Geri Dön

Namık İsmail 1994 resim kuşağı içindeki yeri ve önemi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 31680
  2. Yazar: SEVGİ GÜRTUNA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜL İREPOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Arkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 334

Özet

132 Tablolarına attığı imzalarda tutarlı bir çizgi izlemedi. 1918 yılında latin harfleriyle imzaladığı tablolarının yanında, 1929 yılında arap harflerini ve hicri takvimi kullandığı görüldü. 1928 yılında başladığı Sanayi-i Nefise Mektebi'ndeki müdürlük görevini ölümüne değin sürdürdü. Namık ismail'in yöneticiliği sırasında Güzel Sanatlar Akademisi, döneminin en parlak ve verimli günlerini yaşadı. Öncelikle okulun Fındıklı Sarayı'ndaki binaya taşınmasını sağladı, ardından Akademi'de bir dizi yenilik ve düzenleme yaptı: Akademi kütüphanesini yurt dışından getirttiği yayınlar ve kitaplarla genişletti; yurt dışında eğitim görmüş Türk sanatçılarını göreve çağırdı; Avrupa'dan hocalar getirtti; dekoratif sanatlar bölümünü yeniden düzenledi; grafik ve çinicilik atölyelerine ek olarak, iç mimarlık ve fresk atölyelerini açtı; öğrencilerin canlı ve çıplak modelden çalışabilmeleri için“Gece Atölyesi”açtı ve mimarlık öğrencilerinin de atölyeye devamını sağladı. Resim ve Heykel bölümlerinde, Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nin ders programı izlenmeye başlandı. Yetenekli gençleri yetişmek üzere sınavla yurt dışına gönderdi. Okulun eğitim düzeyini yükseltmek amacıyla önemli kararnameler yayınladı: Mimarlık bölümüne yalnız lise mezunlarının, diğer bölümlere ortaokulu bitirenlerden sınavı kazananların alınması koşulunu koydu. Derslere, atölyelere ve seminerlere devam zorunluğu getirdi ve öğrenci kalitesini yükseltmek için diploma sınavlarına yeni bir boyut kazandırdı. 1933 yılında Maarif Vekaleti'ne kapsamlı bir rapor hazırlayarak, devletin sanata, sanatçıya sahip çıkması ve yönlendirmesi konusundaki önerilerini sundu. Ayrıca okullardaki resim eğitiminin çağdaş bir kimliğe kavuşması konusunda önerilerini, Avrupa'daki resim eğitiminin amacı, uygulama şekli ve bizim okullarımızda yapılması gereken değişiklikleri belirten açıklamalar yaptı. 30 Ağustos 1935'te Kadıköy'den hareket eden şehir hatları vapurunda geçirdiği kalp krizi sonunda yaşama veda etti. Çırağan Sarayı'nın karşısındaki Şeyh Yahya Efendi Mezarlığı'nda yatmaktadır.131 Namık İsmail, 1921 yılında İtalya'ya gitmek için Gazi Osman Paşa Ortaokulu'ndaki resim öğretmenliği görevinden istifa etti. Bir yıl boyunca ülkeyi gezdi ve resimler yaptı. 1921 yılının sonundan 1922'nin ortalarına kadar Sanayi -i Nefise Mektebi'ndeki müdür yardımcılığı görevini sürdürdü; yaz sonunda buradan da istifa eti ve Paris'e gitti. Paris'te bulunduğu sırada (1924), Pierre Loti'nin“Les Desenchantees”romanını resimlemek üzere açılan yarışmayı kazandı ve kitabın desenlerini çizdi. Resimlerinde fazla kontur kullanmaktan hoşlanmayan, formları lekelerle veren, perspektif ve çizgi kaygısı taşımadan, serbest, rahat ve hızlı fırça vuruşlarını yeğleyen ressamın, yapıtlarında en fazla dikkati çeken iki öğe, ışık ve harekettir. Işık kaynağını hareketin vurgulandığı ana temanın üzerinde odaklaştırır, figürlerini alışılmışın dışında zor pozlarda resmederdi. Güçlü bir desen ve anatomi bilgisine, oturmuş bir tekniğe sahipti. Uyumlu mavileri, sarıları, yeşilleri ve kahve tonlarını kullanmayı sevmesine karşın, bazen zıt ve parlak renk tonlarını denemekten de çekinmezdi. Perspektifi renk lekelerinin kırılmalarıyla yansıtabildiği gibi, düz yüzeylerde birkaç konturla da aynı etkiyi yaratabilirdi. Mimari değerleri resim değerlerine dönüştürerek vermede ustaydı. Figürlerinde realist, peyzajlarında empresyonist ve naturalist, bazen de ekspresyonistti. Portrelerinde, modelinin ruhsal durumunu bütün