Hemodiyaliz hastalarında üremik pruritus ile 25 hidroksi vitamin D arasındaki ilişki
The relationship between uremic pruritus and 25-hdyroxy vitamin D in hemodialysis patients
- Tez No: 359830
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EMRE TUTAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Nephrology
- Anahtar Kelimeler: Hemodiyaliz, 25 hidroksi vitamin D, Üremik Pruritus, Hemodialysis, 25-Hdyroxy Vitamin D, Uremic pruritus
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Başkent Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 84
Özet
Üremik kaşıntı (ÜK), kronik böbrek yetmezliği (KBY) olan hastalarda en sık görülen ve en önemli dermatolojik semptomdur. Prevelansı %50-90 arasında değişmektedir. Hemodiyaliz (HD) ile ilgili gelişmelere rağmen sıklığı azalmakla beraber görülmeye devam etmektedir. Etyolojisi ve patogenezi tam olarak anlaşılamamıştır. Yaşam kalitesini ve morbiditeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Multifonsiyonel bir vitamin olan D vitamini önemli bir immunmodülatör role sahiptir. KBY olan hastalarda 1,25 dihidroksi vitamin D'nin [1,25(OH)2D] yanında 25 hidroksi vitamin D [25(OH)D]'nin eksikliği de bilinmektedir. Bu çalışmada HD hastalarında 25(OH)D düzeyleri ile (ÜK)arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Kaşıntıyı değerlendirmek için Ankara Başkent Üniveristesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı'nda izlenmekte olan KBY tanılı en az altı aydır haftada üç gün dört saat HD tedavisi gören hastalara bir anket uygulandı. Kaşıntısı olan 47 hasta çalışma grubu, olmayan 47 hasta da kontrol grubu olarak seçildi. Kaşıntı şiddeti Görsel Analog Cetveli (Visual Analog Scale, VAS) ile değerlendirildi. Araştırmaya katılan hastaların demografik özellikleri (yaş, cinsiyet), KBY etyolojileri ve HD süreleri ile son altı aylık diyaliz seansı girişinde alınan kandan elde edilen hemoglobin, serum demiri, demir bağlama kapasitesi, ferritin, kalsiyum, fosfor, magnezyum, PTH, ALP, kreatinin, ALT, CRP, albümin, total bilirubin değerleri ile hepatit serolojileri retrospektif olarak dosyalarından taranarak elde edildi. Tüm hastalardan diyaliz seansı girişinde alınan kandan 25(OH)D düzeyi çalışıldı. Araştırmaya dahil edilen hasta sayısı 94, bu hastaların 39'u kadındı. Olguların demografik özelliklerine bakıldığında hastaların yaş ortalamaları 59,2±13,6 yıldı ve yaş aralığı 24 ile 88 yıl arasında değişmekteydi. Ortalama diyaliz süresi 7 ile 300 ay arasında değişmekteydi. Hastaların KBY etyolojileri incelendiğinde en sık nedenin diyabetik nefropati (%28,7) ve hipertansiyon (%14) olduğu belirlendi. Gruplar arasında yaş, HD süresi, kreatinin, hemoglobin, serum demiri, serum demir bağlama kapasitesi, albümin, CRP, kalsiyum, magnezyum, ALT, ALP, PTH, total bilirubin, hepatit serolojileri ve aktif vitamin D kullanımı arasında anlamlı istatistiksel fark saptanmadı. Kaşıntısı olan grupta ferritin düzeyi daha yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Çalışma grubunda fosfor (p=0,08) ve kalsiyumxfosfor (p=0,08) düzeyleri daha yüksek, 25(OH)D değerleri ise daha düşük bulundu (p=0,045) ve istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Kaşıntı kadın cinsiyette daha fazla görüldü ve istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu(p=0,047). Kaşıntısı olan grupta cilt kuruluğu daha fazla görüldü (p=0,003). Kaşıntının %29,8 hastada sırtta, %44,7 hastada ekstremitelerde yoğun olduğu, gün içinde %34 hastada akşam, %34 hastada gece saatlerinde daha sık görüldüğü, %48,9 hastada bazen de olsa kaşıntının uykuyu etkilediği tespit edildi. Kaşıntısı olan %51,1 hastada kaşıntı genellikle bir yıldan uzun süredir vardı ve hastaların %61,7'sinde hem yaz hem de kış mevsiminde görülmekteydi. Kaşıntısı olan hastaların %53,2'sinde HD'nin kaşıntıya etkisi olmadığı saptandı. Antihistaminik kullanan %42,5 hastanın %36,2'si ve topikal tedavi alan hastaların %29,8 hastanın %14,9'unda verilen tedaviye yanıt alındığı belirlendi. Sonuç olarak; ÜK ile düşük 25(OH)D düzeyi arasında bir ilişki tespit ettik. 25(OH)D ÜK patogenezinde sorumlu bir faktör olabilir. Bu nedenle kaşıntısı olan hastalarda 25(OH)D bakılmasını, bu hipotezle ilgili başka çalışmalar da yapılmasını önermekteyiz.
