Akut lösemili hastalarda ekokardiyografi ile sol ventrikül sistolik ve diyastolik fonksiyonların değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 37825
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 34
Özet
ÖZET Miyokardın lösemik hücrelerle İnfîltrasyonunun sonucu restrikttf kardiyomiyopati gelişmesidir. Bu çalışmada ekokardiyografik olarak sol ventrikülün dryastolik fonksiyonlarının bozuk bulunması, löseminin miyokard infittrasyonunurt indlrekt bir göstergesi olabilir mi? sorusunun yanıtı araştırıldı. Bu amaçla, olası sol ventrikülün dryastolik fonksiyon bozulduğunun anemiye bağlı olup olmadığının belirlenebilmesi için; lösemili hastalar, miyokard İnfirtrasyonunun söz konusu olmadığı demir eksikliği anemili hastalarla karşılaştırıldı. Çalışmaya, spesifik herhangi bir tedavi görmemiş 36 hasta alındı. Hastalar akut lösemililer (Grup 1) ve demir eksikliği anemililer (Grup 2) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Grup 1'de 16-68 yaşlan arasında (ort:42 ± 16.56) 18 hasta (10 erkek, 8 kadın); Grup 2'de ise 20-68 yaşlan arasında (ort:42 ± 14.20) yine 18 hasta (2 erkek, 16 kadın) yer alıyordu. Hastalar; kardryovasküler hastalık öyküsü olmayan, herhangi bir kronik hastalığı olmayan, eforda göğüs ağrısı tanımlamayan, herhangi bir nedenle düzeni Haç kullanmayan, 12 derivasyonîu EKG'sI normal olan, demir eksikliği anemisi maligniteye bağlı olmayan kişilerden seçildi. Tüm hastalara, m-mode, iki boyutlu ve doppler ekokardiyografik inceleme yapıldı. Akut lösemili ve demir eksikliği anemili hastalar arasında yaş, hematokrit (Hct), hemoglobin (Hb), kalb hızı açısından yapılan karşılaştırmada istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmadı (p >0.05). Yine iki grup, sol ventrikülün diyastol sonu çapı (LVID-d), sol ventrikülün sistol sonu çapı (LVID-s), kardiyak output (CO), sol ventrikülün kitlesi açısından da karşılaştırabilir özellikteydi (p >0.05). Sol ventrikülün sistolik fonksiyonlarını gösteren % ejeksiyon fraksiyonu (%EF), % fraksiyonel kısalma (%FS) ve çevresel Bf kısalma hızı (VcF) açısından da akut lösemili ve demir eksikliği anemili hastalar arasında istatistiksel anlamlı bir fark bulunmadı (p> 0.05). 30Yapılan doppler ekokardiyografsk inceleme sonucunda; erken diyastolik dolum dalgası zirve hızı (E) ortalaması 1. grupta 83±15.61 cm/s, 2. grupta 93±19.67 cm/s; geç diyastolik atrium dolum dalgası zirve hızı (A) ortalaması 1. grupta 77±21.82 cm/s, 2. grupta 71 ±22.99 cm/s; erken diyastolik akımın zirveden düşme hızı (EF) ortalaması 1. grupta 469±192 cm/s2, 2. grupta 488±145 cm/s2; erken ve geç diyastolik dolum dalgaları zirve hızlan oranı (E/A) ortalaması 1. grupta 1.1 2±0.32, 2. grupta 1.42±0.51 bulundu. Erken diyastolik dolum dalgası zirve hızı (E), geç diyastolik atrium dolum dalgası zirve hızı (A) ve erken diyastolik akımın zirveden düşme hızı (EF) açısından akut lösemili ve demir eksikliği anemili hastalar arasında İstatistiksel anlamlı Ur fark bulunamadı (p > 0.05). Ancak erken ve geç diyastolik dolum dalgalan zirve hızları oranı (E/A) akut lösemisi grupta istatistiksel anlamlı derecede düşüktü (p < 0.09). Akut lösemililerden belirgin sol ventrikül diyastolik fonksiyon bozukluğu gösteren 7 hasta ile, sol ventrikül diyastolik fonksiyon bozukluğu göstermeyen 11 hastadan elde edilen sonuçların istatistiksel olarak karşılaştırılması sonucu, sol ventrikülün diyastolik fonksiyonları bozuk olan grupta geç diyastolik atrium dolum dalgası zirve hızı (A), istatistiksel anlamlı derecede yüksek (p< 0.02); erken diyastolik dolum dalgası zirve hızı (E) (p< 0.02), erken diyastolik akımın zirveden düşme hızı (EF) (p< 0.002) ve erken ve geç diyastolik dolum dalgaları zirve hızlan oranı (E/A) ise anlamlı derecede düşük (p< 0.001) bulundu. Diyastolik dolum dalgaları zirve hızlan (E/A) oranının akut lösemi hastalarda demir eksikliği anemisi olan hastalarla karşılaştırıldığında düşük bulunmuş olması, löseminin subkünik bir mtyokard infiltrasyonuna neden olduğunu gösteriyor olabilir. 31
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Hematoloji kliniğinde 2004-2008 yılları arasında takip edilen akut lösemili hastaların demografik özellikleri ve tedavi süresince görülen komplikasyonları
The demographic features and treatment complications of acute leukemi̇a pati̇ents followed by hematology clinic between 2004-2008
ADEM KARBUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BAHATTİN TUNÇ
- Akut lösemili çocuklarda antrasiklin kullanımına bağlı kardiyotoksisitenin değerlendirilmesi
Evaluation of cardiotoxicity due to anthracycline use in children with acute leukemia
BURCU BİRAL COŞKUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZÜHRE KAYA
- Çocukluk çağı lösemi olgularında endokrinolojik ve kardiyolojik geç etkilerin değerlendirilmesi
Assessment of endocrinologic and cardiologic late effects among survivors of childhood leukemia
PAKİZE KARAKAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLERSU İRKEN
- Akut lösemili hastalarda prolaktin düzeyi ile anemi arasındaki ilişki
The relationship between prolactin levels and anemia in patients with acute leukemia
HALİDE SENA ŞENGÜL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
HematolojiAtatürk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FUAT ERDEM
- Akut lösemili hastalarda interlökin-1 reseptör antagonisti düzeyleri
Başlık çevirisi yok
GÜNHAN GÜRMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1994
HematolojiAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. AKIN UYSAL