Polilaktik asit esaslı biyoemilebilir doku adezyonu önleyici filmlerin üretimi
Production of polylactic acid based bioresorbable tissue adhesion preventor films
- Tez No: 442566
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AFİFE BİNNAZ HAZAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Biyoteknoloji, Metalurji Mühendisliği, Biotechnology, Metallurgical Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 210
Özet
Doku adezyonu, operasyonları takip eden süreçte sıklıkla görülen, şiddetli ağrılara, organların çalışmalarında aksamalara ve hatta tekrarlayan operasyonlara neden olan bir durumdur. Müdahale edilmiş yaralı doku ile komşu doku veya organlar arasında travma, enfeksiyon, yerel kansızlık, kanama ve yabancı maddelere tepki olarak oluşan fibröz bantları nedeniyle gerçekleşen doku adezyonları; eldiven pudrası (talk) veya dikiş gibi yabancı maddelerin varlığı, termal/kimyasal yaralanmalar, iltihaplanma, kanama, kansızlık, dehidratasyon ile genetik etkenler tarafından tetiklenebilmektedir. Konumuna ve yapısına bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte adezyonlar, kimi zaman yaşam süresi boyunca hastayı rahatsız etmeyerek adeta sessiz kalmakta, kimi zaman da sonu mortaliteye kadar uzanan yaşamı tehdit edici unsurları ortaya çıkarmaktadır. Dünya genelinde adezyon kaynaklı mortalite oranı %4,3-13 arasında değişim göstermektedir. Pelvik bölge adezyonları, kronik pelvik ağrıların başlıca sebeplerinden olmasının yanında, kadınlarda görülen ikincil kısırlık oluşumunun %22 ile ana nedenidir. Dahası, operasyonlar esnasında karşılaşılan adezyonlar operasyon süresini ve komplikasyonları arttırmakta iken; bu komplikasyonlar ameliyat akabinde ve ameliyatı takip eden 10 yıl içerisinde olumsuz sonuçlar açığa çıkarabilmektedir. Ameliyat geçirmiş hastaların ise %34'lük kısmı, adezyona doğrudan veya dolaylı olarak bağlı komplikasyonlar nedeniyle hastanelere tekrardan başvurmuşlardır. xx Doku adezyonunu önleyici uygulamalar, literatürde, katı formda bariyer uygulanması, akışkan ve jel formda bariyer uygulanması, ameliyat protokolleri, hücresel stratejiler, eczacılık ürünleri ve bu tedbirlerin kombinasyonları başlıklarında derlenmiştir. Katı formda adezyon önleyici bariyerler, klinik araştırmalarda en verimli sonuçların elde edildiği uygulamalardır. Birbirine komşu iki doku arasında fiziksel bariyer görevi görerek adezyonu önleyen katı formda bariyerler, klinisyenin hasta vücuduna giriş noktası ile bu noktaya yakın yerler arasına yerleştirilmesi suretiyle uygulanmaktadır. Günümüzde doku adezyonlarını önleme çalışmalarında iki tip fiziksel bariyer kullanılmaktadır. Bu bariyerler biyoemilebilir ve biyoemilemez olarak literatürde yer almaktadır. Biyoemilemez bariyerler, vücut tarafından yabancı madde olarak görülmekte ve vücudun uzun süreler boyunca reaksiyon göstermesine neden olmaktadırlar. Vücudun verdiği reaksiyonlar ise ikincil operasyonlar esnasında enfeksiyon riskinin artması ve fibrozis gelişimi ile tıkanıklıkların oluşması sonucunu doğurmaktadır. Polilaktit esaslı biyoemilebilir membranların da içerisinde yer aldığı biyoemilebilir membranlar ise yara ve çevresine olumsuz yönde müdahele etmeyerek fibrozis oluşumunu tetiklememektedir. Ek olarak PLA, su ve CO2 ile haftalar içinde metabolize olarak solunum yolu ile vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Kan veya diğer harici maddelerin ortamda bulunması ile etkisini kaybetmeyen PLA, şekillendirilebilme kabiliyetinden dolayı dikiş ile veya dikiş olmaksızın uygulanabilme özgürlüğünü de uygulayıcılara vermektedir. Tez çalışması kapsamında farklı laktit monomerlerinin halka açılması polimerizasyonuna tabi tutulması ile PLA üretimi gerçekleştirilmiş ve elde edilen polimerler karakterize edilmiştir. PLA üretimi ile ilgili parametrelerin optimize edildiği çalışmada, sentezlenen PLA polimerleri çözücü döküm metodu kullanılarak film formuna getirilmiştir. Nihai olarak ise elde edilen filmlerin, klinik, mekanik ve fiziksel yönden uygulanabilirliği incelenmiştir.
