Molla Sadra düşüncesinde yaratılış ve diriliş
Creation and resurrection in thought of Molla Sadra
- Tez No: 428178
- Danışmanlar: PROF. DR. TUNCAY İMAMOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Felsefe, Religion, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
İnsanın bedensel yaratılışından sonra, hiçbir değişime uğramadan bu âlem ve öteki âlem arasındaki yolculuğunun nasıl geçeceği sorusu, yaratılış ve diriliş konusu altında incelenmektedir. Molla Sadra vacibü'l-vücudu hakikati olan en layık şey olarak tanımlamakta olup, onu yaratılışın kaynağı olduğunu söylemiştir. Ayrıca Sadra'ya göre ilk feyezan, zat ve vücudundan dolayı vahdet ve tekliğe sahiptir ama mahiyet açısından çokluktur ve çokluğun kaynağıdır. Molla Sadra Tözsel hareket ilkesine dayanarak, yaratılış veya vücut feyezanını, başlangıcı olmayan ve daimi bir değişimde olan Hakkın eşyada sürekli tecelli ve zuhur bulması olarak tarif etmektedir. Sadra'ya göre yaratılış, geçmişte bir başlangıcı olmayan ve sürekli vuku bulan bir fenomendir. Dolayısıyla yaratılış, ruh ve maddenin birleşmesinde meydana gelip nefsin, mürekkep ve noksanlı olan cevherden saf bir cevhere hareketi, insan bedeni aracılığıyla başlatılıp, kemale doğru devam etmektedir. Ayrıca Sadra, ruhani-cismani diriliş konusunu akli ve nakli delillere dayanarak ispat edip, ahirette dirilecek olan bedenin latif bir beden ve bu dünyadakine benzer olduğuna, ancak ebedi hayat için gerekli olan kabiliyeti taşıyacağına inanmaktadır.
Özet (Çeviri)
After physical creation of man, the question of modality of journey between World and the Hereafter without change, was investigated under light of creation and resurrection. Molla Sadra describes self-existent God as the most worthy truth and expresses it as a source of creation. Also, according to Sadra the first resplendence of his presence is unity and oneness, but from the point of essence it is a source of multiplicity. Because of substantial motion, Sadra expresses creation and resplendency of presence with no beginning and endless change in transfiguration and epiphany of reality to objects. According to Sadra creation is a phenomenon that is occurring permanently and has not begun in past. Therefore, creation is making from combination of spirit and matter and motion of ego from compound and incomplete substance to pure substance which starts by human and continues to perfection. Also, Sadra proves the issue of physical and spiritual resurrection with the aid of religious traditions and rational evidence, and believes in graceful body that is same as worldly body which will be resurrected in future life but with properties that are necessary for eternal life.
Benzer Tezler
- Seyyid Hüseyin Nasr'da Allah-âlem ilişkisi
Allah-universe relationship in Seyyid Hossein Nasr
NURETTİN ATLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
DinMarmara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. HATİCE KELPETİN ARPAGUŞ
- Sadrâ'ya göre ölüm sonrası hayat
Life after the death by Mulla Sadrâ
MAHMUT MEÇİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Dinİnönü ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HAMDİ ONAY
- Çağdaş İran felsefesinde akıl, inanç ve özgürlük ilişkisi: Tabatabai, Mutahhari ve Dinani örneği
The relationship between reason, faith and freedom in contemporary Iranian philosophy: The case of Tabatabai̇, Mutahhari and Dinani
ZEHRA SEVER
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Felsefeİstanbul ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDIN TOPALOĞLU
- İslam düşüncesinde vahyin mahiyeti
True nature of revelation in İslamic thought
SAADET ALTAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
DinDicle ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET ERKOL
- Alparslan Açıkgenç'te varlık, bilgi, değer ilişkisi
The relationship between being, knowledge ,value at Alparslan Açıkgenç
MERYEM ARI
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
DinGazi ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN HAYRİ BOLAY