Geri Dön

Hipertansiyon riski taşıyan gebelerde yürüyüş ve solunum egzersizinin anksiyete ve tansiyon üzerine etkisi

The effects of walking and breathing exercise on anxiety and blood pressure in pregnant women prone to risk of hypertensive disorders

  1. Tez No: 297207
  2. Yazar: HACER GÜLEN SAVAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. LALE TAŞKIN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Hemşirelik, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Nursing, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Gebelikte hipertansif bozukluklar, gebelikte egzersiz, gebelikte hipertansif bozuklukları önleme, anksiyete, Hypertensive disorders in pregnancy, exercise in pregnancy, prevention hypertensive disorders in pregnancy, anxiety
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 132

Özet

Araştırma, gebelikte hipertansiyon gelişme riski bulunan gebelerde düzenli yürüyüş ve solunum egzersizinin anksiyete ve tansiyon üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla müdahale çalışması olarak yapılmıştır. Araştırma Ankara ili sınırları içinde bulunan, hasta ve yatak kapasitesi en büyük kadın sağlığı eğitim ve araştırma hastanesinin gebe polikliniğinde takipleri yapılan gebelerde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, önceki gebeliklerinde hipertansiyon öyküsü olan, gebeliğinin ilk 16. haftasında olan ve herhangi bir kronik hastalığı olmayan, gebelik boyunca bütün kontrollerini aynı hastanede düzenli yaptırmayı düşünen ve araştırmaya katılmayı kabul eden 30 müdahale, 30 kontrol grubu olmak üzere toplam 60 gebe oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında; Gebelere Ait Tanıtıcı Özellikler Formu, Spielberger Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri, Gebe İzlem Formu, Solunum ve Yürüyüş Egzersizi Takip Çizelgesi kullanılmıştır. Araştırmanın gerçekleştirilebilmesi için hastane başhekimliğinden yazılı izin, etik kurul onayı ve tüm gebelerin yazılı onamları alınmıştır. Araştırmacı tarafından müdahale grubundaki gebelere düzenli yürüyüş ve solunum egzersizleri, hazırlanan broşürler eşliğinde anlatılmış ve gebelerin haftada en az üç gün, 16 hafta bu egzersizleri uygulamaları istenmiştir. Kontrol grubundaki gebelerin takipleri klinik prosedüre uygun yapılmıştır. Gebeler 16.,20.,24.,28. ve 32. gebelik haftalarında izlenerek egzersiz durumları, tansiyon değerleri ve anksiyete düzeyleri değerlendirilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler Statistical Package for Social Sciences (SPSS) for Windows 11,5 bilgisayar programında; ortalama, yüzdelik sayılar, ?t? kesti, Ki-Kare testi, Fisher'in Ki-Kare testi, Mann-Whitney U testi, Bonferroni çoklu karşılaştırmalar testi ve tekrarlı ölçümlerde varyans analizi testileri kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucunda istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte (p> 0,05) gebelerin ortalama arteriyel basınçlarında (OAB) müdehale grubunda 1mmHg, kontrol grubunda 5,5 mmHg artış, sistolik kan basıncında(SKB) müdehale grubunda 4.3 mmHg, kontrol grubunda 7,5 mmHg artış, diyastolik kan basıncında (DKB) ise müdehale grubunda 0.67 mmHg azalma, kontrol grubunda 4,5 mmHg artış belirlenmiştir. Tüm tansiyon değerlerinde kontrol grubunda müdahale grubuna oranla daha fazla artış olduğu saptanmıştır. Gebelerin anksiyete düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir değişim saptanmamıştır (p> 0,05). Araştırmadan elde dilen bulgulara göre, yürüyüş ve solunum egzersizlerinin gebelikte hipertansif bozuklukların (GHTB) gelişimini önlemeye yönelik kullanılması ve gebelerin bu egzersizleri daha etkin bir şekilde uygulayabilmesi için yapılması gerekenlere yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Özet (Çeviri)

