Bazı yerli ve yabancı kayısı çeşitlerinde melezleme ıslahı üzerine araştırmalar
Investigationson breeding of some local and foreing apricot cultivars
- Tez No: 38882
- Danışmanlar: PROF.DR. NURETTİN KAŞKA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ziraat, Agriculture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1995
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çukurova Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 184
Özet
1 70 6. ÖZET Akdeniz bölgemizin sofralık kaysı yetiştiriciliğine uygun ekolojisinden yararlanılarak çeşit geliştirmek amacıyla yapılan bu ıslah çalışmasında, Alyanak(Sultanhisar), Sakıt- 1, Sakıt-2, Saktt-6 ve 07-K-l 1 gibi bölge seleksiyonundan elde edilmiş yerli çeşitlerle, Cafbna, Canino, Fracasso,.1 Foulon ve P. de Colomer gibi yabancı kaynaklı olup, bölgemize uyum sağlamış çeşitler ebeveyn olarak kullanılmıştır. Bu çeşitlerin herbiri sofralık kaysı ıslahı için hedeflenen özelikleri az yada çok üzerlerinde taşımaktadırlar. 1989 yılından itibaren sözü edilen çeşitler arasında mümkün olabilen kendiyle ve resiprokal(karşılıklı) tuzlamalar sonrasında elde edilen melez tohumlar, steril koşullarda nemli kum içerisinde '4 °C de katlamaya alınmıştır. Katlamadan çıkardan melez tohumlar önce plastik torbalar içerisindeki steril harçta çimlendirilmiş ve ısıtmasız cam seralarda korunarak kışı geçirmiştir. Daha sonra 1x2 m. aralıklarla bahçeye şaşırtılan melez çöğürlerin olağan bakım işleri yapılmıştır 1989 yılma ait 370 Fİ çöğür populasyonundaki bireyler değişik dönemlerde gözlem ölçüm ve analizleri yapılarak değerlendirilmiştir. Melezler, populasyonun genel değerlendirmelerinde meyve ağırlığı, S.Ç.K.M. ve meyve üst renk bakımlarından intermedier; toplam asit, aroma, tat kalitesi ve meyve eti yapısı bakımlarından üstün, verim ve erkencilik bakımlarından da zayıf değerler göstermişlerdir. Tartılı derecelendirme yöntemine göre, sofralık kaysı için önemli sayılabilecek bazı özelikler bakımından yüksek puan alarak ilk 20 sıraya giren tipler belirlenmiştir Daha sonra dereceye giren tipler ebeveynleri ile birlikte varyans analizine tabi tutularak bunların toplam puanlarına bakılmaksızın herbir özelik bakımından birbirlerine ve ebeveynlerine göre durumları incelenmiştir. Meyve ağırlığı bakımından 1992 yılında 8x5- 1(46.71 g.), Canino(49.43 g ) dışında tüm ebeveynleri geçerken 5x10-27(43.2.1 g ), 7x1- 22(34. 84g), 7x1-30(37.66 g ) ve 10x10-7(40 86 g ) kendi ebeveynlerini geçerek meyve ağırlığı yönünden muhtemelen trangressif bir dimim göstermişlerdir. 1993 yılında benzer durumlar görülerek 9x5-31(68.08 g.), 9x4 -24(66.08 g), 9x5-28(58.39 g ), 9x5-6(57.98 g ), 9x3-35(57.89 g), 2x5-1(56.62 g) ve 8x5-22(56.54 g) tüm ebeveynlerden üstün bulunmuşlardır. S.Ç.K.M. yönünden 1992 de 7x1 kombinasyonunun bütün tipleri ile 2x5-1 ve 9x4-38 melezleri yüksek değerler alırken, 1993 yılında yine 7x1-28, 2x5-1171 melezleri yüksek değer almışlardır Ayrıca ilginç bir durum gözlenerek 5x5-34, 5x5 -40 ve l Ok 1 0-7 kendileme kombinasyonları »SÇ.KIV1. yönünden de transgressif bir özelik göstermişlerdir. Toplanı asit yönünden 1992 de Sakıt--2(0.69) ve 7x1-35(0.71) melezi en düşük asitli grubu oluştururken, 1993 de 6x9 41(0 44) ve 1 0x 10 7(0.46) melezleri en düşük asitli grubu oluşturmuştur Yeme kalitesini oluşturan bir faktör olarak meyve/çekirdek oranı bakımından ise 1992 yılında 7xl~41 30.23 ile 1991 yılında da Canino(33.52) ve 8x5-22(30.52) en iyi grubu oluşturmuşlardır. Meyve üst rengi acısından her iki yılda da melezlerin %60-70 i ana ebeveynin rengine yakın bulunmuştur. A roma açısından, her iki yılda da 5x10 melezinin 15, 20, 25 ve 36 nolu tiplerinin dışında kalan diğer tipler oldukça zengin bulunmuştur. Meyve eti yapısı bakımından da aroma özeliğine benzer durum görülerek genelde melezler“çok iyi”durumda olup, 1992 yılında 5x2-24 ve 5x10 25, 1993 de ise 7x5-19 ve 5x10-29 melezleri ebeveynlerinden düşük değer göstermiştir. Rcsiproklar ele alındığında incelenen özeliklerden hepsinde yani meyve ağırlığı, S,Ç K.M., toplam asit, meyve eti/çekirdek oranı, meyve üst rengi, atoma ve meyve eti yapısı bakımından az çok farklılık görülmüştür. Kendileme kombinasyonlarında ise genelde zayıf gelişme, bitkide dejenerasyon veya ürün verememe gibi olumsuzluklar yanında çok az bir kısmından İyi sonuç alınmıştır Bunlardan bazdan dereceye girmeyi başarmışlardır. Kendileme kombinasyonlarının durumuna bakılacak olursa, meyve ağırlığı yönünden 10x10-7 nin dışında dışında kalan bireyler ebeveynlerinden düşük değerler almışlar, aynı durum meyve eti/çekirdek oranında da görülmüştür. Toplam asit ve S.