Radyolojik yöntemlerle saptanan ve histopatolojik olarak tanılandırılan meme kitlelerinde elastografi bulgularının ayırıcı tanıya katkısı
The contribution of elastography to differential diagnosis of breast lesions that have been determined by radiological methods and identified histopatologically
- Tez No: 331564
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET METİN BAYRAM
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Elastografi, Gerinim oranı, Shear Wave Velocity, Tsukuba Skoru, Elastography, Strain ratio, Shear Wave Velocity, Tsukuba Score
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gaziantep Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
Meme lezyonlarını değerlendirmede duyarlılığı etkilemeden ultrasonografinin (US) tanısal özgüllük ve doğruluğunu arttırmaya yönelik yeni yöntemler üzerine araştırmalar yapılmaktadır. Bu amaçla dokuların mekanik strese karşı sertliğini gösteren görüntüleme tekniği olan elastografi yeni kullanıma girmiştir. Bu çalışmanın amacı meme kitlelerinin karakterize edilmeside elastografi bulgularını histopatolojik bulgularla karşılaştırmak; mamografi (MG), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve US?ye katkılarını değerlendirmektir. Çalışmaya etik kurul onayı alınarak Gaziantep Ünversitesi Radyoloji Anabilim Dalı?na Radyolojik yöntemlerle saptanmış lezyonu bulunan ve kesin histopatolojik tanı almış, yaşları 17-87 arası, 106 kadın hastadaki 133 lezyon (72 benign, 61 malign) dahil edildi. Konvansiyonel US, MG ve MRG değerlendirmesi BI-RADS sınıflamasına göre yapıldı. Elastografik skorlama 2 farklı cihazda tsukuba skorlamasına göre yapıldı. Gerinim oranı ve lezyondan geri dönen ses hızı (Shear Wave Velocity değerleri) ölçüldü. Tüm Hastaların yaş ortalaması 44,5 (min:17, maks:87), lezyonların boyut ortalaması 20mm(min: 2mm, maks: 90mm) bulundu. Benign lezyonlarda en sık fibroadenom (%63), malign lezyonlarda en sık invaziv duktal karsinom (%88) görüldü. Lezyonlar en sık sol üst dış kadranda (%34,6) izlendi. Konvansiyonel B mod ultrasonografi için ROC eğrisi altında kalan alan 0,894, en iyi sınır değer Bİ-RADS 3-4 arası kullanıldığında duyarlılık, özgüllük, pozitif sonucun kestirim değeri, negatif sonucun kestirim değeri ve doğruluk değeri sırasıyla; %96, %54, %63, %95 ve %72 olarak elde edildi. Cihaz 1 ve cihaz 2?de elde olunan tskuba skoru için sırası ile ROC eğrisi altında kalan alan 0,850, 0,947, en iyi sınır değer her ikisi için 3,5-4,5 arası olarak kabul edildiğinde duyarlılık, özgüllük, yanlış negatif oran, yanlış pozitif oran, doğruluk, pozitif kestirim değeri, negatif kestirim değeri sırasıyla %86, %77, %13, %23, %81, %75, %87, cihaz 2 için ise %100, %84, %0, %21, %84, %64, %100 olarak elde edildi. Cihaz 2?de değerlendirilen 51 lezyonda ölçülen gerinim oranı değerlerinin ortalaması 37 benign lezyonda 1,55±0,15 (min:0,20; maks:3,8), 14 malign lezyonda 2,44±0,4 (min:0,83; maks: 5,8) ölçülmüş olup malign lezyonlarda ölçülen gerinim oranları benign lezyonlardakilere göre istatiksel olarak anlamlı derecede yüksektir (p=0,014). ROC eğrisi altında kalan alan 0,681, en iyi sınır değer 1,65 olarak kabul edildiğinde; duyarlılık, özgüllük, yanlış pozitif oran, yanlış negatif oran, pozitif kesitirim oran, negatif kestirim oran, doğruluk sırası ile %71, %65, %35, %28, %43, %85, %67 olarak elde edildi. Cihaz 2?de elde olunan Vs değerleri ölçümlerinde malign olan 14 lezyonun 9 tanesinde Vs ölçülememiş (X,XX) olup kalan 5 adet lezyonun Vs değer ortalaması 1,4±0,3 (min:0,5; maks: 2,1) olarak ölçülmüştür. 37 benign lezyonun 3 tanesi ölçülememiiş (X,XX) olup kalan 34 lezyonun Vs ortalması 2,73±0,16 (min:0,70; maks:6,1) ölçülmüştür. Her iki cihazda elde edilen tsukuba skorlamalarının tanısal performansı, konvansiyonel ultrasonografi ve birbirleri ile benzer değerlerde olup meme lezyonlarının benign ve malign ayrımında özgüllüğü yüksek tamamlayıcı bir değerlendirme olarak kullanılabilir. Kantitatif bir değer olan gerinim oranının tanısal performansı konvansiyonel B mod ultrasonografisinin tanısal performansının duyarlılık ve doğruluğundan daha düşük bulunmuştur. Bu nedenle gerinim oranının konvansiyonel B mod ultrasonografiyle birlikte kullanılmasının daha doğru ve güvenilir olabilir. ARFI için daha fazla hasta ile daha fazla çalışmaya ve teknolojisinin gelişmesine ihtiyaç vardır, Vs değerleri elastografide subjektif nitel değerlendirmenin iyileşmesine yardımcı olabilir.
