Geri Dön

Gemi kaynaklı kirlenmenin önlenmesi, azaltılması ve kontrol altına alınmasında devletin yetkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 25783
  2. Yazar: AYŞE NUR TÜTÜNCÜ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEVİN TOLUNER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1993
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 247

Özet

ÖZET Gemilerden kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi, azaltılması ve kontrol altına alınmasında milletlerarası hukuki düzenleme andlaşmalar vasıtasıyla yapılmış tır. Kirlenmenin, özellikle deniz kirlenmesinin belirli bir Devletin sınırları içine hapsedilememesi, herhangi bir Devletin egemenlik alanına girmeyen ortak kullanım alanlarının korunması ihtiyacının ortaya çıkması, bu sorunların çözümünde işbirliği ve yardımlaşmayı gerekli kıldığından, Devletler ortak standartların saptanması gereksinimini andlaşmalar vasıtası ile gidermişlerdir. Yani, bugün deniz kirlenmesine ilişkin milletlerarası hukukun kurallarının büyük bir bölümü milletlerarası andlaşma hükümleri ile düzenlenmiştir. Gemi kökenli kirlenmenin önlenmesi, azaltılması ve kontrol altına alınmasında uygulanacak teknik standartların belirlenmesinde, bu kuralların yeknesaklaştırılması bakımından önemi olan 1954 tarihli Denizin Petrol veya Türevleriyle Kirlenmesinin Önlenmesine Dair Milletlerarası Konvansiyon ve 1973 tarihli Gemi Kökenli Kirlenmenin Önlenmesine Dair Milletlerarası Konvansiyon 'un hükümlerine bakılmak gerekir. Bu konvansiyonlar depolamaya ilişkin hükümler koymadıklarından bu konuda bakılması gereken milletlerarası düzenleme ise, 1972 tarihli Denizin Atık ve Diğer Maddelerin Depolanması Suretiyle Kirlenmesinin Önlenmesine Dair Konvansiyon' dur.Yalnız bu Konvansiyonların hükümlerinin,örf ve adet niteliği kazanmadıkları ve bir andlaşma oldukları için ancak taraf olanları bağlayacağını vurgulamalıyız. Ancak Türkiye, 73 tarihli Konvansiyon 'un tarafı olarak iç mevzuatında bu hükümler doğrultusunda düzenlemeler yapmak yükümü altına girmiştir. Depolamayailişkin milletlerarası konvansiyonun tarafı değildir. Fakat, bu konuda katıldığı Akdeniz ve Karadeniz'deki bölgesel andlaşmaların kabul ettiği düzenlemenin 1972 tarihli Konvansiyon 'dan çok farklı yükümlülükler getirdiği de söylenemez.Bu düzen uyarınca, depolama kural olarak yasaklanmakla beraber, hangi maddelerin ilgili Devletin iziniyle depolanabileceği hüküm altına. alınmıştır. Gemi kaynaklı kirlenmeye dair düzenlemenin temelinde ise, deniz çevresinin depolama dışında, petrol ve türevleriyle ve diğer zararlı maddelerle iradi olarak kirletilmesinin ortadan kaldırılması ve bu maddelerin kazalar sonucunda denize dökülmesinin en az seviyeye indirilmesinde hem tankerler, hem de bunlar dışındaki gemiler için kirlenmeyi önlemeye ilişkin belirli donanımı gerçekleştirmeleri ve boşaltım yapılmasının gerekli olduğu durumlarda atıkların alım tesislerine boşaltımının yapılması gelir. Kirlenmenin önlenmesine dair teknik standartların tespit edilmesi yanında bu standartların uygulanmasında yetkinin hangi Devlete ait olacağı da önemlidir. Bugünkü milletlerarası deniz hukukunda, bu yetkinin kime ait olduğunu tespit ederken temel dayanağımız, 1982 tarihli Deniz Hukuna dair B.M. Konvansiyonu olacaktır. Bu Konvansiyon, hükümleri bakımından örf ve adet niteliğinde bazı hükümleri içermekle beraber, hükümlerinin tamamı açısından örf ve adet kuralı haline geldiğini ileri sürmek mümkün değildir. Ancak, bu konudaki genel kabul görmüş kuralların tesbitinde başvurulması gereken bir kaynak olduğunda da şüphe yoktur. Milletlerarası hukuk uyarınca, gemi kökenlikirlenmeye dair yetkinin, ilgili gemiyle ilintili olarak bayrak, kıyı ve liman Devletlerince Ve deniz hukukundaki ayırım esas alınarak iç sular ve karasuları, münhasır ekonomik bölge ve açık denizlerde farklı şekilde tespit edildiği görülür. Bu alanlardan, karasularındaki yetki zararsız geçiş sınırlamasına tabi olarak kıyı Devletince kullanılacaktır. Kıyı Devleti, zararsız geçişe engel olmamak kaydıyla deniz kirlenmesinin önlenmesine dair düzenlemeler yapabilir. Kıyı Devletinin kirlenmeye dair düzenleme yapıp uygulayabileceği bir deniz alanı da münhasır ekonomik bölgedir. Kıyı Devletinin bu alanda milletlerarası genel kabul görmüş kural ve standartlara uygun kurallar kabul edip uygulama yetkisi, kirlenme vak' asını mühasır ekonomik bölgede meydana getiren geminin, bulunduğu yer, ihlalin sonucunda zararın derecesi ve kanıtlara