Ç.K M. yönünden kendilenmiş melezler ebeveynlerinden daha yüksek bulunmuştur. Meyve üst rengi, aroma ve meyve eti yapısı bakımından melezlere ait değerler ebeveyn değerlerinin altına düşmemiştir. Araştırmada ele alınan morfolojik ve pomolojik tüm özeliklerin birbirleriyle olan ilişkileri korelasyon analizleri ile belirlenmiştir. Bir çok özelik arasında Önemli ilişkiler bulunmuştur. Bunlardan bazdan her iki verim yılında da önemli bulunup ilgi çekmiştir. 1992 de MA ile MB arasında r -0.8240** i 0.0564 MA ile YA t =0.2623** 10.0960 IX) ile S.Ç.K. M. arasında r - -0.3500**30.0932 ÜR ile S.Ç.K.M. arasında r -0.2357*+ 0.0967 düzeyinde önemli ilişki bulunurken, 1993 yılında da buna paralel bir durum görülmüştür.172 Korelasyon analizlerinden yararlanılarak en önemli ıslah amaçlarından kabul edilen meyve ağırlığı, erkencilik ve meyve üst rengi gibi özelikler bağımlı değişken olacak şekilde ayrı ayrı path analizleri yapılmıştır Path analizi sonuçlarına göre MA, IH) ve UR e doğrudan ve dolaylı olarak etki eden özelikler ve bunların etki oranları saptanmıştır 1992 de MA üzerine Mı) ve ÇA nin doğrudan etkileri sırasıyla p 062.98 olarak her iki yılda da yüksek bulunmuştur ÜR yi ÇA da negatif yönde (p- -0 1 736 ve %50 79) ve (p -1259 ve % 76.40) her iki yılda da doğrudan ve oldukça yüksek oranda etkilemiştir. Bunların dolaylı etkileri de yüksek bulunmuştur. Son olarak da ikinci verim yılına ait pomolojik özelikler, diskriminant analizi ile sınıflandırılmıştır. Melez tipler arasında yapılan çok sayıdaki ölçümlerin tek değişkenli istatistikde olduğu gibi ayrı ayrı incelenmesi populasyonun tanım ve sınıflandırılmasında yeterli olmamaktadır. Bu nedenle biyometrik verilerin değerlendirilmesinde“çok değişkenli”istatistik yöntemlerinden biri olan diskriminant analizine gereksinim duyulmuştur Diskriminant analiz sonuçlarına göre kalitatif ve kantitatıf özelikler bakımından bütün tipler ayrı birer grup oluşturmuşlardır. İncelenen kantitatif özeliklerin hepsi analize girmeyi başarmış, ancak ayrım, kümülatif varyanstn %95.33 ünü oluşturan ilk dört fonksiyon tarafından sağlanmıştır. Bu dört fonksiyon üzerine sırasıyla“toplam asit”,“S Ç K M ”ve“pil”önemli düzeyde etkili olmuştur. Kalitatif özeliklerden ise ayrımı sağlayan ilk beş fonksiyon üzerine sırasıyla“meyve üst rengi”,“meyve şekli”,“meyve eti sertliği”ve“meyve tekstürü”etkili olmuştur. Kantitatif özeliklerce gruplandırmalar %98.61; kalitatif Özelikler bakımından ise %95.I4 doğrulukla yapılmıştır. Diskriminant analizi ile incelenen 1989 yılı Fİ melez populasyonunun zengin bir varyasyona sahip olduğu da kanıtlanmıştır. Araştırma sonuçları topluca gözden geçirildiğinde ıslah açısından amaçlanan hederlere yaklaşarak umutlu bulunan melez tiplerin morfolojik, pomolojik ve fenolojik73 özelikleri çizelgelerde ayrıntılı olarak verilmiştir. Bunların içinden de 5x10 27, 6x9-41, 8x5-22, 8x4-8, 8x5-1, 9x4-38, 9x4-24, 9x5-31, 9x5-44, 7x5-19, 5x10-15, 9x5-28 kalite bakımından; 10x10-7 ise erkencilik bakımından ilginç bulunmuştur. Bu tiplerle yapılacak yerel adaptasyon denemelerinden de iyi sonuçlar alınabilirse çeşit adayı olarak tescile sunulacak ve bundan sonraki kavsi ıslah çalışmalarına genetik materyal oluşturacaktır
Özet (Çeviri)
