Geri Dön

Disosiyatif kimlik bozukluğu hastalarının sosyodemografik ve klinik özelliklerinin incelenmesi

Analysis of demographic and clinical characteristics of patients with dissociative identity disorder

  1. Tez No: 452513
  2. Yazar: ÜLKER ATILAN FEDAİ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MEHMET ASOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu, Sosyodemografik Bulgular, Başvuru Şikayetleri, Dissociative Personality Disorder, Sociodemographic Characteristics, Complaints
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Harran Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

Giriş ve Amaç: Dissosiyatif kimlik bozukluğu toplumda %1 civarında gözükmektedir ve dikkat çekilmesi gereken bir halk sağlığı problemidir. Sık görülen bir bozukluk olmasına rağmen klinikte dissosiyatif bozukluk tanısı çok nadir olarak konmaktadır. Biz bu çalışmamızla dissosiyatif kimlik bozukluğu olan hastaların sosyodemografik özelliklerini, kliniğe başvuru şikayetlerini, etyolojiye yönelik travmalarını, eşlik eden psikiyatrik tanılarını, geçmiş psikiyatri başvurularını ortaya koyarak Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu tanısının farkındalığını ve tanınabilirliğini arttırmayı amaçladık. Metod: Çalışmaya Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Psikiyatri Poliklinik Birimine ardışık sırayla başvuran DSM-5 tanı kriterlerine göre Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu tanısı almış 47'si (%67.1) kadın 23'ü (%22.9) erkek toplam 70 hasta gönüllü olarak katılmayı kabul etti. Hastaların Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeği, Dissosiasyon Ölçeği ve sosyodemografik veri formu doldurulması istendi. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 47'si (%67.1) kadın, 23'ü (%22.9) erkektir. Olguların yaş ortalaması 26,5 ± 9,63 ( yaş aralığı 18-62 ) idi. Hastaların geçmiş psikiyatri kliniği başvuru sayıları incelendiğinde hastaların 34'ünün(%48.6) ilk başvurusudur. 4 ve daha fazla başvurusu olan hasta sayısı ise 27 (%38.5)'dir. Bizim çalışmamızda hasta başına düşen ortalama psikiyatrist başvuru sayısı 2.3 olarak ve DKB dışında konan psikiyatrik tanı sayısı ortalaması 1.5 olarak bulunmuştur. Hastaların muayene sonucu eşlik eden psikiyatrik tanıları karşılaştırıldığında pür dissosiyatif kimlik bozukluğu olan hasta sayısı 17'dir (%24.3). Depresif bozukluk ek tanısını alan 47 (%67.1) hasta, konversiyon bozukluğu ek tanısı alan 21 (%30) hasta, anksiyete bozukluğu ek tanısı alan 14 (%20) hasta ve daha az olmakla birlikte kişilik bozuklukları, madde kullanım bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu saptanmıştır. Hastaların polikliniğe başvuru şikayetleri incelendiğinde 70 hastanın 35'inde (%50.0) dissosiyatif semptomlar, hastanın 49'unda (%70.0) depresif semptomlar, 28'inde (%40.0) somatik semptomlar, 30'unda (%42.9) schneider semptomları, 21'inde (%30.0) anksiyete semptomları, 21'inde (%30.0) self mutilasyon davranışı saptandı. Hastaların travma türlerini inceleyecek olursak 29 (%41.4) hastada cinsel istismar, 45 (%64.3) hastada fiziksel istismar, 29 (%41.4) hastada emosyonel istismar, 34 (%48.6) hastada kronik ihmal, 12 (%17.1) hastada yakın vefatı, 2 (%2.9) hastada kazaya tanıklık etme sonucuna ulaşıldı. 2 hasta travma yaşamadığını bildirdi. Sonuç: Dissosiyatif kimlik bozukluğu konusuna tam hakim olmayanlar belirtileri birçok tanıyla ilişkilendirebilir ve bu belirtilerin aslında tek bir olguya işaret ettiğini atlayabilmektedir. DKB tanısı düşünülmeden, belirtilere yönelik yapılan tedavi yaklaşımının başarısızlıkla sonuçlandığı görülmektedir. Başka çalışmalarda da izlendiği gibi bizim çalışmamızda da kişiler uzun süreler boyunca yanlış tanı ve tedavi ile takip edilmektedir. Dissosiyatif bozukluk birçok ruhsal hastalıkla birliktelik gösterebilir. Bu yüzden tanı atlanabilme ihtimali yüksektir. Oysa erken tanı ve tedavi ile kişi travmadan korunup daha kolay tedavi edilebilir duruma gelebilir. DKB hastaları çok belirgin dissosiyatif belirtilerle gelmediğinden yanlış ve eksik tanı koymamak adına dissosiyatif belirtiler hasta görüşmelerinde rutin olarak sorgulanmalıdır. Bu hastalara tarama testleri ve yapılandırılmış klinik görüşmeler sayesinde doğru tanı konabilmektedir. Doğru tanı koyduktan sonra hastanın tedavisi mümkündür. Ancak yapılan çalışmalar sonucunda ülkemizde yeterince tanınmadığı izlenmektedir.

