Geri Dön

Türk sinemasında fotoğraf ve sinema arasındaki teknik ve estetik tema ilişkileri

The technical and esthetical theme relations between photography and film in Turkish cinema

  1. Tez No: 265158
  2. Yazar: ECE YILDIRIM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜLER ERTAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Sahne ve Görüntü Sanatları, Fine Arts, Performing and Visual Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Güzel Sanatlar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Fotoğraf Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 125

Özet

Sinema ya da ilk tanımlamasıyla cinematographe, Lumiere Kardeşler'in 28 Aralık 1895 günü Paris'teki Grand Cafe'de halka açık yaptıkları gösteriden az sonra (1896'nın başlarında) Türkiye'de yankılamasını bulmuştur. Her ülkede olduğu gibi bu yeni sanatın ilk izleyicileri aristokratlar olmuş, bir bakıma sinema saraylardan halka doğru bir seyir izleyerek tanınma ve yaygınlaşma olanağını bulmuştur.Sinemanın tanınmasından az sonra dünyanın her bir yanından olduğu gibi Türkiye'den de Lumiere Kardeşlere başvurularda bulunulmuş, yeni aygıta sahip olarak bu tür gösterilerin yapılması istenmiştir. 3 Ekim 1895 ile 17 Şubat 1896 arasındaki zaman diliminde Lumiere kardeşlere bir gösteri aygıtını elde etmek için başvuranlardan biri de, Sirkeci'de fotoğrafçılık yapan ve ayrıca fotoğraf malzemeleri satan Theodara Vafiadis olmuştur. Ama ne yazık Vafiadis'in bu isteği elde mevcut aygıtın bulunmaması nedeniyle yerine getirelememiştir. Lumiere Kardeşler, Vafiadis'in isteğini, gösterici aygıtlarının seri imalatına başlamadıkları için yerine getirememişler ama bu başvurudan bir süre sonra tüm dünyaya gönderdikleri operatörlerinden Alexandre Promio'yu Türkiye'ye film çekmesi için göndermişlerdir. Promio'nun Türkiye'deki çalışmaları hem bir ilk olması açısından hem de sinema sanatı açısından önemli bir yönü olmuştur. Çünkü sinemadaki ikinci kaydırma tekniği Türkiye'de Haliç kıyılarında uygulanmıştır.Türkiye'deki ilk halka açık sinema gösterisi ise 1896'yılının kesin olarak bilinmeyen bir ayında aslen bir Leh Yahudisi olan Sigmund Weinberg tarafından Galatasaray dönemecindeki Sponeck Birahanesi'nde olmuştur.Gerek Vafiadis Efendi'nin ve gerekse Sigmund Weinberg'in fotoğrafçı ve de fotoğrafla ilgili işlerle meşgul olması yeni icat cinamatographe'e karşı fotoğrafçıların gösterdiği ilgiyi öne çıkarmaktadır.Sigmund Weinberg Türkiye'de halka açık ilk gösteriyi gerçekleştirmesinin yanı sıra, 1908-1909'da ilk yerleşik sinema salonu olan Tepebaşı'ndaki Pathe'yi açarak işletmesini yapmış, sonuçsuz da olsa ilk konulu film çalışmalarını başlatmış. Fotoğrafçı kökenli olan Burhan Felek de sinemaya ilgi duyan ve bir süre kameramanlık yapan bir kişi olmuştur. Felek'in ilk çalışmaları arasında belgesel ağırlıklı filmler bulunmaktadır.İlk dönemlerde fotoğrafçı kökenli kişilerin sinemaya aktif katılımları daha sonraki dönemlerde sinemanın kendi kadrolarını-sanatçılarını oluşturmasıyla azalmış, bir süre yalnızca foto direktörü- kameramanlık düzeyine inmiştir. Çok sonraki yıllarda ise Şahin Kaygun ve Nuri Bilge Ceylan'ın bu alana girip özgün yapıtlar ortaya koymasıyla bir kez daha fotoğrafçı-sinema ilişkilerine dikkati çekmiştir.Fotoğrafı icra eden zanaatkar-sanatçı ile sinema ilişkisi giderek fotoğraf olgusunun da sinemaya taşımakta gecikmemiştir. Bir çok filmde fotoğraf temayı oluşturmuş, ya da fotoğraf üzerinden öyküler-durumlar anlatılmıştır. Örneğin Metin Erksan'ın ?Sevmek Zamanı? ve Ömer Kavur'un ?Gizli Yüz? fotoğraf olgusunun sinemada okunma ve değerlendirilme yanını ortaya koyarken, Atıf Yılmaz'ın ?Ah Güzel İstanbul? u sıradan bir kent fotoğrafçısının üzerine odaklanmıştır.Bu çalışma; başlangıcından günümüze fotoğraf- fotoğrafçı ile sinemanın ilişkileri, yardımlaşması ve de etkilenmesini konu almış, bu konudaki tüm örnekler incelenerek bir sonuca değil, bir ilişkiye dikkati çekme amacı gütmüştür. Fotoğrafın sinemada kullanımı ve estetik yaklaşımlar ise, farklı bir çalışmanın konusu olduğundan bu çalışmanın kapsamı dışında tutulmuştur.

