Manyas (Kuş) Gölü'nde Platalea leucorodia L. 1758 (Pelecaniformes:Threskiornithidae)'nin biyo-ekolojisi
The bio-ecology of Platalea leucorodia L. 1758 (Pelecaniformes:Threskiornithidae) at Manyas (Kuş) Lake
- Tez No: 299496
- Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE BOŞGELMEZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Biyoloji, Biology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Biyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 448
Özet
Manyas (Kuş) Gölü'nün kuzeydoğu kıyısında bulunan ve 1938 yılında Prof.Dr. C. Kosswig tarafından keşfedilmiş olan Kuşcenneti Milli Parkı, 1976'da Avrupa Konseyi'nin A Sınıfı Diploması ile ödüllendirilmiştir ve Türkiye'nin Ramsar bölgelerinden biridir. Bu önemli kuş alanında binlerce kuşun konakladığı tahmin edilmektedir ve Platalea leucorodia da, alana ilk ulaşan türler arasında bulunmaktadır. Milli Park, kuşlara beslenme ve üreme için güvenli ve elverişli alan sağlaması, Avrupa, Asya ve Afrika arasındaki göç rotası üzerinde ılıman iklim koşullarına sahip olması nedeniyle önem taşımaktadır. Su seviyesindeki eşsiz mevsimsel değişim, birçok tür için habitat oluşumuna katkı sağlamakta ve kuşların yuvaları bakımından hayati önem taşımaktadır.Bu korunaklı alan, P. leucorodia (kaşıkçı kuşu) için önemli bir üreme ve barınma alanıdır. Bu çalışma kapsamında, geçmişte Kuşcenneti Milli Parkı'nın simgesi olan kaşıkçı kuşunun korunması için gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla 2007-2009 yılları arasında türün biyo-ekolojisi araştırılmıştır.Arazi çalışmalarında, detaylı ornitolojik gözlemler yapılmıştır. Kaşıkçı kuşunun beslenme tercihini değerlendirmek amacıyla, alanda balık türleri incelenmiş ve saptanan 5 balık türünün beslenmedeki yeri değerlendirilmiştir.İlkbahar ve sonbahar göçleri ile genç bireylerin populasyona katılması nedeniyle populasyon büyüklüğünde değişimler olduğu gözlenmiştir. Türün ilkbahar göçünün Şubat sonundan Mayıs sonuna kadar sürdüğü ve bu alanda konakladıktan sonra kuzeye doğru göç ettiği belirlenmiştir. Genç bireyler populasyona Mayıs ayının ikinci yarısında katılmıştır. 2007-2009 yılları arasında su seviyesine bağlı olarak tüneme ve beslenme alanlarının konumunda değişiklik olmuştur.Üreme alanları her üç yılda da değişiklik göstermiştir. En geniş üreme alanının, 2009 yılında olduğu gözlenmiştir. Bunun yanı sıra, üreme başarısının 2009 yılında 2007 ve 2008'e göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Türün yuva alanlarının özellikleri ve kaşıkçı kuşunun yuva yaptığı ağaçlarda bulunan diğer türler belirlenmiştir.Kaşıkçı kuşunun gün içi aktivitelerinin haftalar itibariyle değiştiği ve üreme döneminde yavruların uçurulmasına yakın beslenmeye ayrılan zamanın arttığı belirlenmiştir. P. leucorodia ile aynı habitatı paylaşan 12 familyaya ait 59 kuş türü belirlenmiş ve bu türlerle olan ilişki biçimleri değerlendirilmiştir. Gözlemler, kaşıkçı kuşunun bazı türlerle