Geri Dön

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Ermeni Kiliseleri koruma ve kullanım durumları

Protection and usage conditions of the Armenian Churches located in the Southeastern Anatolia region of Turkey

  1. Tez No: 450300
  2. Yazar: SEMRA HİLLEZ HALİFEOĞLU
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. EMİNE DAĞTEKİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dicle Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 336

Özet

Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Hıristiyanlık dönemine ait önemli merkezlere ev sahipliği yapmıştır. Hıristiyanlığın doğduğu ve yayıldığı topraklar ile dinin yayılma sürecinde kavşak noktası olması sebebiyle Erken Hıristiyan mimarisinin bazı geleneklerini devam ettirmesinin yanında, mimari kurguda özel yapı tiplerinin inşası da bu bölgede gerçekleşmiştir. Hıristiyanlık dinini seçen ilk toplum olan Ermenilerin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşadığı başlıca şehirler olmalarına rağmen, GAB kentleri olan Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve Gaziantep kent merkezlerinde yer alan Ermeni Kiliseleri bugüne kadar kapsamlı bir biçimde incelenmemesi tez konusu olarak seçilmesinde önemli etkenler olmuştur. Osmanlı'nın, İslam Hukukuna dayanarak, din ya da mezhep esasına göre egemenliği altındaki toplulukları, örgütlü bir şekilde yönetmesi“millet sistemi”adını almıştır. İslâm hukuku kapsamında, cemaat olarak kabul edilerek devlet organizasyonu içinde yer alan“Zimmi”de denilen Ermeniler Osmanlı İmparatorluğunda, dinsel ayrımla temellenerek“millet”olarak kabul edilmiştir. Bu sistem, kendini kent dokusunun gelişiminde gösterdiği gibi, mimari karakteristiklerin oluşumunda da belirgin rol oynamıştır. Müslüman ve gayrimüslimlerin yaşadıkları mahallelerin birbirinden ayrıldığı Osmanlı kentlerinde, gayrimüslimler için sosyal kısıtlamaların yanı sıra farklı toplulukların dini ritüellerini gerçekleştirebilmeleri için kilise ve diğer ibadet yerleri var olsa da yeni kilise yapımı yasaklanmıştır. Yasaklar çerçevesinde; yeni kiliselerin inşasına izin verilmese de, mevcut kiliselerin onarımı izne bağlanmış, yeni eklemeler ve değişiklikler yapılmamasına özellikle dikkat edilmiştir. XVIII. yüzyılın ikinci yarısındaki siyasal gelişmeler ve özellikle Rusya ile yapılan anlaşmalar gereği; Osmanlı ülkesindeki Hıristiyanların yeni kiliseler yapma ve eski kiliselerini onarmalarına ilişkin kolaylıklar getirilmiştir. Tanzimat ve Islahat Fermanları ile birlikte onarıma ve inşaya yönelik tüm güçlükler giderilmiş ve dinî yapıların sayı olarak artmasının yanında boyutlarının büyümesinin de önü açılmıştır. XVI. yüzyılda başlayan ve XIX. yüzyılda yoğunlaşarak artan misyonerlik faaliyetleri sonucunda ise, Ermeniler arasındaki mezhep birliği parçalanmış, Gregoryen Ermeni cemaati yanında Katolik ve Protestan Ermeni cemaatleri ile mezheplerin ihtiyaçları doğrultusunda yeni plan tipine sahip kiliseler ortaya çıkmıştır. Ancak, tehcir, zorunlu göç ve savaş sebebiyle Ermenilerin yaşadıkları bölgelerden ayrılması sonucu kiliselerin terk edilmesiyle, oldukça hızlı bir yok oluş süreci başlamıştır. Kullanılmayan yapılar yok olmaya yüz tutmuş, farklı işlev verilen kiliseler ise kimliğinden uzaklaştırılmıştır. Bu durumun yanı sıra yağma olayları vuku bulmuş, sadece defineciler değil yapı malzemesi temin etmek isteyenler için neredeyse malzeme deposu olarak görülmüş ve kiliseler hızla yok olmuştur. Bakımsızlık, doğal ve atmosferik etkiler, imar politikaları ve hava kirliliğine maruz kalan kiliselerde de tahribat günbegün artmaktadır. Korunmaları ve geleceğe güvenle devredilmelerini sağlamanın kültürel bir sorumluluk olduğu, Ermenilere ait kiliselerin bir bütün olarak bölgedeki yayılımını saptamak ve günümüzdeki son durumlarını ortaya koymak tezimizin amacını belirlemiştir. Ayrıca, kiliselerin etkileşim alanlarını da irdeleyerek dinsel ve mimari açıdan yerinin belirlenmesinin yanında, ritüellerin, mimari kurguyu oluşturması ve mekanlara yansıması da ortaya konmaya çalışılmıştır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde günümüze ulaşan V. yüzyıl ile XIX. yüzyıl arasında tarihlendirilen Diyarbakır'da dört, Gaziantep'te üç, Şanlıurfa'da ve Mardin'de ikişer adet olmak üzere, on bir kilise yapısı, çalışma kapsamını oluşturmuştur. Tarihsel süreç içersinde tamamen ortadan kalktığı tespit edilen kilise yapılarına ise kaynaklardan ulaşabilen ve yerinde yapılan araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda, metin içinde yer verilmiştir. Yapıların; bölgelere göre gelişim süreçleri, önceki araştırmalar ile ulaşılan veriler ışığında oluşturulan plan tipolojisi ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. İncelenen tüm kiliseler, tarihçesi, plan tipi, süsleme, malzeme ve teknik özellikleriyle tanıtılmaya çalışılmıştır. Kiliselerin bugünkü durumu analiz edilerek, korunma sorunları ve hasarları, nedenleriyle birlikte araştırılmıştır. Her kilise, yapısal sorunları ile tek tek ele alınarak, ayrıntılı çalışmalarla o yapıya özel, onarım ve yeniden işlevlendirme önerilerini içeren projelerin hazırlanması gerekliliği vurgulanmış, yasal ve örgütsel boyutta fikirler geliştirilmeye çalışılmıştır.