göre, bilgi alma, denetleme ve koğuşturma şeklinde kullanılabilecektir. Bu düzen uyarınca, liman Devletine de tanınan koğuşturma yetkisi, gemi kökenli kirlenmeye dair kuralların diğer bir Devletin içsuları, karasuları veya m.e.b.'de meydana gelmesi halinde bu Devletin veya bayrak Devletinin, veya ihlalden zarar gören Devletin talebiyle, ihlal liman Devletinin kendi içsuları, karasuları veya m.e.b.'de meydana gelmişse, böyle bir talebe ihtiyaç olmadan, kendi arzusuyla limanlarından birinde veya açıktaki bir terminalde bulunan gemi üzerinde koğuşturma yapabilmesi imkanını verir. Bütün bunların dışında, kirlenme nerede meydana gelirse gelsin yetkiyi haiz olan bayrak Devleti de, kıyı veya liman Devletinin koğuşturma yetkisini kullanarak dava açması durumunda, belli bir süre içindedava açmışsa, istisnai durumlar dışında kural olarak diğer davalar duracaktır. Söz konusu istisnai durumlar, kıyı Devletinin bu ihlal dolayısıyla büyük bir zarara uğraması veya bayrak Devletinin kirlenmeye dair milletlerarası kural ve standartları etkin bir şekilde gemilerine uygulatması yükümüne ısrarla uymaması durumlarıdır. Açık denizlerde ise, kural, geminin gerçek bir bağla bağlı olduğu bayrak Devletinin yetkiyi haiz olmasıdır. Milletlerarası hukuk uyarınca bu Devlet,, denizde güvenliği sağlamak için, gemileri üzerinde gerekli önlemleri almak, bu önlemleri denetlemek, milletlerarası genel kabul görmüş kural, usul ve uygulamalara uymak ve bunlara uyulmasını sağlamaktan birinci derecede sorumlu kılınmış tır. Ancak, karasularının ötesinde kıyılarını ve balıkçılık dahil ilgili çıkarlarını makul bir şekilde büyük zarara uğratacak deniz kazası veya böyle bir kazayla ilgili fillerden kaynaklanan kirlenme veya kirlenme tehlikesinden korumak için belirli şartlarla, kıyı Devletine de zararla orantılı önlemleri alabilmesi imkanı tanınmıştır. Böyle bir kaza olması durumunda Devletler arasında işbirliği yoluna gidilmesi ve acil durum planları hazırlanması için de pek çok bölgesel düzenleme yapılmıştır. İşbirliğine dair hükümler, genellikle kirlilik yaratan olayın keşfi ve ilgili Devletlere bildirilmesi, kazanın tesbiti ve ortak mücadeleye girişilmesi, bunun için müşterek donanım ve insan gücünün seferber edilmesi, temizleme ve onarım işlemleriyle ilgilidirler. Deniz çevresinin kirlenmesinin korunması ve muhafazası, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olan Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir sorun olmuş t ur. Bukonudaki hükümler çeşitli milletlerarası andlaşmalara taraf olunması yanında, Türkiye'nin deniz çevresini korumaya dair iç mevzuatıyla da düzenlenmiştir.Ancak, bu mevzuatta bazı hukuki aksaklıklar ve içerik açısından eksiklikler bulunmaktadır. Bunların giderilmesi ve milletlerarası hukukla uyum içinde düzenlenmesinin kirlenmenin önlenmesi bakımından önemli gelişmeler sağlayacağı kuşkusuzdur.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Gemi kaynaklı emisyonların deneysel incelenmesi: İzmir Körfezi'nde dahili taşımacılık üzerine bir uygulama

    Experimental investigation of ship-sourced emissions: A study on internal transportation in İzmir Bay

    MEHMET EMİN AYDIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Gemi MühendisliğiDokuz Eylül Üniversitesi

    Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ CEMAL TÖZ

  2. Denizel ortamda gemi kaynaklı plastik ve mikroplastik atıkların incelenmesi

    Investigation of plastic and microplastic waste from ships in the marine environment

    MERVE BETÜL KARADEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Deniz Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Denizcilik Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TANZER SATIR

  3. Denizlerin gemi kaynaklı kirlenmesi

    marine pollution from ships

    AYŞEGÜL ATACAN ÖĞÜT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF.DR. BİLSEN BELER BAYKAL

  4. Türk boğazlarından geçiş-Uluslararası sözleşmelerin ve ulusal mevzuatın çevre boyutu

    Passage through the Turkish straits-Environmental dimension of international conventions and national law

    NİLAY ÇAKIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ORHAN İNCE

  5. Ülkemiz limanlarındaki atık alım tesislerinin değerlendirilmesi

    Assessment of port reception facilities in our country

    HEDİYE TAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Deniz Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NECATİ ERDEM ÜNAL

    PROF. DR. İSMAİL TORÖZ