doğrudan ilişkileri olduğunu göstermiştir.Manyas (Kuş) Gölü'nde kaşıkçı kuşuna rahatsızlık veren çok sayıda faktör ve türün bu faktörlere verdiği tepkiler belirlenmiştir. Rahatsızlığın çoğunlukla insan aktivitelerinden kaynaklandığı gözlenmiştir. Rahatsızlık faktörlerinin yer ve zamana göre değişim gösterdiği saptanmıştır.1970'li yıllarda türün büyük koloniler halinde (515 çift) alanda bulunduğu kaydedilmiş olmakla birlikte, çeşitli etkenler (rahatsızlık verilmesi, yuva kaybı, göl hidrolojisine müdahaleler, kirlilik, kuraklık vb.) nedeniyle bu sayı azalmıştır Türün populasyon büyüklüğünün artırılması için yapılacak olan çalışmalar birçok kuş türünün de artmasını sağlayacaktır. Milli Park'taki türler için güvenli beslenme ve üreme alanlarının korunması amacıyla gerekli önlemler alınmalıdır.Bunun yanı sıra, abiyotik (su, dip çamuru) ve biyotik (balık, bitki) örnekler alınmıştır. Su ve dip çamuru kalitesini tespit etmek amacıyla, gölü besleyen Kocaçay ve Sığırcı Deresi'nden ve gölün orta kısmından alınan örnekler incelenmiş ve parametreler ?Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği? kapsamında değerlendirilmiştir. Bu üç lokasyondaki değişimler, Mart-Temmuz döneminde araştırılmıştır.Sığırcı Deresi'nden alınan su örneklerinde amonyum ve nitrit düzeyleri zaman zaman dalgalanma göstermiştir. Sığırcı Deresi ve Kocaçay'dan alınan örneklerde, toplam azot ve toplam fosfor derişimlerinin örnekleme döneminde yüksek olması, gölün hipertrofik düzeye ulaştığını göstermektedir. Element derişimleri incelendiğinde, Sığırcı Deresi-göl bağlantısında bor düzeyinin diğer örneklere göre daha yüksek olduğu anlaşılmıştır.Genel olarak su örneklerindeki element konsantrasyonlarının, bazı dalgalanmalar görülmekle birlikte, belirli sınırlar içinde kaldığı; bununla birlikte dip çamuru örneklerinde, Al, As, B, Ba, Ca, Fe, K, Mg, Mn, Na, P, Pb ve Zn düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Lokalitelere göre incelendiğinde, Sığırcı Deresi'nde bor; Kocaçay'da P, Pb ve Zn; göl ortasında ise Al, Ba, Ca, Fe, K, Mg, Mn, Na ve Pb derişimlerinin çok yüksek değerlere ulaştığı belirlenmiştir. Bu veriler, elementlerin göl ortasında birikime uğradığını göstermesi açısından önem taşımaktadır.Milli Park ekosistemi üzerinde, gölün su rejimindeki düzensizlikler, su kaynaklarını kullanan endüstriyel ve tarımsal etkinlikler, evsel atıklar ve habitat bozulmaları tehlike yaratmaktadır. Bulgular, örnekleme sahalarındaki kirlilik sorununun, yukarıda belirtilen insan-kaynaklı faaliyetlerin bir sonucu olabileceğini göstermektedir. Bölgedeki endüstriyel ve evsel kirlilik kaynaklarının kontrolü için sürdürülebilir bir plan oluşturulması amacıyla, göldeki kirlilik ve sedimentasyon sorunu, ekolojik ve ekotoksikolojik açıdan incelenmelidir. Bu çalışmada su ve dip çamuru örneklerinden elde edilen veriler, özellikle besin ağındaki biyoakümülasyon ile ilgili daha sonraki çalışmalarda dikkate alınmalıdır.