Özet (Çeviri)

The Southeastern Anatolia of Turkey is home to important centers belonging to Christianity. Some traditional features of early Christianity is sustained just because the region is where the Christianity was born and expanded and the specific type of construction set up was built in. The main factor is to select Armenian Churches as a thesis subject is that it doesnt exist any extensive research about the churches which are located in city centers of Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa and Gaziantep in where the Armenian who are the first community chose Christianity lived in the Ottoman era. According to Islamic Law, Armenians, who were called“Zimmi”as well, was recognized as a community which took a part in state organization in the Ottoman era. It is named as“Nations System”that the politics is ruled by Ottomans who classified people according to their ethnic and religious orijin. This system thrusted itself forward in the progress of urban fabric and took a big role as well in the formation of the architectural characteristic. Muslim and Non-Muslim communities lived seperate each other in the neighborhoods of Ottoman Cities. Alongside of some social and religious restrictions, it was forbidden to build any new church or temple despite the existing of built in the past so that the communities commit worship. Even though it was forbidden to build new churches, the restoration of old churches had been depended on the govarnate. It was pointed to consider not to permit any attachments or changes. By virtue of the progresses occured in the second half of 19. century and the agreements signed with Russia, conveniences were given to the Christians in the country to build new churches and to restore old ones. Together with Tanzimat ve Islahat Fermanları (Reorganization and Reform Edicts), all difficulties in construction and restoration were removed and the amount and size of religious buildings have increased. As a result of starting of missionary activities which began in 16. Century and increased 19. century, the Secterian Integrity of Armenian has been broken and the new plan type Gregorian Churches has been built alongwith Protestan and Catholic Churches on the demand of new sects. However, it started to destruction process of the churches as the Armenian left the regions where they live because of the deportation, forced immigration and wars. Disused churches were almost extincted and those what given the different functions also became distant its identity. Alongside this sad situation, looting events happened and not only treassure hunters but anyone who needs to obtain construction materials consider the churches as a storage of materials. Therefore the churches started to be extincted. The destructions on the churches which remained have increased day by day because of disrepair, air poluution, zoning politics, natural and atmospheric effects. It is a cultural responsibility to protect and carry the churches to the future safely.. The aim of this thesis is to determine the spread of the Armenian Churches in the region as a whole and to present the current situation of them. In addition, it has been tried to determine the importance of churches religously and culturally and to introduce the architectural fiction and reflections over the places which were caused by the rituals. In the Southeastern Anatolia Region, there are four churches in Diyarbakır, three in Gaziantep, two in Şanlıurfa and Mardin; totally 11 churches, which were dating between 5. and 19. century is formed the scope of this study. The churches which were destroyed in the historical process take a part in this text in the light of the informations which were reached in sources and researches on the ground. Building's development process region by region and plan typology has been discussed in detail. It has been tried to introduce the history, plan type, adornment, using materials and technic of all the churches. Analyzing current situation of churches, the damages and protection problems have been investigated together with their causes. Each of church is evaluated one by one with their structural problems. It is emphasised that it is necessary to be prepared the detailed projects which consisting of restoration and re-functionalize pertain to the building and it is tried to create ideas on the legal and organizational scale.

Benzer Tezler

  1. Şanlıurfa ili Germuş Surp Asdvadzadzin Kilisesi koruma projesi

    Conservation project of 'Germus Surp Asdvadzadzin Church' in Şanlıurfa

    İSRAFİL KIRMIZI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEYNEP ERES ÖZDOĞAN

  2. Siirt ve çevresi Ermeni olayları (1876-1914)

    The Armenian matters in Siirt and its surraundings (1876-1914)

    HAKAN ÖZEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihBitlis Eren Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HACER GÖL

  3. Güneydoğu Anadolu bölgesi Antep fıstığı alanlarında toprak kökenli patojenlerin neden olduğu ağaç kurumalarının araştırılması

    Investigation of drying of tree caused by soil-borne pathogens in pistachio fields of Southeastern Anatolia region

    KANDER KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    ZiraatÇukurova Üniversitesi

    Bitki Koruma Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ERKILIÇ

  4. Ermeni isyanlarında bölge-toplum faktörü ve günümüzdeki yansımaları

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET TUĞTİGİN ŞEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Türk İnkılap TarihiKafkas Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALİ İPEK

  5. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde asma ur hastalığının tespiti ve biyolojik mücadele olanaklarının araştırılması

    Detection of crown gall disease in Southeastern Anatolia Region and investigation of biological control facilities

    CEYDA CEYHAN BAŞARAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    ZiraatKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Bitki Koruma Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA KÜSEK