1 74 7. SUMMARY This breeding study was conducted to develop the table apricot eultivars in the Mediterranean Region where the most suitable climate exists for table apricot culture. In this study the local selections such as Alyanak (Sultanhisar), Sakıt- 1, Sakit-2, Sakit-6, 07-K-l | and foreign eultivars such as Cafona, Canino, Fraceasso, J. Foulon, V. de Colomer were used as parental material Bach of these^selections and eultivars somewhat possesses the desired characteristics for breeding objectives of table apricots. The hybrid seeds which were obtained from the possible pollination among the eultivars and selections were stratifîcated in sterile moist sand at 4°C. After stratification, hybrid seeds were germinated on a sterile media in PVC tubes. They wintered under un heated glasshouse. The seedlings were then planted in an open field at a spacing of Ix2m. Various observations and measurements were performed at different plant development stages on 370 Fl seedling which come from the year of 1989. According to overall evaluation of the population, fruit weight, soluble solid content and fruit colour took an intermediate place. In total acidity, aroma,eating quality and texture they showed a definite shift towards higher values, while in yield and precocity they shifted towards lower values. The top 20 types were determined by means of weighed grading test method The remaining types were evaluated by analysis of variance regardless their total point, and all types were compared to each other or to their parents as regards to individual characteristic In 1992, in fruit weight, 8x5-1 (46.71 g.) were found superior to all parents except Canino (49.43 g.), while 5x10-27 (43.23 g ), 7x1-22 (34.84 g.), 7x1-30 (37.66 g.) and 10x10-7 (40.86 g ) were found superior to their own parents that led possible transgressive case in fruit weight Similarly, in 1993 9x5-31(68.08 g.), 9x4-24 (66.08 g), 9x5-28 (58.39g), 9x5-6 (57.98g), 9x3-35 (57.89g), 2x5-1 (56.62 g.) and 8x5- 22 (56.54 g ) were found superior to their own parents. In 1992 in soluble solid contents, all the types from the combinations of 7x1 and 2x5-1 and 9x4-38 hybrids had higher- values Similarly in 1993, 7x1-28, 2x5-1 hybrids had higher values Beside this, interestingly, 5x5-34, 5x5-40 and 10x10-7 selfing combinations showed a transgressive case in soluble solid contents. In 1992 total acidity of Sakit-2 (% 0 69) and of 7x1-3575 (%0.7I) hybrids had the lowest values, but in 1993, 6x9-41 (% 0.44) and I Ox 1 0-7 (% 0.46) hybrids bad the lowest values 1 be fruit, and seed ra(io(that is one of the important factor in eating quality) was found high in types 7x1-11 with 30 23 in 1992 and, Çnnino cultivar (33.52) and 8x5-22 types (30.52) formed the best group in 1993 In fruit colour, 60-70 % of the hybrids was found close to those of maternal parents for two years. All types, except 15, 20, 25 and 36 from 5x10 crossing had excellent aroma in both years. Similarly, fruit texture in hybrids generally were the best 5x2-24, 5x10-25 types in 1992 and 7x5-19, 5x10-29 types in 1993 had lower values than their parents. When reciprocals considered, there weren't much difference as to characteristics studied, such as fruit weight, soluble solid content, total acidity, fruit flesh/seed ratio, fruit colour, aroma and fruit texture In selling combinations, weak tree growth, plant degeneration or non-bearing, trees appeared, however, some few gave good results. Even so, some of them had good scores as high as the better ones. When selling combinations taken into account, in fruit weight all types, except 10x10-7 types, had lower values than their parents. Similarly, it was tnie for fruit and seed ratio. In total acidity and soluble solid content selfing had higher values than parents Fruit colour, aroma and fruit texture of types were not lower than those of their parents. The relationship among the morphological and pomological clmract.erist.ics were evaluated with correlation analysis It appeared that there were significant relations among the many characteristics. Some of the relationships were found significant in both years. In 1992 r= 0.8240** ± 0.0564 between MA and MB, r = 0.2623** + 0.0960 between MA and YA, r -0.3500** f 0 0932 between IX) and soluble solid content, r~ 0.2357* :f 0.0967 between fJR and soluble solid content In 1993 these correlations were found close to the values of the 1992. The most important breeding objectives such as fruit weight, precocity and fruit colour were evaluated with path analysis method. According to the results of this analysis method, the direct effects of MB and ÇA on MA were p- 0.64.92 % 74.56 and p -28.25 % 39.87, respectively in 1992, The effect of MB was again the highest with p-0.7247 %82 17, followed by AK with p 0.2068 % 46.57. The indirect effects of MB, ÇA and AK were highest in both years The direct effect of AF on DO was highest in both years with p- 0.2747 % 56 31 and p 0.1874 % 50.56, respectively. It was followed by SU with p-0.3371 %60.02 and p- 4). 