbilimsel değil de sesbilgisel bir öğe olarak kabul edilmekte. Vurgu her saman sabittir ve son sesleme düşmektedir. Ancak, bu vurgu, hep aynı sesleme düştüğünden anlam ayırıcı bir özelliği bulunmamaktadır. Bildirişimde sınırlayıcı bir işlevi vardır. Titremleme tümcenin ezgisini oluşturan yükseklik değişikliklerine verilen addır ve ayırıcı bir özelliği olduğunda bürünbirimsel bir değer taşır. Fransızca'da olduğu gibi Ermenice'de de titremleme dilbilimsel bir işlev de üstlenir. Fransızca'da soru, herhangi bir biçimbirim kullanmadan, yalnızca yükselen bir titremleme ile de sorulabilir. Aynı durum bireysel dil olarak Ermenice'de de söz konusudur. ''Dizim ya da tümce büyüklüğündeki sesbirimler öbeğini ilgilendiren titrem dizimin ya da tümcenin sürdüğünü, sürekliliğini belirtirken çıkışlıdır. Bitiminde ise inişidir. ”(6) Durak, bireysel bir dil incelemesi söz konusu olduğundan, bütüncenin incelenmesi sırasında bulunamamıştır. Ayrıca, tıpkı Fransızca gibi, tonlama yoktur. Bürünbilimsel incelemesi yapılan bireysel dilin sesbi1imsel acıdan betimlenmesi tamamlanmıştır. işlevselci yönteme göre bir dilin sesçil düzeni dil betimlemesinde ilk ve en önemli aşamasıdır. Milliyet-Konda işbirliğiyle İstanbul'daki azınlıkların yaşamları ve sorunları üzerine gerçekleştirilmiş bir kamuoyu araştırmasının 1/03/93 tarihinde yayınlanan bölümünde İstanbul'da 30-35 bin civarında Ermeni vatandaşın i-178- bulunduğu ifade edilmektedir. Bu bağlamda, sesbirimlerin dökümünün yapıldığı bu türden bir inceleme için en as 1-20 denek gerekmekteydi. Ancak, bireysel dil incelemesi söz konusu olduğundan inceleme yalnızca bir kişi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ve bu inceleme Türkiye'de, özellikle İstanbul'da konuşulan günümüz Ermenice'sinin bir örnekçesidir. Sesbıl imsel düzey incelemesi biten bu çalışmaya, zaman içinde, diğer iki düzeyinde de, yani söz dizim ve sözlükbilim düzeylerinde de devam edilecektir. NOTLAR 8 (İ) N..UYGUR, Dilin Gücü.“Sunuş”, İstanbul, Ara yay., 1989, j sf.5

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Description fonctionnelle d'un idiolecte: L'İron parle en Turquie

    Başlık çevirisi yok

    NİLÜFER SARI

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    1993

    Dilbilimİstanbul Üniversitesi

    PROF. DR. NÜKHET GÜZ

  2. Aspect verbal en grec Istanbouliote: modele de description fonctionnaliste

    Başlık çevirisi yok

    EMİNE YAVAŞGEL

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    1993

    Dilbilimİstanbul Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NÜKHET GÜZ

  3. La Technique de narration dans Degre's de Michel Butor

    Michel Butor'un Degre's adlı romanında anlatı tekniği

    MEDİHA ÖZATEŞ

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    2000

    Fransız Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEYNEP MENNAN

  4. Dialogue for all: Crafting inclusive and humanized voice assistants for diverse populations through an interdisciplinary approach

    Herkes için diyalog: Farklı topluluklar için kapsayıcı ve insani sesli asistanlar oluşturmak üzerine disiplinler arası bir yaklaşım

    YELİZ YÜCEL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    İletişim BilimleriGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEREM RIZVANOĞLU

  5. Televizyon üzerinden dindar/mütedeyyin kadınları anlamak: Dindar kadınların televizyonu alımlama ve kullanım biçimleri

    Understanding religious/pious women through television: Religious women's reception and usage of television

    ERGEN DEVRİM KARAGÖZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Radyo-TelevizyonGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZLEM DANACI YÜCE