Kıkırdak kökenli tümörlerin histopatolojik-klinik değerlendirilmesi ve onkolojik sonuçlar
Histopathological and clinic examination of the cartilage-origin tumors and oncological outcomes
- Tez No: 408168
- Danışmanlar: PROF. DR. NAİL HARZEM ÖZGER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 112
Özet
Kıkırdak kökenli tümörler insanlarda sık rastlanılan tümörlerdendir. Özellikle enkondromlar asemptomatik olmasına rağmen kıkırdak kökenli tümörlerin %15-25'lik kısmını oluşturmaktadır. Cerrahi olarak tedavi edilen enkondromların intralezyonel yöntemler ile tamamen tedavi edilebilmektedir. Çalışmamızda tedavi edilen 216 enkondrom vakasına intralezyoner uygulamalar yapılmış ve takip süresi sonunda hiçbir hastada nüks ve metastaz saptanmamıştır. Preoperatif biyopsi sonucu ile postoperatif histopatolojik inceleme arasında diskordans saptanmamıştır. İntralezyonel yöntemlerle enkondrom olgularında tatmin edici sonuçlar sağlanmış, yöntemlerin intralezyonel enkondromlar için etkili bir tedavi yöntemi olduğu görülmüştür. Kondrosarkomlar kemiğin ikinci en sık görülen tümörleridir. Who sınıflamasına göre grade l-ll ve lll olarak üç gruba ayrılırlar. çalışmamızda hastaların %52'si grade l, %39'u grade ll ve %8'i grade lll olduğu gözlendi. Ayrıca farklı biyolojik özellik gösteren kondrosarkom tipleri de incelendi. Çalışmamızda dediferansiye ve mezenkimal kondrosarkom gibi spesifik biyolojik özellikleri olan malign tümörler nüks, metastaz ve sağ kalım oranları açısından incelendi. Toplam 184 kondrosarkom hastasının 21' i nüks etti. Grade l'lerde nüks eden vakaların %80'i sekonder kondrosarkom, bir vaka ise grade ll olarak nüks eden grade l femur kondrosarkomu olduğu ve nüks ettiğinde biyolojisinin değiştiği gözlendi. Grade lll'lerde nüks oranının yüksek olduğu gözlendi. Hastaların 18'inde metastaz saptandı. Grade lll, mezenkimal ve dediferansiye kondrosarkomun metastaz potansiyelinin yüksek olduğu ve prognozunun kötü olduğu görüldü. Mezenkimal kondrosarkomlarda lokal nüks ve metastaz potansiyelinin yüksek olduğu saptandı. 7 mezenkimal kondrosarkom hastasının 3'ünde nüks ve 4'ünde metastaz saptandı. Kemoterapi ve radyoterapinin mezenkimal kondrosarkomlarda sağladığı fayda halen net olarak belirlenememiştir. Hastalarımızın beşine kemoterapi ve radyoterapi uygulanmış fakat prognoz üzerine anlamlı bir etkisi saptanamamıştır. Dediferansiye kondrosarkomların prognozu en kötü kondrosarkom tipi olduğu bilinmektedir. Çalışmada değerlendirilen dediferansiye kondrosarkom vakalarının ikinci yıl sonunda öldüğü ve mortalite oranının en yüksek kondrosarkom tipinin dediferansiye kondrosarkom olduğu gözlendi. Grade l'lerde uygulanan intralezyonel yöntemlerin nüksü %94.8 oranında, metastazı ise %99 oranında önlediği belirlendi. Geniş sınırlarla cerrahi rezeksiyonun grade ll ve grade lll kondrosarkomlarda lokal kontrolü daha iyi sağladığı görüldü. Yüksek grade'li pelvik ve proksimal femur yerleşimli kondrosarkomların nüks potansiyelinin yüksek olduğu görüldü. Cerrahi yöntem seçilirken ekstremite koruyucu yöntemler, iyi bir preoperatif planlama ile amputasyona gerek kalmadan tatmin edici sonuçlar sağladığı ve fonksiyonelliği koruduğu gözlendi. Kemoterapi ve radyoterapiye dirençli olan bu tümörlerde cerrahi sınır emniyeti gözetilerek yapılan rezeksiyonlar uzun dönem sağ kalım oranlarını arttırmıştır. Preoperatif planlamada ilk hedef hastanın yaşamasını sağlamaktır. Bu nedenle amputasyon seçeneğinin de akılda tutulması gereklidir. Amputasyon cerrahisine rağmen nüks ve metastaz saptanmış ve sekizinci yılın sonunda tüm ampute edilen olgular ölmüştür. Kondrosarkomların kontrolü zor ve mortalitesi yüksektir.kemoterapi ve radyoterapiye dirençlidir ve tek tedavi şansı cerrahi tedavidir. Bu nedenle iyi bir preoperatif planlama ve yüksek cerrahi deneyim gerektiren bir hastalıktır.