The study was designed as an intervention study to investigate the effects of regular walking and breathing exercise in controlling blood pressure in pregnant women prone to hypertension risk during pregnancy. The study was implemented on pregnant women followed up in pregnancy polyclinic of Women?s Health Training and Research Hospital with the largest patient and bed capacity in Ankara Province. Study sample included a total of 60 pregnant women (30 in intervention and 30 in control groups) who had a hypertension history during previous pregnancies, were in the 16th week of pregnancy and did not have any chronic disease, considered to consult the same hospital for controls and accepted to participate in the study. Descriptive Characteristics Form for Pregnant Women, Spielberger State and Constant Anxiety Inventory, Pregnancy Inspection Form, Walking and Breathing Exercise Tracking Chart were used for data collection. Written permission of Chief Physician and approval of Ethical committee as well as written consent of all pregnant women were obtained prior to study. The researcher illustrated regular walking and breathing exercise to pregnant women with the aid of prepared booklets and they were asked to make the exercise at least three days a week for 16 weeks. Pregnant women in control groups were followed up in accordance with the standard clinic procedures. Pregnant women were followed up in the 16th, 20th, 24th, 28th and 32nd weeks of pregnancy to assess their exercise status, blood pressure values and anxiety levels. The data obtained in the study were evaluated in Statistical Package for Social Sciences (SPSS) for Windows 11.5 computer software using mean, percentage numbers, t-test, chi-square test and Fisher?s chi-square test, Mann-Whitney U test, Bonferroni multiple comparisons test and variance analysis in repetitive measurements. The results of the study demonstrated 1mmHg of increase in the mean arterial pressure in intervention group and 5.5 mmHg in control group; on the other hand, 4.3 and 7.5 mmHg of increases were observed in the systolic blood pressure of intervention and control groups, respectively; furthermore, 0.67 mmHg of decrease was detected in the diastolic blood pressure of intervention group, while 4.5 mmHg of increase was noted in the control group. There were higher increases in all blood pressure values of control group compared to those of intervention group; however, the differences were statistically insignificant (p>0.05). There was no statistically significant change in the anxiety levels of pregnant women (p>0.05). In conclusion, some suggestions were made on the use of walking and breathing exercise to prevent hypertension dysfunction in pregnancy and the certain points were emphasized for pregnant women to apply this exercise more effectively.

Benzer Tezler

  1. Birinci ve ikinci trimester taramasına göre yüksek riskli olarak sınıflandırılan gebelerde amniosentez öncesi incelenen fetal duktus venozus akım hızı dalga formu ile fetal sonuçların ilişkisi

    The correlation of fetal ductus venosus flow velocity waveform examined before amniocentesis and fetal outcomes in pregnants classified as high risk according to first and second trimester screening

    GÖKHAN KARAKOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET NURİ DANIŞMAN

  2. Diabet için risk faktörü olan gebelerde 1. trimester serum advanced glycation end products (AGE) düzeylerinin gestasyonel diabet test sonuçları ve obstetrik sonuçlar ile ilişkisi

    Relationship between first trimester serum advanced glycation end products (AGE) levels of pregnant individuals who have risk factors for diabetes and gestational diabetes test results and obstetric outcomes

    ÖZGE GÜRBÜZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YASEMİN TAŞCI

  3. Preeklamptik gebelerde kordon kanı ve amniotik sıvı eritropoetin düzeylerinin fetal hipoksi ile ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    HÜSEYİN BAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Kadın Hastalıkları ve DoğumUludağ Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

  4. 1.trimester abortus imminens tanısı almış gebelerde kanama alanının varlığı, bu kanama alanının subkoryonik, subamniotik, retroplasental olmasının obstetrik sonuçlara etkisi

    The existence of bleeding area in the pregnancy of the first trimester abortus imminens, the effect of subcoryonic, subamniotic and retroplacental obstetri̇cs results

    OSMAN YASİN YEĞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SALİM ERKAYA

  5. Birinci trimesterde subkoryonik hematomu olan gebelerin obstetrik komplikasyonlarının ve sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of obstetric complications and results of pregnancy with subchorionic hematoma in the first tri̇mester

    FATMA ZEHRA KURNUÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜMİT ARSLAN NAYKI