Geri Dön

Demokrasi tarihi açısından 1912 Mebusan Meclisi ve faaliyetleri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 31751
  2. Yazar: KENAN OLGUN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET SARAY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Türk İnkılap Tarihi, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 206

Özet

ÖZET“Demokrasi tarihi açısından 1912 Mebusan Meclisi ve faaliyetleri”ismini taşıyan tezimiz 1912 seçimlerinden başlayarak 5 Ağustos 1912 tarihine kadar devam eden meclis görüşmelerini ve dönemin siyasi olaylarını kapsamaktadır. ikinci Meşrutiyetin ilanı ile açılan 1908 meclisi dört yıllık yasama dönemini tamamlamadan, Ocak 1912 tarihinde fesh edilmiştir. İ.T. 1911 senesinde, karşısındaki muhalefetin artması üzerine meclisin feshine çalışmış ve bunda da başarılı olmuştur. Meclisin feshinden sonra üç ay içinde seçimlerin yapılması gerektiğinden seçim hazırlıkları başlamıştır. Bu seçime İ.T. ile HÎF katılmıştır. Seçim eldeki“Intihabat-ı Umumiye”kanununa göre yapılacaktır. Buna göre ülke çeşitli bölgelere ayrılmıştır ve iki dereceli seçim sistemi vardır. Bu yörelerdeki erkek nüfus birinci seçmen hükmündedir. Seçtikleri kişiler ise ikinci seçmen ismini almıştır ve bu ikinci seçmenlerde milletvekillerini belirlemekte dir. Şubat-Mart aylarında yapılan bu seçim tarihimizde“sopalı seçim”diye anılmaktadır. Î.T., 1912 meclisine hakim olmak için 1908 meclisinin feshinden sonra seçim esnasında bir takım kanunlar çıkarmıştır. Özellikle çıkarılan İçtima' ve tecemmüat kanunları, tamamen muhalefetin sesini kısmaya yöneliktir. Ayrıca, idari kadroda yaptığı değişikliklerle hem kabineyi güçlendirmiş, hem de mülki memurluklara kendine yakın kişileri atamıştır. Nihayet seçimler esnasında da bir takım hadiseler olmuştur. 1912 Mebusan Meclisi seçimlerden sonra, 18 Nisan 1912 tarihinde hazır bulunan 105 mebusun huzurunda, Padişahın açış nutku ile resmen göreve başlamıştır. Bu mecliste toplam 284 milletvekili bulun maktadır. Bu milletvekillerinin 15'i muhalif, diğerleri ise İ.T. milletvekilleridir. Bu durum da, İ.T.'nin seçimlerde uygulamış olduğu şiddetin boyutlarını gösterir. 1912 Mebusan Meclisi yaklaşık 4 ay açık kalmıştır. Bu süre içerisinde 46 toplantı yapmıştır. İlk toplantı 18 Nisan 1912 tarihinde yapılmış ve 105 mebus açılışta hazır bulunmuştur. Ancak bu sayı milletvekillerinin yarısı olmadığından ikinci toplantı ancak 16 gün sonra, yani 4 Mayıs 1912 tarihinde yapılabilmiştir. Miietvekillerinin meclisin açılışında sayılarının az olmasının sebebi, bazı yörelerde henüz seçimin bitmemiş olması ve seçilen milletvekillerinin bir kısmının İstanbul'a gelememiş olmalarıdır. Mebusan meclisinde en fazla görüşülen konular şunlardır: 1328 (1912) senesi bütçe görüşmeleri, içtima' ve Tecemmüat Kanunları, Kanun-İ Esasi değişiklikleri teklifi, Askerin Siyasetle Uğraşmaması kanunu, Halaskar Zabitan Grubu olayı, Arnavutluk olayları, çeşitli devletlerle yapılan ticaret sözleşmeleri ve Trablusgarb savaşıdır. Meclis ilk açıldığı andan itibaren Trablusgarb savaşında italyanlara karşı savaşanlara telgrafla selam göndermiştir. Bulgaristan109 ve Almanya ile yapılan ticaret sözleşmesi uzatılmıştır. Bütçe görüşmeleri son toplantıya kadar aralıklarla devam etmiştir. 1908 meclisi 35- maddedeki değişiklik yüzünden 1912 sen esinde fesli edilmiştir. 