Özet (Çeviri)

AIM: The prevalence of dissociative personality (identity) disorder is 1% and it's needed to be payed attention. Although this prevalence rate this disorder is rarely diagnosed. The aim of this study was to determine the sociodemographic features, complaints, etiological traumas, comorbid psychiatric disorders, previous psychiatric applications of the patients who had the diagnosis of DPD and increase the awareness and recognisability of DPD. MATERIAL AND METHOD: 70 patients who had thediagnosis of DPD due to DSM 5 criterias in outpatient clinic of Department of Psychiatry of Harran University Faculty of Medicine were accepted to our study. 47 (67.1%) of patients were female, 23 (22.9%) were male. The patients filled dissociative experiences scale, dissociaation scale and sociodemographic data form. FINDINGS: 47 (67.1%) of 70 patients were female and 23(33.9%) were male.The mean age was26.5±9.63. The range was between 18-62 ages. It was the first psychiatric application (visit) for 34 (48.6%) patients. 27 (37.6%) of 70 patients had 4 or more applications (visits). The mean number (time)??? of application for each patient was 2.3 and the mean number??? Of psychiatric diagnosis except DPD was 1.5. Only 17 patients (24.3%) had only the diagnosis of DPD. 47 patients (%67.1) had comorbid depressive symptoms, 21 patients (30%) had comorbid conversion disorder, 14 patients (20%) had comorbid diagnosis of anxiety disorder. And some patients had the diagnosis of personality disorders, substance misuse disorders and posttraumatic stres disorder. As the first complaints 35 patients (50%) had dissociative symptoms, 49 patients (70%) had depressive symptoms, 28 patients (40%) had somatic sypmtoms, 30 patients (42.9%) had schnederian symptoms, 21 patients (30%) had anxioussymptomsand 21 patients (30%) had self mutilative behaviours. As the traumatypes 29 patients (41.4%) had a story about sexual abuse, 45 patients (64.3 %) had a story about physical abuse, 29 patients (41.4%) had a story about emotional abuse, 34 patients (48.4%) had a story of chronic neglection, 12 patients (17.1%) had a story of loss of a relative, 2 patients (12.9%) had the story of witness to an accident, 2 patients had no story of trauma. CONCLUSION: The symptoms of DPD can be related to many psychiatric disorders. Treatments towards symptoms with neglection of thediagnosis of DPD will fail. Patients are generally misdiagnosed as we determined in our study and previous studies. Dissociative symptoms should be checked regulary during psychiatric interviews to prevent from misdiagnosis. Th esuccesful treatment could be possibl after the right diagnosis.

Benzer Tezler

  1. Disosiyatif bozuklukta (konversiyon bozukluğu) erken dönem uyum bozucu şemaların incelenmesi

    Investigation of early maladaptive schemas in dissociative disorder (conversion disorder)

    YAVUZ BAHADIR BEDİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAMİL NAHİT ÖZMENLER

  2. FKBP5, ADCY8 ve 5-HTTLPR GEN gen polimorfizmlerinin dissosiyatif kimlik bozukluğuyla ilişkisi

    The relationship of FKBP5, ADCY8 ve 5-HTTLPR GEN gene polymophisms and dissociative identity disorder

    FERZAN TAYMUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriHarran Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ASOĞLU

    DOÇ. DR. ÖZLEM ÖZ

  3. Disosiyatif kimlik bozukluğu üzerine çok yönlü kesitsel bir çalışma

    A multidimensional cross-sectional study of dissociative identity disorder

    ÜMİT BAŞAR SEMİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    PsikiyatriGATA

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MESUT ÇETİN

  4. Dissosiyatif kimlik bozukluğu hastalarının hayal kurma deneyimlerinin incelenmesi: Nitel bir çalışma

    An examination of the daydreaming experiences of patients with dissociative identity disorder: A qualitative study

    BETÜL SENA LİKOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Psikolojiİbn Haldun Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEDAİM YANIK

  5. Karmaşık Dissosiyatif Bozukluklar ile Major Depresyon hastalarının aleksitimi, bilişsel içgörü, kişiler arası bağlanma ve intihar eğilimi açısından karşılaştırılması

    A comparison between complex dissociative disorders and major depression on childhood trauma, suicidality, alexithymia, cognitive insight, and attachment styles

    SERKAN İSLAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VEDAT ŞAR