XIX. yüzyıl Osmanlı-İran sınır diplomasisinde Caf Aşireti
Jaf Tribe in 19th century Ottoman – İran border diplomacy
- Tez No: 360006
- Danışmanlar: PROF. DR. ZEKERİYA KURŞUN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 187
Özet
Çalışmamızda, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti ile İran arasında var olan sınır meselelerinde Caf Aşireti'nin yeri ifade edilmeye çalışılmıştır. 17. yüzyılda İran'dan Osmanlı topraklarına geçmiş olan Caf Aşireti, Sultan IV. Murad'ın Şah Safi ile 1639'da imzalamış olduğu Kasr-i Şirin Antlaşması'nda iki devlet arasında paylaşılmıştır. Osmanlı sınırları dahilinde kalan ve göçebe bir hayat süren Caf'lıların yaylaklarının İran topraklarında yer alması ve aşiretin her sene yaylaklara geçişi özellikle 19. yüzyılda iki devlet arasında sorun yaratan sınır problemlerinden biri olmuştur. Karakteristik yapısı gereği emre itaat konusunda diğer göçebe aşiretler gibi problemler yaşayan ve yaşatan Caf Aşireti, yüzyıl boyunca Osmanlı-İran sınırını sık sık ihlalde bulunmuş; bu ihlallerin bazıları keyfi yapılmış olup bazıları da göçebe hayatın dayattığı hayat şartlarından kaynaklanmıştır. Sınır ihlalleri dışında İran devleti ile de teması bulunan Caf Beyzadeleri, Osmanlı yönetimi ile sorun yaşadıkları dönemlerde İran'ı kaçış bölgesi olarak benimsedikleri için dönem dönem İran'a iltica etmişlerdir. Caf beyzadeleri dışında aşirete mensup diğer Caflılar da bulundukları bölgede sıkıntı yaşadıkları anlarda İran topraklarına geçmeyi alışkanlık edinmişlerdir. Caf Aşireti'nin yaratmış olduğu bu durum İran ile Osmanlı Devleti'ni 19. yüzyılın ikinci yarısında ve hatta 20. yüzyılın başlarında dahi sık sık karşı karşıya getirmiştir. Diplomatik görüşmelerle halledilemeyen bazı meselelerde sınıra asker sevkleri söz konusu olmuş; bu dönemlerde iki devlet arasındaki ilişki hassas bir hal almıştır. 19. yüzyıl Osmanlı-İran ilişkilerine bakıldığı zaman iki devletin ciddi sınır problemleri yaşadıkları görülmektedir. İhtilaflı topraklar ve ihtilaflı aşiretler Osmanlı ve İran'ın yüzyıl boyunca hallemedikleri meseleler olmuş; öyle ki İngiltere ve Rusya, bu iki devletin hudut meselelerini çözmeleri konusunda 'arabulucu' rolünü üstlenip çeşitli zaman dilimlerinde müzakere ve hudut komisyonları teşkil etmişlerdir. Hali hazırda yaşadıkları ihtilaflar konusunda orta yol bulamayan Osmanlı ve İran devletleri bir de Caf Aşireti'nin sınır geçişleri ile meşgul olmak durumunda kalmışlardır. Bu çalışmada Caf Aşireti'nin yapısı ve varlığı ile beraber iki devlet arasında yarattığı problemler ele alınmakla birlikte yine aşiretin Osmanlı ve İran devletlerindeki yeri ve rolü de mümkün olduğunca ifade edilmeye çalışılmıştır.
Özet (Çeviri)
The aim of this study is to express the Jaf Tribe's effect on border issues between Ottoman Empire and Iran, especially in the second half of 19th century. With the Treaty of Kasr-ı Şirin (1639), signed by Sultan Murad IV and Shah Safi, territories of Jaf Tribe was shared between two states. The Jaf Tribe was nomadic and was in range of Ottoman Empire, but their summer pastures were in Iran borders and every year the tribe makes border violation by passing through their pastures. The tribe was one of the main border issues between two states, especially during 19th century.During the century, the tribe caused border violations frequently. Some of these violations were arbitary but some of them were because of the lifestyle of nomadic life. Beside the border violations, sons of the Jaf Tribe's princes who have connections with Iran were taken as refuge in Iran from time to time when they have problems with Ottoman administration. Excluding the sons of the princes, the other tribesmen got in the habit of passing to Iran lands when they were on the rack in the district they live. This situation of the Jaf Tribe has often caused confrontation between Iran and the Ottoman Empire in the second half of 19th century and even in the beginnings of the 20th century. In some cases where the problem can not be solved through diplomatic means, military solutions were raised. During the 19th century,the Ottoman Empire and Iran had serious border problems. The disputed lands and tribes has been the issues which boththe Ottoman and Iran states could not be able to solve for a century causingBritain and Russia to involve as mediators. With the involvement of the mediators several committees arranged to solve this issue. But in most of the issues, the border transgressing of the Jaf Tribe, could not be solved by the above-mentioned committees. In this research the problems between the two states caused by the Jaf Tribe was dealt. In addition the place and the role of the tribe regarding the two states were mentioned.
Benzer Tezler
- XIX. yüzyıl Osmanlı-İran sınırında Kürt aşiretleri ve sınır meselesi
XIX. century Ottomoan- İran i̇n border Kurdish clans and borders troubles
ORHAN AŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
TarihYüzüncü Yıl ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ERCÜMENT TOPUZ
- XIX. yüzyıl Hakkâri ve çevresinde Kürt-Nasturi ilişkileri
Kurdish-Assyrian relations in and around Hakkâri XIXth century
MEHMET SABRİ DENİZ
- Dünden bugüne rebab ve yeniden ele alınması
Başlık çevirisi yok
M. REFİK KAYA
Sanatta Yeterlik
Türkçe
1998
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiTürk Sanat Müziği Ana Sanat Dalı
DOÇ. M. CAHİT ATASOY
- Sosyo-kültürel açıdan İstanbul'da Ermeni toplumu (XIX. yüzyıl)
From the social-cultural point of view Armenian society in İstanbul (XIX. century)
CAHİT KÜLEKÇİ
- Çarlık Rusya'sı döneminde Azerbaycan (1830-1920)
Azerbaijan in the period of Tsarist Russia (1830-1920)
BASTİ BAKİROVA