Milli mücadele sonlarına kadar Boğazlar Meselesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 42997
- Danışmanlar: PROF.DR. REŞAT GENÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 110
Özet
ÖZET“Denizler'e hakim olan, denizlerin çevirdiği karalara da hakim olur”kuralı, Boğazlar'ı gerek Türkiye, gerek Rusya ve gerek denizle ilgili menfaati olan ülkeler açısından önemli bir yer yapmıştır. Böylesine hassas bir bölgeye sahip olmak, Türkiye'ye de ağır bir sorumluluk yüklemektedir. Türk hakimiyetinden öncede Persler'den Yunanlılar'a, Sasaniler'den Avarlar'a, Araplar' dan Bizanslılar'a kadar bir çok devlet bu bölgeye sahip olmak için mücadele etmişlerdir. 1353 de Avrupa kıyılarına ayak basan Türkler, 1453 İstanbul'un fethi, Fatih ve arkasından da II. Bayezid'in Karadeniz kıyılarındaki fetihleri sonucu Boğazlar' a tamamen hakim olmuşlardır. Bundan sonra Boğazlar yabancı gemilere kapatılmıştır. Boğazlardan geçiş imtiyazım ilk olarak Fransızlar elde etmiş, onları ingiltere ve Hollanda takip etmiştir. Bu Haktan yararlanmak için Avusturya ve Rusya da mücadeleye başlamıştır. 1699 Karlofça Anlaşmasıyla Azak kalesi ve civarım ele geçiren Rusya, 1798 de serbest geçiş hakkını elde etmiştir. Böylece Boğazlar milletlerarası bir boyut kazanmıştır. Bundan sonra İngiltere devreye girmiş, 1809 da imzalanan Kale- i Sultaniye Anlaşması ile Boğazlar yabancı gemilere kapatılmıştır. 1829 da Yunan ayaklanmasının ardından imzalanan Edime Anlaşmasıyla, Boğazlar bütün ticaret gemilerine açılmıştır. Kavalalı Mehmet AH Paşa isyanında Osmanlı Devleti'ne ettiği yardım karşılığında ise Rusya, 1833 Hünkar iskelesi Anlaşmasıyla Avrupa Devletleri ile savaşta olduğu zaman Boğazlan Osmanlı Devleti'nin kapatması konusunu Osmanlı Devleti'ne kabul ettirdi. Böylece Osmanlı Devleti Ruslar adına Ruslar adına Boğazlar'ın bekçiliğini yapmak durumunda kaldı. Avrupa Devletleri Rusya'ya verilen tavizi öğrendiler ve 1841 'deki Londra Sözleşmesiyle Boğazlar bütün yabancı gemilere kapatıldı. 1871 de Rusya bu anlaşmayı kabul etmediğim ilan etti. Toplanan Londra Konferansıyla ticaret gemilerine ve müttefik devletlerin savaş gemilerine geçiş hakkı verildi. 1877-78 Osmanlı- Rus Savaşı'mn ardından 1. Dünya savaşına kadar Rusya Boğazlar' a hakim olmak için uğraştı. Bu konuda İngiltere ve Rusya arasında sık sık mücadele oldu. Rusya bazen italya ve bazen de Avusturya ile anlaştı. Trablusgarb savaşında italyanların istanbul'a yürümeleri üzerine Boğazlar kapatıldı. Rusya devreye girerek Boğazlar'ı açtirdı. Balkan Savaşları sırasında ise Rusya iki kere Boğazlar'a saldırmaya kalktı. Fakat ingiltere buna engel oldu. Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı'na katılınca Rusya'nın beklediği an geldi. Müttefikleriyle Çanakkale'ye yüklendi ama başardı olamadı. İhtilal nedeniyle savaştan çekilmek zorunda kalan Rusya, Boğazlar'la ilgili planlarım da ertelemek zorunda kaldı. Hatta şartlar onu Türkiye ile yardımlaşmak durumunda bıraktı. Mondros Mütarekesi ile Boğazlar galip devletlerin eline geçti. İtilaf Devletleri' nin hiçbirisi diğerinin Bağazlar'a sahip olmasına razı değildi, ingiltere, milletlerarası komisyonunun kontrolünü savunuyordu. Böylece Osmanlı Devleti'nin Boğazlar üzerindeki nüfuzunu yok edecekti. Sevr anlaşmasında da bu yapılmaya çalışıldı. Mudanya Mütarekesine göre ise müttefikler Boğazlar'ın civarında askeri harekatta bulunmayacaklardır. Lozan görüşmelerine gözlemci olarak Rusya ve İtalya da katildi. Rusya, diğer devletlerin hakimiyeti yerine Türk egemenliğini tercih ediyordu İngiltere Boğazlar'ın açılmasını, Rusya ise kapanmasını savundu. Türkiye Boğazlar üzerindeki hakimiyetine ancak 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle yeniden kavuşabildi.