gerçekliğiyle tuvaline yansıtırdı. Çıplaklarında, modelini en zor pozlarda bile hareketliliğini vurgulayarak verebilen, güçlü renkleri izleyeni rahatsız etmeden ustalıkla kullanabilen sanatçılardan biriydi. Empresyonist ve realist ilkelerden yola çıkarak, ekspresyonizme ve soyuta varan bir gelişim çizgisi izlemesine karşın hiçbir sanat anlayışına ve çizgiye sürekli bağlı kalmadı. Her tabloya göre, üslubunu ve çalışma tekniğini değiştirdi, her tablosunda bir öncekini aşmayı hedefledi. Döneminin diğer sanatçılarının çalıştığı bütün konuları denedi: Peyzajlar, mimari konulu tablolar, portreler, figürlü kompozisyonlar, çıplaklar, natürmortlar, deniz konulu tablolar, iç mekan görünümleri, karakalem çalışmaları, illüstrasyon denemeleri yaptı. Ayrıca aynı kompozisyonu, peyzajı, iç mekanı değişik zamanlarda, farklı ışık altında birkaç kez resmetmeyi de denedi.132 Tablolarına attığı imzalarda tutarlı bir çizgi izlemedi. 1918 yılında latin harfleriyle imzaladığı tablolarının yanında, 1929 yılında arap harflerini ve hicri takvimi kullandığı görüldü. 1928 yılında başladığı Sanayi-i Nefise Mektebi'ndeki müdürlük görevini ölümüne değin sürdürdü. Namık ismail'in yöneticiliği sırasında Güzel Sanatlar Akademisi, döneminin en parlak ve verimli günlerini yaşadı. Öncelikle okulun Fındıklı Sarayı'ndaki binaya taşınmasını sağladı, ardından Akademi'de bir dizi yenilik ve düzenleme yaptı: Akademi kütüphanesini yurt dışından getirttiği yayınlar ve kitaplarla genişletti; yurt dışında eğitim görmüş Türk sanatçılarını göreve çağırdı; Avrupa'dan hocalar getirtti; dekoratif sanatlar bölümünü yeniden düzenledi; grafik ve çinicilik atölyelerine ek olarak, iç mimarlık ve fresk atölyelerini açtı; öğrencilerin canlı ve çıplak modelden çalışabilmeleri için“Gece Atölyesi”açtı ve mimarlık öğrencilerinin de atölyeye devamını sağladı. Resim ve Heykel bölümlerinde, Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nin ders programı izlenmeye başlandı. Yetenekli gençleri yetişmek üzere sınavla yurt dışına gönderdi. Okulun eğitim düzeyini yükseltmek amacıyla önemli kararnameler yayınladı: Mimarlık bölümüne yalnız lise mezunlarının, diğer bölümlere ortaokulu bitirenlerden sınavı kazananların alınması koşulunu koydu. Derslere, atölyelere ve seminerlere devam zorunluğu getirdi ve öğrenci kalitesini yükseltmek için diploma sınavlarına yeni bir boyut kazandırdı. 1933 yılında Maarif Vekaleti'ne kapsamlı bir rapor hazırlayarak, devletin sanata, sanatçıya sahip çıkması ve yönlendirmesi konusundaki önerilerini sundu. Ayrıca okullardaki resim eğitiminin çağdaş bir kimliğe kavuşması konusunda önerilerini, Avrupa'daki resim eğitiminin amacı, uygulama şekli ve bizim okullarımızda yapılması gereken değişiklikleri belirten açıklamalar yaptı. 30 Ağustos 1935'te Kadıköy'den hareket eden şehir hatları vapurunda geçirdiği kalp krizi sonunda yaşama veda etti. Çırağan Sarayı'nın karşısındaki Şeyh Yahya Efendi Mezarlığı'nda yatmaktadır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. İstanbul sanat sergileri

    İstanbul's art exhibitions

    FATMA MÜESSER TEPECİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Güzel Sanatlarİstanbul Teknik Üniversitesi

    DOÇ. İLKNUR ALTUĞ

  2. Satın alma gücü paritesi geçerliliğine dair ekonometrik bir araştırma

    An econometric analysis for the validity of purchasing power parity

    GÜLÇİN ZÜMBÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    EkonomiTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRAH İSMAİL ÇEVİK

  3. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin özelleştirilmesi ve SEK Süt Endüstrisi A.Ş. Edirne Havsa işletmesi incelemesi

    Başlık çevirisi yok

    GÜLŞAHİDAN DURUCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    Personel Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL DURAK ATAAY