Geri Dön

İki uçlu bozukluk tip ı tanılı hastalarda metabolik sendrom görülme sıklığı ve sağaltımında kullanılan ilaçlarla arasındaki ilişki

Prevalence of metabolic syndrome in bipolar disorder type i patients and it's relation with medications used in treatment of bipolar disorder

  1. Tez No: 375153
  2. Yazar: NEFİZE YALIN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYŞEGÜL ÖZERDEM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: iki uçlu bozukluk, metabolik sendrom, hastalık süresi, lityum dozu, psikotrop kullanımı
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 95

Özet

GİRİŞ İki uçlu bozukluk tanılı hastalarda yaşam süresini kısaltan tıbbi hastalıkların başında kalp damar hastalıkları gelmektedir. Metabolik sendrom ise kalp hastalığı için tanımlanmış bağımsız risk faktörlerinin bir araya gelmiş halidir. İki uçlu bozukluk tanılı hastalarda topluma göre artmış metabolik sendrom sıklığı görülmekte olup bunun nedenleri arasında hastalık gidiş özellikleri, hastaların sağlıklı yaşam davranışları ve tedavide kullanılan psikotrop ilaçların yan etkileri sayılabilir. Bu çalışmada iki uçlu bozukluk tip I tanılı hastalarda psikotrop ilaç kullanımı ile metabolik sendrom görülme sıklığı arasındaki ilişkiyi hastalık gidiş özellikleri ve sağlıklı yaşam davranışlarını kontrol ederek araştırmak ve hasta grubundaki metabolik sendrom görülme sıklığını toplum tabanlı veri ile karşılaştırmak amaçlanmıştır. YÖNTEM Bu çalışmaya iki uçlu bozukluk tip I tanılı, 18 ile 45 yaşları arasında, en az üç aydır sendromal düzeyde bir hastalık dönemi geçirmemiş (HAM-D ve YMDÖ≤12), en az üç aydır ilaç tipi ve dozu açısından aynı tedaviyi alan 89 hasta (18-45 yaş arası hasta grubu) dahil edilmiştir. Çalışmaya sadece bir duygudurum dengeleyici (lityum, valproik asit, karbamazepin) ya da bir duygudurum dengeleyici ve bir atipik antipsikotik (ketiapin, olanzapin, risperidon) kullanan hastalar alınmıştır. Bu tedavilere ek olarak vücut ağırlığı üzerine etkisiz olduğu bilinen psikotrop ilaç kullanımı olan hastalar çalışmadan dışlanmazken, iki duygudurum dengeleyici ve iki atipik antipsikotik ilacı (ketiapin ve risperidon birlikte kullanımı hariç) aynı anda kullanan hastalar ve belirtilen duygudurum dengeleyici ve atipik antipsikotik ilaçlara ek olarak vücut ağırlığı üzerine etkili olduğu bilinen psikotrop ilaç kullanımı olan hastalar çalışmadan dışlanmıştır. Çalışmanın kontrol grubu“Balçova'nın Kalbi”adlı 29 yaş ve üzeri katılımcıları içeren ve kalp