Supraglottik larenks kanserlerinde bilateral boyun metastazına etki eden prognostik faktörler
Prognostic factors for supraglottic larynx cancer with bilateral neck metastasis
- Tez No: 421977
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ALPER TUNGA DERİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 96
Özet
Supraglottik larinksin zengin lenfatik ağa sahip olması supraglottik larinks kanserlerinin erken dönemde servikal yayılımı için yüksek risk oluşturmaktadır. Bu nedenle, klinik olarak No boyunlu supraglottik kanserli hastalarda elektif boyun tedavisi çoğunluğun kabul ettiği standart bir yaklaşımdır. Bununla beraber, her iki boyun bölgesine rutin bilateral elektif boyun tedavisinin yapılması ile ilgili yayınlarda hala tartışmalar mevcuttur. Bu çalışmamızda AJCC (2002) evreleme sistemine göre T2-T4 supraglottik larinks karsinomlarında bilateral boyun diseksiyonunun gerekliliği araştırıldı. Retrospektif çalışmamızda 53 supraglottik larinks kanserli hasta yer aldı. Bunlardan 36 tanesi klinik olarak No boyuna sahip hastalardı. Hastalar primer tümörün bölgesine göre 3 farklı gruba ayrıldı. 1. grupta lateral lezyonu olan orta hattı geçmeyen ve karşı tarafta lezyonu bulunmayan 8 hasta mevcuttu. 2. grupta ise bir lateral bölgeyi tutan ve orta hattı geçerek karşıya uzanan 25 hasta mevcuttu. 3. grupta iki tarafıda tutan orta hat kaynaklı tümörü olan 20 hasta mevcuttu. Bütün hastalara bilateral boyun diseksiyonu ve değişik tiplerde larenjektomiler uygulandı. 53 hastanın 12'sinde histopatolojik incelemelerde okkült metastaz saptandı. Okkült metastaz oranlarının T parametresi ile orantılı olarak T2'de %33.3 T3'te %46 T4'te %61.9 şeklinde arttığı görüldü. Grup 3'teki santral lezyonu olan 20 hastanın 8'inde (%40) bilateral boyun metastazı izlendi. 2. grupta ipsilateral ve kontralateral lenf nodlarını birlikte tutan 6 (%24) hasta saptandı. Grup 1'deki lateral lezyonu bulunan 8 hastanın hiç birinde kontralateral lenf nodu metastazı izlenmedi. Rutin bilateral lenf nodu diseksiyonu bütün supraglottik larinks karsinomlarında cerrahi prosedüre dahil edilmeyebilir. Orta hat tutulumu olan, lateral tümörü olup preop ipsilateral klinik olarak pozitif lenf nodu bulunan ve T parametresi yüksek saptanan T4 tümör olan hastalarda bilateral elektif boyun diseksiyonu tercih edilebilir.
Özet (Çeviri)
The supraglottic larynx has a rich lymphatic network that places patients with supraglottic laryngeal carcinomas at high risk for early dissemination of the disease into the cervical lymphatics. Therefore, elective neck treatment of clinically N0 neck in patients with supraglottic carcinomas is widely accepted as a standard approach. However, the issue whether elective neck treatment should routinely be directed on both sides of the neck is still controversial. The present study is aimed at determining whether T2–T4 stage supraglottic carcinomas require bilateral neck dissection in the management of N0 necks according to the staging system recommended by the AJCC (2002). We designed a retrospective study on 53 patients with supraglottic laryngeal carcinoma. Of the 53 patients, 36 were classified as No necks. Patients were divided into three groups according to the site and extension of the primary tumors. Group I consisted of 8 patients with lateralized (clear lateral) lesion reaching but not crossing the midline. Group II comprised 25 patients with cancer largely involving one side and crossing to the midline. Group III included 20 patients with carcinoma equally involving both sides of the larynx or growth into the midline larynx. All patients underwent bilateral neck dissection in conjunction with various types of laryngectomies selected to the status of the primary. Of the 53 patients, 12 were found to have occult regional metastases in pathologic examination. The prevalence of occult metastases proportionally increased with T stage from 33.3 to 46.2 and 61.9%, respectively, for T2, T3 and T4. Bilateral neck metastases were found in 8 of 20 patients (40%) with central lesions. There was 6 patients (24%) with both ipsilateral and contralateral lymph node metastasis in group II. None of the 8 patients with lateral lesion (group I) had contralateral neck metastasis. Routine bilateral elective neck dissection may not be a part of the surgical procedure in all supraglottic laryngeal carcinoma patients. Bilateral neck dissection should be preferred for cases with central tumors, T4 tumors and lateral tumors with preoperative clinically positive nodes in the ipsilateral side of the neck.
Benzer Tezler
- Supraglottik larenks kanserlerinde postoperativ radyoterapinin rolü ve sonuçları
Başlık çevirisi yok
SALİHA PEKSU
- Supraglottik larenks kanserlerinde kombine tedavi sonuçları (Cerrahi+postoperatif radyoterapi)
Başlık çevirisi yok
KEREM R. EVCÜMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Onkolojiİstanbul ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET KARADENİZ
- 1985-1990 yılları arasında kliniğimizde ameliyatla tedavi edilen larenks kanserli hastalarda elde edilen sonuçlar
Başlık çevirisi yok
GÜRSEL DURSUN
- Kliniğimizde cerrahi tedavi uygulanan larenks kanserli olguların retrospektif incelenmesi
Retrospective analysis of patients with laryngeal cancer treated surgically at our clinic
ABDÜLKADİR ORAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kulak Burun ve BoğazKocaeli ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER AYDIN