Geri Dön

Meningiom ve glioma olgularında D vitamini düzeylerinin araştırılması

Determination of vitamin D levels in meningioma and glioma cases

  1. Tez No: 375122
  2. Yazar: ZEYNEP ZÜLFİYE YILDIRIM
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ÖZGE CAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyokimya, Tıbbi Biyoloji, Biochemistry, Medical Biology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Acıbadem Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

D vitamini kalsiyum metabolizmasında ve kemik gelişiminde görevli olan bir hormondur. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda D vitamininin proliferasyon, farklılaşma ve hayatta kalma gibi farklı birçok hücre fonksiyonunda rol oynadığı bulunmuştur. Bunun sonucunda, birçok kanser tipinde anti-kanser ajanı olarak çalıştığı düşünülmektedir. Bu nedenle sunulan çalışmada, santral sinir sisteminin en sık görülen tümörleri olan ve yaklaşık %70'lik bir bölümünü oluşturan meningiom ve glioma ile serumda sirküle eden 25(OH)D3 miktarlarının ilişkisi incelenmiştir. Çalışmada, 83 meningiom, 105 glioma ve 193 kontrol bireyinden alınan serum örneklerinde LC-MS/MS (sıvı kromatografisi sıralı kütle spektrometresi) yöntemiyle 25(OH)D3 miktarları belirlenmiştir. Meningiom, glioma ve kontrol grubu örneklerinin D vitamini konsantrasyonlarının ortalama-medyan değerleri sırasıyla 13-11 ng/ml, 15-12 ng/ml ve 18-15 ng/ml olarak bulunmuştur. Tümör tipi, derecesi ve cinsiyete göre oluşturulan 26 alt gruba tek yönlü, non-parametrik ANOVA testi olan Kruskal-Wallis testi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, hem hasta hem de kontrol popülasyonunda orta düzeyde D vitamini eksikliği saptanmıştır. Tüm çalışma kohortunda erkeklerde kadınlara göre çok daha yüksek oranda 25(OH)D3 saptanmıştır. Bu durum, her iki hasta popülasyonu için cinsiyet faktörünü ortadan kaldırmak için farklı kontrol grupları kullanılması gerektiğini göstermiştir. Araştırmada meningiom, meningiom kontrol, glioma ve glioma kontrol serum örneklerinde 25(OH)D3 konsantrasyonları sırasıyla 11, 15, 12 ve 17 ng/ml olarak bulunmuştur. Buna göre, meningiom grubu, kontrol grubuna göre %26, glioma ise %30 daha az bulunmuştur. Bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p

Özet (Çeviri)

Vitamin D is a hormon playing important roles in calcium metabolism and bone development. Recent studies have indicated that vitamin D also is an important factor in several cell functions such as proliferation, differentiation, and survival. Nevertheless, it has been considered as a potential candidate as an anti-cancer agent having roles in various cancer types. Therefore, in this study, the relationship was investigated between serum circulating 25(OH)D3 levels and meningioma and glioma that represent almost 70% of all central nervous system tumors. Serum 25(OH)D3 levels were detected in 83 meningioma, 105 glioma and 193 control serum samples via LC-MS/MS (liquid chromatography tandem mass spectrometry). Mean/median levels of 25(OH)D3 in meningioma, glioma and control samples were found as 13-11 ng/ml, 15-12 ng/ml and 18-15 ng/ml, respectively. 26 sub-groups were constructed based on tumor type, grade and sex. Kruskal-Wallis non-parametric ANOVA test was used in statistical analyses. According to the results, both patient and control cohorts have a moderate vitamin D deficiency. In both patient and control groups 25(OH)D3 levels were much higher in men as compared to women. This has resulted in a need for using a unique control group for each patient cohort comprising the similar numbers of men and women. As a result, 25(OH)D3 concentrations were determined for meningioma, meningioma control, glioma, and glioma control groups as 11, 15, 12, and 17 ng/ml, respectively. This means that meningiom group revealed 26% and glioma group 30% less serum 25(OH)D3 than that of corresponding control groups. These differences were determined to be statistically significant (p

Benzer Tezler

  1. Sellar bölge tümörlerinin ve endoskopik transsfenoidal cerrahinin cinsel fonksiyon üzerine etkisi

    The impact of sellar region tumours and endoscopic transsphenoidalsurgery on sexual function

    AYDIN TALAT BAYDAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NöroşirürjiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    UZMAN DENİZHAN DİVANLIOĞLU

  2. Orbital kitle lezyonlarında renkli doppler ultrasonografinin tanı değeri

    Başlık çevirisi yok

    FATİH ÖRS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Radyoloji ve Nükleer TıpGATA

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEM TAYFUN

  3. Hipofiz adenomlarında beclin-1 protein ekspresyonunun prognostik önemi

    The prognostic role of beclin 1 protein expression in pituitary adenomas

    SADIK TOKAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    NöroşirürjiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDİNÇ ÖZEK

  4. İntrakraniyal patolojilerin intraoperatif manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirilmesi ve takiplerindeki deneyimlerimiz

    Our experiences in the evaluation and follow-up of intracranial pathologies with intraoperative magnetic resonance imaging

    LEYLA MIRZAYEVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Radyoloji ve Nükleer TıpGazi Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT UÇAR

  5. Posterior fossa kitleleri tanısında bilgisayarlı tomografi

    Başlık çevirisi yok

    NEVZAT ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1985

    Radyoloji ve Nükleer TıpÇukurova Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı