Disosiyatif kimlik bozukluğu üzerine çok yönlü kesitsel bir çalışma
A multidimensional cross-sectional study of dissociative identity disorder
- Tez No: 108521
- Danışmanlar: PROF.DR. MESUT ÇETİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: GATA
- Enstitü: Haydarpaşa Eğitim Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 132
Özet
ÖZET Bu çalışmada, yapılandırılmış bir klinik görüşme aracılığıyla disosiyatif kimlik bozukluğu tanısı konan 32 hastada (5 kadın, 27 erkek) hastalığın etyopatogenezinin ve zengin klinik görünümünün ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla, Disosiyatif Bozukluklar Görüşme Çizelgesi (DDIS) kullanılarak DSM-IV disosiyatif kimlik bozukluğu klinik tanısı konan ve klinik görüşmeler sırasında alter kişiliklerin görülmesiyle bu tanısı doğrulanan hastalarda, ayrıntılı psikiyatrik ve nörolojik değerlendirme yapılmış ve 18 hastada ev sahibi ve alter kişilikler ayrı ayrı olmak üzere beyin SPECT görüntüleme uygulanmıştır. Çalışmaya alman deneklerin ortalama DES puanı 55.7 (SS=19.1), ortalama DIS-Q puanı 3.4 (SS=0.4) olarak saptanmıştır. İki hastanın EEG'si“hafif anormal”olarak değerlendirilmesine karşılık, hiçbirinde klinik epilepsi tanısını destekler bulguya rastlanmamıştır. DKB hastalarının pek çok psikiyatrik belirti taşıdıkları ve bir ya da birkaç ek tanıyı aynı anda alabildikleri bilinmektedir. Bu çalışmada denekler DKB dışında, en sık sınırda kişilik bozukluğu olmak üzere ortalama 2.7 değişik psikiyatrik tam almışlardır. Otuz iki hastanın tümü sınırda kişilik bozukluğu tam ölçütlerini doldurmuş, 26 hasta (%81.3) halihazır veya geçirilmiş majör depresif bozukluk tanısı almıştır. On üç hastaya (%40.6) somatizasyon bozukluğu tanısı konmuştur. DDIS'teki 36 somatik belirtiden denek basma düşen ortalama somatik belirti sayısı 15.1, sekiz depresyon belirtisinden ortalama 6.1'dir. Deneklerin 29'u (%90.6) intihar girişiminde bulunmuş olup, kişi başına düşen intihar sayısı 2.8'dir. On bir Schneider belirtisinden denek başına düşen ortalama belirti sayısı 7.6'dır. Fiziksel taciz 25 hastada (%78.1), cinsel taciz 20 hastada (%62.5) bildirilirken, 29 hastada (%90.6) fiziksel veya cinsel taciz öyküsünden en az biri saptanmıştır. İhmal ve duygusal taciz de eklenince genel çocukluk çağı travma oram %96.8'e (N=31) yükselmiştir. Disosiyatif kimlik bozukluğu ile bağlantılı ikincil özelliklere ait 16 belirtiden denek basma düşen ortalama belirti sayısı 11.5'tir. DKB'nun ilginç olduğu kadar kültüre özgü değişimler gösterebilen 16 duyu ötesi - doğaüstü yaşantı belirtisinden denek basma düşen ortalama belirti sayısı 5.3 'tür. Otuz denekte (%93.8) self mutilasyon davranışı saptanmıştır. Hipnotik İndüksiyon Profilinin Eye-Roll Sign (ERS) bölümüne göre hipnoza yatkınlıkları 0-4 arasında değerlendirilen deneklerin ortalama ERS skorları 3.0 olarak tespit edilmiştir. MMPI'da yükselmiş F (güvenirlik), Sc (şizofreni) ve D (depresyon) skalalan saptanmıştır. On üç skalamn 8'inde 70'in üzerinde ortalama puanlar elde edilmesi DKB'nun MMPI'da da polisemptomatik bir görünüm sergilediğini fikrini desteklemektedir. Türkiye, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika' daki geniş serilerle bizim çalışmamızdaki hastalar arasında sıkı benzerlikler vardır. Bütün bu bulgular DKB tanısının, tanıyı koyan klinisyenin etkisinden bağımsız tutarlı bir tam kategorisi olduğunu göstermektedir SPECT görüntüleme çalışmasında, deneklerde (ev sahibi kişilik) kontrollere göre bilateral frontal loplar ve sol anterior temporal bölgede anlamlı derecede perfüzyon artışı saptanmıştır. Alter kişilikler ev sahibi kişiliklerle mukayese edildiğinde, alterlerde bilateral singulat girus ve sol temporal bölgede anlamlı perfüzyon artışı gözlenmiş, ev sahibi ve alter kişilikler kendi içlerinde bölgesel beyin kan akımının lateralizasyonu açısından değerlendirildiğinde, her ikisinde de sağ hemisferin belirgin olarak fazla tutulum gösterdiği tespit edilmiştir. 87
Özet (Çeviri)
SUMMARY A Multidimensional Cross-sectional Study of Dissociative Identity Disorder In this study, it's aimed to put forward the etiopathogenesis and the rich clinical view of the disease in 32 patients (5 female, 27 male) which were diagnosed as dissociative identity disorder (DID), through a clinical interview. A detailed psychiatric and neurologic evaluation was made on patients who were clinically diagnosed as DSM-IV DID by the use of Dissociative Disorders Interview Schedule (DDIS) and of whom this diagnosis have been confirmed through witnessing alter personalities during clinical interviews. Brain SPECT imaging technique was performed on 18 patients' host and alter personalities respectively. The average value of DES score and DIS-Q score of subjects were 55.7 and 3.3 respectively. In two patients, although