Re-placing induced abortion and contraception: A special focus on ethno-cultural differences in the cases of Turkey and selected Central Asian states
İstemli düşük ve gebeliği önleyici yöntem kullanımının yerini yeniden belirleme: Türkiye'de ve seçilmiş Orta Asya ülkelerindeki etno-kültürel farklılıklara özel bakış
- Tez No: 327489
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BANU ERGÖÇMEN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Demografi, Demography
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Nüfus Etütleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 186
Özet
Gebeliği önleyici yöntemler ve istemli düşük (kürtaj) insanlık tarihi boyunca iki temel üremeyi düzenleme aracı olarak yerlerini korumuşlardır. Bu iki yol doğurganlığa son verme ya da ara verme amacıyla kullanılsa da kişisel, kurumsal ve yasal düzenlemelerde bu yollara yönelik düşünceler farklılaşmaktadır. Kürtaj dünyanın önemli bir kısmında çoğuluğun kabul ettiği bir üreme hakkı olmasına rağmen, genel eğilim kürtaj uygulamalarını azaltmak ve yöntem kullanımını arttırmak şeklindedir.Bu tez yöntem kullanımının kürtajın yerini alacağı düşüncesine kültürler arası bir bakışla eleştirel bir yaklaşım getirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye ve üç Orta Asya ülkesi, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan, çalışmanın hipotezlerinin tartışılması için seçilmiş örnek ülkelerdir. Bu tezde gebeliği önleyici yöntem kullanımıyla kürtaj arasındaki ilişki, doğurganlık davranışı üzerindeki kontrol vurgusuyla, üreme davranışı bir bütünlük içinde ele alınarak değerlendirilmiştir. Bu nedenle kürtaj ve yöntem kullanımı birbirinin yerine geçecek araçlar olarak değil doğurganlık kontrolündeki yerleri yeniden belirlenmesi gereken araçlar olarak ele alınmıştır.Temel veri kaynağı olarak Kazakistan Nüfus ve Sağlık Araştırması 1999, Kırgızistan Nüfus ve Sağlık Araştırması 1997, Özbekistan Sağlık Tarama Araştırması 2002 ve Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2003 kullanılmıştır. Bu tezde kültürler arası bakış iki yönde ele alınmıştır. Bunlardan ilki doğurganlık düzenlemesinin kürtaj ve gebeliği önleyici yöntem kullanımı açısından aynı ülkedeki farklı etnik-kültürel gruplar için değerlendirilmesi, ikincisi ise etnik-kültürel farklılığın ayrı ülkeler için değerlendirilmesidir.Ana dil, konuşulan dil, din ve etnik aidiyet dikkate alınarak tez kapsamındaki ülkeler için üç ayrı etnik-kültürel grup oluşturulmuştur. Bu gruplar Kazakistan'da (1) Kazaklar, (2) Rusça konuşan Kazaklar ve (3) Ruslar; Kırgızistan'da (1) Kırgızlar, (2) Rusça konuşan Kırgızlar ve (3) Ruslar; Özbekistan'da (1) Özbekler, (2) Rusça konuşan Özbekler ve, (3) Ruslar ve Türkiye'de (1) Türkler, (2) Türkçe konuşan Kürtler ve (3) Kürtler'dir.Tezin analizleri şu aşamaları içermektedir: Betimsel analiz, lojistik regresyon analizi ve yapısal eşitlik modeli (nedensel model). Betimsel ve lojistik regresyon analizleri çalışma kapsamındaki dört ülkeyi kapsarken yapısal eşitlik modeli (nedensel