1912 meclisinin oluşmasından sonra bu konu yeniden gündeme gelmiştir. I.T. nin bu maddeleri değiştirmekteki amacı Padişahın yetkilerini arttırarak, meclisi fesli etme yetkisini yeniden Padişaha vermektir. Böylece I.T., Padişah üzerindeki otorite sine güvenmekte ve mecliste karşılaşacağı muhalefetten kurtulmak için, bu otoritesini kullanmayı hesaplamaktadır. Nitekim Kanun-i Esasi'nin özellikle 7. ve 35. maddelerinin değiştirilmesi teklifi 11 Mayıs 1912 tarihli bir tezkere ile meclise bildirilmiştir. Mecliste 15 Mayıs tarihinde yapılan görüşme neticesinde teklifin“acele”hükmü ile Kanun-i Esasi Encümenine gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun-i Esasi encümenide yaptığı inceleme net icesinde hükümetin teklifini biraz değiştirmiştir. Buna göre; 35. maddede de hükümetin meclisin feshi sonrası“seçimlerin üç ay içinde yapılması”teklifi, dört aya çıkarılmış, toplantı süresi de dört aydan altı aya yükseltilmiştir. Meclisin 22 Haziran 1912 tarihli 18. toplantısından itibaren Kanun-i Esasi değişiklikleri teklifi görüşülmüştür. Yapılan görüşmeler neticesinde Kanun-i Esasi'nin 7. 35. 43. maddeleri değiştirilmiş, 73- maddeside kaldırılmıştır. Bu görüşmeler esnasında isim okunarak yapılan oylamada 7. madde 15 red oyuna karşılık 210 evet oyu ile kabul edilmiştir. 35. madde ise 212 evet oyuna karşılık 15 red oyu ile kabul edilmiştir. 7. ve 35. maddelere red oyu veren mebuslar aynı kişilerdir. Daha sonraki kanun maddeleri değişiklikleri görüşmelerine bu milletvekillerinin katılmadığını görüyoruz. Çünkü, diğer değişiklik teklifleri bir iki itirazla kabul edilmiştir. Böylece Î.T., Kanun-i Esasi değişiklikleri ile iktidarını sağlama almak istemiştir. Kanun-i Esasi'nin değiştirilen 7. ve 35. maddelerine göre“ meclisin kabine ile anlaşamaması halinde feshine veya kabinenin değiştirilmesine Padişah karar verecektir. Ayrıca meclisin feshi konusunda Ayan'm onayını almakta söz konusu değildir. Mecliste görüşülen diğer bir konu ise, îctima' ve Tecenımüat kanunlarıdır. îctima' kanunu 9 Haziran 1909 tarihinde çıkarılmıştır. Bunda amaç Î.T.'ye muhalif olanların sesini kısmaktır. 1908 Meclisinin feshinden sonra muhalefetin sesini iyice kısmak için bu kanuna 16 Mart 1912 tarihinde eklenen ayrı bir madde ile ”açık yerlerde vuku' bulacak ictimaatı memleket huzur ve sükununu muhafazaten hükümet men'edebilir“ hükmü getirildi. Bu şekilde I.T., seçimlerde muhaliflerini zor durumda bırakmıştır. 1912 meclisinin oluşması ile geçici olarak çıkarılan bir çok kanwn gibi içtima' kanununa ek olan madde de meclis gündemine gelmiş Meclisin 1 Nisan 1912 tarihli 9. toplantısında görüşülmeye başlanılmıştır. l.T. muhalifleri bu kanuna şiddetle karşı çıkmışlar,110 böylece halkın özgürlüğünün kısıtlandığım ve hükümetin, kanunu suistimal edebileceğini söylemişlerdir. Neticede, Kastamonu Mebusu Necmeddin Bey'in ”huzur ve sükun“ kelimelere yerine ”Emniyet ve asayiş“ kelimelerinin ilavesi teklifi kabul edilmiştir. Buna göre mad denin son şekli şöyledir: ”Açık yerlerde vuku' bulacak ictimaatı memleketin emniyet ve asayişini muhafazaten hükümet men edebilir“. İçtima' kanununa ek olan maddenin kabul edilmesine Erzurum mebusu Varteks Efendi çok fazla tepki göstermiştir. ”Kabul ediniz, kabul ediniz. inşaalah sizin başınıza patlar, siz daima hakim kalamayacaksınız“ diyerek tepkilerini dile getirmiştir. İçtima' kanununa ek madde gibi 16 Mart 1912 tarihinde yapılan Tecemmüat kanunuda, seçimde Î.T. lehine yararlanmak ve muhaliflerin çalışmalarına engel olmak için çıkarılmıştır. Mecliste Tecemmüat kanunlarının görüşmelerine 19 Haziran 1912 tarihli 16. toplantıdan itibaren başlanmıştır. Tecemmüat kanunu görüşmelerine en fazla itiraz her zaman olduğu gibi Kayseri mebusu Ali Galip Bey'den gelmiştir. Ali Galip Bey, bu kanunun Kanun-i Esasiye ters düştüğünü idda etmiştir. Kanun-i Esasi'nin toplantı hakkını verdiğini belirttikten sonra, bu kanunun yapılması için Kanun-i Esasinin değiştirilmesi gerektiğini söylemiştir. Ayrıca halkın aydınlanabilmesi için en hızlı yolun toplantılar olduğunu da belirtmiştir. Tecemmüat kanunu hakkında mecliste genellikle kanuna muhalif olanlar konuşmuştur. Konuşmacılar, hükümetin bu kanunla iktidarını güçlendirmek istediğini ve istediği takdirde de toplantıları yasaklama yetkisini elde edeceğini, iddia etmişlerdir. Genellikle toplantıları yasaklama yetkisinin hükümete verilmesine karşı çıkmışlardır. 