Nöroblastom moleküler temelinin klinik öneminin araştırılması: yüksek risk grubu, yüksek risk ve ultra-yüksek risk grubu olarak sınıflandırılabilir mi?
Assessment of clinical importance of molecular basis of neuroblastoma: can high risk group be categorized as high risk and ultra-high risk
- Tez No: 440206
- Danışmanlar: PROF. DR. SAFİYE AKTAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel Onkoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Nöroblastom sempatik sinir sisteminin nöral krestinden köken alan, en sık görülen pediatrik nöroendokrin tümörüdür. Nöroblastik tümörler, farklı tedavi sonuçlarına neden olan, ekstrem heterojenite göstermektedir. Nöroblastom, düşük, orta ve yüksek olmak üzere üç ana risk sınıfı ile kategorize edilmektedir. Hastaların risk kategorisinin belirlenmesinde, moleküler değerlendirmeler giderek önem kazanmıştır. Son zamanlarda nöroblastom tedavi protokolünü etkileyebilecek farklı genlerin literatüre girmesi ile risk sınıflandırmalarının da alt gruplara ayrılıp ayrılamayacağı gündeme gelmiştir. Bu çalışma ile, yüksek risk grubu içinde çok kötü prognoz gösteren hastalarda, bu hastaların 'ultra-yüksek risk' olarak ayrı bir alt-gruba ayrılmasında rol oyanayabilecek bazı genlerin ekspresyonları araştırılmıştır. Bu amaçla, TPOG (Türk Pediatrik Onkoloji Grubu) protokolü kapsamında gerçekleştirilen nöroblastom klinik ve moleküler analizlerin sonuçları değerlendirilerek, sırasıyla yirmi beş ve yirmi dokuz tane, düşük ve yüksek risk grubu hastası seçilmiş ve analiz edilmiştir. Seçilen hastalarda, ALK, ATRX, HIF1a, HIF2a (EPAS), H2AFX ve ETV5 genlerinin ekspresyonlarına bakılmıştır. Bu genlerin, MYCN amplifikasyonu, 1p delesyonu, 11q kaybı ve ALK dışındaki genlerin ise 17q kazancı ile ilişkili olmadığı bulunmuştur. ALK ekspresyonunun 17q kazancı pozitif hastalarda daha fazla olduğu görülmüştür (p=0.018). ETV5 dışında genlerin, yüksek risk grubunda anlamlı olarak arttığı görülmüştür. Ultra-yüksek risk ve yüksek risk grubu hastaları karşılaştırıldığında, ALK ekspresyonunun ultra-yüksek risk grubunda daha fazla (p=0.027), ATRX geninin ise yüksek risk grubu hastalarda daha az eksprese olduğu (p=0.01) bulunmuştur. Elde edilen verilere göre, ALK geninin yüksek risk grubu içerisinde“ultra-yüksek risk”alt grubunun ayrımında belirteç olabileceği düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Neuroblastoma is the most common pediatric neuroendocrine tumor that arise from the neural crest of sympathetic nervous system. Neuroblastic tumors exhibit extreme heterogeneity, which results in different therapy outcomes. Neuroblastoma is mainly categorized into three risk groups as low, intemediate and high. Molecular evaluation has come into prominence for determination of the risk categories. Recently, identification of new genes that may affect the therapy outcome, raised the possibility of the presence of sub-risk groups. With this study, we aimed to assess the expression of some genes that may play role in identification of“ultra-high risk”group of patients. We analyzed, twenty-five and twenty-nine, low- and high- risk group of patients, respectively, who were chosen according to molecular and clinical data of routine Turkish Society of Pediatric Oncology (TPOG) 2009-protocol. Expression of ALK, ATRX, HIF1a, HIF2a (EPAS), H2AFX and ETV5 genes were evaluated among these patients. No significant relation was found between these genes and status of MYCN amplification, 1p loss, 11q deletion and 17q gain, except ALK, which is found to be highly expressed in patients with 17q gain(p=0.018). All genes found to be highly expressed in high-risk group compared to low-risk group, except ETV5. When“ultra-high-risk”and high-risk groups were compared, ALK found to be highly expressed in“ultra-high- risk”group(p=0.027) significantly, while ATRX found to be highly expressed in high-risk group(p=0.01). Our results show that, ALK can be a candidate gene that may be used to distinguish the“ultra-high risk”subgroup among high risk group of patients.
Benzer Tezler
- Dopaminerjik nöronal hasarda gsk-3β enzim inhibisyonu ile nrf2/are yolağı arasındaki ilişkinin incelenmesi
The investigation of the relationship between gsk-3β enzyme inhibition and nrf2/are pathway in dopaminergic neuronal injury
ELVİN SEVGİLİ
- EMT transkripsiyon faktörü ZEB2 ve hedef genlerinin nörogenezdeki rolü
The role of EMT transcription factor ZEB2 and its target genes in neurogenesis
ARZU AYSAN KILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
BiyolojiGebze Teknik ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TAMER YAĞCI
- Alzheimer hastalığı tanısında APP ilişkili gen ve miRNA seviyelerinin biyolojik belirteç olarak kullanılmasının SH-SY5Y insan nöroblastoma hücrelerinde incelenmesi
Analysis of the use of APP related gene and miRNA levels as biomarkers in SH-SY5Y neuroblastoma cells in the diagnosis of Alzheimer's disease
EZGİ KESKE
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
GenetikHaliç ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZLEM SAĞLAM UÇAR
- Yeni sentezlenen DNA nanotaşıyıcılarının gen salım amacıyla hücre transfeksiyonu ve toksisitelerinin incelenmesi
Cell transfection and cytotoxicity studies of newly synthesized DNA nanocarriers for gene delivery
ZELİHA GÜLER
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Biyolojiİstanbul ÜniversitesiBiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞEBNEM ERÇELEN
PROF. DR. ŞEHNAZ BOLKENT
- Yüksek risk nöroblastomlarda mikrosatellit instabilitesi: P53 ekspresyonu ve T lenfosit infiltrasyonu ile korelasyonu
Microsatellite instability in HİGH risk neuroblastomas: P53 expression and corelation of T lymphocyte infiltration
SERHAT ÇAĞIRAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Moleküler TıpDokuz Eylül ÜniversitesiMoleküler Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDENER ÖZER