their EEGs were evaluated as slightly abnormal, no sign that supported the diagnosis of clinical epilepsy was met at neither of them. DID patients are known to possess numerous psychiatric symptoms while being able to have one or several comorbid diagnosis at the same time. In this study, the patients have on average taken 2.7 different psychiatric diagnoses other than DID, the most frequent being borderline personality disorder. While the whole 32 patients have met the borderline personality disorder diagnosis criteria, 26 of them (81.3 %) have been diagnosed as present or past major depressive disorder. Thirteen patients (40.6 %) have been diagnosed as somatization disorder. The average number of somatic symptoms per patient out of 36 somatic symptoms in DDIS is 15.1 while the average number on depression symptoms is 6.1 out of eight. As 29 patients (90.6%) have committed suicide, the number of suicides for per patient is 2.8. High rates of Schneider's symptoms have been found in most of the patients. Out of 1 1 Schneider's symptoms, the number of average symptoms per patient is 7.6. Twenty-five of the patients (78.1%) were found having faced physical abuse, 20 of the patients (62.5%) were found being victimized of sexual abuse, while 29 patients (90.6%) were abused at least one time, physically or sexually. General childhood trauma rate have rose up to 96.8% (N=31) when neglect and emotional abuse were added up. Most of the patients reportedly responded positively to secondary features of DID. The average number of symptoms per patient is 1 1.5 out of 16. The average number per patient out of 16 extrasensorial DID symptoms that are interesting and having ability to show cultural deviations is 5.3. Self mutilation behaviour have been observed in 30 patients (93.8%). According to Eye Roll Sign (ERS) part of the Hypnotic Induction Profile, the average ERS scores of the patients whose hypnotizabilities were assessed between 0-4, have been measured to be 3.0. Increased scales of F (reliability), Sc (schizophrenia) and D (depression) were seen in the MMPI. The fact that average scores have come out to be above 70 in eight of thirteen scales, supports the idea that DID lay out a polysymptomatic view in the MMPI. There are tight similarities between the patients in our study and the wide series in Turkey, West Europe and North America. All these findings show that the DID diagnose is an accurate diagnose category independent of the influence of the diagnosing clinician. Our study show that there is hyperperfusion in subjects (host personality) bilateral in frontal lobes and left temporal lobe, compared to control group. When alter personality was compared whit host personality, alters have increased perfusion in bilateral cingulate gyrus and left temporal region. If host and alter personalities are evaluated in respect to regional brain bood flow lateralization, in both of them, right hemispher showed increased trace- uptake. 88
Benzer Tezler
- Dissociation of literary characters: The use of the double as a defense mechanism in Ayckbourns Woman in Mind, Friels Philadelphia Here I come, and Shaffers Equus
Yazınsal karakterlerde disosiyasyon: Ayckbourn'un Woman in Mind, Friel'in Philadelphia, Here I Come, ve Shaffer'in Equus adlı oyunlarında çift kişiliğin savunma mekanizması olarak kullanılması
SERKAN ERTİN
Yüksek Lisans
İngilizce
2006
PsikolojiOrta Doğu Teknik ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. ÜNAL NORMAN
- Disosiyatif bozukluk tanı dağılımının semptom profili ile ilişkisi
Distribution of dissociative disorder diagnosis and its relationship with symptom profile
ÖMER YANARTAŞ
- FKBP5, ADCY8 ve 5-HTTLPR GEN gen polimorfizmlerinin dissosiyatif kimlik bozukluğuyla ilişkisi
The relationship of FKBP5, ADCY8 ve 5-HTTLPR GEN gene polymophisms and dissociative identity disorder
FERZAN TAYMUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriHarran ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET ASOĞLU
DOÇ. DR. ÖZLEM ÖZ
- Üniversite öğrencilerinde çocukluk çağı travmatik yaşantıları ve aile işlevlerinin ruhsal belirti açısından değerlendirilmesi
The evalation of chilhood travmatic life events and sfamily function on the of psychologail systems among üniversitystudent
YUNUS EMRE AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
PsikiyatriDicle ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ÖZKAN
- Disosiyatif kimlik bozukluğu hastalarının sosyodemografik ve klinik özelliklerinin incelenmesi
Analysis of demographic and clinical characteristics of patients with dissociative identity disorder
ÜLKER ATILAN FEDAİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriHarran ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET ASOĞLU