Demir çağda kutsal fahişe figürü: Kökeni, ikonografisi ve yayılımı
Sacred prostitute figure in iron age: Origins, iconography and distribution
- Tez No: 430641
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MAHMUT BİLGE BAŞTÜRK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Arkeoloji, Archeology
- Anahtar Kelimeler: Demir Çağ, Kutsal Fahişe Figürü, İnanna, İştar, Astarte, Aphrodite, Iron Age, Sacred Prostitute Figure, Inanna, Ishtar, Astarte, Aphrodite
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Arkeoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 105
Özet
Çağdaş zihinlerimize göre, ''kutsal'' ve ''fahişe'' sözcükleri birbiriyle çelişkili kavramlardır. ''Kutsal'' sözcüğü, ilahi bir ruha kendini adamayı akla getirirken, ''fahişe'' ise, insan bedeninin kirletilmesini düşündürmektedir. Tarihsel süreç içerisinde Tanrıça: Sümer'de İnanna, Akad'larda İştar, Fenikeli'lerde Astarte, Yunanistan'da Aphrodite, Roma'da Venüs adını taşıyarak yüzyıllar boyu çeşitli toplumların efsanelerinde yaşamıştır. Sümerlilerin yaratmış olduğu tanrıça kendinden sonraki birçok toplumun panteonunda kendine yer bulmuş ve varlığını devam ettirmiştir. Toplumlar kadınlarda görmek istedikleri bütün nitelikleri, tanrıçanın şahsında toplamışlar, onu yüceltmiş, ona tapmış ve hakkında yığınlarla şiir, hikâye yazarak ölümsüzleştirmişlerdir. O, güzelliğin, çekiciliğin, şefkatin, hırsın, kavganın, önderliğin, kurnazlığın ve en önemlisi bereketin ve çoğalmanın sembolü olmuştur. Aşkı ve seksiyle, insanlara, doğaya yenilenme, çoğalma gücü vermiş, adına yapılan tapınaklarda, onun yerine seks görevi yapmak için toplumların en saygın kadınları yarışmıştır. Demir Çağ'da; Anadolu-Kıbrıs arasında, bütün Levant ve Batı Akdeniz boyunca yayılmış olan“Astarte-Aphrodite Kültü”nün seramikler üzerindeki yansıması olarak karşılaştığımız“Kutsal Fahişe Figürü”bu tezin konusunu oluşturmaktadır. Demir Çağ ve öncesinde“Kutsal Fahişe Figürü”nün kökenini oluşturan tanrıçalara ait kültler tanıtılmış ve bu kültlere ait yazılı ve arkeolojik kanıtlar ayrıntılı olarak incelenmiştir. İncelenen kültürlerdeki arkeolojik malzemelerin ikonografileri ele alınarak geçiş bölgeleri tespit edilmiştir.“Lotus”ve“Kutsal Fahişe Figürü”ilişkisi arkeolojik buluntularla ortaya konmuştur.
Özet (Çeviri)
To our modern minds, the words“sacred”and“prostitute”seem to be notions in contradiction. While“sacred”suggests dedication to a divine spirit;“prostitute”assumes the defilement of the human body. Throughout history, the divine mother lived within the various myths of different societies, with the names Inanna in Sumer, Ishtar in Akkad, Astarte in Phoenicia, Aphrodite in Greece and Venus in Rome. The goddess created by the Sumerians found her place and survived in many of the succeeding pantheons. Different communities attributed and idealised goddess with their ideal qualities; worshiped and immortalised her by numerous poetical relics. She has always been the symbol for beauty, attraction, passion, ambition, fight, leadership, canniness and more importantly, the fecundity and fertility. Through her sex and love, she has inspired the humankind and the nature to reproduce, and most esteemed women of different societies emulated to make sex instead of the goddess, in the temples dedicated to her. The subject of this study is the“Sacred Prostitute Figure”, encountered as a reflection of the“Astarte-Aphrodite Cult”on the pottery, spread throughout Levant and Western Mediterranean, between Anatolia and Cyprus. Preceding the Iron Age, the cults in relation to the goddesses, where the Sacred Prostitution Figure originated from, were analysed with the help of the written an archaeological data. The iconography on the archaeological material from the analysed cultures were used to determine the possible transition zones. The relation between the“Lotus”and the“Sacred Prostitute”is tried to be revealed in the light of the archaeological material.
Benzer Tezler
- Kazı ve yüzey araştırmaları ışığında Erzurum ve çevresinde Demir Çağ mimarisi
In the light of excavation and surface research Iron Age architecture in Erzurum and its surroundings
İSHAK KÜÇÜKYILDIZ
- Zerdüşt dini'nin Anadolu yayılımı: Oluz Höyük Geç Demir Çağı bulguları ışığında
The expansion of Zoroastrianism in Anatolia: In the light of Late Iron Age evidence from Oluz Höyük
MONA SABA
- Urduca tiyatrosunun gelişmesi ve Ağa Haşr Kaşmiri
Başlık çevirisi yok
HAKAN KUYUMCU
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Doğu Dilleri ve EdebiyatıSelçuk ÜniversitesiDoğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERKAN TÜRKMEN
- Anadolu stadionları tarihsel gelişmesi içinde karşılaştırmalı bir mimari araştırma
Başlık çevirisi yok
NEVZAT İLHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1996
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMET AĞARYILMAZ