1. ve 2. madde mecliste çoğunlukla kabul edilmiş, 3. ve 4. maddelerin oylanmasında itirazlar olmuştur. Özellikle dördüncü maddenin oylanması birkaç defa tekrarlanmıştır. 4. maddenin kaldırılmasını isteyen Lazistan Mebusu Ziya Efendi ile Prezrin Mebusu Tevfik Bey'in teklifleri oylanırken ilk önce el kaldırılmış, çoğunluk sağlanamadığından ayağa kalkılması istenmiştir. Meclisten çoğunluk var yok seslerine rağmen Reis Halil Bey, çoğunluğu takdir hakkının divan riyasetinde olduğunu belirterek, teklifin kabulü ile 4. maddenin kaldırıldığını bildirmiştir. Bu duramda göstermektedir ki I.T., hükümetin teklif ettiği kanunları önce den kabul etmiştir. 5. maddenin görüşülmesi esnasında ise, kanunun bir de Adliye Encümeninde incelenmesi için buraya gönderilmesine karar ver ilmiştir. Tecemmüat kanunu Adliye Encümeninin incelemesinde iken meclis fesh edildiğinden bir daha görüşülememiştir. Meclisi en fazla uğraştıran, mecliste şiddetli tartışmalara yol açan kanun teklifi ise, ”Askerin Siyasetle Uğraşmaması“ teklifidir. Bu teklife sebeb olan olay Arnavutluk'ta çıkan ”Manastır olayı“dır. Manastırda isyan eden halka bir kısım subay ve askerler de katılmıştır. Bu olay sonucunda I.T., zor durumda kalmış, kendine karşı ordu için-III deki muhalefetin güçlendiğini görmüştür. Bu nedenle ”askerin siyasetle uğraşmaması“ kanununu yapmak istemiştir. İ.T. subaylar arasındaki muhaliflerinden kurtulmak için Manastır olaylarını bahane etmiştir. Muhalefet ise, İ.T.'nin tavrını bildiklerinden, neden bu kadar beklenildiğini merak etmektedirler. Sonuçta hazırlanan kanun tasarısının görüşülmesine meclisin 22. toplantısı olan 29 Haziran 1912 tarihinde başlanmıştır. Hükümet askerin işinin siyaset olmadığını, bunun zararlı olduğunu ve ”Manastır olayları“nın bu fikirlerinin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini belirtmektedir. Buna karşılık muhalefet ise, daha önce subayların siyaset yapmalarına karışılmadığı halde şimdi neden böyle bir kanuna ihtiyaç duyulduğunu öğrenmek istemiştir. Ayrıca bu kanunun ”acele“ olmasını kabul etmemektedirler. Özellikle Arnavutluk olaylarının daha önemli olduğunu vurgulamaktadırlar. Netice itibarıyla kanun teklifi ”acele“ kaydı ile 1 Temmuz 1912 tarihinden itibaren görüşülmeye devam etmiştir. Görüşmelerde konu Arnavutluk isyanı üzerinde yoğunlaşmıştır. Kanuna en fazla muhalefet Arnavut mebuslardan gelmiş kanunun hazırlanmasına sebeb olarak gösterilen ”Manastır olayları“nın gerçeğinin anlaşılmasını istemişlerdir. Bu isteklerine l.T. milletvekilleri tarafından karşı çıkılmıştır. Görüşmeler sonucunda ise, hükümetin teklifi kabul edilmiştir. Daha sonra kanun teklifi Ayan Meclisi'nde görüşülmüş, Ayan Meclisi de bazı değişiklikler yaparak Mebusan Meclisi'ne kanun teklifi ni iade etmişir. Mecliste 9 Temmuz 1912 tarihli 29. toplantıda Ayandan gelen kanun maddeleri görüşülerek Adliye ve Askeriye Encümenlerinin ortak incelenmesine gönderilmiştir. Askerin siyasetle uğraşmaması kanununun meclisten çıkarılmasından sonra l.T.'ye muhalif olan subaylar harekete geçmişlerdir. l.T.'nin tutumundan memnun olmayan bu subaylar, kabinenin değiştir ilmesi ve meclisin feshi için çalışmalarına başlamışlardır. İlk önce baskı olayları planlanmıştır. Haziran 1912 tarihinde kurulan Halaskar Zabitan Grubu önemli mevkilerdeki şahıslara tehdit mektubu göndermiştir. Bunlardan etkileri bakımından en önemli olanı Meclis Reisi Halil Bey'e gönderileni olmuştur. Halil Bey'e gönderilen tehdit mektubunda meclisin görevini yapması istenmekte, aksi takdirde kendilerinin harekete geçeceği ve meclisi fesli edecekleri tehdidinde bulunmakta idi Halil Bey, bu tehdit mektubunu, Meclisin 25 Temmuz 1912 tarihinde yapılan 40. toplantısında okumuştur. Tehdit mektubunun mecliste okunmasıyla birlikte milletvekillerinden büyük bir tepki gelmiştir. Talat Bey ”alçaklar“ derken, bir kısım milletvekilide ”ölmeye hepimiz hazırız“ diye bağırmışlardır. Mecliste milletvekillerinin sakinleşmesinden sonra konu görüşülmeye başlanmıştır. Genel kanı olarak ”Ordunun böyle bir harekette bulunmayacağı bu şahısların ise, orduyla alakasının olmadığı“ şeklindedir. Neticede, açıklamalarda bulunmak üzere112 Harbiye Nazırı ve Sadrazam'm meclise davet edilmesine karar ver ilmiştir. Aynı gün Sadrazam yoğun işleri sebebiyle meclise gelememiş, sadece Harbiye Nazırı Nazım Paşa'nın açıklamaları dinlenmiştir. Halaskar Zabitan Grubu'na mensub olduğu söylenen Harbiye Nazırı Nazını Paşa, olayı yeni duymuş gibi davranmış bu durumu ”blöf“ olarak değerlendirmiştir. Milletvekillerinin milleti boş yere heyecan- î&ndırdıklarınıda meclise bildirmiştir. Harbiye Nazırı'nın açıklamaları meclis tarafından senet sayıldığından görüşme sona ermiştir. Meclisin ciafaa sonraki toplantılarında, Halaskâr'ın hareketini kınayan telgraflar okunmuştur. Bunların resmi gazete ile ilanına karar verilmiştir. Said Paşa kabinesi ise Halaskâr'ın harekete geçmesi sonucunda yaşanan kabine buhranı neticesinde, güven oyu aldığının ertesi günü istifa etmiştir. Said Paşa'nın istifasından sonra yerine kimin geçeceği tartışılmış, Halaskar ve bazı Şehzadeler, Kamil Paşa'nın başa gelmesini istemişlerdir. Ancak l.T.'nin Kamil Paşa ile arası açık olduğundan bu zatin Sadarete getirilmesine karşı çıkılmıştır. Sonunda ise en uygun aday olarak Gazi Ahmet Muhtar Paşa bulunmuş ve Sadrazam yapılmıştır. Gazi Ahmet Muhtar Paşa, 22 Temmuz 1912 tarihli bir Hatt-ı Hümayun ile Sadrazam tayin edilmiştir. Muhtar Paşa'nın kabinesi üyeleri arasında üç eski Sadrazam'm bulunmasından dolayı ”Büyük Kabine“ diye anılmaktadır. Aynı zamanda Bahriye Nazırı olan Mahmud Stohtar Paşa'dan dolayı da ”Baba-oğul kabinesi“de denilmiştir. Muhtar Paşa'nın kurduğu kabineden I. T. hariç hemen hemen herkes memnun olmuştur. Kurulan kabine, 30 Temmuz 1912 tarihinde mecliste programını okumuş ve 45 red, 9 çekimser oya karşılık 113 katral oyu ile güven oyu almıştır. Kabine, güven oyu aldıktan sonra, Î.T. milletvekillerinden kurtulmak ve dolayısıyla meclisi fesh etmek amacıyla çalışmalara başlamıştır. Bunun için Kanun-i Esasi değişiklikleri teklifini yeniden gündeme getirmiş ve özellikle 7. maddeye ”Ayanla İstişare" hükmünün getirilmesini istemiştir. Böylece kabine ile meclis arasında ihtilaf mey- cfana getirmeyi ve meclisi fesh etmeyi amaçlamıştır. Ancak, I. T. tecrübesi sayesinde nizamname-i dahilinin 28. maddesini kullanarak bu tehlikeden kurtulmuştur. Fakat Muhtar Paşa, meclisi fesh etmeye kesin kararlı olduğundan bu sefer Kanun-i Esasi'nin 43. maddesini gündeme getirmiştir. Hariciye Nazırı Gabriyel Noradonkyan Efendi bu maddeyi fa şekilde yorumlamıştır: 1908 meclisi Kanun-i Esasi'nin 35. mad desinin değiştirilmesi yüzünden kapatılmıştır. 1912 de seçilen yeni sıeelis, bütün bir dönem için değil, kapatılan 1908 meclisinin geri kafan dönemini tamamlamak için seçilmiştir. Hariciye Nazırının bu yorumuyla hükümet, 4 Ağustos 1912 tarihinde Ayan Meclisine müracaat etmiştir. Ayan meclisi de yaptığı görüşmede hükümetin teklifini 5 red, 1 çekimser oya karşılık 28 evet oyu ile kabul etmiştir. Böylece 18 Nisan 1912 tarihinde açılan Mebusan Meclisi 4 Ağustos 1912 tarihinde fesh edilmiştir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusanın faaliyetleri ve demokrasi tarihimizdeki yeri

