Anadolu uygarlığında taşın kullanımı
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 27069
- Danışmanlar: DOÇ. AYTAÇ KATI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1993
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Anadolu Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 115
Özet
ÖZET Anadolu toplum yaşantısında taş, mistisizmiyle, aldığı formlarla bir yaşam biçimi meydana getirmiştir. Taşın gücü, her türlü tabiat şartlarına ve en önemlisi zamana karşı direnç göstermesi, ona saygı doyulmasına sebep olmuş, bu saygı dini ve sivil mimariyi etkileyerek onlara ilhanı vermiştir. Bu dorum onun, bir çok güçlükle elde edilmeğine rağmen sürekli aranılan, bütün yorucu ve zahmetli evrelerine katlanılan bir malzeme olarak görülmesine sebep olmuştur. Öncelikle taş işçiliğinde ana belirleyici olması sebebiyle Jeomorfolojik özelliklerden ve bu özelliklerin toplum yaşamına etkisinden bahsedilmiştir. Bu bağlamda Anadolu uygarlıkları başlıklar halinde sunulmuştur. Ayrıca taş türleri açısından Anadolu coğrafyası genel olarak incelenmiş ve oluşumu binlerce yılı kapsayan taşlardan yapısal özellikleriyle kısaca sözedilmiştir. Bu İM konu tezin giriş bölümü başlığında toplanmış ve böylelikle okur arta bölümlerden önce konunun temeli hakkında bilgilendirilmeye çalışılmıştır. Birinci bölümde Anadolu'daki ilk yerleşik uygarlık olan Hititler* den, Geç Hititler den, Urartular'dan, Frygler'den, Lydialaf dan, Karia ve Lykia uygarlıklarından sözedilmiştir. Bütün bu uygarlıkların aynı bölüm içersinde incelenmesindeki amaç; onların ilk yerleşik-tarihsel uygarlıklar oluşlarıdır. İkinci bölümde ise Hellen, Roma ve Bizans uygarlıkları incelenmiştir. Bu uygarlıklar Batı Anadolu'daki kentlerini, toplumsal yaşam şeklilerini, kültürlerini ve bunun uzantısı olarak konumuz olan taşın kullanımını klasik kültür aktarımından daha köklü ve daha özgün bir şekilde birbirlerine devrettikleri için bir kültür birliği oluşturmuşlar ve bu yüzden aynı bölüm içerisinde ve birbirlerinden koparılmadan aralarına, kesin bir çizgi çekilmeden aynı anda işlenmiştir..A. Üçüncü bölümde Anadolu'ya en son gelen ve diğer uygarlıklar gibi fiziki anlamda ortadan kalkmayan Türk topluluklarından olan Selçuklu ve Osmanlı uygarlıkları incelenmiştir. Kaldı ki bu İM uygarlığın aynı ırktan ve dinden oluşları onların aynı bölüm altında incelenmesini yöntembilimsel açıdan bir gereklilik haline getirmiştir.Ve son olarak da sonuç bölümünde, çalışmada işaretlenen olgulardan elde edilen çıkarımlar sunulmaktadır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY The stone with its mysticism and various forms it took, created a new life style in Anatolia, The power of the stone. Its resistance against time made it to be respected and to gain a vital importance in architecture because it affected and inspired the religious and civil architecture. The importance of stone made it to be considered as a necessary material in architecture which had to be used in every phase of the works although it could be obtained in a very difficult way. In the introduction part firstly it has been mentioned about geomorphological characteristics of stone and their effects in social life as its being the fundamental material in stone cutting process in this context Anatolian civilizations has been written down as the main points of the research paper. In addition, Anatolian geography has been investigated in relation to the kinds of stones, also it has been mentioned briefly about its structural properties which took thousands of year in order to be formed. These two main subjects have been gathered in the introduction part of research so that the reader can have a general knowledge about the main point of the subject before reading the whole research. In the first part a research has been curried about Hittites, late Hittites; Urartu, Fryg, Lydia and Lykia civilization. These civilizations have been observed in the same part of the research because they are the first settled-historical civilizations. On the other hand, in the second part Hellen, Rome and Byzantium civilizations inherit their cities in West Anatolia, their cities in West Anatolia, their social life styles their culture and in relation to these the use of stone which is our subject in such an original way that they have an inter cultural association between them therefore they have been studied together in the same part of the research without drawing a certain line among them and differentiating them. In the third part seljukian and Ottoman civilizations have been observed as the last civilizations which came to Anatolia and which came to Anatolia and which hadn't been abolished physically like other civilizations. Besides this, their identical ethnical and religious roots made it a methodological must to in the same part As a result, in the conclusion part the consequences of the researches have been presented.
Benzer Tezler
- Eski Diyarbakır evlerinde malzeme strüktür süsleme ilişkisi üzerine bir araştırma
Başlık çevirisi yok
İCLAL ORAL
- Geçmişten Barok'a taş heykel sanatı
The Art of stone sculpture from the past to the Baroque
FUNDA GÜLAY GÜNAYDIN
- Ejderhanın motif olarak gelişimi ve Osmanlı sanatında kullanımı (1453-1600)
Başlık çevirisi yok
CANDAN ÜLKÜ
- Zooarchaeological analysis of equids at Gordion between the early Iron Age and the early Hellenistic period (1100 BCE – 330)
Gordion Antik Kenti'nin erken Demir Çağı ve erken Hellenistik dönemleri (MÖ 1100-MÖ 330) atgillerinin zooarkeolojik analizi
RAMAZAN PARMAKSIZ
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Antropolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiEkoloji ve Evrim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BÜLENT ARIKAN
DR. ÖĞR. ÜYESİ CANAN ÇAKIRLAR
- Side tiyatrosu ikinci diazomanın araştırılması
Study of the second diazomo at the Side theater
AYDIN UÇAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. REHA GÜNAY