hastalığı ve ilişkili risk faktörlerini araştıran toplum tabanlı araştırmanın bilinen psikiyatrik tanısı ve psikotrop kullanımı olmayan, hasta grubunun 29 yaş ve üzeri katılımcıları ile yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 326 katılımcısından oluşturulmuştur. Hasta ve kontrol grubu karşılaştırmalarına hasta grubunun sadece 29 yaş ve üzeri 71 katılımcısı (29-45 yaş arası hasta grubu) dahil edilmiştir. Metabolik sendrom sıklığı Modifiye Edilmiş Uluslararası Kolesterol Eğitim Programı Erişkin Tedavisi Paneli III (NCEP-ATP III) ile değerlendirilmiştir. BULGULAR Bu çalışmanın 18-45 yaş arası hasta grubunda metabolik sendrom sıklığı %38.2 olarak genel topluma göre daha yüksek saptanmıştır. Kontrol grubunda metabolik sendrom görülme sıklığı %12.60 olarak bulunurken 29-45 yaş arası hasta grubunda metabolik sendrom görülme sıklığı %42.30 olarak yaklaşık 4 kat daha fazla saptanmıştır. Kontrol grubuna göre iki uçlu bozukluk tanısına sahip olmak tek başına metabolik sendrom riskini 5.068 (%95 GA:2.866-9.026) kat arttırırken; grup ve yaş, grup ve cinsiyet, iş durumu, evlilik durumu, eğitim durumu, yaş aralığı, cinsiyet, sigara paket yılı ve vücut kitle indeksi ile kontrol edildiğinde bu oranın 6.559 (%95 GA:3.377-12.741) kata çıktığı görülmüştür. 18-45 yaş arası hasta grubunda metabolik sendromu olan ve olmayanlar arasında karşılaştırılan sosyodemografik veriler, hastalık gidiş özellikleri, sağlıklı yaşam davranışları ve alınan tedaviler ile ilgili değişkenlerden yaş, vücut kitle indeksi, hastalık süresi, ketiapin kümülatif dozu ve lityum dozu açısından fark bulunmuştur. Regresyon analizinde ketiapin kümülatif dozu istatistiksel anlamlılığa ulaşmamış olup, iki uçlu bozukluk tip I tanılı bireylerde 25 ve üzeri vücut kitle indeksinin 4.765 (%95 GA:1.434-15.828), 10 yıl ve üzeri hastalık süresinin 2.965 (%95 GA:1.098-8.008) ve 900 mg/gün üzerinde lityum dozunun metabolik sendrom riskini 4.576 (%95 GA: 1.041-20.102 ) kat arttırdığı saptanmıştır. SONUÇ Bu çalışmada incelenen sosyodemografik veriler, sağlıklı yaşam davranışları, hastalık gidiş özellikleri ve tedavide kullanılan ilaçlar iki uçlu bozukluk tanılı hastalardaki artmış metabolik sendrom riskini kısmen açıklayabilmektedir. Bundan sonraki araştırmaların bu artmış riskin altında yatan diğer olası etmenlerden inflamasyon ve HPA eksen hiperaktivitesi başta olmak üzere otonomik sinir sistemi disregülasyonu, leptin direnci, oksidatif stres ve genetik üzerine odaklanması uygun olacaktır.