    The Activities of Ottoman Parliement (1908-1912) in the history of Turkish democracy

    KENAN OLGUN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Tarihİstanbul Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEZMİ ERASLAN

  2. Türkiye'de üniversite reformları

    University reforms in Turkey

    HASİBE ÇETİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Eğitim ve ÖğretimAnkara Üniversitesi

    Eğitim Programları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SABRİ BÜYÜKDÜVENCİ

  3. Tanin'deki yazıları çerçevesinde Babanzâde İsmail Hakkı'nın Meşrutiyet düşüncesi

    Babanzâde İsmai̇l Hakkı's Consti̇tuti̇onali̇zm i̇dea i̇n the vi̇ew of hi̇s wri̇ti̇ngs i̇n Tani̇n

    HÜSEYİN ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    TarihMarmara Üniversitesi

    Ortadoğu Siyasi Tarihi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YÜKSEL ÇELİK

  4. II. Meşrutiyet Döneminde Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın çalışmaları (1908-1912)

    The activities Of The Ottoman Parliament in Second Constitutional Monarchy Period (1908-1912)

    MEHMET KAAN ÇALEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    TarihTrakya Üniversitesi

    Tarih Bölümü

    PROF. DR. İLKER ALP

  5. İkinci Meşrutiyet Konya'sında siyasal hayat 1908-1914

    Political life in Konya during the Second Constitutional period 1908-1914

    ABDULKERİM SAKA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihSelçuk Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ARIKAN