Sosyodemografik verilerin yüksek riskli gebelikler üzerine etkisinin incelenmesi
The examination of the impact of socio-demographic parameters on high-risk pregnancies
- Tez No: 434663
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. SAVAŞ KARAKUŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
- Anahtar Kelimeler: yüksek riskli gebelik, fetal ve maternal mortalite ve morbidite, sosyodemografik veriler, high-risk pregnancy, fetal and maternal mortality and morbidity, socio-demographic parameters
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Cumhuriyet Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
ÖZET SOSYODEMOGRAFİK VERİLERİN YÜKSEK RİSKLİ GEBELİKLER ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ HACI KEMAL KÖKSAL AİLE HEKİMLİĞİ A.D., SİVAS, 2016 İnsan yaşamının en önemli kararlarından biri bebek sahibi olmaktır. Gebelik ve doğum, fizyolojik bir süreç olmasının yanı sıra gebeler ve aileleri için ciddi biyo-psiko-sosyal adaptasyon gerektiren dönemdir. Gebelik mutluluk, doyum, olgunluk, kendini gerçekleştirme ve neşe kaynağı olabileceği gibi; kaygılı bekleyiş, endişe, yüklenme de yaratabilir. Fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı bir anneden sağlıklı çocuklar doğar, sağlıklı çocuklar ise sağlıklı bir toplum oluşturur. Dolayısıyla sağlıklı bir toplum meydana getirmek için sağlıklı bir gebelik ve gebelik takibi gerekir. Her ne kadar gebelik fizyolojik bir hadise ise de gebeliklerin %5-%20'sinde anne ve bebeğin sağlığını tehdit eden patolojik bir olayla karşılaşılır. Tüm gebelikler sağlıklı kadınlar için bile risk yaratır. Annenin ya da fetüsün morbidite ve mortalite riski belirgin düzeyde arttığı zaman gebelik“yüksek riskli gebelik”olarak ele alınır. Risk faktörleri sağlık çalışanları tarafından gebelik öncesi dönemde belirlenebileceği gibi bazen erken veya geç gebelik döneminde ortaya çıkabilir; bazen de intrapartum süreç ya da neonatal dönem sırasında tespit edilebilir. Bu çalışmada 127 yüksek riskli gebe ve gebelik izleminde yüksek riskli bir durum meydana gelmeyen kontrol grubundaki 99 gebe incelendi. Yüksek riskli gebe tanısı alan gebeler ile kontrol grubu gebelerin sosyodemografik verileri ve labratuvar sonuçları karşılaştırıldı. Yüksek riskli gebe tanısı alan hastalarla, kontrol grupları arasında sosyodemografik veriler karşılaştırıldığında sadece evlilik süresi; yüksek riskli gebelik tanısı alanlarda anlamlı olarak yüksek bulundu. Labratuvar parametreleri açısından her iki grup arasında kıyaslandığında; aPTT, AST, ALT, Klor ve BUN düzeyleri yüksek riskli gebe grubunda anlamlı düzeyde yüksek tespit edildi. Yüksek riskli gebelik tanısı alan grup kendi aralarında sınıflandırıldıktan sonra, yapılan incelemede sosyodemografik veriler açısından hiçbir anlamlı sonuç bulunmadı. Ancak gebeliğin indüklediği hipertansiyon grubunda BUN, kreatinin, AST, ALT ve potasyum değerleri kontrol gurubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek, kalsiyum değerleri ise anlamlı düzeyde düşük bulundu. PT ve INR düzeyleri ise, kontrol grubuna göre GİH grubunda anlamlı olarak düşük, makrozomi hastalarında ise anlamlı olarak yüksek saptandı. Preterm eylem grubunda, beyaz küre ve nötrofil sayısı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptandı. Amnion mayi bozukluklari, preterm eylem ve makrozomi saptanan gebelerde klor düzeyinin kontrol grubuna göre yüksekliği istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Sonuç olarak, gebelik izlemi esnasında ortaya çıkan yüksek riskli durumları önceden tahmin etmenin zorluğu halen devam etmekte ve bu konuda daha pek çok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT THE EXAMINATION OF THE IMPACT OF SOCIO-DEMOGRAPHIC PARAMETERS ON HIGH-RISK PREGNANCIES HACI KEMAL KÖKSAL DEPARTMENT OF FAMILY MEDICINE, SİVAS, 2016 One of the most important decisions of human life is to have a baby. Pregnancy and childbirth is the period that requires a serious bio-psycho-social adaptation for pregnant women and their families, as well as being a physiological process. It may provide happiness, satiation, maturity, self-actualization and joy; it may also cause anxious waiting, concern and commitment. Healthy children are born from physically and mentally healthy mothers, and healthy children make healthy societies. Therefore, to make a healthy society, a healthy pregnancy and pregnancy follow-up are required. Although pregnancy is a physiological incident, in 5% to 20% of pregnancies, it encountered a pathological event which is threatening the baby's and mother's health. All pregnancies are risky, even for healthy women. If mother's or fetus's morbidity and mortality risk increase at a certain level, pregnancy is considered high risk pregnancy. Risk factors can be determined by health professionals both in the pre-pregnancy and pregnancy period or sometimes during the intrapartum or neonatal period. In this study, 127 high-risk pregnant women and 99 pregnant women without a high risk condition in the follow-up of pregnancy were examined. Women who were diagnosed with high-risk pregnancies, and control group were compared in terms of sociodemographic parameters and laboratory results. When sociodemographic parameters, between the diagnosed with high-risk pregnancies and control groups, were compared; only the duration of marriage was found higher in patients who are diagnosed with high-risk pregnancies. When the laboratory parameters were compared between the two groups, aPTT, ALT, AST, BUN and chlorine were significant higher for high-risk pregnancies. After the groutThere was no signifiant differance in terms of sociodemografic parameters when sub-groups of high-risk pregnancies were analized, however BUN, creatinine, AST, ALT, potassium were founded higher and calcium were found lower in the pregnancy-induced hypertension group, compared to the control group. The PT and INR levels were found significantly lower in patients with GIH and higher in patients with macrosomia, compared to patients in the control group. White blood cell and neutrophil count was determined statistically higher in the preterm labor group, compared to the control group. Chlorine levels were significantly higher in pregnant women who are diagnosed with amniotic fluid disorders, preterm labor and macrosomia, compared to the control group. As a result, predicting the high-risk situations during follow-up of pregnancies is still difficult and further studies are needed to predict high-risk conditions.
Benzer Tezler
- Gestasyonel diyabetes mellituslu gebelerde, fetal aortik isthmus doppler incelemesi
Fetal aortic isthmus doppler examination in pregnancy with gestational diabetes mellitus
SARPER SAPCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEHRA VURAL YILMAZ
- Geleneksel uygulama ve inançların aile planlaması yöntemleri kullanımına etkisinin incelenmesi
The study of the effect of traditional methods and belief onto applying family planning methods
NURAN MUMCU
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
HemşirelikAfyon Kocatepe ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. VEYSEL FENKÇİ
- Gebelerde COVID-19 korku düzeylerinin uyku kalitesi ve yaşam kalitesi üzerine etkisi
The effect of COVID-19 FEAR levels on SLEEP quality andquality of life in pregnancy
MERVE ŞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DUYGU İLKE YILDIRIM
- Riskli gebelere verilen gestasyonel diyabet eğitiminin tanı alma üzerine etkisi
The effect of gestaional diabetes training for risky pregnancies on diagnosis
NEZİDE TOPUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumKarabük ÜniversitesiEbelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ NAZAN KARAHAN