Özet (Çeviri)

INTRODUCTION Cardiovascular diseases are one of the leading causes of premature mortality in patients with bipolar disorder. Clustering of independent risk factors for cardiovascular diseases has been described as metabolic syndrome. Increased metabolic syndrome prevalence was established in patients with bipolar disorder compared to general population. Course of illness features, health promoting behaviours and side effects of psychotrophic medications were suggested to be among the causes of this high prevalence. In this study, we aimed to examine the relationship between psychotrophic medication use and presence of metabolic syndrome after controlling for course of illness features and health promoting behaviors. In addition, we aimed to compare the metabolic syndrome prevalence in bipolar disorder type I patients with that of a population based data. METHOD 89 patients (18 to 45 patient group); diagnosed with bipolar disorder type I, aged between 18-45, who were in a euthymic or subsendromal state at least for three months (HAM-D and YMRS≤12), receiving the same type and dose of medication regime for at least three months, using only one mood stabilizer (lithium, valproic acid, carbamazepine) or a combination of a mood stabilizer and an atypical antipsychotic (quetiapine, olanzapine, risperidone) were included in this study. Patients using non weight-liable psychotropic drugs as add-on were also included. Patients who were on combinations of two mood stabilizers and/or two atypical antipsychotics (excluding concomitant usage of quetiapine and risperidone) and the patients using weight liable drugs in addition to the ongoing treatment with mood stabilizers and atypical antipsychotics were excluded from the study. Age and sex matched control group (n=326) with no known psychiatric diagnosis and psychtropic medication use was gathered from a previously conducted population based study on the prevalence of cardiovascular diseases and the underlying risks in the inhabitants of Balçova aging 29 and above. Among 89 patients, only 71 patients aged 29 or above (29 to 45 aged patient group) were included in the analyses to be compared with the control group. Metabolic syndrome was evaluated with Modified International Cholesterol Education Programme Adult Treatment Panel III (NCEP-ATP III). RESULTS Metabolic syndrome prevalence of 18 to 45 aged patient group was found as 38.2% which was higher considering the general population rates. Metabolic syndrome prevalence in 29 to 45 aged patient group was found approximately four times more as 42.30% compared to 12.60% in control group. Compared to control group only having bipolar disorder diagnosis increased the metabolic syndrome risk 5.068 (95% CI:2.866-9.026) fold. This risk elevated to 6.559 (95% CI:3.377-12.741) fold when it was controlled with age by group, gender by group, job status, marital status, education status, age range, gender, nicotine pack year and body mass index. In 18 to 45 aged patient group sociodemographic and course of illness features, health promoting behaviours and ongoing treatment variables were compared between patients with and without metabolic syndrome. Among all these variables; age, body mass index, duration of illness, quetiapine cumulative dose and lithium dose were found to be different. Regression analyses revealed that metabolic syndrome risk in patients with bipolar disorder type I increased by 4.765 fold (95% CI:1.434-15.828) with 25 or higher body mass index and 2.965 (95% CI:1.098-8.008) times when duration of illness was longer than 10 years. While quetiapine cumulative dose did not reach statistical significance, using more than 900 mg/day lithium increased the metabolic syndrome risk 4.576 (95% CI:1.041-20.102) fold. CONCLUSION In this study; sociodemographic and course of illness features, health promoting behaviours and ongoing treatment variables were examined. Considering our results, all these variables could partially explain the increased risk of metabolic syndrome in patients with bipolar disorder. Further research should focus on other factors underlying this increased risk of metabolic syndrome like inflammation and HPA axis hyperactivity in particular. In addition, factors such as autonomic nervous system dysregulation, leptin resistance, oxidative stress and genetics should be taken into consideration. Keywords : bipolar disorder, metabolic syndrome, duration of illness, lithium dose, psychotropic use.

Benzer Tezler

  1. İki uçlu bozukluk hastalarında asimetrik dimetil arjinin, simetrik dimetil arjinin, nitrik oksit düzeylerinin ve total antioksidan kapasitesinin kognisyonla ilişkisi

    Relations with cognition of total antioxidant capacity, asymmetric dimethyl-arginine, symmetrical dimethyl-arginine, levels of nitric oxide in patients with bipolar disorder

    ELİF ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    PsikiyatriAtatürk Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET FATİH ÜSTÜNDAĞ

  2. İkiuçlu duygu-durum bozukluğu hastalarında serotonin taşıyıcı gen çok yapılılığı

    Serotonin transporter gene polymorphism in bipolar disorder patients

    İBRAHİM ÖMER BARLAS

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Tıbbi BiyolojiGaziantep Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. AHMET ARSLAN

  3. İki uçlu bozukluk tanılı hastalar, birinci derece akrabaları ve sağlıklı kontrollerde serum bdnf düzeylerinin ve nörobilişsel işlevlerin karşılaştırılması

    Comparison of serum bdnf levels and neurocognitive functions in patients with bipolar disorder, first degree relatives and healthy controls

    ŞEHNAZ NESLİHAN GÜRZ YALÇIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEGÜL ÖZERDEM

  4. İki uçlu bozuklukta atipik antipsikotik ilaç kullanımı ile nörobilişsel işlevler arasındaki ilişki

    Relationship between atypical antipsychotic treatment and neurocognitive functions in bipolar disorder

    AYŞE ER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    PsikolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Klinik Sinir Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEGÜL ÖZERDEM

  5. İki uçlu olgular ve çocuklarında bağlanma biçimi'nin mizaç ve klinik özellikler ile ilişkisi: Kontrollü bir çalışma

    The relationship of bipolar cases and their offspring's attachment styles with temperament and clinical features: A controlled study

    FİLİZ KÖKCÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    PsikiyatriAdnan Menderes Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERMİN KESEBİR