Özet (Çeviri)
Tissue adhesion is an unwanted situation that commonly occurs at postoperative period and causes severe pains, organ dysfunctions and also repeatative operations. Adhesions, that occurs between operated and neighbor tissues due to trauma, infection, local ischemia, hemmorraghe and responses to foreign bodies, could be triggered from foreign bodies like sutures or glove powder (talk), thermal/chemical woundings, inflammation, hemmorraghe, ischemia, dehydratation and genetical factors. Thanks to the location and situation adhesions sometimes don't disturb patient trough lifetime, but sometimes generates life treathening situations up to the mortality. Globally, mortality ratio is changing between %4,3 and %13. Pelvic area adhesions are the main reasons of secondary fertility with %22 ratio, while it's the main reasons of chronic pelvic pains. Moreover, adhesions also improve operation time and complications beside their short time (postoperative phase) and long time (tens of years). %34 of operated persons are returning clinics because of adhesions or adhesion based situations. In literature adhesion prevention applications are compiled as solid barrier application, liquid or gel barrier application, operation procedures, cellular strategies, pharmateucal products and combination of these examinations. Solid form adhesion barriers are the most successful applications in clinic rutine. Barriers act as a physical separator between xxii wounded and neighbor tissues and located to the close points of enterance zone of clinician. Nowadays, two types of barriers are using for adhesion prevention. These barriers are called bioresorbable or bioinert in literature. Bioinert barriers, seen as a foreign body from human body and causes long term reactions from human body. Human based reactions are causing development in infection risks from secondary operations and obstructions due to fibrolysis. Bioresorbable membrans like polylactides, don't effect negatively to wound and surrounding tissues and trigger the fibrolysis. In addition, PLA degrades to the water and CO2 with metabolismal activities and eliminates from human body with inhalation. PLA, also gives freedom to clinicans use with or without sutures due to its shaping ability. In this thesis, ring opening polymerization studies has been done with different monomer ratios and synthesized polymers has been characterizated. After optimization studies, PLA was solvent casted to generate film formed products. Finally, clinical, mechanical and physical properties of casted films was examinated.
Benzer Tezler
- Polilaktik asit esaslı kenevir elyaf takviyeli biyo-kompozitlerin farklı modifikasyon yöntemleri ile üretimi ve karakterizasyonu
Production and characterization of polylactic acid based hemp fiber reinforced bio-composites by different modification methods
NURHAN ÇEVİK ELEN
Doktora
Türkçe
2023
Mühendislik BilimleriKarabük ÜniversitesiEndüstriyel Tasarım Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSA YILDIRIM
DOÇ. DR. YASİN KANBUR
- Polilaktik asit esaslı üç boyutlu iskele yapılarının karşılaştırılması
Comparison of polylactic acid based threedimensional scaffold structures
ALAA HUSSEIN HAMMAD ALHELAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Mühendislik Bilimleriİstanbul Yeni Yüzyıl ÜniversitesiBiyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ERCÜMENT ÖZER
- Sinamaldehit içeren polilaktik asit esaslı nanolif ambalajın kaymak raf ömrü üzerine etkisi
Effect of polylactic acid-based nanofiber packaging containing cinnamaldehyde on the shelf life of kaymak
ELİF TIRANCIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Gıda MühendisliğiBursa Teknik ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FURKAN TÜRKER SARICAOĞLU
- Elektro üflemeli eğirme tekniğinin baharat karışımı uçucu yağları ile zenginleştirilmiş polilaktik asit esaslı nanolif üretiminde kullanımı
Use of electro blown spinning technique in the production of polylactic acid-based nanofibers enriched with essential oils from spice mixtures
HİLAL ÖZGE BOYRAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Gıda MühendisliğiBursa Teknik ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYCAN YİĞİT ÇINAR
DOÇ. DR. FURKAN TÜRKER SARICAOĞLU
- Sucuk baharatı karışımı uçucu yağları ile zenginleştirilen poli laktik asit esaslı nano-liflerin çözelti üflemeli eğirme tekniği ile üretimi
Production of poly lactic acid based nanofibers enriched with essential oils of sujuk spice mixture by solution blow spinning method
İKLİME ÖZCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Gıda MühendisliğiBursa Teknik ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FURKAN TÜRKER SARICAOĞLU