analiz) Türkiye için geliştirilmiştir.Kürtaj ve yöntem kullanımını özetleyen göstergeler ülke nüfuslarının bütünü için değerlendirildiğinde, Türkiye Orta Asya ülkelerine göre daha yüksel yöntem kullanım düzeyi ve daha düşük kürtaj pratiği düzeyi ile dikkat çekmektedir. Ancak bu kaba sonuçlar betimsel ve lojistik analiz yöntemleriyle nüfusun alt grupları için irdelendiğinde her dört ülkede de aynı grupların kürtaj ve yöntem kullanımlarının yüksek olduğu görülmektedir. Tezin temel ilgi noktası olan etnik-kültürel gruplardan Türkiye'de Türkler ve Orta Asya ülkelerinde Ruslar hem yöntem kullanımı hem de kürtaj pratiği açısından diğer gruplara göre yüksek düzeyler sergilemektedir. Bu farklılık kürtaj pratiği için daha belirgindir. Türkçe konuşan Kürtler ve Rusça konuşan Orta Asyalılar ise tüm analizlerde diğer iki grubun arasındaki düzeylerle bir geçiş grubu olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca kürtaj kullananların yöntem kullanmayanlar olup olmadığını belirlemeye yönelik analizler de yapılmış, betimsel analizler kürtaj yaptıranların tamamına yakınının bir modern yöntem kullanmış olduğunu göstermiştir. Kürtaj yaptıranlar arasında hiç yöntem kullamamış ya da modern yöntem kullanmamış kadınlar çok küçük bir azınlıktır.Kürtaj yaptırmış olup olmama ile araştırma tarihinde yöntem kullanıyor olup olmamanın belirleyicilerinin test edildiği lojistik regresyon analizleri de yöntem kullanımı ile kürtaj yaptırma arasındaki paralel ilişkiyi doğrulamış olup yöntem kullanmış olmak kürtaj yaptırmış olmak için kürtaj yaptırmış olmak ise yöntem kullanıyor olmak için istatistiksel olarak anlamlı belirleyiciler olarak ortaya çıkmıştır.Tezin son aşamasında Türkiye örneğinde yapısal eşitlik modeli ile yöntem kullanımı ve kürtaj ilişkisi bütünsel bir yaklaşımla ve etnik-kültürel farklılık vurgusuyla ele alınmıştır. Model, bu ilişkideki önemi önceki analiz aşamalarında görülmüş olan ?gebelik isteği?, ?gebelik öncesi yöntem kullanımı?, ?gebelik sonucu (kürtaj yada canlı doğum)?, ?hayatta olan çocuk sayısı? ve ?eğitim? değişkenlerini içermektedir. Etnik-kültürel farklılık değişkeninin moderatör olarak yer aldığı yapısal modelde bu farklılığın yöntem kullanımı ve kürtaj kararı üzerinde hem doğrudan hem de ?gebelik isteği?, ?hayatta olan çocuk sayısı? ve ?eğitim? dolayısıyla etkisi olduğu görülmüştür.Daha sonra aynı yapısal eşitlik modelinin geçerliliği üç etnik-kültürel grup için ayrı ayrı çoklu grup analizi methodu ile değerlendirilmiştir. Çoklu grup analizi sonuçları Türkiye geneli için geçerli olan yapısal modelin Türkler için büyük oranda geçerli olduğunu ancak Türkçe konuşan Kürtler ve Kürtler için geçerli olmadığını göstermektedir. Bu sonuçlar yöntem kullanımı ve kürtaj arasındaki ilişkinin doğurganlık düzenlenmesinin bütünlüklü olarak ele alındığı bir bakışla incelenmesinin önemini ve bu ilişkinin etnik-kültürel gruplar için daha belirgin farklılar gösterebileceğini doğrulamıştır. Nüfusun tüm alt grupları için geçerli tek bir geçerli modelden söz etmek mümkün değildir.
