Geri Dön

Irak ve Semerkant hanefî meşâyihinin lafızların delaletiyle ilgili yaklaşımlarının mukayesesi

A comparison between Iraq and Samarkand hanafi mashayikhs on the indications of expressions

  1. Tez No: 336227
  2. Yazar: MURAT SARITAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM KAFİ DÖNMEZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İslam Hukuku Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 216

Özet

Fâsıklar hakkındaki va`îd ayetlerinin âm oluşu, hicrî üçüncü asırdan sonra Mutezile'yi âm lafzın umûm anlamına delaletini öngören usul prensibini Ehl-i sünnet?in şiddetle karşı çıktığı, tövbe etmeden ölen fasıkların ebedî cehennem azabıyla cezalandırılacağı görüşünü destekleyen bir argüman olarak kullanmaya itmiştir. Zikredilen usul prensibinin Mutezile tarafından va`îd-i füssâk tartışmasında bir argüman olarak kullanılması, bunu fıkıh usulünün en tartışmalı konularından biri haline getirmiştir. Mutezilî eğilimlere sahip Irak meşâyihi, âmmın hakikat anlamı olan umûma delaletinin katîliğini ileri sürerken adı geçen itikâdî mezhebe karşı sert muhalefetiyle bilinen Semerkant meşâyihi mezkûr kelâmî görüşe götürmesi sebebiyle sözü edilen katîlik iddiasına karşı çıkmıştır. Âm lafzın delaleti hakkında sergilenen bu yaklaşım farkı, adı geçen gruplar tarafından, tutarlılık adına, va`îd-i füssâk meselesiyle doğrudan ilgili olmayan hâssın delaleti, emrin mûcebi, emrin tekrar/merre ve fevr/terâhî anlamları açısından delaleti, nehyin mûcebi ile zâhir ve nassın delaleti meselelerinde de sürdürülmüştür. Zikredilen tartışmalarda Irak meşâyihinin, şâriin muradını tespitte sîğayı kesin delil kabul eden yaklaşımına karşılık Semerkant meşâyihinin sîğayı şâriin muradını tespitte yeterli görmemesi ve lafzın anlamını belirlerken bunun yanı sıra hâricî bir karine olan ihtiyat prensibinden yararlanması, iki meşâyih grubunun bu tartışmaların etkilediği beyanın tehiri, âm ve hâssın tearuzu, nas üzerine ziyade ile haber-i vâhid ve kıyâsla tahsis meselelerinde de tartışmaların farklı taraflarında yer almalarına yol açmıştır.

Özet (Çeviri)

That the Quranic verses issuing warnings about fasiqs are `amm led Mu`tazile to use after the third century AH the principle of usul regarding dalala of `amm as an argument supporting their view that the fate of muslims committing grave sins and dying without repentance is Hell. The aforestated principle of usul being used as a part of an argument proving a theological view to which Ahl al-Sunnah objected fiercely made it one of the most controversial issues in usul al-fiqh. While Iraq mashayikh showing a marked tendency toward Mu`tazilite views in the field of theology asserted the certainty of dalala of `amm Samarkand mashayikh of whom anti-Mutazilite attitude is known contested the claim of certainty. For the sake of consistency, both groups maintained the same approaches in some other usul issues that have no relation to wa`id al-fussaq such as dalala of has, amr, nahy, zahir and nass. In the aforementioned debates, contrary to Iraq mashayikh regarding forms of lafzs located in Quranic verses or hadiths as a certain evidence which shows the will of shari`, Samarkand mashayikh seeing them insufficient in this respect and adding them an external indicium in order to discover the will of shari` caused these groups to have different views on the issues affected by dalala related debates such as the postponement of bayan, the contradiction of `amm and has, ziyada `ala al-nass, the particularization of `amm by habar al-wahid and qiyas.

Benzer Tezler

  1. İbrahim en-Nehaî'nin fıkıh tarihindeki yeri ve Hanefî mezhebine etkisi

    Ibrâhîm al-Naḫa'î's role in the history of Islamic law and his influence on the Hanafî school of law

    MUHAMMET SALİH ASLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DinMarmara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NAİL OKUYUCU

  2. Ebü'l-Yüsr el-Pezdevî'nin Ma'rifetü'l-Hücecü'ş-Şer'iyye eseri bağlamında usûl-i fıkıh anlayışı

    Abu Yusr al-Bazdawi's consept of usul al-fiqh in basede in the context of Ma'rifat al-Hujaj al-Har'iyya's Book

    EMRE BÖLÜKBAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİMCAN BUĞDA

  3. Hicri VII. asra kadar Hanefî usûlü bağlamında fıkıh usûlü kelam ilişkisi

    The relationship between legal theory and theology in the context of Hanafi legal theory until the seventh century of the Hijra

    MEHMET SAİT ARVAS

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    DinRecep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEVKET TOPAL

  4. Irak ve Semerkant Hanefi usulcülerinin nesih anlayışı (Cessâs ve Semerkandî özelinde)

    The abrogation (naskh) understanding of the Hanafi methodists of Iraq and Samarqandī (Specific to Jessas and Samarqandî)

    ABDULKARIM JAWISH

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DinPamukkale Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ÜMÜTLİ

  5. Irak ve Semerkand Hanefî ekolleri arasındaki usûlî ihtilâflar ve Hanefî Mezhebi üzerindeki etkisi (el-Cessas ve es-Semerkandî örnekliğinde)

    Method disputes between Iraq And Samarkand Hanafic schools and its impact on the Hanafic Section (in the example of al-Cessâs and es-Samarkandî)

    SALİH GÜNER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TEVHİT AYENGİN