Özet (Çeviri)
Improvement of new methods has been performed to increase the diagnostic specifity and accuracy of ultrasonography (US) without affecting its sensitivity in the evaluation of breast lesions. For this purpose the elastography imaging technique which shows the hardness of tissues against mechanical stress has been introduced newly. The aim of this study was to compare the findings of elastography with histologic findings in the characterization of breast masses and to evaluate its contribution to mammography (MG), magnetic resonance imaging (MRI), and US. After taking the confirmation of Gaziantep University School of Medicine Ethic Committee, the study includes 133 breast lesions (72 benign, 61 malign) in 106 patients having histopatologic diagnose which has determined by radiological methods, between the age of 17- 87. Conventional US, MG, and MRI evaluation was performed according to BI-RADS classification. Elastography scoring was performed with two different devices according to tsukuba scoring. Measurement of Shear Wave Velocity and strain rate was performed. The mean age of patients was 44,5 (min:17, max:87), and mean diameter of all lesions was 20mm (min:2mm, max:90mm). The most common histology of the benign lesions was fibroadenoma (63%) and the most common malign lesions were invazive ductal carsinomas (88%). Most common location on breast was left upper outer quadrant (34,6%). The area under the ROC curve values were 0,894 for conventional ultrasonography, and the sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV) and accuracy were 96%, 54%, 63%, 95%, and 72%, respectively, when a best cutoff point of between BI- RADS 3 and 4 was used. The area under the ROC curve values were 0,850 for device 1 and 0, 947 for device 2 according to tsukuba score, and the sensitivity, specificity, false negative ratio, false positive ratio, accuracy, PPV, NPV were 86%, 77%, 13%, 23%, and 81%, 75%, 87% for device 1 and 100%, 84%, 0%, %21%, 84%, 64%, 100% for device 2 respectively, when a best cutoff point of between score 3,5 and 4,5 was used. The mean strain ratio of the 51 lesions which were evaluated by device 2 for the benign lesions (n=37) was 1,55±0,15 (min:0,20; max:3,8), and the malign lesions (n=14) 2,44±0,4 (min:0,83; max:5,8). Malignant lesions, as measured by the strain rate was statistically significantly higher in benign lesions (p=0,014). The area under the ROC curve values were 0,681 for strain ratio which evaluatde by device 2, and the sensitivity, specificity, false positive ratio, false negative ratio, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV), accuracy were 71%, 65%, 35%, 28%, and 43%, 85%, 67% respectively, when a best cutoff point 1,65 was used. 9 lesions of the 14 malign lesion?s Vs values which assessed at the device 2 was X.XX and the other 5 lesions mean Vs value was 1,4±0,3 (min:0,5; max: 2,1). The 3 lesions of 37 benign lesion?s Vs values was X.XX and the other 34 benign lesion?s mean Vs value was 2,73±0,16 (min:0,70; max:6,1). The diagnostic performance of tsukuba scores that has been obtained by two devices are similar with each other and conventional ultrasonography, and could be used for differentiation between benign and malignant focal breast lesions as a highly specific, noninvasive complementary method. The diagnostic performance of strain ratio, which is mentioned as a quantitative value, has been appeared lower than the accuracy and sensitivity of conventional B mode ultrasonography. Therefore, it might be said that the utilization of strain ratio with conventional B mode is much more accurate and reliable. ARFI method needs more improvement of technolohy, and additional studies with high patient numbers. Vs values might be useful in terms of improving subjective qualitative evaluation on elastograpy.
Benzer Tezler
- Karında kitle saptanan çocuklarda anyiografik araştırma yönteminin değeri
Başlık çevirisi yok
ATİLLA ANAR
- Glioblastom olgularında IDJ-1 mutasyonunun immünohistokimyasal ve real tıme PCR yöntemleri ile değerlendirilmesi ve radyolojik bulgular ile korelasyonu
Evaluation of İDH-1 mutation in glioblastoma cases BY immunohistochemical and real-time PCR methods and its correlation with radiological findings
UMAY KİRAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
PatolojiKocaeli ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇİĞDEM VURAL
- Süt dişlerinin kök ve kanal morfolojisi ile kök rezorpsiyonunun endodontik uygulamalara etkisinin in vivo ve in vitro koşullarda araştırılması
Invitro and invivo evaluation of the effects of root-canal morphology and root resorption on endodontic procedures in primary teeth
ŞAZİYE SARI
- Soliter Pulmoner Nodüllerde malignite olasılığının belirlenmesinde F-18 FDG PET/BT'nin rolü
Role of FDG PET/CT in determination of the malignancy possibility of solitary pulmonary nodules
EMİNE ÖZLEM AKÇAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer TıpEskişehir Osmangazi ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İLKNUR AK SİVRİKOZ