Göğüs duvarı tümörleri ve cerrahi yaklaşımlar
Göğüs duvari tümörleri̇ ve cerrahi̇ yaklaşimlar
- Tez No: 861152
- Danışmanlar: PROF. DR. YENER AYDIN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Cerrahisi, Thoracic Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 78
Özet
Amaç: Göğüs duvarı tümörleri ve cerrahi yaklaşımlarının retrospektif incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Toplam 170 göğüs duvarı tümörlü hastanın verileri incelendi. Hastaların yaşı, cinsiyeti, klinik bulguları, kitlenin yerleşim yeri, kitlenin boyutu, histopatolojik tanısı, rezeksiyon ve rekonstrüksiyon yöntemi, postoperatif komplikasyonları, hastanede kalış süreleri, postoperatif kemoterapi ve radyoterapi tedavileri, takip süreleri, nüks oranları ve sağ kalımları retrospektif olarak incelendi. Bu parametrelerden herhangi birine ulaşılamayan 16 hasta çalışma dışında bırakıldı. Çalışmamız 154 hasta ile tamamlandı. Bulgular: Erkek hastalar (n=92, %59,7) , kadın hastalardan (n= 62, % 40,3) daha fazlaydı. Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 42,39±19,44 yıl ve 1-84 yıl idi. En sık geliş şikayeti şişlik (n=93, %60,3) ve ağrı (n=84, %54,5) idi. Göğüs duvarı tümörlerinin en sık yerleşim yeri sağ göğüs duvarı (n=72, %46,7), en az yerleşim yeri ise arka orta hattı (n=3, %2). Hastaların %37,6'sında (n=58) yapılan cerrahi yöntem yumuşak doku eksizyonu idi. Hastaların büyük çoğunluğunda (n=134, %87) rekonstrüktif materyal kullanım gereksinimi görülmemiştir. Hastaların %52'sinin benign ve %48'inin malign göğüs duvarı tümörü olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte bu tümörlerin %62,3'ünün (n=96) yumuşak doku kökenli ve %37,6'sının (n=58) kemik kıkırdak kökenli olduğu görülmüştür. Benign tümörler içerisinde yumuşak doku kökenli olarak en sık lipom (n=12, %8,5), kemik kıkırdak kökenli olarak kondrom (n=9, %5,7) ve fibröz displazi (n=9, %5,7) tespit edilmiştir. Malign göğüs duvarı tümörleri içerisinde yumuşak doku kökenli olarak en sık malign mezenkimal tümör (n=6, %3,8) ve lenfoma (n=6, %3,8), kemik kıkırdak kökenli olarak ise kondrosarkom (n=7, %4,5) tespit edilmiştir. Hastaların büyük çoğunluğunda (n=147, %95,5) postoperatif komplikasyon görülmemiştir. Hastaların %74,4'üne (n=115) herhangi bir postoperatif tedavi başlanılmamıştır ve %83,7'sinde (n=129) nüks görülmemiştir. Sonuç: Göğüs duvarı tümörleri nadir görülmekle birlikte vakalarda yıllar içinde artış görülmektedir. Hastaların tedavisi ve hastalıkların yönetimi multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Tedavi ve takibin niteliği primer ve metastatik göğüs duvarı tümörleri açısından oldukça önem arz etmekte, rekonstrüksiyon yöntemleri ve kullanılan materyaller de tedavide git gide önemi artan bir yere sahip olmaktadır.
Özet (Çeviri)
Objective: A retrospective review of chest wall tumours and surgical approaches was aimed. Methods: A total of 170 patients were analysed. Age, gender, clinical findings, location and size of the mass, histopathological diagnosis, resection and reconstruction method, postoperative complications, hospital stay, postoperative chemotherapy and radiotherapy treatments, follow-up periods, recurrence rates and survival rates of the patients were retrospectively analysed. Sixteen patients who could not be reached for any of these parameters were excluded from the study. Our study was completed with 154 patients. Results: Male patients (n=92, %59.7) predominated. The mean age of included subjects was 42.39±19.44 years, ranging from 1 to 84 years. The most common presenting complaints were swelling (n=93, %60.3) and pain (n=84, %54.5). The most frequent location of primary chest wall tumours was the right chest wall (n=72, %46.7), while the least common location was the posterior midline (n=3, %2). Soft tissue excision was the surgical method performed in %37.6 (n=58) of the patients. The majority of patients (n=134, %87) did not require the use of reconstructive materials. Likewise, the majority (n=147, %95.5) did not experience postoperative complications. It was determined that %52 of the patients had benign and %48 had malignant primary chest wall tumours. However, %62.3 (n=96) of these tumours were of soft tissue origin and %37 (n=58) were of bone or cartilage origin. Among benign tumours, lipoma (n=12, %8.5), chondroma (n=9, %5.7) and fibrous dysplasia (n=9, %5.7) were the most frequently observed as soft tissue origin tumors. In malignant chest wall tumors, the most common soft tissue origin tumors were mesenchymal tumors (n=6, %3.8) and lymphoma (n=6, %3.8), while the most common bone or cartilage origin tumor ws chondrosarcoma (n=7, %4.5). Postoperative treatment was not initiated for %74.4 (n=115) of patients, and recurrence was not observed in %83.7 (n=129) of them.. Conclusion: Chest wall tumors, while rare, have been increasing over the years, becoming an increasingly important concern. Due to the variety of histopathological subtypes, research and the establishment of a definitive treatment approach remain challenging. Patient treatment and disease management requier a multidisciplinary approach. The quality of treatment and follow-up is crucial for both primary and metastatic chest wall tumors. Additionally, reconstruction methods and the materials used are gaining increasing importance in the treatment.
Benzer Tezler
- Primer göğüs duvarı tümörlerinde sağ kalım ve prognozu etkileyen faktörler
Factors affecting prognosis and survival in primary chest wall tumors
CENK BALTA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiTrakya ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YEKTA ALTEMUR KARAMUSTAFAOĞLU
- Toraks duvarı malign tümörlerinde cerrahi tedavi sonuçlarının retrospektif değerlendirilmesi
Surgical treatment outcomes in malignant tumors of the chest wall: A retrospecti̇ve evaluation
AGHBABA AHMADOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN ÇAYLAK
- Toraks duvarı rezeksiyonu uygulanan olgularda rekonstrüksiyon için mersilen-meş metil-metakrilat (MM-MM) sandviç greft uygulaması
Use of mersilene mesh-methylmethacrylate sandwich graft in chest wall reconstruction after chest wall resection
M. DALOKAY KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAnkara ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HADİ AKAY
- Çocukluk çağı primer benign göğüs tümörleri
Başlık çevirisi yok
HACI AHMET DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
OnkolojiHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TEZER KUTLUK
- Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde plevral tutulum derecesinin sağkalım üzerine etkisi
The effects of pleural involvement on survival in non-small cell lung cancer
DENİZ KAYGUSUZ TİKİCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
UZMAN SELİM ŞAKİR ERKMEN GÜLHAN