321 1 %176 62. 03 in both years, respectively The indirect effects of these characteristics in both years were relatively high The direct effect of KM on I IR was highest in both years with {V 0.2685 %83.20 and p -.10.50 % 62.98 The effects of ÇA on l"JR was negative and direct with the higher value in both years Their indirect effects were also found higher. Finally, the pomological data obtained in the second year of yield was grouped with discriminate analysis. The mutual evaluation of huge data obtained on the numerous hybrid with singlevariate analysis are not sufficient for describing and grouping of the population For that, reason, discriminate analysis, one of the multivariate analysis, was used. According to this analysis, each type fell into a separate group in respect to qualitative and quantitative characteristics All of the quantitative characteristics were analysed, however discriminate for quantitative characteristics were obtained with only 4 function which represented the 95 % of the cumulative variance. Total acidity, soluble solid content and pll affected the these 4 functions. Discriminate for qualitative characteristics was obtained with the first 5 functions. Fruit colour, fruit shape, flesh firmness and texture affected these 5 functions. Percentage of grouped cases for quantitative characteristics correctly classified was 98.61 %, and for qualitative characteristics İt was 95.14 %. It appeared that the hybrid population of 89 Ft which studied with discriminate analysis manifested large variation. According to overall evaluation, morphological, pomological and phenelogical characteristics of hybrid types that nearly reached to main breeding objectives were given in detail in tables Of these types, 5x19-27, 0x5-22, 8x5-!, 9x4-3», 9x4-24, 9x5-31, 7x5-19, 5x10-15, 9x5-28, 8x4-8, 6x9-41, 9x5-44 were found fair in their quality; 10x10-7 were found fair in its precocity. These types will be evaluated in detail for some characteristics such as yield adaptation ability and quality aspects under local adaptation studies and then be sent for cultivar registration. The others will be kept as genetic sources in further apricot breeding studies
Benzer Tezler
- Önemli zeytin (Olea europaea L.) çeşitlerinin izoenzim polimorfizmleri ve genetik özellikleri
Isoenzyme polymorphisms and genetic characteristics of important olive (Olea europaea L.) cultivars and types
SEVDA DÜLGER
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
ZiraatÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiBahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MURAT ŞEKER
- Bazı yerli ve yabancı kayısı çeşitlerinin Erzincan (Türkiye) koşullarındaki vejetatif ve generatif gelişme durumlarının ve dona dayanım derecelerinin belirlenmesi üzerine bir araştırma
A study on the determination of vegetative and generative growth and cold hardiness of some domestic and foreign apricot cultivars in Erzincan (Turkey) conditions
YAŞAR ERTÜRK
- 218 no'lu şer'iyye sicili defteri transkripsiyon ve değerlendirme (H.1312-1317/M.1894-1899)
Başlık çevirisi yok
İ. BURAK BİRECİKLİ
- Bazı yerli ve yabancı kökenli kaysı çeşitlerinin Adana koşullarına uyumu üzerinde araştırmalar
Başlık çevirisi yok
ATİLLA AYTEKİN POLAT
- Yerli ve yabancı bazı standart kayısı çeşitlerinin Van ekolojik şartlarındaki performansları üzerine bir araştırma
Başlık çevirisi yok
BAYRAM MURAT ASMA
Doktora
Türkçe
1996
ZiraatYüzüncü Yıl ÜniversitesiBahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEYİT MEHMET ŞEN