Özet (Çeviri)
SUMMARY The Problem of the Straits until the National Independence War The maxim“One who owns seas also owns the lands surrounded by seas”has made the Straits an important place for Turkey, Russia and other countries that have advantage in owning seas. To own such a critical place imposes a crucial responsibility on Turkey for many reasons. Before the Turkish sovereignty, a good number of countries including Persia, Greece, the Sasanids and Arabs struggled for capturing such a critical place. There was a complete Turkish domination in the Straits starting in the year ' 1453', a time when they conquered Istanbul. After the complete domination of the Turkish power, the Straits were closed to foreign ships. The French first got the privilege of passing through the Straits to be later followed by the British and Dutch forces. In 1699, by the signing of Karlofca Part, Russia captured the Azak Castle and got the right of free passage in 1798. In different periods in history, the Straits were opened and closed several times by the Ottoman Empire. After the Ottoman-Russian War in 1877-78, Russia tried to capture the Straits. In this subject, there followed a period of successive struggles between England and Russia. In the war of Tripolitania, the Straits were once more closed because of the Italians heading for Istanbul. When the Ottoman Empire participated the 1st World War, Russia once more attacked Dardanel but could not succeed. Russia, which had to withdraw from the war due to the revolution, had to cancel its plans about the Straits. They were even obliged to help Turkey because of the existing conditions. With the realisation of Mondros Armistice the Straits were captured by the victorious nations. England defended the control of an international committee on the Straits. The same attitude was maintained in the Serve Pact. According to the Mudania Armistice, the allied countries were banned from a military operation in the vicinity of the Straits. Russia and Italy took part in the Lousanne negotiations. Russia preferred the Turkish sovereignty to the domination of other countries. England defended the opening but Russia defended the closure of the Straits. It was only by the Montroe contract in 1936 that Turkey was able to regain her sovereignty of the Straits.
Benzer Tezler
- İkinci Dünya Savaşı sonrasında gerginleşen Türkiye-Sovyetler Birliği ilişkilerinin Türk kamuoyundaki tepkileri (1945-1952)
The reactions of the public opinion's of Turkish people because of the tension between soviet union and Turkey after the Second World War (1945-1952)
SÜLEYMAN ÜNLÜSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Türk İnkılap Tarihiİstanbul ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SABAHATTİN ÖZEL
- Siyasi olaylarla 1917-1945 dönemi Türk-Sovyet ilişkileri
Başlık çevirisi yok
A.TUNCAY ÇOBANOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. KEMAL MELEK
- Türk parlamento sisteminde Diyarbakır milletvekilleri ve faaliyetleri (1920-1950)
Deputies and activities of Diyarbakır in Turkish parliamentary system (1920-1950)
YALÇIN DOĞAN
Doktora
Türkçe
2018
Siyasal BilimlerAtatürk ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SİNEVER ESİN DAYI
- Cumhuriyetten Büyük Söylev'e Ankara-İstanbul ikilemi: 1923-1927
Ankara-Istanbul dilemma from the Republic to the Grand Discourse: 1923-1927
EMİNALP MALKOÇ
Doktora
Türkçe
2012
Türk İnkılap Tarihiİstanbul ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SABAHATTİN ÖZEL
- Elazığ mebusu Hüseyin Gökçelik (1876-1933)
Başlık çevirisi yok
MUSTAFA UZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
TarihKırşehir Ahi Evran ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET GÜNDÜZ