Geri Dön

Elemterefiş: Superstitious beliefs and magic in Ottoman Empire (1839- 1923)

Elemterefiş: Osmanlı İmparatorluğu'nda batıl itikatlar ve büyü

  1. Tez No: 357835
  2. Yazar: NİMET ELİF ULUĞ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. YAVUZ SELİM KARAKIŞLA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Osmanlı İmparatorluğu, dinler tarihi, batıl itikatlar, büyü, muska, hüddâmlı hoca, Ottoman Empire, history of religions, superstitious beliefs, magic, magicians, occult
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Boğaziçi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 529

Özet

Bu doktora tezi, Osmanlı İmparatorluğu'nda batıl itikatların ve özellikle de büyü ve büyücülüğün sosyal tarihini yazmak amacıyla hazırlanmıştır. Ağırlıklı olarak, ondokuzuncu yüzyılda batıl itikatların ve büyücülüğün Osmanlı toplumunun gündelik hayatını nasıl bir hurafeler dünyasına çevirmiş olduğunu incelemeye çalıştık. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'nun hemen her döneminde yaygın olarak görülen batıl inançların ve büyücülüğün kökenine inebilmek için yaptığımız inceleme ve araştırmalarımızı derinleştirdiğimizde, kendimizi çok daha eskilere gitmek durumunda bulduk. Orta Asya'daki Gök Tanrı inancının yanı sıra, eski Türk dünyasının yaygın dinsel inançları olan Şamanizm, Animizm, Manihaizm, Budizm ve Hinduizm gibi çok tanrılı dinlere; üç kıta üzerine yayılmış olan Osmanlı coğrafyasının geçmişinde yatan diğer çeşitli pagan din ve kültürlere; Osmanlıların gelişinden çok önce Anadolu coğrafyasından gelip geçmiş olan Mezopotamya, Antik Yunan ve Roma gibi kültürlerinin çok tanrılı dinsel inanç sistemlerine; ve Musevilik, Zerdüştlük, Hıristiyanlık ve İslamiyet gibi, her biri sonradan Osmanlı ülkesi olacak bu topraklardan doğmuş olan dört büyük semavi dine de bakmak durumda kaldık. Osmanlı İmparatorluğu'nda batıl inançlar, hurafeler ve büyü konusunu işlerken, özellikle büyü konusuna ağırlık vermeye özen gösterdik. Büyünün nasıl üretildiğinden ziyade, özellikle Müslüman Osmanlı toplumunda nasıl tüketilmiş olduğu da tezimizin odak noktası oldu. Bu nedenle, muskanın içine girmekten de bilerek ve isteyerek, özellikle uzak durduk. Muskanın veya büyünün toplumda nasıl algılandığı, bunlara neden ihtiyaç duyulduğu ve nasıl kullanıldıkları, bizim için içinde ne yazıldığı veya ne bulunduğundan çok daha önemli oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nda“profesyonel”büyücüler, ulema sınıfının dini bilgilerini kendi kişisel amaçları için kullanmaktan çekinmeyen ve aslında kötü yola düşmüş olan bireyleri arasından çıkarken;“amatör”büyücüler ise, ne kim oldukları ve ne de nereden geldikleri belli olmayan ve bizim tezimiz boyunca pseudo-ruhban olarak andığımız, hüddâmlı hocalar grubundan oluşmuştur. Başbakanlık Osmanlı Devlet Arşivleri'nden bulduğumuz vesikalara ancak bir şikâyet sonucu yakalandıkları zaman konu olmuş olan büyülerin ve büyücülerin peşine düştük. Arşiv vesikalarının ve ikincil kaynaklardaki kısıtlı bilgilerin bu tür gizli ilimler (ilm-i nücûm) konusunda yetersiz kaldığı yerlerde, Osmanlı edebiyatı ve özellikle de dönem romanları yardımımıza koşan verimli bir kaynak işlevi görmüş oldu.

Özet (Çeviri)

This doctoral thesis has been prepared in order to write the social history of superstitious beliefs and especially magic and sorcery. Mainly, we tried to examine how superstitious beliefs and magic had transformed the daily life of Ottoman Empire into the world of superstitions in nineteenth century. However, we obliged to go further back when I deepened my research into the origin of superstitious beliefs and magic which were widespread in almost every period of the Ottoman Empire. I had to look at polytheistic religions like Shamanism, Animism, Manichaeism, Buddhism and Hinduism which were the common religious belief of former Turkish World. Also I studied various pagan religions and cultures underlying the past of Ottoman geography spreading over three continents; polytheistic religion belief systems of cultures like Mesopotamia, Ancient Greece and Roman culture; and the four major heavenly religions from these lands which each of which would be included in the Ottoman territories later such as Judaism, Zoroastrianism, Christianity, Islam as well as the Sky God belief in the Central Asia. I tried to focus particularly on the magic subject while studying on superstitious beliefs and magic in Ottoman Empire. The focal point of my thesis became how magic had been utilized especially in Muslim Ottoman society rather than how the magic had been created. Therefore, I particularly stayed away from getting involved with amulets. How amulets or magic had been perceived in the society, why these had been needed and how they had been used became much more important than what was written in them. In the Ottoman Empire, while“professional”magicians were among individuals of ulema class who were not reluctant to utilize religious knowledge for their personal interests and began to live immoraly;“amateur”magicians were composed of occult groups who had unknown origins. I referred to them as pseudo- clergy in the thesis. I followed magic and magicians included in the documents of Prime Ministry Ottoman State Archives only when caught as a result of a complaint. Ottoman literature and especially the novels of the period served as an efficient resource coming to my aid where limited information in the archival documents and secondary resources were insufficient about this kind of secret sciences (ilm-i nücûm).

Benzer Tezler