Geri Dön

Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda renal transplantasyon sonrası kardiyak morfoloji ve fonksiyon, nabız dalga hızı ve karotis intima media kalınlığındaki değişimlerin değerlendirilmesi

Evaluation of changes at cardiac morphology and function, pulse wave velocity and carotis intima mediathickness after reanl transplantation at patients with end stage renal disease

  1. Tez No: 421808
  2. Yazar: ARZU ER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM DEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 109

Özet

KBY, altta yatan böbrek hastalığının etyolojisi ne olursa olsun en az 3 ay süren objektif böbrek hasarı ve/veya GFH'nın 60 ml/dk/l,73 m2'nin altına inmesi durumu olarak tanımlanmaktadır. GFH'daki bu azalma, altta yatan nedene ve hastaya göre büyük değişkenlik gösterir. Bu sendromun derecesi (şiddeti) böbrek fonksiyonu iyi korunmuş gizli böbrek hasarından (evre 1), RRT gerektirecek böbrek yetmezliği düzeyine (evre 5) kadar değişmektedir. KBY, dünyada ve ülkemizde epidemi halini almış önemli bir halk sağlığı sorunudur. Giderek artan sıklığı, yol açtığı yüksek morbidite ve mortalite oranları, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemesi ve tedavisi için gereken RRT yüksek maliyeti nedeni ile toplumsal yükü giderek artan bir hastalıktır. SDBY olan hastalarda en yaygın ölüm sebebi KV komplikasyonlardır. Bu hastalardaki KV hasar gelişiminde klasik risk faktörleri ve böbrek yetmezliğine özgü faktörler rol oynamaktadır. Bu çalışmada, günümüzde SDBY'nin en iyi tedavi şekli olarak kabul edilen renal transplantasyon sonrası HT, hipervolemi, anemi, proteinüri gibi bulguların düzelmesi sonucu arteriyel katılık ve kalınlık, SV morfoloji ve fonksiyonlarındaki değişimlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Temmuz 2010 - Ocak 2011 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli ya da Nefroloji Bölümüne başvuran, canlı donörden renal transplantasyon planlanarak, operasyon tarihi kesinleşen gönüllü 34 hasta çalışmaya alındı. Hastalar preoperatif (kuru ağrlıklarında) ve postoperatif 6. aylarında EKO, KİMK ve NDH ölçümü ile değerlendirildiler. Parametrelerdeki değişiklikler karşılaştırıldı. Çalışmamızda preoperatif maksimum [(sağ+sol)/2] KİMK 0,96±0,20 mm, postoperatif maksimum [(sağ+sol)/2] KİMK 0,76±0,06 mm olarak saptandı ve maksimum KİMK değerindeki azalma istatistiksel anlamlı idi (p=0,001). Aynı şekilde preoperatif ve postoperatif ortalama KİMK değerleri karşılaştırıldığı zaman (0,82±0,15 mm vs 0,65±0,05 mm) ortalama KİMK değerlerindeki azalma da istatistiksel anlamlıydı (p=0,001). Ayrıca preoperatif NDH 7,99±1,88 m/sn, postoperatif 6,73±1,46 m/sn idi ve bu istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,007). Preoperatif ve postoperatif NDH ile KİMK arasındaki korelasyonun değerlendirilmesinde NDH değeri ile maksimum KİMK değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur (p=0,009, r=0,439). NDH değeri azaldıkça maksimum KİMK değerinde bir azalma olmaktadır. Aynı şekilde NDH ile ortalama KİMK arasında da istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur (p=0,023, r=0,390). NDH değeri azaldıkça ortalama KİMK değerinde de bir azalma olmaktadır. SA, SVSÇ, SVDÇ, duvar kalınlıklarında posttransplant dönemde azalma, EF'da artış tespit edilmiştir. Aynı şekilde SV diyastolik parametrelerindede düzelme izlenmiştir ve bu değişiklikler istatistiksel anlamlıdır. Bu çalışma; SDBY hastalarında KV değişiklikler oldukça sık olduğunu, SDBY'nin en etkin tedavisi olduğu düşünülen renal transplantasyon sonrası hastaların EKO, KİMK ve NDH ölçüm parametrelerinde düzelme olduğunu göstermiştir. Renal transplantasyon sonrası hastaların takibinde ve değerlendirilmesinde EKO, NDH ve KİMK parametreleri önemli bir role sahip olduğu vurgulanması gereken sonuçlardandır. Bu verilerin ve sonuçların, daha geniş hasta popülasyonlu prospektif çalışmalar ile desteklenmesi gerektiği kanısındayız.

