Geri Dön

Diyabete bağlı son dönem böbrek yetmezliği hastalarında glukoz regulasyonu

Glucose regulation in diabetic end-stage renal failure patients

  1. Tez No: 435457
  2. Yazar: VEHBİ DEMİRCAN
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. YAŞAR YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dicle Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Amaç: Diyabetes Mellitusa bağlı Son Dönem Böbrek Yetmezliği gelişen hastalarda mortalite ve morbiditeyi azaltmak için iyi bir şeker regulasyonunun sağlanması gerekir. Ancak böbrek yetmezlikli hastalarda dörtlü ve mix insülin tedavilerinin artan yan etkiler nedeniyle kullanımı sıkıntılıdır. Çalışmamızda mevcut protokollerle etkin tedavi yapılabilen hastalarda hipoglisemi ve semptomlarının hangi sıklıkla görüldüğünü araştırdık. Materyal Metod: Bu araştırmaya, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Kliniğinde Ocak 2013-Ağustos 2015 tarihleri arasında yatan DM'ye bağlı Evre 5 kronik böbrek hastalığı olan 89 hasta alındı. Çalışma grubumuz 4'lü yoğun insülin tedavisi ve 2'li konvansiyonel insülin tedavisi alanlar olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Grup 1, 46 grup 2, 43 hastadan oluşturuldu. Yoğun insülin tedavisi(YİT) olarak dörtlü insülin alan hastalarla, geleneksel insülin tedavisi(GİT) olarak mix insülin tedavisi alan hastaları karşılaştırdık. Tedavi sonrası HgA1c seviyesi %7'nin altına getirilen hastalarda hipoglisemi (kş 0,05). Dörtlü insülin alan grupta 27 hastada(%58,7), mix insülin alan grupta 14 hastada(%32,6) hipoglisemi tespit edildi. Dörtlü insülin alan grup lehine hipoglisemi anlamlı izlendi (p:0,013). Hipoglisemi gelişen hastalarda konfüzyon, terleme, uyuşukluk, konuşmada güçlük, çarpıntı, konsantrasyon azalması, titreme, bulanık görme ve acıkma daha fazla görüldü. Sonuç: Kronik böbrek yetmezliğinin en sık nedeni diyabetes mellitus olup diyabetin ve diğer komplikasyonların kontrolü için iyi bir glisemik kontrol şarttır. Tedavide en etkin yaklaşım insülin tedavisi olmakla beraber insülinin eliminasyonun böbrekler yoluyla olmasından dolayı tedavi sıkıntılıdır. Artan hipoglisemi ve semptomlar sık sık insülin dozunu ayarlamayı gerektirmektedir. Etkin tedavi sağlanan hastaların HbA1c değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi (p>0,05). Bununla beraber grup1'deki hastalarımızda daha fazla hipoglisemi atakları ve ataklar esnasında hipoglisemik skala ile yapılan testte konfüzyon, terleme, uyuşukluk, konuşmada güçlük, çarpıntı, konsantrasyon azalması, titreme, bulanık görme ve acıkma gibi hipoglisemik semptomlar daha fazla görüldü. Mevcut bulgularla diyabetik kronik böbrek yetmezlikli hastaların artan hipoglisemi riski sebebiyle 4 'lü yoğun insülin tedavisi ile takibinin daha sıkıntılı olacağı görüşündeyiz. Etkin tedavi aralığına çekilebilen hastalarda 2'li geleneksel tedavi daha tolere edilebilir görünmektedir. Bu hasta grubunda hipoglisemi atakları daha az görüldü. Ancak bu konuyla ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.

Özet (Çeviri)

Aim: A good glucose regulation is needed to decrease mortality and morbidity in patients with End Stage Renal Disease (ESRD) due to diabetes mellitus. But this regulation is difficult in ESRD patients due to increased side effects of intensive and mixt insülin therapies in this population. In our study; we investigated frequencies of hypoglycemia and its symptoms in patients effectively treated with current insülin regimes. Materials and methods: 89 patients with stage 5 chronic kidney disease due to diabetes mellitus who were hospitalized in Dicle University Faculty of Medicine Nephrology Clinic between january 2013 and august 2015 were retrospectively examined. Patients were divided into two groups according to insülin therapy modality as intensive insülin therapy ( group 1, 46 patients) and conventional insülin therapy (group 2, 43 patients). Patients whose HbA1c levels under %7 after treatment were evaluated according to hypoglycemia ( blood glucose0,05). There was statsiticaly significant difference between groups according to hypoglycemia which was observed in 27 patients (58.7%) and in 14 patients (32.6%) respectively in group 1 and group 2 ( p:0.013). Symptoms such as confusion, sweating, drowsiness, slurred speech, tachycardia, decreased concentration, tremor, blurred vision and hunger were more detected in patients who develop hypoglycemia. Conclusion: Diabetes mellitus is the most common cause of chronic kidney disease and a good glycemic control is needed to control diabetes mellitus and other complications in this patient group. Although insulin is the most effective approach in the treatment, it is troublesome because of the elimination through the kidneys. Hypoglycemia and related symptoms requires frequent adjustment of insulin dose. Therefore, we compare intensive insulin therapy and conventional insulin therapy in this patient group. We think intensive insülin therapy is more troublesome due to increased hypoglycemia risk according to current findings. Conventional insulin therapy can be better in patients who achieve effective glycemic control. However, we think that there is a need for more long-term follow –up studies in this area.

Benzer Tezler

  1. Diyabetik nefropatide transglutaminaz 2 ve C-peptitin fonksiyonlarının araştırılması

    Investigation of transglutaminase 2 and C-peptide functions in diabetic nephropathy

    KÜBRA CANSU CANDAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    BiyokimyaEge Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEFİSE AYSUN PABUÇÇUOĞLU

  2. Hemodiyaliz hastalarında ACE gen ve trombofilik faktörler gen polimorfizmi ile AV fistül fonksiyon kaybı arasındaki ilişki

    Association between polymorphism of ACE gene and thrombophilic factors gene and loss of function of AV fistula among patients undergoing hemodialysis

    YAHYA GÜNGÖR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    GenetikCumhuriyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MANSUR KAYATAŞ

  3. Hemodiyaliz hastalarında abdominal aort anevrizması sıklığı ve risk faktörleri

    Insidans and risk factors of abdominal aort aneurysm in hemodialysis patients

    ALTAY KANDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    NefrolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. GÖKHAN NERGİZOĞLU

  4. Hemodiyaliz sürecinin DNA hasarı ile ilişkili gen ve protein ekspresyonuna etkisi

    The effect of gene and protein expression is associated with DNA damage during hemodialysis process

    SELİN ÜNAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Tıbbi Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET GÜVEN

  5. Periton diyalizi ve hemodiyaliz alanson dönem böbrek hastalarında denosumab'ın kas gücüne etkisi

    Perithoneal dialysis and hemodialisiseffect of denosumab on muscle strength in end-stage renal patients

    ZHALA HUMMATLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç HastalıklarıKocaeli Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERKAN DERVİŞOĞLU

    DOÇ. DR. SİBEL GÖKÇAY BEK