Geri Dön

Özelleştirme

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 30517
  2. Yazar: SERHAT SEVİNÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAYRİ ERDOĞAN ALKİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Para Banka Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 121

Özet

ÖZET Merkezi devletin ortaya çıktığı 16. yy. 'dan bu güne kadar devlet ile piyasa arasındaki etkileşim bir çok evrelerden geçti. Devlet ile ticaret burjuvazisinin çıkarlarının özdeşleştiği Merkantilist dönemde devletin piyasada aktif olarak yer alması doğal karşılanırken, daha sonradan ortaya çıkan sanayi burjuvazisi için devletin piyasada aktif olarak yer alması doğru bulunmuyordu. Fakat 1930 'lu yıllara gelindiğinde sadece özel sektörün egemen olduğu bir piyasanın da bekleneni veremediği görüldü; devletin, özel sektörün tamamlayıcısı olarak piyasadaki boşluğu doldurması gerektiği görüşü benimsendi. Ancak zaman geçtikçe devletin piyasadaki etkinliği gittikçe artmış ve özel sektörün tamamlayıcısı olması gerekirken, özel sektörün en büyük ve güçlü rakibi durumuna geldiği görüldü ve tekrar devletin piyasadaki etkinliğinin sona erdirilmesi ya da mümkün olan en alt düzeye indirilmesi gerektiği görüşü kabul görmeye ve tartışılmaya başlandı. Aslında, ele almış olduğumuz tüm öğretilerin (doktrinlerin) ortak amacı, kapitalist sistemin daha iyi işleyebilmesi ve gelişebilmesi için gerekli olan en iyi ortamın oluşturulabilmesidir. örneğin, Keynes 'in ortaya atmış olduğu makro-ekonomik öğreti, kendinden önceki öğretilerin günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi ile ortaya çıkmış ve tüm ağırlığını kapitalist sistemin, içine düştüğü zor durumdan kurtulması için gerekli önlemlerin alınmasına vermiştir. Devlet ile piyasa ilişkilerinde yaşanan sorunlar henüz 1970 'li yıllarda kendini göstermeye başlamıştı.Bugüne kadar yaşanan tecrübeler, devletin piyasada etkin rol almasının kapitalist sistemin işleyişi ipin iyi sonuçlar vermediğini göstermekteydi. Ancak özel sektörün tek başına piyasada egemen durumda olması da aynı sonuçları doğurmaktaydı. 1970 'li yıllarda tartışılmaya başlanan ve 1980'lerde büyük bir uygulama alanı bulan bu yeni öğreti de tıpkı kendisinden önceki öğretilerin dayandığı temel mantığa dayanmaktaydı. Fakat bu öğreti ile ön plana çıkan“özelleştire”kavramı, bu öğretinin de önüne geçti. Artık toplumlar monetarizmi değil, özelleştirmeyi tartışmaktadırlar. Aslında haksız da sayılmazlar. özelleştirme kavramı, birden fazla kavramı bünyesinde barındırmaktadır. Bu durumu nedeniyle de teoride ve uygulamada yanlış anlaşılmaktadır, örneğin, özelleştirme kavramını oluşturan kavramlardan biri olan denationalization, kamu mülkiyetinde bulunan teşebbüs ve malların özel kesime satışını ifade ederken, bir diğer kavram olan liberalizasyon ( serbestleşme) ise, kamu tekellerinin kaldırılmasını ve/veya sınırlandırılmasını ifade etmektedir. özelleştirme kavramını daha iyi anlayabilmek için, onun ile gerçekleştirilmeye çalışılan amaçların ne olduğunun iyice öğrenilmesi gerekmektedir. Fakat bunun da yeterli olmayacağı açıktır. Zira amaçları bilmek kadar, bu amaçlara nasıl ulaşılacağının da bilinmesi gerekmektedir. Ayrıca, her toplumun sahip olduğu materyal (coğrafi konum, ekonomik, sosyal, kültürel vs. gibi) birbirinden farklı olduğu için, her toplumun devlet/piyasa ilişkisi vepiyasanın işleyişi birbirinden farklı olmaktadır, durum böyle olunca, özelleştirmenin hem amaçları hem de amaçlara ulaşılmasında kullanılan yöntemleri ülkeden ülkeye farklılıklar göstermesi kaçınılmaz olmaktadır. Zaten bu özelliğinden dolayı halen özelleştirme kavramının kesin bir tanımı yapılamamıştır. Kaldı ki, özelleştirmenin bir araç mı, yoksa bir amaç mı olduğu bile halen tartışılmaktadır. Bu arada, uygulamalar sırasında ortaya çıkan somut gerçekler ve konuyla ilgilenen araştırmacıların, özelleştirmenin başarılı olabilmesi için sahip olması gereken özellikleri gözler önüne koymuştur. özelleştirmenin ne olduğunu daha somut bir biçimde görebilmek için, özelleştirmeyi en kapsamlı olarak uygulayan ingiltere'nin özelleştirme sonucunda varmış olduğu noktanın çok iyi belirlenmesi gerekmektedir. Bu örnek, bize, bir özelleştirme uygulamasının ortaya koyacağı olası sonuçları gösterecektir. Nitekim, ingiltere örneği, özelleştirmenin kısa sürede yapılmasının doğru bir uygulama olmadığını göstermiştir. Zira, kamu harcamalarının ve kamunun çok kısa bir zaman sürecinde ani olarak azaltılmış olması yeni dengelerin oluşması sırasında aksamalara neden olduğu görülmüştür. Son derece başarılı olarak uygulanan özelleştirme politikalarına rağmen, istenilen ve beklenilen sonuca ulaşılamamış olunması, ingiltere örneğiyle, özelleştirmenin mevcut sorunların çözülmesinde tek ve yeterli çözüm yolu olmadığı gibi, bir amaç da olamayacağını göstermiştir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Özelleştirme

    Başlık çevirisi yok

    M. EGE YAZGAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Teorisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN KIRMANOĞLU

  2. Özelleştirme

    Başlık çevirisi yok

    FİDAN ÖZEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    İşletmeİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. BORA OCAKCIOĞLU

  3. Özelleştirme

    Başlık çevirisi yok

    SAİT BURAK ZEYLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. YÜKSEL ÜLKEN

  4. Özelleştirme

    Başlık çevirisi yok

    ÇİMEN ERENGEZGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    Para Banka Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALİT TARGAN ÜNAL

  5. Özelleştirme

    Başlık çevirisi yok

    CEMİL CENK ÇİFTÇİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1988

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HALİT TARGAN ÜNAL