Özet (Çeviri)
The cartilage-origin tumors are one of the common tumors in people. Especially enchondromas are asymptomatic, although, it constitutes %15-25 beningn part of the cartilage-origin tumors. Enchondromas can be cured surgically treated with intralesional methods. İn our study, 216 enchondroma treated with intralesional methods, local recurrence and metastasis was detected in any patient end of the follow-up time. There was no discordance between the preoperative bıopsy and postoperative histological examination. Satisfactory results were achieved with intralesional methods in enchondroma patients. İntralesional methods have been shown to be an effective treatment for enchondroma. Chondrosarcoma is the second most common malignant bone tumor. According to the WHO classification, grade l,ll and lll are divided into three groups. İn our study malignant tumors with spesific biological features such as dedifferantiated and mesenchymal chondrosarcoma were analyzed in terms of recurrence, metastasis and survıval rates. 21 patients had local recurrence. %80 of recurrent cases in grade l was secondary chondrosarcoma. 1 case was grade l but we observed ıt progress to grade ll when it relapsed that means the bıological features can change in time. The recurrence rate was significantly higher in grade lll. 18 patients has metastasis. High metastatic potential and poor prognosis was observed in grade lll, mesenchymal and dedifferantiated chondrosarcoma. Also high recurrence potential in this types. İn 7 patients with mesenchymal chondrosarcoma, 3 of patients had recurrence and 4 of patients has metastasis. 5 patients had KT and RT but not detected any significant effect on prognosis. The benefits of KT and RT in mesenchymal chondrosarcoma remains uncertain. The prognosis of dedifferantiated chondrosarcoma is known to be the worst type. The assessed dedifferantiated cases were died at the end of the second year. The highest mortality rate observed in dedifferantiated chondrosarcoma cases. Preventing of recurrence rate was %94.8 and metastasis rate was %99 in grade l with intralesional methods. Surgical resection with wide margins in grade ll and grade lll chondrosarcoma was seen to provide beter local control. High local recurrence and metastasis potential was observed in pelvic chondrosarcoma. We have detected the limb-sparing methods with a good preoperative planning provide satisfactory results without the need for amputation and protect the functionality. Resection with safety margins in these chemo-radioteraphy resistant tumors, improves long-term survival rates. The firs goal of preoperative planning is protect the life. Therefore.,the option of amputation is necessary to keep in mind. Although amputation surgery, recurrence and metastasis were identified. At the end of the eighth year, all cases were died. Chondrosarcoma resistant to chemoteraphy and radioteraphy. Therefore surgical treatment is the single chanceof the chondrosarcoma. Chondrosarcoma is a disease that requıres a good preoperative planning and high surgical experience.
Benzer Tezler
- Göğüs duvarı tümörleri ve cerrahi yaklaşımlar
Göğüs duvari tümörleri̇ ve cerrahi̇ yaklaşimlar
SEVDE NUR KIRIMLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs CerrahisiAtatürk ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YENER AYDIN
- Kıkırdak kökenli tümörlere magnetik rezonans görüntüleme ile yaklaşım
Başlık çevirisi yok
VAHİT ÖZENER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Radyoloji ve Nükleer TıpEge ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. REMİDE ARKUN
- Herediter multiple ekzostozis tanısı alan olguların ext1 ve EXT2 gen mutasyonları açısından değerlendirilmesi
Evaluation of the patients with hereditary multiple exostosis in terms of ext1 and EXT2 gen mutations
PÜREN ÖZÜDOĞRU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
GenetikAkdeniz ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERCAN MIHÇI
- Mobil telefon kullanımına bağlı oluşan 900-1800 mhz radyo frekans dalgalarının meydana getirdiği elektromanyetik alanın iliak kanat kemik mineral yoğunluğuna etkisi
The effect of electromagnetic fields on bone mineral density of iliac bone produced by 900-1800 mhz radio frequency waves dependent on cellular phone usage
BEŞİR ANDAÇ AKSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Ortopedi ve TravmatolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. NEVRES HÜRRİYET AYDOĞAN
- Kondrojenik kemik tümörlerinde malignite açısından prediktif faktörlerin değerlendirilmesi
Evaluation of predictive factors for malignancy in chondrogenic bone tumors
ÖZGÜR KOCAER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Ortopedi ve TravmatolojiÇukurova ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİLMİ SERDAR ÖZBARLAS