Siyaset teorisinde Hegelyen tanınma kavramı
Hegelian concept of recognition in political theory
- Tez No: 414552
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. RUHTAN YALÇINER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Hegel, Tanınma, Kimlik, Öteki, Farklılık, Müzakereci Demokrasi, Çokkültürcülük, Radikal Demokrasi, Hegel, Recognition, Identity, The Other, Differance, Deliberative Democracy, Multiculturalism, Radical Democracy
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Siyaset Bilimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 170
Özet
Hegelyen tanınma en temelde bir kişinin diğer kişiler ve varlıklar üzerindeki hakkının tanınması demektir. Bu anlamda ancak karşılıklı olduğunda gerçekleşebilen bu tanınma süreci zorunluluk içermektedir. Hegel'e göre ulus-devletten öncesi tanınma ancak kişinin kendisini bir başka insana tanıtması sayesinde gerçekleşmektedir. Fakat söz konusu tanınmanın ancak bir savaş sonrasında, bir boyun eğme ilişkisi içinde ve bireysel olarak gerçekleşeceği açıktır. Hegel' göre bu durum ulus-devlet kurulduğunda aşılacak herkes diğerleri tarafından tanınmış“eşit vatandaş”olacaktır. Bu bakımdan Hegelyen tanınmanın negatif eşitlik temelinde bir vatandaşlık tarif ettiği söylenebilir. Günümüzde siyasal toplulukların içinde yaşadığı siyasal toplumsal organizasyon biçimi ulus-devlettir. Bu bakımdan Hegelyen tanınmanın gerçekleşmiş olduğu söylenebilir. Fakat topluluklar içinde doğan yeni tanınma taleplerine bakıldığında denilebilir ki; tanınma hala bir sorun alanıdır. Tanınma talepleri; ulus-devletin vatandaşı olmakla sona ermemiştir. Buradan hareketle tanınma metin özelinde günümüz siyasal, sosyo-ekonomik ve toplumsal örgütlenme biçimi olan ulus-devlet ve bunun demografik ölçütü olan –kendi ulus-devletini kurabilmiş-“ulus”tan farklı ölçeklerdeki kolektif ve bireysel varoluş biçimlerinin hak taleplerini içermektedir. George Wilhelm Friedrich Hegel'in“Tinin Fenomenolojisi”adlı çalışmasında siyasal ve teorik tartışmaların merkezi unsurlarından biri olarak betimlediği ve günümüz toplumsal talep oluşum süreçlerinin başat aktörlerinden biri haline geldiğini tespit edebildiğimiz tanınma; her yeni hak talebiyle bu merkezi konumunu her geçen gün sağlamlaştırmaktadır. Bu çalışmanın amacı bireysel ve kolektif varoluş biçimlerinin hak taleplerinin somutlaştığı alan olan tanınmanın önemini bir kez daha vurgulamak ve ulus-devlet içinde filizlenen hak talepleriyle söz konusu ulusun nasıl olup da bir arada yaşamaya devam edebileceğine dair normatif cevapların söz konusu problem çözme kapasitelerini sorgulamaktır. Bu amacı gerçekleştirmek öncelikle Hegel'in yöntemi ve tanıma süreci anlatılmıştır. Daha sonra normatif olarak tanınmadan söz edilmiş; tüm bunların ardından ise Hegel'in tahayyül ettiği tanınma faaliyetinin güncel durumdan bir parça farklı olduğu tespiti yapılmış ve tanınma konusunda yaşanan sorunlara verilen normatif cevapların sorunlara cevap verme kapasitesi sorgulanmıştır.
Özet (Çeviri)
“Recognition”, which has been strongly involved in the formation of contemporary political demands, refers in the thesis to the tolerance and respect that are demanded by the collective and individual dasein styles defined on different levels other than nation state –as the present day form of socio-economic and social organization– and its demographic component, i.e.“nation”which has succeeded to establish its own nation state.“Recognition”is described by George Wilhelm Friedrich Hegel in his magnum opus“Phenomenology of Spirit”as an essential element of political and theoretical discussions, and it is likely that it would strengthen this essential position as we can still identify that“recognition”constitutes one of the predominant actors of current processes of social demand formations. The main objective of this thesis is twofold. First, we are once again to emphasize the significance of recognition as the sphere in which the tolerance and respect expected by distinct individual and collective dasein styles are truly actualized. Then, secondly, we will attempt to identify the theoretical roots of today's problems of demand-struggle-non-recognition-misrecognition, as well as proposing certain solutions for –at least– a small part of the problems at hand. In order to realize this objective, firstly Hegel's methodology and concept of recognition are described, and process of“recognition”which occupy a fundamental role in Hegel's opus, are explained. After all, it is identified that his envision of recognition does not sufficiently meet the contemporary needs concerning recognition, and moreover, the explanatory capacity of the normative responses to such problems of recognition is carefully questioned and discussed.
Benzer Tezler
- Siyaset teorisinde devletin meşruluğu sorunu: Organik ve mekanik kavramlaştırma
Question of the state legitimacy in the political theory: Conceptualization of the organic and mechanic theory
BARIŞ DEMİRHAN
Doktora
Türkçe
2009
Siyasal BilimlerHacettepe ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
DOÇ. DR. AYLİN ÖZMAN
- Siyaset teorisinde milliyetçilik: Batı'da milliyetçilik olgusu
Başlık çevirisi yok
KAAN KUTLU ATAÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Siyasal BilimlerHacettepe ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ İHSAN BAĞIŞ
- Siyaset teorisinde çoğunluk yönetimi: Paradoks, gerçeklik ve sınırlar
Majority rule in political theory: Paradox, reality and limitations
İRFAN ÇELİK
Doktora
Türkçe
2008
Siyasal BilimlerHacettepe ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
DOÇ. DR. AYLİN ÖZMAN
- Siyaset teorisinde mükemmeliyetçilik
Perfectionism in political theory
ZEKERİYA TÜYSÜZ
Doktora
Türkçe
2009
Kamu YönetimiGazi ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
PROF. DR. KADİR CANGIZBAY
- Hayek ve Rawls'un adalet teorileri: Bir karşılaştırma
Hayek's and rawls' theories of justice: A comparison
KAANHAN ARGÜT
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Siyasal Bilimlerİstanbul Medipol ÜniversitesiSiyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ATİLA YAYLA