Özet (Çeviri)

Cinema or firstly named as ?cinématographe??, echoed in Turkey at the beginning of 1896 right after Lumiere brothers? public screening which took place in Grand Café in Paris on December 28, 1895. Like in every country, the first spectators of this art had been the nobles, somewhat; the art of cinema has followed a path starting from palaces to public which heavily gained its recognition and proliferation.As it had occured in all over the world, there had been many requests made to Lumiere Brothers. Turkey had also attempted to require the device in order to start screenings. Theodara Vafiadis , the photographer and the supplier in Sirkeci, was among the people who request the device for screening purpose between October 3, 1895 and February 17, 1896. However, his request was rejected at that time due to inexistency of the device. Lumiere Brothers, could not fulfill Vafiadis?s request as they had not initiated mass production of that particular device but after a while, they appointed their operators Alexandre Promio to shoot a film in Turkey. The works of Promio, had been the first and only feature in Turkey which led a crucial way for the art of cinema as well, because the second ?travelling?? technique was applied in Halic, Turkey.The first public screening in Turkey had been held by a Polish Jewish, Sigmund Weinberg in an anonymous day in 1896 at the Sponeck Brewery which was located at the corner of Galatasaray.The attention towards the new invention, the cinematographe, had been highlighted by both Vafiadis and Sigmund Weinberg who were affiliated with the photography.Besides of being a pioneer to realize the first public screening in Turkey, Sigmund Weinberg also ran Pathe in Tepebasi, the first movie theater, between 1908 and 1909 and initiated the works for thematic films.Burhan Felek was also interested in cinema and worked as a cameraman, who was a photographer as well. His early works were mainly categorized as documentaries.Earlier, the active involvement of photographers to the art of cinema had been diminished due to the self-employment arisen within the cinema industry, the photographers only held such positions as the director of photography and cameraman. Later, the relation between photographer and cinema has been highlighted by Sahin Kaygun and Nuri Bilge Ceylan who put forward unique works of art in this genre.The relationship between the craftmanship and the importance of artists conveyed the notion of photography into the cinema. In many films, photograpy has been the main theme or the story telling has been issued through the existence of a photograph. For instance, ?Sevmek Zamanı?? and ?Gizli Yuz?? directed by Metin Erksan and Omer Kavur respectively, displayed the side of evaluation and interpretation of photography where Atıf Yılmaz, in his movie of `?Ah Guzel Istanbul `? concentrated on the city photography.This study mainly encompasses the relationship between photography- photographer and the cinema from the beginning and its mutual influences, it aims to draw attention to the relationship not a result, derived from the certain cases that have been taken up in this content. The concepts as use of photography in cinema and aesthetic approaches were excluded from this study as they are the subject matters of a different study.

Benzer Tezler

  1. Sinema ve resim ilişkisi bağlamında Nuri Bilge Ceylan filmlerinin resimsel kadrajdaki etkisi

    The impact of Nuri Bilge Ceylan films on the artistic framing in the context of cinema and painting relation

    FİLİZ PİYALE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Güzel SanatlarYeditepe Üniversitesi

    Plastik Sanatlar Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ZAHİT BÜYÜKİŞLİYEN

  2. Türk sinemasında illüstratif afişler (1950-1960)

    Illustrative posters in Turkish cinema (1950-1960)

    SERRA DOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Güzel SanatlarAnkara Üniversitesi

    Tarih Bölümü

    PROF. DR. KIYMET GİRAY

  3. Türkiye'de yaşayan çingenelerin sanatsal olarak ele alınışı

    Coming up ?gypsies? ? from Turkey - as a theme in artistic forms

    AYŞIN SAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Güzel SanatlarTrakya Üniversitesi

    Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM DİNÇELİ

  4. Şahin Kaygun'un 1980'li yıllar Türk fotoğrafına getirdiği yeni yaklaşımlar

    Sahin Kaygun's new approaches aboult the Turkish photography in 1980s

    NEVZAT YILDIRIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Fotoğraf Ana Sanat Dalı

    DOÇ. OZAN BİLGİSEREN

  5. Kadın yoksulluğunun Türk sinemasında görünümü

    The appearance of women's powerty in Turkish cinema

    ERDOĞAN ZAFER TOPBAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Bilim ve TeknolojiMersin Üniversitesi

    Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASLIHAN DOĞAN TOPÇU