Özet (Çeviri)
Kuşcenneti National Park situated on the north-eastern shore of Lake Manyas which was first discovered by Prof.Dr. C. Kosswig in 1938, has been awarded a Class-A Diploma by the Committee of Ministers of the Council of Europe in 1976 and also is one of the Ramsar Sites in Turkey. The number of birds visiting this well-known bird sanctuary has been estimated to be approximately thousands and Platalea leucorodia are among the first to arrive. The National Park is of interest since it provides food, suitable secure shelter, and a mild climate in the route of migration between Europe, Asia and Africa to its residents. The unique seasonal fluctuation of water contributes to the formation of habitats for many species and is vital for the presence of birds? settlements.This protected area has become an important breeding site and shelter for P. leucorodia (spoonbill). In this study, the bio-ecology of spoonbill was investigated between 2007-2009, in order to provide information for the protection of the species which has been the symbol of Kuşcenneti National Park in the past.Detailed ornithologic observations were based on field studies. In order to assess the feeding preferences of spoonbills, fish species in the habitats were investigated and 5 species were assessed as possible preys.It was observed that the population size has been changed during the spring and autumn migrations due to the participation of young individuals. It was determined that spring migration of species starts in late February and lasts until end of May, and that the individuals migrate towards north after staying for a few days in the Park. Young individuals have participated to population in the second half of May. Roosting and feeding sites were changed depending on water level of lake between 2007-2009.The breeding sites have been shown to change these three years. The largest area for breeding has been observed in year 2009. Besides, breeding success was found to be higher in 2009 as compared to 2007 and 2008 years. The characteristics of the nest sites and the co-presence of other species on trees where the spoonbills? nests exist were determined.The daily activity of the spoonbills has changed within weeks and an increase of the feeding rate near fledgling of juveniles has been observed. 59 bird species belonging to 12 families who shared the same habitat with P. leucorodia was determined and the pattern of relationship with these species was evaluated. The observations have shown that the spoonbills have direct relationships with some species.Several sources of disturbance on spoonbills and responses to these sources were determined. The disturbance was caused mostly by human activities. It was found that the disturbance factors exerted spatial and time-dependent variations.The records show that the species had the biggest colony in 1970s (515 pairs), however due to several factors (e.g. disturbance, lost of nest, artificial changes in water regime, pollution, drought) the number declined. The studies which will increase the population size of this species will also help to increase many other bird species. Serious measures must be taken in order to protect the breeding and feeding sites of the species in National Park.Besides, the abiotic (water, sediment-bottom sludge) and biotic (fish, plant) materials were collected. For the assessment of water and sediment quality, samples from the disharges of Kocaçay and Sığırcı stream-two inlets to the lake- as well as a location in the center of lake were analyzed and parameters were evaluated according to the Criteria Stated in the National ?Water Pollution Control Regulations?. The variations in three locations have been investigated in the period of March-July.A point of interest was the fluctuations of ammonium and nitrite levels in water samples from Sığırcı stream. The high levels of total nitrogen and total phosphorus concentrations of samples from Sığırcı stream and Kocaçay during the sampling period may be a possible explanation for the hypertrophic level observed in lake. The evaluation of element concentrations revealed that the level of boron in Sığırcı stream-lake junction was higher than other samples.Although the element concentrations in water samples were generally within ranges- showing some fluctuations, the data from the sediment samples have shown that the levels of Al, As, B, Ba, Ca, Fe, K, Mg, Mn, Na, P, Pb, and Zn were high. On the basis of locations, the concentration of boron was very high in Sığırcı stream; P, Pb and Zn levels in Kocaçay; Al, Ba, Ca, Fe, K, Mg, Mn, Na and Pb at location in center of lake. These data highlight the deposition of elements in the center of lake.The ecosystem of National Park is under threat because of the irregularity of water regime of lake, industrial and agricultural activities depending on the water sources of lake, municipal effluents, and habitat deformations. The results have shown that a pollution problem exists at sampling locations which are possibly effected by aforementioned anthopogenic activities. Pollution and sedimentation problem of lake need to be examined with ecological and ecotoxicological perspectives in order to build a sustainable program to control industrial and domestic pollution sources in the area. The present data obtained from water and sediment samples need to be considered in future studies especially on the bioaccumulation through food web.
Benzer Tezler
- Manyas (Kuş) Gölünde yaşayan turna balıklarının mide içerikleri ve beslenme biçimi
Başlık çevirisi yok
ŞÜKRAN YALÇIN
- Manyas (Kuş) Gölünde yaşayan turna balıklarının (esoxlucius L, 1758) büyüme ve üreme biyolojisi
Başlık çevirisi yok
GÜLSÜN ÖMEROĞLU
- Manyas Kuş Gölü'nün zooplankton kommunite yapısı
Manyas Kuş Lake zooplankton community structure
ELİF IRMAK TÜRKMEN
- Manyas (Kuş) gölü doğal çevre sorunları
Natural environmental problems of Manyas (Bird) lake
NAZMİ DALKILIÇ
- Manyas (Kuş) Gölü çökellerinin paleoiklimsel ve paleoekolojik kayıtları
Paleoclimatic and paleoecological records of Manyas (Kuş) Lake deposits
ŞEYDA KARTUM
Doktora
Türkçe
2021
CoğrafyaÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiCoğrafya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET EVREN ERGİNAL