Özet (Çeviri)
Contraception and induced abortion have always persisted as the basic means of fertility regulation all through the modern history. Although both contraception and abortion are used for limiting or spacing fertility, individual, public and institutional attitude towards contraception and abortion is conflicting. In spite of the common acceptance of induced abortion as a reproductive right in most part of the world, the general intention is to decrease practice of abortion while increasing contraceptive use.This dissertation aims a critical approach to the idea of replacement of abortion with contraception with a cross-cultural perspective. Turkey and three Central Asian State, Kazakhstan, Kyrgyzstan, and Uzbekistan are the selected countries for the discussion of the hypothesis of this study. In this dissertation relation between contraceptive use and abortion practice is discussed within the general view of reproductive behavior with a particular emphasis on control over fertility behavior. Abortion and contraception are not assumed to replace with each other but should be re-placed in overall understanding of fertility control.Kazakhstan DHS 1999, Kyrgyzstan DHS 1997, Uzbekistan HES 2002, Turkey DHS 2003 are the primary data source for the analyses. Cross-cultural perspective is handled into two ways in this study; the first one is to examine fertility regulation concerning abortion and contraception for different ethno-cultural groups within same country and the second one is to examine ethno-cultural variation for selected different countries.Considering the mother tongue, language used for communication, religion, and ethnicity three different groups are formed for studied countries. These groups are (1) Kazaks, (2) Russian speaking Kazaks, (3) Russians in Kazakhstan; (1) Kyrgyz, (2) Russian speaking Kyrgyz, (3) Russians in Kyrgyzstan; (1) Uzbeks, (2) Russian speaking Uzbeks, (3) Russians in Uzbekistan; and (1) Turks, (2) Turkish speaking Kurds, (3) Kurds in Turkey.Analysis of this dissertation involves the following stages: Descriptive analysis, logistic regression analysis and structural equation modelling (causal modelling). While descriptive and logistic regression analyses cover the four countries understudy, structural equation modelling (causal analysis) is generated for Turkey.When summary indicators of abortion and contraception is determined in general country level, Turkey receives attention with its higher contraceptive use and lower abortion practice as compare to Central Asian countries. On the other hand when these crude results are furthered with other descriptive and logistic analyses for different sub-groups, it is seen that consumers of both contraception and abortion are among the same groups of women in all four countries. Considering the emphasis of this dissertation, Turks in Turkey and Russians in Central Asia appeared with their high level of contraceptive use and abortion practice. Differentiation among ethno-cultural groups is clearer for abortion practice. Turkish speaking Kurds and Russian speaking Central Asian are transitional groups regarding all analyses. Further analyses are employed in order to find out whether consumers of abortion and contraception are the same group of women or not. Results show that almost all women who experienced abortion also used modern contraception. Among women who ever practiced abortion, women who never used any contraception or modern contraception are very rare.The parallel relation between abortion practice and contraceptive use is confirmed by logistic regression analysis of ever-use of abortion and current use of contraception. Results of logistic regression are evidence for statistically significant relations between ever-use of abortion and ever-use of contraception and current use of contraception and ever-use of abortion.In the last stage, structural model of contraception and abortion is generated to examine these relations within a holistic perspective with a specific emphasis on ethno-cultural background for Turkey. Model involves variables ?pregnancy intention?, ?contraception before pregnancy? and ?result of pregnancy (abortion/live birth)?, ?number of living children?, and ?education?. In the structural model with ethno-cultural background as moderator, it is seen that ethno-cultural variation affects contraception and abortion both directly and indirectly through ?number of living children?, and ?education?.Then the validity of the same structural model for three ethno-cultural groups is tested by multiple group analysis. Results of the multiple group analysis show that the final model for general Turkey is also valid for Turks but invalid for Turkish speaking Kurds and Kurds. These results prove that the necessity of examining relations between contraception and abortion within a holistic perspective of fertility regulation. Moreover these results show that their relation with other components of the fertility regulation mechanism significantly vary for different ethno-cultural groups in Turkey. In concordance with the assumption of this thesis, a unique fertility regulation model is not valid for different ethno-cultural groups.
Benzer Tezler
- Metal iyonlarının 1, 10-ferontrolin ile kompleks oluşturarak kopiler elektroforez yöntemi ile ayrılması ve tayini
Başlık çevirisi yok
AKIN ŞENEL
- Prefabrike betonarme yapı elemanlarında kalıp teknolojisi
Başlık çevirisi yok
TURGUT AVİNCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METE TAPAN
- Küt cisimlerde sürüklenme kuvvetinin azaltılması için kilitlenmiş girdap oluşumlarının deneysel yöntemlerle araştırılması
Başlık çevirisi yok
ŞEREF ERKARA
Doktora
Türkçe
1997
Uçak Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiUçak Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. M. ZEKİ ERİM
- Katı atık depolarında tabii malzemelerden geçirimsiz şilte teşkili
Formation of liners by natural soils
EMRE ÇEÇEN
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiGeoteknik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METE İNCECİK
- Kalıcı kalp pili, implante edilebilen kardiyoverter-defibrilatör ve kardiyak resenkronizasyon tedavisinin triküspit kapak ve sağ boşluklar üzerinde etkisinin 2-boyutlu transtorasik ekokardiyografi yöntemi ile değerlendirilmesi
An evaluation of the effect of transvenous permanent pacemaker, implantable cardioverter defibrillator and cardiac resynchronization therapy leads placement on tricuspid valve and right sided heart function by 2- dimensional echocardiography,
PEYMAN ARABİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
KardiyolojiHacettepe ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. NECLA ÖZER