Özet (Çeviri)
Uremıc pruritus (UP) is the most common and the most important dermatological symptom in patients with chronic kidney failure (CKF). It's prevalance varies between %50-90. Despite the recent developments in hemodialysis (HD), the frequence of UP has been decreased but still common. Its etiology and pathogenesis is not clear and affects the quality of life and morbidity in a negative way. Vitamin D which is a multifunctional vitamin that has an important ımmunomodulator role. In CKF patients, 25 hydroxy vitamin D [25(OH)2D] deficiency as well as 1,25 dihydroxy vitamin D [1,25(OH)2D] is well-known phenomenon. This study aimed to invastigate the relationship between UP and the level of 25(OH)D in HD patients. To evaluate the pruritus, a questionnaire was answered by patients who received HD for 3 days and 4 hours for at least 6 months because of CKF in Ankara Başkent University Department of Nephrology. 47 patients with pruritus formed the study group and 47 patients without pruritus formed the control group. Severity of pruritus was evaluated by using Visual Analog Scale (VAS). Demographic features of patients (age, gender), etiology of CKF and duration of HD, parameters including hemoglobin, serum iron, serum iron binding capacity, ferritin, calcium, phosphor, magnesium, PTH, ALP, creatinine, ALT, CRP, albumine, total biluribin in the blood samples which was obtained in the last 6 months for the HD and the serological markers of hepatitis were recorded retrospectively. 25(OH)D was studied in the blood which was taken at the initiation of the HD for all patients. 94 patients were enrolled the study. 39 of all was female. The mean age was 59,2+13, 6 and varied between 24-88. The mean duration time for dialysis varied between 7-300 months. The most common etiology for CKF was diabetic nephropathy (%28,7) and hypertension (%14) respectively. There were no statically significant differences in means of age, duration of HD, creatinine, hemoglobin, serum iron, serum iron binding capacity, albumine, CRP, calcium, magnesium, ALT, ALP, PTH, total bilirubin, serology of hepatitis and the use of active vitamin D between the study and control groups. Ferritin level was found higher in the pruritic group but this was not found statically significant. Level of phosphor (p=0,08), calsiumxphosphor (p=0,08) were higher and 25(OH)D (p=0,045) were lower in study grup. Pruritus was more common in the female gender and ıt was statically significant (p=0,047). Skin dryness was found increased in the pruritic group (p=0,003). It was detected that pruritus was located in the back in the %29,8 of the patients and densified in the extremities in the 44,7% of the patients. Pruritus was common in the evenings and during the night time in the 34% and 34% of the patients respectively and may disturb the sleep in the 48,9% of the patients. 51,1% of the patients with pruritus, it had been lasting for at least one year and was seen both in summer and winter for 61,7% of them. It was established that HD was not effective on pruritus in 53,2% of the patients. Off all, 42,5% were treated with antihistaminic and 29,8% were treated with topical therapy. They had benefits from the treatment with the of 36,2% and 14,9% respectively. In conclusion; we think that there is a relationship between UP and 25(OH)D. deficiency. 25(OH)D could be a responsible factor in the UP pathogenesis. For this reason, we recommend to evaluate the 25(OH)D level in patients with pruritis and recommend to perform future studies about this hipothesis.
Benzer Tezler
- Kahramanmaraş ve çevresinde hemodiyalize giren kronik böbrek yetmezlikli hastalardaki deri bulguları ve kontrol grubu ile karşılaştırılması
Cutenous manifestations of cronic renal failure patients undergoing hemodialysis in Kahramanmaraş and comparison with the control group
HÜSNİYE ÖNELMİŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
DermatolojiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SERPİL ŞENER
- Hemodiyaliz tedavisi alan ve almayan üremik hastalarda kaşıntı konforu etkiler mi?
Does itc effect to comfort of uremic patient receiving hemodialysis treatment and not receiving
TÜRKAN ÇALIŞKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
HemşirelikCelal Bayar Üniversitesiİç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEZGİ ÇINAR PAKYÜZ
- Hemodiyalize giren kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda nötrofil/lenfosit oranı ile kaşıntı arasındaki ilişki
The Relationship Between Neutrophil / Lymphocyte Ratio and Itching in Patients with Chronic Renal Failure
CİHANGİR ÇAKIR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERKAN ŞENGÜL
- Kronik hemodiyaliz hastalarında pruritus ve plazma histamin düzeyi arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
AYŞE NECİOĞLU (YAPAN)
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık BakanlığıNefroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDOĞAN ÖBEK
- Hemodiyaliz hastalarında kaşıntı ile ilişkili faktörler ve kaşıntının yaşam kalitesi üzerine etkisi
Factors related to chronic kidney disease–associated pruritus in patients undergoing hemodialysis and its effects on quality of life
EMRE YÜKSEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıEskişehir Osmangazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET UĞUR YALÇIN