Özet (Çeviri)

CRF is described by objective renal injury lasting more than 3 months regardless of the underlying renal disease and/or having a GFR below 60 ml/min/l,73 m2. The decrease at GFR varies according to the underlying disease and patient characteristics. The degree (severity) of this syndrome changes from subtle renal injury with wellprotected renal function (stage 1) to renal failure requiring RRT (stage 5). CRF is an important public health issue which has turned into an epidemic in our country and worldwide. It's a disease with an increasing social burden because of its increasing frequency, high morbidity and mortality rates, decrease at quality of life and high cost of RRT needed for its treatment. The most common reason of death at patients with ESRD is CV complications. Classical risk factors and factors specific to renal disease play role at development of CV injury at these patients. At this study, we aimed to evaluate changes at arterial stiffness and thickness, LV morphology and functions after findings such as HT, hypervolemia, anemia and proteinuria dissolved as a result of renal transplantation which is recently accepted as the best treatment option for ESRD. A total of 34 volunteers who applied to Akdeniz University Medical School Organ Transplantation and Nephrology Department between July 2010-January 2011, planned to receive renal transplantation from live donors with appointed operation days were included to the study. Patients were evaluated with ECHO, CIMT and PWV preoperatively (at dry weights) and at postoperative 6th month. Changes at parameters were compared. At our study, preoperative maximum [(right+left)/2] CIMT was 0,96±0,20 mm, postoperative maximum [(right+left)/2] CIMT was 0,76±0,06 mm and decrease at maximum CIMT was statistically significant (p=0,001). Likewise, when preoperative and postoperative mean CIMT values (0,82±0,15 mm vs 0,65±0,05 mm, respectively) were compared, decrease at mean CIMT values was statistically significant (p=0,001). Besides, preoperative PWV was 7,99±1,88 m/sn, postoperative was 6,73±1,46 m/sn and the difference was statistically significant (p=0,007). When correlation between preoperative and postoperative PWV and CIMT was evaluated, a positive relationship was found between PWV value and maximum CIMT value (p=0,009, r=0,439). Maximum CIMT value decreases as PWV value decreases. Likewise, there was a statistically significant positive relationship between PWV and mean CIMT (p=0,023, r=0,390). Mean CIMT value decreases as PWV value decreases. RA, LVSD, LVED and wall thickness measures decreased at posttransplantational period, where EF increased. Likewise, there was an improvement at LV diastolic parameters and these changes were statistically significant. This study demonstrated that CV changes at ESRD patients were frequent and there was an improvement at ECHO, CIMT and PWV measures of patients after renal transplantation which is thought to be the most effective treatment of ESRD. It should be emphasized that ECHO, PWV and CIMT parameters have an important role at followup and evaluation of patients after renal transplantation. We believe that these data and results need to be supported by prospective studies with larger patient populations.

Benzer Tezler

  1. Hemodiyaliz ve periton diyalizi yapılan son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda EKO bulguları ile zihinsel fonksiyonlar ve depresyon arasındaki ilişki

    The relationship between the ECO findings and mental functions and depression in patients with hemodialysis and peritone dialysis

    MUAMMER AVCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    NefrolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BARIŞ AFŞAR

  2. Renal transplant alıcılarında pulmoner enfeksiyonların retrospektif analizi

    Retrospective analysis of pulmonary infections in renal transplant recipients

    OĞUZHAN SITKI DİZDAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    NefrolojiUludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPARSLAN ERSOY

  3. Karaciğer nakil yapılan hastalarda intraoperatif böbrek doku oksijenasyonunun değerlendirilmesi

    Evaluation of intraoperative kidney tissue oxygenation in liver transplant recipient patients

    SEZAİ AKTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve Reanimasyonİnönü Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUSUF ZİYA ÇOLAK

  4. Renal transplantasyon sonrası gelişen komplikasyonların cerrahi tedavisi

    Surgical treatment of complications after renal transplantation

    OSMAN GÖKHAN GÖKDERE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Genel CerrahiUfuk Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAMİL GÜLPINAR

  5. Böbrek nakli uygulanmış hastalarda görülen idrar yolu enfeksiyonları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

    Researching of urinary tract infection and risk factors after renal tranplantation

    HASAN ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ÜrolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YARKIN KAMİL YAKUPOĞLU