Geri Dön

Selçuklu-Bizans anlaşmalarının değerlendirilmesi (1048-1211)

Evaluation of the Seljuk-Byzantine treaties (1048-1211)

  1. Tez No: 360000
  2. Yazar: ALİME GÜL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜLAY ÖĞÜN BEZER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

Bu çalışmada 1048-1211 yılları arasında yapılmış olan Selçuklu-Bizans antlaşmaları incelenmiştir. Hasankale savaşından itibaren başlayan Selçuklu-Bizans diplomasisi Muhammed Tapar dönemine kadar Türkmen akınları ve Türkiye Selçukluları gibi etkenler çerçevesinde ilerlemiştir. Anadolu'nun önemli ölçüde Türk Yurdu haline geldiği bu süreçte, Bizans İmparatorluğu'nun yanı başında kurulan Türkiye Selçuklu Devleti, 1081 Drakon Çayı Antlaşması ile Bizans tarafından tanınmış ve iki devlet arasında adı geçen çay sınır kabul edilmişti. Ancak Bizans İmparatorluğu, Anadolu'yu yurt edinen Selçuklular ile mücadelesinden uzun süre vazgeçmemiştir. Bununla birlikte, I. Aleksios Komnenos ve halefleri devletin içinde bulunduğu zor şartlar karşısında diğer düşmanlarına karşı zaman zaman Selçuklular ile işbirliği yapmaktan sakınca görmediler. Aynı şekilde Selçuklu sultanları da bilhassa Güneydoğu politikalarını gerçekleştirmek için Bizans'la anlaşmayı tercih ediyorlardı. Sultan I. Kılıç Arslan'ın hem Çaka Bey'e hem de Haçlılara karşı Aleksios Komnenos ile anlaşmasının temel nedeni bu politikayla ilgiliydi. Bununla birlikte, Sultan I. Mesud, kardeşi Melîk Arab isyanına karşı Ioannes Komnenos'un yardımına başvurduğu gibi, oğlu II. Kılıç Arslan da kendisine karşı kurulmuş olan ittifakı Manuel Komnenos'un yardımıyla bertaraf etmiştir. Fakat II. Kılıç Arslan'ın Anadolu'da giderek rakipsiz kalması ve güçlenmesinden rahatsızlık duyan Manuel Komnenos'un Myriokephalon'da hezimete uğratılması Selçuklu-Bizans ilişkilerinde bir kırılma noktası olmuştur. Bu zaferin ardından imparatorluğun Orta ve Batı Anadolu'daki eyaletlerinin denetiminin azalmasıyla Selçuklu fetihleri Ege kıyılarına dayandı. Bu şartlar altında 1185 tarihli Selçuklu-Bizans antlaşması ile Bizans İmparatorluğu Selçuklulara tâbi devlet statüsüne getirilmiş oldu.

Özet (Çeviri)

In this study, the treaties signed between Seljuks and Byzantium from 1048 to 1211 are examined. The relations between Seljuks and Byzantium which started with the War of Hasankale, has evolved around the factors of Turkmen raids and Turkish Seljuks until the reign of Muhammed Tapar (also known as Muhammad I). As Anatolia became a Turkish homeland, the Seljuk Sultanate of Rum neighbouring Byzantium, was legally recognized with the Drakon Treaty by the Empire and in 1081 River Drakon was accepted as the boundary between two realms. Byzatine Empire did not cease fighting with Turks settling in Anatolia for a long time. However, considering the hard conditions faced by the state, Emperor Alexios I Komnenos and his successors did not object to alliances with Seljuks. Likewise, sultans of the Seljuks have preferred to reach agreements with them, especially to realize their policies for Southeast border. Sultan Kilij Arslan I's covenants with Alexios Komnenos against both the Crusaders and Chaka Bey were primarily about this policy. In addition, Sultan Masud I has seeked Ioannes Komnenos's help to end the rebellion of his brother Melik Arab, just as his son Sultan Kilij Arslan II has broken the alliance against him with the support of Manuel Komnenos. Later, when Manuel Komnenos, who got disturbed by the unrivalled existance and growing power of Sultan Kilij Arslan in Anatolia, was decidedly defeated by the Seljuks in the Myriokephalon War, a new phase of Seljuk-Byzatium relations has begun. After this defeat, with the decline of central government's authority over feudal West and Central Anatolian cities, Seljuks' territory has reached to Aegean shores. Under these conditions, Byzantium has become a subject of the Seljuk Empire with the treaty which signed in 1185 between the Seljuks and Byzantium.

Benzer Tezler

  1. Ermenistan dış politikasının temelleri ve hedefleri

    The bases and goals of Armenian foreign policy

    SÜVEYDA ÇITTIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Uluslararası İlişkilerGazi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. ÇINAR ÖZEN

  2. 19.yüzyılılın son çeyreği ve 20.yüzyılın ilk çeyreğinde Acaralar

    Adzharians in the last quarter of 19th century and the first quarter of 20th century

    SEZGİN ÖZGÜR KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    TarihGazi Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NECDET HAYTA

  3. Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan XII. ve XV. yüzyıllara ait Beylikler Dönemi sikkeleri

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA POLAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Sanat TarihiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BÜLENT NURİ KILAVUZ

  4. Selçuklu-Bizans müesseselerinin karşılaştırılması

    The comparison of seljuk and Byzantine institutions

    FATMA İNCE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    TarihAtatürk Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL KÜRKÇÜOĞLU

  5. Selçuklu-Bizans münasebetleri (1116-1308)

    Seljuk-Byzantine relationships (1116-1308)

    YUSUF AYÖNÜ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    TarihEge Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. MEHMET ERSAN